6 “Sayfa SUSUN YAHU «Kral Lir> i seyretmek için Şehir ti - yatrosuna gitmiştim. * — Bu oyun çok meşhurmuş. Görmiyen kalmamış. — Hele şu perde açılsa da bız de gör- sek.. Neye karanlık oldu, cereyan mı ke- #ildi? Yok, oyun böyle canım.. bak, bak, bak, — Ortadaki, ortadaki!.. — Kim, kral mı? — Evet kral, işte Ertuğrul Muhsin o, — Kızın giyinişine bak r.2 güzel? — Hiç hoşuma gitmedi, o ne o., kıpkır- mızi, — Ne güzel vol yapıyor, bayıldım. — Bulutları görüyor musun, bulutları, Bay Necati ten uzukta kaldın, sen d& gö- rüyor musun? Ablana, söylesene iyi bak- sın. — Bu akşam hava epey serin, katın mantomu giyip çıksaydım daha iyi olur- di — Tanıdın mı onu, deminki adam.. sa- kalını kestirmiş. Hani kısa boylu vardı ya, Onün oğlu, ne yazık, vah zavallı vah.. hep | ©o yezid piç sebeb oldu. — Bu kız da sinirime dokundu; Te L Baunları biliyor mu idiniz? —) Amerika plâjlarında kuru buz kullanılıyor Amerika larında, çok mevsimlerde, ban- yo alanlar buzdan plâj - ik tu buz diyorlar. Kimyevi ter! Sulp vaziyette anitrik karbonik. * İngilterenin tütün sarfiyatı Bir İngilizin yap tığı hesaba göre İngiltere in torluğunda — sani - yede iki kilo tütün sarfedilmek- tedir. Rakamı kü - çük — görmeyiniz! Saniyede iki kilo tütün saatte yedi ton ve 200 kilo eder. nemrud şey.. — Bak nereden çıkıyorlar.. orada yol tar demek. — O kız, ötekinin sahiden karımymış.. — Nereden biliyorsun — Bilmez olur muyum; ilân dağıtan bizim ahbabımızan damadı oluyor, —© söylemiş. — Bakamıyacağım, adamın gözlerini o- yuyorlar. —- Ellerinde bıçak var, ya kazaen sap- lanırsa, ben olsam korkarım. — Hah o haini de öldürdüler. Vallahi olkışlıyacağım.. bravo, bravo.. — Anl o yezid kızı öldürselerdi. — Şimdi anlaşıldı, kızların ikisi de Ed- monu seviyorlarmış. — Edmon hangisi? — İşte o canım, gözü kör olan adamın öteki oğlu. -- Hale bak. Vah yavrum yazık.. boy- munda da ip Hay kahrolasıcalar. — Öldü mü, öldü mü? — Öldü, babası da öldü. * Ben «Krat Lir> i seyretmiye gitmişttm amma, nasibim «Kral Lir> i seyretmek değil, arkamda oturanları dinlemekmişi. İsmet Hulüsi Dünyanın elmas mevcudu Bütün dünyada elmas ve pırlanta mikdarı — (40,000) kilog En hesab ile kıratı gramı (100) lira mücev - Yıldızların harareti Büyük yıldızla - S_XXX | /// rın hararetinin eşin — harare - tinden (60) bin de fa fazla olduğu tesbit edilmiştir. AŞ Ahşap evlerde mutfak alt katla olacak Ahşap evlerin üst ve orta katlari da mutfak yapılması belediyece yas: edilmiştir. Bu gibi evlerin — yalnız alt katlarında ve betondan mutfak yapı - Daimi Encümen — bunun için Jimatname hazırlamaktadır. Ev - Jerde tadilât yapılması için bir müd - det verilecektir. Bu müddet içinde cv tulacaklardır. ——— — GÖNÜL İ ; Evlenme!;le Tesadüfün rolü *Yalnız bir kızım, annemden başka kimsem yok. Evde babamı kaybettiği- miz gündenberi bitmiyen kederi içinde XKendi halinde yaşıyan bir kadın.. Mü- nasebetleri çok mahdud, gidip geldi- Bi yerler yok denecek kadar âz. Çirkin değilim, cahil de sayılmam. Basıt bir hayata yetecek kadar iradı- mız Var, Fakat nasıl söyliyeyim, hiç talibim yok.. Yaşım ise 25 | geçti. Bir kenarda kimsesiz yaşıyan bir kızı kim görüp bulacak, diyorum. Siz de bu fi- kirde değil misiniz Teyzeciğim? O halde ne yapmalıyım?» İ Yukarıdaki satırları uzun bir mektu- bun içinden hülâsa ederek bulup çı - kardım. Sahibine: — Hem evet, hem hayır, şeklinde ce- wab vercceğim. İyi kötü bütün izdi - vaçlari yüzde doksan muhit hazırlar. Ayrı ayrı mühit leştiren tesadüfün hisse, Konuşacaksınız, tanışacaksınız; görü- neceksiniz: Seçmek ve seçilmek bu « —a İtfaiye teavün sandığı kurulacak ettirmiştir. Varılacak neticeye proje vücude getirilecektir. başka itfaiye teavün ğ caktır. Bunlara aid hül timamna yetiştirilecektir. —— ——— ŞLERİ! nunla mümkündür. Fakat bu vasılayı mübalâğa ile kullandığınız zaman aksi tesir yapar. Satılmak için dolaştırılan Wız bu maksadın fazla göze çarplığı gün ekseriyetle koca bulamamıya mah- kümdür. Ârz ve taleb kaidesinin iz - divaçta cari olmadığı henüz söylenme- mişlir. Süalin oevabına bu bakımdan evet, bu Vakiyette biraz- güçtür, de - mekte tereddüd etmiyorum. Fakat te- sadüfü unutmıyalım. Meselâ bakınız gözümün önüne geldi. Bir aile tanırım ki iki kımı vardır. Anneleri bu kızları dolaştırmıya, onların biri 16, diğeri 18 yaşındayken başladı. Ve tam 20 yıl - “danberi elân dolaşmaktadır. Buna mu- " kabil gene 2 kızlı bir âile tanırım k* İstanbulun çok tenha köylerinden bi - rinde otururlar, Münasebetleri mah - duddur. Buna rağmen kızlarından biri- nin düğünü geçen yıl yapıldı, ikinci - sinin de derdesttir. Bu bakımdan da bedbin değilim. Bununla beraber an- nenin nazarı dikkatini çekmek, köşede bucakta kalmış eski münasebetl ya etmiye çalışmak lâzımdır, TEYZE | am- Tişli yani yirmi santi - edilecek 0- |£ İtfaiye mensuplarının terfihi hak - kında tedkikler yapılmaktadır. Avru *|Ytzneye yatırarak, diğer kızmını — ihtilüs |pa itfaiyelerinin nizamnameleri getir-| etmektir. İhtilâs olunan paranın mikdarı tilmiştir. Belediye, bunları tercüme | 1800 lira kadardır. Haber aldığımıza göre öre bir|suçlunun bazı emvaline haciz konmuş - Bundan tur. urula - ler tesbit o- sahibleri tadilât yapmağa mecbur tu -|lunacak ve Şehir Meclisinin şubat iç - SÖN 'POSTA Yeni doğan bir çocuğun sebeb olduğu facia Belçikada vuku bulan ve hakik? sebebi anlaşıldı : Prenses, Prenz ve çocukları Brüksel (Hususi) — Ostende vukua ge- len ve tekmil Hesse hanedanımın telef ol- masile neticelene feci tayyare kazası hak- Kkında yapılan tahkikat sona ermiştir. Bu |tahkikattan anlaşıldığına göre haddi za - are her hangi bir ârızaya uğ- dolayı yere inmeğe mecbur muntazaman ede bulu - n ağrım tutmuş — ve urmak üzere olduğunu söy- r. Bunun Üzerine vaziyet pi'ota bildirilmiş ve prensesi bir hastaneye nak- ledebilmek için her ne pahasına olursa olsun yere inmesi istenmiştir. Pilot da bunun üzerine inmeğe başla- ş, fakat bilindiği gibi fabrika bacasına rptığından bu feci kaza netlcesinde 11 değil, 12 kişi ölmüş bulunmaktadır. nkü kazadan pek az evvel Prenses Hesse doğurmuş bulunuyordu. radığını yoluna di nan Prense kocasına di lem | İki telefon memuru hakkındaki takibat | Telefon şirketindeki yolsuzlük hâdise- si hakkındaki tahkikat neticelenmek ü- zeredir. Hüdisenin suçlularından Cemal mevkuftur ve mahkemeye verilmiştir. Â- dil tahliye edilmiştir. Hâdise hakkındaki ilk tahkikat 1 inci sorgu hâkimliğince icra kılınmaktadır. Suçun mahiyeti: Sahte faturalar tan - zim ederek abonelerden para almak; bü paranın bir kısmını diğer bir faturayla Kent dütü balık Tutmağa meraklıdır İngiliz Kralının küçük kardeşi Kent Dükü, balık tutmağa çok meraklıdır. Yukardaki resimde kendisini, men - sup olduğu «Londra amatör balık tu « tucular» cemiyetinin diğer âzaları ile beraber, çok sevdiği bu sporu yapar -| ken görüyorsunuz. | | Kan davası güd en 15 yaşındaki çocuk mahkemede 11 kişinin ölümile netice- |Babasınım katilini öldürmek için tam bir ay Galata lenen tayyare kazasının | yıhtımında bekleyen Halim ilk ifadesini inkâr ediyor Galata rıhtımın. da, babasının kati. ? 1i İlyası vuran Ha. — san oğlu Halimle, suç ortağı Faik oğ. lu Sefer Ağırceza. ya verilmişlerdir Biri 15, diğeri 1. yaşında olan iki suçlunun —muha « | kemelerine — dün ğ başlanilmış- | tır. Dün mahke « mede okunan, son tahkikat açılma - sifa dair kararnamede, hâdise hülâsatan şöyle anlatılmaktadır: «İki sene evvel suçlu Halimin babası Gönende İlyas isminde biri tarafından öldürülmüş ve bilâhare yakalanan İlya- igaya götürülmek üzere İstanbula ni maktülün oğlu öğrenmiştü ge Halim günlerce Galata rıhtımında İ yasın getirilmesini beklemiş ve nihayet | hâdise günü arkadaşı Seferle birlikte tek- rar rıhtıma gitmiştir. Biraz sonra vapur ve İlyas çıkan yolcular ara - i jandarmanın refakatinde gö- rülmüştür. Jandarmalarla, İlyas, Halimle 5nünden geçmişler ve Halim ta- yla arkadan ateş ederek babasının katilini yere sermiştir. Sefer de ateş et - mek istemiş, ancak tabancası ateş alma- maştır. Suçlulardan Halim cürmünü rar etmekte, Sefer ise hâdiseyle bir a- lâkasi olmadığını iddla etmektedir. Suç- lular cezalandırılmaları talebile Ağırce - lmişlerdir.» 5 yaşını henüz ikmal eden Halim, ilk tahkikat esnasşnda suçunu itirâf ettiği halde Glin mahkemede tevil ederek, şöy- anlatmıştır: — Ben, Tarabyada otururum. Hâdise günü İstanbula gezmek maksadile gel - miştim. Bir aralık memleketten bir va - pur geleceğini işittim. Belki, bir hemşe - riye rastlarım ümidile, rıhtıma gittim. Çı- kan yolcular arasında, vaktile babamı öl- düren İlyası görünce, kendimi kaybet - tim. O dakikada, ne yaptığımı bileme - dim. Fakat, bu iş için, evvelce verilmiş bir kararım yoktu. Rıhtıma da İlyası vur- mak için gitmemiştim. İlyasın İstanbula Betirileceğini bilmiyordum. Halbuki, suçlu ilk tahkikat esnasında verdiği dadede: «— Babamın katilinin İstanbula geti- rileceğini duymuştum. Bir ay rıhtımda gelen vapurları gözetledim. Nihayet o - nu vurarak, intikamımı aldım. Cezama razıyım, demişti. Mahkemede ise, inkâr etmiş, eski söyle- dikler'ni kabul etmemiştir.» Suç ortağı Sefer de, mahkemede: — Halime mhtımda rastlamıştım. Va - pur yanaşınca Yanımdan kayboldu. Son- ra, bir silâh sesi suydum. Ben de vuru - Tarum diye kaçarken, jandarmaların attı- ği kurşunla ayağımdan yaralandım. İl yasa silâh atmağa da, teşebbüs etmedim. Bentm, bir şeyden haberim yoktu, de - miştir. Bundan sonra bir kaç şahid dinlenmiş, duruşma diğer şahidlerin celbi için talik edilmiştir. Bir sahtı kı_ı:lıl( suçlusu tevkif edildi Bahaeddin isminde bir genç sahtekâr l . suçundan dün adliyeye verilmiştir. Bahaeddin, Yedek Subay okuluna gire « bilmek maksadile, ilk mekteblerde ho « calık edebileceğine dair sahte bir vesik£ ibraz etmekten maznun bulunmaktadıfı Suçlu, hâdiseyi şöyle anlatmaktadır: — Bana bu vesikayı Hüseyin ismind& bir arkadaşım verdi. Beni, o kandırdı. F« sasen Hüseyin daima gerek kendi, gerek- se başkaları için bu şekilde sahte vesi « kalar tanzim etmektedir. Hattâ, ilk mek-« teb mezunu olduğu halde, böylece Üni « versiteye bile girmiştir. Müddeiumumitlik Bahaeddini Sultan * ahmed 3 üncü sulh ceza mahkemesind göndermiştir. Yapılan sorgusu neticesin de, Bahaeddin tevkif edilmiştir. Hüseyin araştırılmaktadır. Poliste : Horoz gibi öten adam Kadıköyünde Osmanağa camli müezzini sabah ezanını okurken bahçede haroz gibi öten bir adam görmüş ve vaziyetinden şüb- helenerek polise teslim etmiştir. AlI oğlu Sas Hih ismizde birl olduğu anlaşılan bu adamifi deli olup olmadığı tedkik edilmektedir. Yangın başlangıcı ngelköyünde yufkacılık yapan İbra « him ve ka Hasanın 12 numaralı dük « kânında, âh üstünde bırakılan mad galdan kıvılcımlar sıçrayarak tahtaları tu © tuşturmuş, fakat derhal yetişen ilfaiye ta « rafından söndürülmüştür. * Kadıköyünde Moda caddesinde Zirant Bankası İstanbul şubesi memurlarındal Remsinin kızı Perihanın evinde soba bacad sının tutuşmasile bir yangın başlangıcı öl < muş, itfalye tarafından sirayetine meydali verilmeden söndürülmüştür. Tramvayda bir bebek öldü Boğazkesende oturan Şevki Erkan'n kâs rısı Nedime dün 14 aylık çocuğu Nurhayati tedavi için Şişli Çocuk hastanesine götürüre k&n, hasta çocuk Taksim bahçesi önünde tramvay içinde annesinin kucağında ölmüş- tür. Belediye doktoru çocuğu müayene et * miş ve gömülmesine müsaade etmiştir. Kazaya uğrayanlar Kurtuluşda mensucat fabrikasında çali * şan ve Karaköyde oturan Hasan kım Kadifd Çözgü sağ kolunu makineye kaptırarak y" ralanmış, tedavi için hastaneye kaldıril * maştır. * Fenerde Abdullahın fabrikasında ça * hşan amele Kâzıim fabrikada sağ elini ma kineye kaptırmak #üretile yaralanmış, tedâ* vi altına alınmıştır. * Bahçekapıda Mimar Vedad caddesit- de kunduracı Münür Gündoğdu, dün dükkâ” manda çalışırken elindeki bıçak kayarak elini kesmiş, fazla kan zayi ettiğinden Cer * rahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. $ Kofür Arifin idaresindeki 369 numartie h kamyon Kurüçeşmeden Taksime — gider © ken, Kışla geçidinde, kamyonda tütün bale yaları üzerinde otüren amele Ömer sarsine tıdan müvazenesini kaybederek — yece düş * müş ve muhtelif yerlerinden yaralanmış “ tır. Yaratı Ömer Beyoğlu bastanesine kâal © dırılmıştır. Bir kamyon bir hayvana çarbtı * Şoför Ahmed idaresindeki 4071 numâri” N kamyon dün Harbiyede Mecidiye köyün * de Ahmedin mandırasında çalışan Mehme * din süt yüklü hayvanına çarpmış, — hay' yaralamış ve 20 kilo sütü dökmüştür. Şof Ahmed adliyeye verilmiştir. 2 8 kilo esrar yakalandı Pendik vapuru İstanbula — gelmek Yalovadan hareket edeceği sırada gü muhafaza memurları, sahibi — bulhunm! iki sepetten şüphe etmişler, sepetleri al8 aramışlar ve 8 kilo kadar esrar bulmuşlar ” dır. Sepetlerin kime ald olduğu — anlaşılâ * mamış, sahibl aranmağa başlamıştı