SON POSTA Magda kül gibi kesilen yüzile ve almına dağılan parlak saçlarile dimdik ayakta durmuş, tabancasını siyah muşambalı adamın göğsüne doğru tutmuştu — Bana acıyor musunuz? Dedim. Magdanın yüzü birdenbire ha- Nkulâde ciddileşti: — Tehdidlerinizden korktuğumüu, ya- hd hükümete ihbarınızın bir ehemmi- Teti olacağından endişe ederek sizi al- ftatmağa çalıştığımı zannetmeyiniz. Fa- kat gençsiniz, güzel bir adamsınız. Kim İilir ne kadar masum ve lekesiz insanlar lizin hayatınıza hayatlarını bağlamışlar. &>. Ben size bir hemşire duygusile, bir fayat daha kurtarmış olmak için söylü- Zorum. ylüyor değil yalvarıyorum.. bu ifleri anlamaktan vazgeçiniz.. Ben acı acı güldüm: — Ama Madmazel Magda, dedim, beni Hir çocuk yerine koymaktan vazgeçmi- Ptcek misiniz? Magda bu sözüm üzerine birdenbire sus. u. Bana müdhiş gözlerle bakıyordu. Göz- krinde o kadar derin bir şefkat vardı ki *tidiğimi hissettim. Magda yüzüme bir Müddet böyle acıyan, merhamet eden ir hayretle baktıktan sonra gayet kısık İr sesle: — Siz onu tanıyor musunuz? Diye sordu. — Kimi, madmazel? — Bauman'ı? — Kim bu adam? — O.. Mösyö, size söylüyorum, 6 müd- biştir. Öldürtür, öldürür! Kaçınız, gidi- hiz, karışmayınız. Bu iş pek büyük, pek | *hlikelidir. Size söylüyorum, yalvarıyo- fum, gidii Kendi hayatınızla meşgul |ölunuz. Onunla devletler başa çıkamaz. Mösyö, size olan has duyguma ba- yınız rica ederim, paraya İl ınız Varsa ben size verebilirim. Fakat bu işleri unutunuz.. onunla mücadele et- Miye kalkmayınız, kalkmayınız.. Magda harikulâde heyecan içinde, tit- n ellerile ellerimi sıkıyordu. Bau- Man? Bu kadar güzel bir kadının ağzın- ©a bu kadar dehşetle bahsedilen bu Dau- |man kimdi? Bütün bu cinayetler, en- trikaların faili o muydu? O adam |*udlar reisi miydi? Bu kadın ondan ni- tııı bu kadar korku ile bahsediyordu? E- yyatımda harikulâde bir heye- tanla hiçbir gün aklımdan geçirmeme |imkân olmıyan böyle bir anda, eğer meç- ;Eux ve esrarengiz bir kadınım göz yaşları 'î:isır.dı, ellerim titriyen elleri içinde, ihsan bayatımın bu kadar garib bir sak- Besi cereyan ettiği böyle bir anda, oda- fin ortasına birdenbire bir yıldırım tüşseydi bu kadar dehşetli olmazdı. Bir- Gdenbire acı bir çığlıkla apartıman daire- kinin kapı zili çalınmıştı. Ellerimi tutmuş olan Magdanin bütün Vücudünün titrediğini hissettim. Yüzü kül gibi olmuştu. Yerlerinden dışarı uğ- Tamış gözlerle bakarak, yarı açık ağzile kulak verdi. Kapının zili bir daha kısa, sert bir su- tette çalındı. Magda birdenbire ellerimi bıraktı, bir adim geriye sıçradı. Yüzünü dehşet bürümüştü. Elini kapıya doğru Üzattı. Titriyen dudaklarla: — O! O! Bauman! diye bağırdı. Titre- dim. İtiraf ederim ki titredim. Magda bir hamlede sıçradı, gözü çekti, Genç kadın korkunç bir sesle bağırdı: « Bauman, ona bir şey Yapmağa kalkışırsan seni Öl dürürüm!'» « Son Posta ,, nın sergüzeşt romanı -0 eş edeceğinden şüphe edil- ette idi. Sanki beni kot- kunç bir canav arşı müdafaa ediyor- muş gibi müdhiş bir hali vardı. Adam kapıyı kapıyarak oda- nn ortasma kadar yürüdü. Bıyıksız, mat yüzünde, o korkunç bakış bir sa- niye parladıktan sonra tekrar o insanı döndürucu soğukkanlılık gelmişti. Müs- harekette at mez bir v. yö de benim pek terbiyesiz bir misafir olduğumu zannedecek, Bense Müösyö ile bil. pek dostça ve ne meğe gelmiştim. ketle görüş- |$ Magda hiç cevab vermedi. Hiç kımıl- damamıştı. Magdanın Bauman dediği adamı o gün ilk defa gürüyordum. Fakat ben ömrüm- de mat, bıyıksız, kemikli ve yakışıklı bir Xxüzde bu kadar yılan gözü gibi parlıyan gözler hiç kimsede görmedim. Bu sözü söylerken kalın sesinde o kadar hışımlı bir istihza vardı ki gayri ihtiyart tüyle- rim dikilmişti. O gün Baumanın oraya ne niyetle böyle ansızın geldiğini bilmiyo- rum. Fakal dostça bir niyetle geldiğini söyliyen bu meş'um adamın siyah mu- şambasının cebinde bir çift kalın şoför eldivenin'n sarktığını görmüştüm! Belki de zavallı garsonun işini bitirdikten son- ra, profesörün bana da bir şey vermiş ı iİhtimaline karşı benimle de he- mıya gelmişti.. olmı (Arkası var) Soğuğa karşı tedbir alınız Yalnız sıkı giyinmek kâfi değildir Cebinizde bir. tüp kaşe GRİiPi de bulundurunuz ! büyük bir tabancayı kaptı. Ben de, göyri İ:tı_van elimi tabancama atmıştım. Bir anahtar sesi duyduk. Sonra bulun- duğümüz salonun kapısı hizla arkasına kadar açıldı. Uzun boylu, siyah muşam- balı bir adam odaya girmişti. Magda onü bir işaretle durdurdu ve İoıkunç bir sesle bağırdı: — Bauman! Ona bir şey yapmağa kal- kışırsan seni öldürürüm! Siyah muşambalı adam hiç şaşalama- Mıştı, gayet soğukkanlılıkla olduğu yer- de durdu ve bir an, Magdaya şimşek gibi korkunç bir bakışla baktı. Hakikaten Magda bu sözü o kadar kat'i biresesle söylemişti ki benim dahi elim çıkarmak üzere tuttuğum tlabanca- İnın üzerinde kalmıştı. Magda kül gibi kesilmiş yüzile, alnına dağılmış, avizenin ışığında parlıyan saç- larile, tabancasını siyah muşımbılı ada- Havacılık sürekli yardım İstiyen bir da- yadır. Fitrelerimizi Hava Kurumuna ve- relim. Üşütmekten müteveliid baş, diş, adale, bel ağrılarile kırıklığı ve emsaline karşı en seri, en kat'i tesirli #1lâ dır. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Taklitlerinden sakınınız ve her yerde ısrarla Grip'n istey'niz. ıınhıııııı bir Endam . Reusesl Kerneleri (Galne) ve Ke- grerleri vÜrcudu skmaksn Yenselbi temle eder, Sevimliğine halak gelmek- sina vücule yumuşatır ve imseltir. Piysileri Memerler 6 ilredan, Kersaler (Ösina) #viyenle bersber 25 Gaden ilibaren Matış yeri yalnız 1 Fiyalarımızda böyük tennldt. FARUKI'mn CiCi SÜRMESİ Avrupa rimellerinden üstündür. Yakmaz! Dökülmez!! Leke yapmaz !l! Her do arayınız. ea altında mı kalacak ? Los-Angelos 26 (Hususi) Şehrin he- men arkasında bulunan bir dağ, son za - manlarda ikiye yarılmıştı ve iki dağ yek- diğerinden günde ikişer santim uzaklaş- mağa başlamışlı. Bu hareket son günler- de çok hazlanmış, iki dağ saatte bir san- timetre sür'atle ayrılmağa baâşlamıştır. Bunu neticesi olarak iki milyon ton sik- letinde t *n edilen bu dağlardan bir parçası şehrin üzerine doğru gelmiye baş- Jamıştır. Bu ilerle, hiç bir teknik va « tıla durdurm. ktedir olmadığından, hükümet yürüyen dağın sür'atini ve ha- reketini tesbit etmekten başka bir iş ya- pamamaktadır. Bir mucize olmadığı takdirde bu dağın şehrin büyük bir kısmını mahvedeceğine muhakkak nazarile bakılmaktadır. * Kısası Enhiya: «Sodum, Gamorrhe, Se- bolm ve Adama şehirlerinde ahlâk o de- rece sukut etmişti, insan doğru yoldan © derece ayrılmıştı ki göklerin gazabı bu beldelerin üzerine indi. İçinden bir ferd kurtulmadı» der. Göklerin gazabiının ne şekilde tecelli ettiğini bilmiyoruz. Fakat tarih bize Romalılar devrinde bir başka zevk, eğlence ve sefahat yeri olan Pom - pei'nin Vezü yanardağından taşan lâv - ların altında kaldığını anlatıyor. Los-Angelos yeni devrin Sodam'u, Ga- morrhe'si, Pompei'sidir. Bununla beraber arkasındaki dağ santimetre santimetra yürümek değil, jimnastik adımı ile koşsa dahi ayni âkibete uğrıyacağı tahmin edi- lemez. Los-Angelos'dan bir manzara 20 inci asır heyelânları durdurmak kuv- vetini henüz keşfetmedi, fakat para, va- sıta ve fen diyarında tehlikeye düşen bir şehri bırakıp, tehlikesiz mıntakada nisini yapmak, nihayet bir fedakârlık me- selesidir. Maamafih, gene geçmiş olsun, diyelim. ye » Eğlence şehirlerinde 60 gün (Baş tarafı 9 uncu sayfada) da yok değil. Bakalım, bu modayı bura- dan İstanbula götürecek, İstanbulda da Beyoğlundan Balikpazarına indirecek kahramanlar, akşama sabaha demiyelim ama gelecek yaz mutlaka birer ikişer or- taya çıkarlar; bundan yana hiç üzülmi- yelim! Buraların ucuzluğundan şimdilik - bir şey anlıyamadım. Vitrinlere göz gezdiri- | » yorum: Bizim Galatadaki, Mahmudpaşa dâaki dükkânlarda salılan eşyaları andı- tiyor; Bibi. ler... Ucuz bir şey gördüm: Kırmızı tes Üzerlerine sarı kılâptan birer ay- yıldız oturtmuşlar; nasıl olup ta bu hale geldiklerine şaşıyor gibi aylarm ağzı a- çık kâlmiş.. püskülleri ile beraber 16 ku- ruşa... Kundura boyatılarının arasında böyle ayyıldızlı fes giyenler var. Bir de akşamları ayaklarında yüksek bir (eşaa), önünde, arkasında iki tane reklâm ley- hası, sökak sokak bir adam dolaşıyor; o- nun başında da fez. Tiyatro mel tebini Bitiren devlet Artisti olacak (Baştarafı 1 inci sayfada) dram ve opera kısmı olmak üzere iki şu- besi bulunacaktır. Dram kısmının tahsil müddeti üç, opera kısmının beş yıl ola - caktir, Her iki kısmın birinden mezun ©- lan talebe devlet artisti namzedi ün - vanını alacak ve iki yıl sahnede muvaf - fakiyetle çalıştıktan sonra kendisine dev- let artisti ünvanı verilecek ve bundan sonra devlet memuru hakkını kazana - caktır. Bunlar devlet tiyatra ve operasına tayin edildiklerinde aynen yüksek tah- sil görmüş memurlar gibi maaş alacak - lardır. Ücretle tayin olundukları tak - dirde başlangıç ücreti 100 liradan baş - İsyacaktır. İngiliz hazine Müsteşarının temasları (Baştarafı 1 inci sayfada) Bank umum müdürlerile İngiliz tica- ret mümessili bulunmuştur. Dün gece Maliye Vekili Fuad Ağ - ralı misafirler şerefine bir ziyafet ver- Wmi.;)(ır Ziyafette Başvekil Celâl Bayar, vit Dahiliye ve Adliye Vekilleri, İngiltere büyük elçisi, milli bankalar dire leri bulunmuaşlardır. Bir haftalık ihracatımız İkinciteşrinin son haflasında, İstanbul gümrüğünden, muhtelif memleketlere 77,603 Brahık balık, 50963 liralık fındık, 477,008 li- ralık yaprak tütün, 214681 Hralık kitre, 4938 Uralı kbalmumu, 61079 liralik — tiftik, 5,8'78 Aralık yumurta, 5,000 liralık ceviz — kütüğü, | 11989 Uralık ham aülnger, Japonyaya da 14126 Uralık ouva ihraç edilmiştir. parası da aşağı yukarı oradakiler | Köstenceden Mamayaya gidip otobüs, orada deniz banyosu, ruşun içinde, Ka: balık 60, bir piliç 7T0 kuruşa, karın doyurmak iki lirayı nız viskinin bardağı 30 ku Mamayanın kumluğu, Deniz, he gibi çok pebi ekten ziy antada oturup yiy dira lar. akşamları biraz daha c or. Herkes sokaklarda, Cadde ortalü rında mizika çalınıyor, Lökantaların, bi- rahanelerin önünde on, on beş dizili... Hele pazar akşami biraz daha değişiyor: Halk bi İçlerinde; ceket giyenler, boyunbağı ta- şapka ile gi kanlar da Kemal Rayıb Tepeüstünde tramvayla Otobüs çarpıştı 3 kişi ağır yaralandı (Baş tarafı 1 inci sayfada) sahan ve elöbüsün önü har muş Müsademe neticesinde şoförü ağır surette yaralanmıştır tobüs yolcularından iki kiş raları ağırdır. Yarahlar Etfal sine kal aşlardır. Tramvay vatmanı ile biletçi de ha- otobüs Öz in de yâ. hastane- fif surette yaralanmışlardı Vatman ve biletçi Pangaltı merkezinde aezaret altına alınmışlardır. Yaralanan şoförün sarhoş olduğu söylenmektedir. Nöbetci ( czaneler ı. gece nöbetci olan eczaneler şunlar- İıtııbl! gihetindekliler: Aksarayda: (Şeref). Aletmdarda: (Ksad), Beyandda: (Asador). Samatyada: (Teo- filos). Bminönünde: (Mehmed Küzım). Ryübde: (Hikmet Atlamaz). Fenerde: (Hüsameddin). Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (Asaf). Karagümrükle (Fuad), Küçükpasarda; (Hikmet Cemil). Bakırköyünde: (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: İsliklâl caddesinde; (Dellasuda). Tepe- başında: (Kinyoli). Karaköyde: (Hüse- yin Hüznü). İstiklâl caddesinde; (Li- monelyan). Pangaltıda: (Nargileciyan) Beşiktaşta: (AlI Rıza). Boğaziti, Kadıkây ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Selimiye). Barıyerde: (A- saf). Kadıköyünde: (Moda, Merkez). Bü- ükadada: (Halk). lide: (Halk). | l