19 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

19 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beşiktaş oğu muhtelitini üçe karşı 6 golle yendi Oyun tecrübeleri noksan, fakat sür'at ve çeviklikleri fazla olan Doğu takımı ihmal edilir bir kuvvet değildir Doğu muhteliti ve Be şiktaş bir arada Büyük bir turneye çıkan Doğu muhte- liti ilk maçını dün Taksim stadyomunda | Beşiktaş takimile yaptı. Seyirci adedi azdı. Saat 4 de evvelâ Beşiktaş sonra Doğu muhteliti sahaya çıktılar. Doğu muhteli- tinde Galatasaraylı Salim, Fenezli Naci ve Ankaralı Hasan gibi İstanbulun tanı- dığı oyuncular oynuyordu. Ufak bir merasimden sonra oyuna ha- kem Galatasarayın antrenörü Her Zabo- hun idaresinde başladı. Birinci haftaym.. İlk akını Beşiktaş yaptı. Fakat orltada kırılan bu akın sağdan Beşiktaş kalesine kadar uzandı. Sağdan yapılan bir akin heticesinde Doğu muhtelitinin kalesine inen Beşiktaşlılar demarke vaziyette bu- lunan Eşrefin ayağile ikinci dakikada bir gol kaydettiler. Oyun Beşiktaşlıların hâkimiyeti altın- da cereyan ediyor. Oyunun dördüncü da- kikasında Haydar Beşiktaşın ikinci golü- hü kaydetti. Doğulular ofsayd zannile to- Pu bıraktılar ve Beşiktaş üçüncü golü kaydetti. Bu üçüncü gölden sonra oyun gevşedi, Oyun mütevazin bir şekılde zevksiz oys hanmağa başladı, Doğu muhteliti muhakkak bir gol at- Mak için uğraşıyor, fakat yaptığı bütün akınlar muhacimlerin beceriksizlikleri Yüzünden heder oluyordu. b Oyunun 34 üncü dakikasında Beşiktaş kalesi önünde oynanan top Doğu muhte- liti soliçinin ayağile birinci golü Beşik- | taş kalesine attı. Vaziyet 3-1. Bu golden sönra Beşiktaşlılar gevşediler. Oyuna Doğu muhteliti hâkim oldu. Doğu ! Mmuhteliti mütemadiyen hücumda, fakat1 hetice değişmeden birinci devre Be- Şiktaşlıların attıkları üç göle Doğulula- rın yaptığı bir gölle nihayetlendi. İkinci haftaym.. Doğu muhtelitinin akınile başladı. Ö- yunun beşinci dakikasında Beşiktaş orta muhacimi Hakkıdan aldığı bir pası Hüs- nü istimal ederek takımın dördüncü go- lünü kaydetti, bu göle Doğu muhteliti ofsayd diye itiraz etmek istedi, fakat ha- kem tarafından dinlenmedi, 'İki dakika sonra sağdan ortalanan to- pa çıkış yapan Doğu muhteliti kalecisi topu yakalıyamadı. Top gerisine düştü. Eşrefin önüne müsaid hir vaziyette gelen topu Eşref hafif bir dokunuşla beşinci golü attı. li nci dakikada Beşiktaş orta muhaci- mi yakaladığı topu kaleye gönderdi. Ka- leci de topu iyice bloke edemediğinden yetişerek ikinci bir vuruşla altıncı golü kaydetti. Bu gölden sonra hemen hücu- ma geçen Doğulular sol açıklarının ga- yet güzel bir vuruşile ikinci göllerini at- tılar, Oyun zevksiz ve cansız bir surette de- vam ediyor. Oyunun bitmesine on daki- ka kala Beşiktaş kalesine kadar inen muhtelit sol açığı gol yapacağı sırada ka- leden çıkan Mehmed Aliyi atlattıktan son ra pas verdi ve merkez muhacim hafif bir dokunuşla üçüncü golü Biraz sonra da Beşiktaş aleyhine verilen bir penaltıyı Mehmed —Ali plorjon ya- | parak göle mâni oldu. Oyun bitmesine beş dakika var, Beşik- taş son bir gayretle gol adedini arttırmak için çalışıyor, Doğu muhteliti ise arada- ki bu gol farkını kapatmak için çabalı- yordu. Hakemin düdüğü oyunun bittiğini ilân ettiği zaman Doğu muhteliti Beşiktaşa (3) e karşı altı gölle mağlüb oldu. Takımlar: Beşiktaş: Mehmed Ali, Hiristo, Taci, Rifat, Hakkı, Feyzi, Rıdvan, Refet, Hay- dar, Şeref, Eşref. Doğu muhteliti: Ali Osman - Mehmed | Sâalim, Abdurrahman, Hasan, İsmail, Mu- rad, Nihad, Mustafa, Naci, Asım. Hakem: Zabo (Galatasaray). İlk maçını Beşiktaşla oynayan Doğu muhteliti bugün İstanbuldaki son oyu- 'nunu Galatasarayla Taksim stadında ya- pacaktır İlk anlarda oldukça boözüuk oynadığı halde oyun sonlarına doğru gittikçe açı- lan Doğu muhteliti bugünkü maçı daha rahat oynayıp kazanmak için elinden ge- len bütün kuvveti sarfetmeğe çalışacak- tır, Henüz toplu bir halde hazırlık yapma- mış olan Galatasaray da dün Beşiktaşın mağlüb ettiği bu takımı ben de kolayca yenebilirim, zehabına kapılırsa cidden büyük bir hata işlemiş olacaktır. Oyun tecrübeleri noksan, fakat sür'at, cesaret ve çeviklikleri cidden fazla olan | bu takım hiç te ihmal edilir bir kuvvet değildir. Bugünkü oyun bu bakımdan merakla beklenmektedir. Balkan güreşleri Dün güreşçilerimiz maçı da İzmir, 18 (Hususi) — Beşinci Balkan güreş şampiyonası bugün dünden daha zevkli, heyecanlı cereyan etmiştir. Eki- bimiz dört oyunda dört galebe temin et- Miştir. Güreşlerin üçü tuşla, biri sayı he- sabiledir. Mersinli Ahmed ve büyük Mustafa Balkan şampiyonu olmuşlardır. Diğerleri | - yarın güreşlerini tamamlıyacaktır. Gü- nün .ilk müsabakasını yapan “Kenan 20 kazandılar dakikada hükmen galib -geldi. Rakibi Mogolyad (Yugoslav) dı. 61 kiloda Yaşar kuvvetli rakibi Filips (Yunan) ı daha dördüncü dakikada tuşa düşürmüşse de rakibinin favulünü daha evvel işaret eden hakem oyuna devam kararını verdi. Yaşar 13 üncü dakikada rakibıni ikinci tuşa düşürdü. Fakat hakem - göremedi. Altavyatan Filipsin zâf dakikasından' is- İiyer Ş n aT P LA a * SON PDİ'I.'A Tarıh kongresi Dolmabahçede Yarın toplanıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) kaldıktan sonra Ankaraya gittim ve Ali- gar höyük hafriyatında bulundum. Bil- hassa Ön Asya arkeolojisile meşgul olu- yorum. Kurultay için, Anadolu bronz asarının ehemmiyeti hakkında almanca bir tez hazırladım. Bu tez, Eti devrinleki ma- dencilik hakkında hazırlamış olduğum kitabın bir hulâsasıdır. "Eti devrindeki madencilik Ön Asya medeniyetini aydınlatacak — mahiyette- dir. Ahlatlıbel ve Alacahöyük'lde Tarih Kurumu tarafından yapılan hafriyat 3000 inci yıldaki Ön Asya medeniyetini aydınlatmak itibarile çok istifadeli ol- müuştur. Kurultayın büyük faydalar temin ede- ceğine' şüphem yoktur.» Alman âliminin sözleri Alman profesörü Hartman da şu be- yanatta bulunmuştur: — Berlin üniversitesinde Arapça ve İslâm tarihi ve kültürü müderrisiyim. 926 ve 929 senelerinde bir müddet Tür- | kiyede bulunmuş ve Ankarayı, Koönyayı, İzmiri; Adanayı ve Anadolunun - diğer merkezlerini ziyaret etmiş, tetebbüatta bulunmuştum. Kurultayda, «Yeni ve eski Türkiye a- rasında bir alâka olup olmadığı hakkın- da» bir komünikasyon okuyacağım. Bence, Yavuz Selime kadar bugünkün- den başka manada bir Türkiye mevcud- du. Türk kavimleri vardı, fakat millet teşekkül etmemişti. Sultan Selimden sonra ise Osmanlı imparatorluğu teessüs etti. İmparatorluk hilâfetini de uhdesinde topladığından Osmanlı diyarı bir islâm memleketi haline geldi. Atatürk, eski Türklerin yapamadıkla- rını başararak, kuvvetli ve yekvücud bir Türkiye meydana getirdi. Yeni Türkiye kaydetti. | Osmanlı imparatorluğunun devamı de- gildir, ilk Türklerin asri ve mütekâmil bir şekilde topluluğudur. Ben şahsen bu- na kaniim. p Osmanlılar memleketi bir Türk olarak idare etmemişler ve muhtelif tesirler al- tında kalmışlardır. Yeni Türkiyae ise baş- h başına bir hüviyet, bir varlıktir.>» * İstanbul 18 (A.A.) — Türk Tarih Ku- rumundan: 1 — İkinci Türk tarih köngresi 20 ey- lül 1937 pazartesi günü saat 15 de Dolma- bahçe sarayında toplanacaktır. 2 — Kongreye iştirak edenler kendi- lerine gönderilen kartlardaki gün ve sa- atlerde Türk Tarih sergisini de ziyaret edecexlerdir. Tarih kongresi Şehremini Halkevinden de dinlenecek Şehremini Halkevinden: İkinci Tarih kon gresi konuşmalarını dinlemek üzere 20/9/193'7 pazartesi günü saat 14 den itibaren evimiz radyosu âyar edilmiştir. Herkes gelebilir. Safra köyünde bir kavga Evvelki gün Safraköyünde Mustafa oğlu Murad ile, arkadaşı İbrahim ara- sında bir kavga çıkmış, neticede Mu - rad İbrahimi muhtelif yerlerinden bı- çakla ağır surette yaralamıştır. Yara- l1 İstanbula makledilerek, Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Suçlu yaka- lanmış, tahkikata devam edilmketedir. yere gömerek tuşla galib geldi ve çok alkışlandı. 66 kiloda Yusuf Yunanlı Polihranyosu kanad yaparak tuşla 14 dakikada yendi. 72 kiloda Yugoslav Fiser Yunanlı Mar- koya sayı ile galib geldi. 79 kiloda çok hâkim güreşen Mersinli Ahmed 13 daki- kada Yunanlı Kampakise. tuşla — galib geldi. 87 kiloda Mustafa ile Yugoslav Met- zer'in karşılaşması güveşlerin en zevklisi oldu. Güreşe başlanalı 1 dakika altı sani- ye olmuştu ki Mustafa çift saltoya düşü- rerek rakibini tuşla yendi ve Balkan şam- piyonu oldu. Ağırda Vesic (Yugoslav) Çard's (Yu- nan) 1 6 dakikada tuşla yendi. İkinci top- lantısını yapan Balkan güreş kongresin- de Yunan murahhası müsabakalara işti- rak etmiyen Bulgaristan, Romanya fede- radyonları hakkında cezai tedbirler alın- masını teklif etti. Sebebinin sorulmasına karar verildi. _ n “Kongre 938 Balkan güreşlerinin Ati- 'nâdâ yapılmasına Balkan matbuatının ;komşu memleketler or hmhedeme aç -ı ” ... Tt e Hollyvood'da parlayan yeni bir Norveçli yıldız Güzel Sigrid şımdı Geary Cooperle yapacağı filmde kendisini 144 defa öpecektir Bu sene parlıyan sinema yıldızları a- rasında Sigrid Gurie isminde güzel bir Norveçli kiz da var- dır, Sigrid Gurie Nor- veçte Oslo şehrinde doğmuştur. İyi bir a- ileye mensubdur. Yüksek - tahsil gör- müştür. Dört lisana vâkıftır. Henüz altı yaşında iken artist olmak arzusunu besz- liyordu. Fakat ailesi onu bu yola sevkey: lemek istememiştir. Nihayet kızın arzu- suna inkıyad eyle« mek- mecburiyetinde kalan babası ona mü«- zaheret etti. Brüksel. de tiyatro mektebin- de tahsil ettikten son- ra Norveçe avdetle orada «Kral kalbi>» adında bir piyeste büyük rolü aldı. Ti- yatroda oyununu te- maşa eden M G M müessesesi mümessiİ- li Sigridi, çok be- ğendiğinden — derhal onu angaje et- ti. Halen Hollywood- da bulunmaktadır. Metro Goldvyn Ma yer müessesesi Sig- rid Gurie'ye yeniden büyük bir filmde baş tifade eden Yaşar ayni saniyede şalto ile!' Yeni Norveçli Sigrid Gurie rolü vermiştir. Pek yakında meşhur san'atkâr Gary Cooper'in çevirecek olduğu «Marko Polo'nun sergüzeştleri» adındaki tarihi filmde baş kadın rolünü yapa- caktır. Bu filmde Gary Cooper'i 144 defa öpecektir! ; Haftanın filmlerinden Jean Gabin ve Mireille Ballin Cezair batakhaneleri filminde Bu hafta İpek sinemasınde «Cezair ba- takhaneleri» isminde güzel bir film gös- terilmektedir. Oynıyanlar: Jean Gabin, Mu'eille Ba- lin, Gabriel Gabrio. Filmin mevzuu şudur: Pepe le Moko ismindeki haydud,- Ce- zair şehrini haraca kesmişti. Zabıta hay- dudları bir türlü ele geçiremiyordu: Pepe Cezairde İnes adında bir kadınla yaşı- yordu. Şehre inemiyen Pepe işlerini ar- kadaşları: Pierot, Regis, Karlos'a gör- #dürüyordu ve uzun senelerdenberi Pa- rise hasret çeken Pepe bu yüzden çok müteessir bulunuyordu, İşin zorbalıkla başarılamıyacağını an- lıyan polis hileye baş vurmağa karar vermişti. Arapçayı iyi bilen Silman bu işi üzerine almıştı. Bir gece polis gene bir mahalleyi bas- mıştı.- Bu aralık oralarda dolaşan sey- yahlar birer tarafa, sinmişlerdi. Gıı.hy is- | Mmhşşqegeg cağı |Pepe'yi Gaby'ya takdim ediyor. ı,..ı .. şırmıştı. Silman onu zorla bir eve soktu. Elinden yaralanmış olan Pepe, yarası- nı sardırmak için eve gelip te Gaby'yi görünce yarasını unutuyor. İşin farkına varan Silman hemen bir plân hazırlıyor. Gaby haydudu sevmeğe başlıyor. Pepe'yi dai- ma takib eden İnes bunu kıskanıyor. | Silman bundan istifade eylemeği dü- şünüyor. Günün birinde Gaby'yı bularak Pepe'nin polis tarafından yakalandığını söylüyor. Halbuki birkaç gündür kızdan haber alamıyan Pepe büyük bir merak içindedir. Her ne bahasına olursa olsun kızı gor- mek istiyen Pepe Cezaire gitmeği göze alıyor ve hazırlıklara başlıyor. İnes bu- na mâni olmak istiyor. Fakat Pepe onu yere seriyor. İnes hiddetlenerek polise haber vermeğe gidiyor. Gaby'yi otelde bulamıyan Pepe vapura koşuyor. Tam vwahimceğımdapnliskı:mahn-— e s M C Wik dan yakalanıyor, »: 3-x ae K S yt L n a"ğ e $ 4 W

Bu sayıdan diğer sayfalar: