19 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü TELGRAF HABERLERİ |-Japonların ilerlemelerine mani olmak için Çinliler nehir ve kanalların sedlerini yıktılar Tokyo 18 — Pekinden bildiriliyor: Çin- liler, Japonların ileri hareketlerine mâni olmak ve ihata edilmiş elli bin Çin aske- rini kurtarmak için Pekinin cenubu gar- bisindeki kanal ve nehirlerin sedlerini yıkmaktadırlar. t Şanghay cephesinde Londra 18 (A.A.) — Çin büyük elçi- sine gelen haberlere göre, Çin kıt'aları, Şanghayın şimalindeki yeni hatları üze- rinde Lotien ve Luihangın şarkında bir kilometrelik bir ilerleme kaydetmişler- dir. Şanghay 18 (A.A,) — Japon donanma- sı namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, Çinlilerin dün Şanghay etrafındaki cephede mukabil taarruza geçmiş olduk- larını beyan etmiştir. Japonlar, Çinlilerin yaklaşmasına mü- saade etmişler ve müteakiben ateş aça- rak kendilerini ağır zayiata uğratmış- lardır. Çinlilerin ric'ati Pekin 18 (A.A.) — Çin kıtaatı, Pekinin cenubu garbisinde tam bir ric'at halin- dedir, Chochow'daki Çin garnizonu ya teslim olmak veya tamamen mahvolmak tehlikesine maruz bulunmaktadır. Yeni bir idare Şanghay 18 (A.A.) — Şanglıay muha- rebelerinden sonra Japonyanın himayesi altında ilk idare, Paochanda tesis edil- Bu idarenin ismi, «sulhun muhafazası komisyonu» dur. Bu idare, bir Çinli doktorun riyaseti altındadır. Doktora dört aza refakat et- mektedir. ispanyada amele kütleleri birleşiyor, yeni seferberlik ilân edildi Valansiya açıklarında 3 hükümetçi harb gemisile FHrankoculara ait Kanarias kruvazörü arasında yeni bir deniz muhsrebesi oldu Londra 18 (Hususi) — Dün akşam Bar- Belon açıklarında, üç hükümetçi harb ge- misile Frankoculara aid Kanarias kruva- zörü arasında yeni bir deniz muharebesi 'olmuştur. Muharebenin neticesi hakkında henüz Mmalümat alınamamıştır. Paris 18 (ALA.) — Journal'ın Madrid muhabiri yazıyor: Komünistlerle anar- şistlerin itilâfı, yakında bir emari vaki 0- lacaktır. Bu itilâf, umumi mesai birliği ile milli mesai konfederasyonu a"asında- ki itilâfı ikmal edecektir. Maksad, bir mütareke değildir, müsbet noktalarda asgari bir programı ihtiva edecek bir misak akdi mevzuubahstir. Amele kütlelerinin milli müdafaa nezareti tarafındaen emre- dilen ve icrası zaruri olan yeni seferber- lik &mri ile ayni zamanda yapılmaktadır. Askerlik bürolarına yeniden tehacüm- ler başlamıştır. Ayni zamanda müstakbel İspanyanın esası olacak olan «tahribi gayri kabil bir blok» ilânı için mitingler tertib edilmektedir. Milleter Gemiyeti dün de Filistin ve İspanyol meselelerini görüştü Cenevre 18 — Milletler Cemiyati asam- blesi, saat 10.05 de toplanmıştır. Toplantı salonunda biraz hareket vardı. Mısır hariciye nazırı Vasıf Patrus Gali Paşa, söz almış, Filistinin taksimi proje- sini şiddetle tenkid etmiş ve Fi'istin me- selesinin halli için Filistin. ile İngiltere arasında diğer Arab memleketleri ile ya- pılmış muahedelere benzer bir muahede Seyid Rıza dün de d saat islicvap Eğildi Elâziz, 18 (Hususi) — Seyid Rızanın isticvabına bugün de devam edil_miş.tir. İsticvab 4 saat sürmüştür. Sergerdenin mühim ifşaatta bulunduğu, hareketine iştirak edenleri örtaya döktü- ğü söyleniyor. muhalefet Diğer reislerle Seyid Rızanın müvace- hesi yapılacağı öğrenilmiştir. İzmir fuarı pazartesi kapanıyor İzmir, 18 (Hususi) — Şimdiye kadar fuarı 562000 ziyaretçi gezmiştir. Fuar pa- zartesi gecesi belediye reisinin Hir nut- kile kapanacaktır. 938 fuarına 15 devletin resmen iştirak etmeleri ' temin e'lilecek. Taksim stadyomunda müzik bayramı Dün Beyoğlu Halkevi müzik kolu ta- rafından Taksim stadyomunda tertib o- lunan müzik bayramı, büyük ve mümtaz bir seyirci kütlesi önünde muvaffakiyet- le neticelendi. İstiklâl marşile başlıyan ve Beyoğlu Halkevinin değerli başkanı Ekrem Tur tarafından söylenen kısa, fa kat özlü bir söylevle manası anlaşılmış olan büyük bayram geç vakte kadar de- vam etmiştir. K akdi suretinde bir hal şekli tek'if eyle- miştir. Bilâhare İspanya murahhası Negrin söz almıştır. Mumaileyh, ezcümle de- miştir ki: — İtalyanın İspanyaya şimdi orada bu- lunmakta olan ordunun iki misli bir ordu göndermek üzere olduğunu beyan edi- voruz. : 2 Polis Enstitüsünde Okuyacak olan Başkomiser ve Polis memurları Ankara 17 (Hususi) — Bu sene Ankara polis enstitüsü orta ve yüksek kısmında o - kuyacak olan başkomiser ve polis memur - larından kıdem, ehliyet şerait itibarile mu- vafık görülenleri bildiriyorum: Ankaradan Hakkı, İstanbuldan Muzaf - fer, Hamdi, Fevzi, Şerif, Nazmi, Şevket, Ha- lid, Ali, Nurettin, İbrahim, Akil, İçelden Ke mal, İzmirden Faik, İbrahim, Giresundan Saim, Edirneden Hulüsi, Sadık, —Muğladan Aziz, Antalyadan Bahâ, Tekirdağdan Mus - tafa, Samsundan Ali, Mardinden İbrahim, Boludan Ahmet, Seyhandan Mümtaz. Polis memurları: Ankaradan 298 Yusuf, 244 Hasan, 121 Sü- leyman, 272 Süleyman, 290 Sait, 300 Avni, 25 Sait, 107 Salim, 355 Mehmet, 367 AlI. Çoruhtan 2 Hüsnü, 7 Haydar,, Edirneden 19 Mustafa, Muğladan 28 Şerif, 12 Ahmet, Maraştan 5 Ahmet, 6 Ali, Afyondan 2 Zülfi- kar, Sivastan 7 Turan, 22 Zeki, 24 Vehbi, Balıkesirden 34 Mustafa, Ağrıdan 3 BSeyfet- tin, Antalyadan 30 Naci, 24 Recep, Kasta - monudan 16 Nuri, 2 Mahir, 14 Muharrem, 22 Süleyman, 13 Mehmet, 18 Ahmet, Malat- yadan 8 Turgut, 17 Turan, 10 Kâzım, 3 Meh met, 9 Halll, Erzurumdan 28 Dursun, 26 Riıza, 8 Sıtkı, ?4 Rasih, 30 Şefik, Çanakkaleden 9 Ferit, İçelden 51 Süleyman, 44 Cemil, Kocaeliden 19 Hakkı, d0 Osman, Trabzondan T Mustafa, 5 Galip, dâ Asım, Kütahyadan 2 Hakkı, 13 Halil, Kayseriden 25 Mehmet, 32 Lütfi, 31 Vasıf, 29 İhsan, 28 Seracettin, 30 Salâhat - tin, İzmirden 36 Kâzım, 43 Remzi, 48 Abdül- gani, 1d0 Ziya, T5 Faik, 92 Hikmet, 105 Av - . - - bu birleşmeleri, | 26 Eylül Beşinci dil bayramına ait program hazırlandı Ankara 18 (A.A.) — 26 Eylülde yapı- lacak beşinci Dil bayramı kutlama tö - reni programı aşağıdadır: 1 — İlk Türk dil kurultayının toplan- dığı 26 eylül dil bayramı, bundan önce- ki yıllarda olduğu gibi, Türk Dil Ruruü- mu üyeleri, halkevleri, gazetelör ve yur- dun bütün dilseverleri arasında kutla - nacaktır. 2 — 26 Eylül 193T Pazar günü saat 18 de Ankara ve İstanbul radyoları bir- leştirilecek ve Türk dil kurumu adına bir söylev verilecektir. Bu söylev bütün hal- , kevlerinde radyo ile dinlenecektir. 3 — Halkevleri, söylev saatinden ön- ce veya sonra, kendi bölgelerindeki im - kâna göre, dil hakkında — konferanslar vermek, şilrler okumak ve türlü teza - hürlerde bulunmak suretile dil bayra - mını kutlayacaklardır. Halkevlerinde ve rilen konferansların, — söylevlerin birer kopyesi Türk Dil Kurumu genel sekre. terliğine gönderilecektir. ' 4 — Türkiye gazeteleri, 26 Eylül 1937 sayılarında dil bayramını kutlayacaklar ve Türkiyede dil çalışmaları üzerine ya - zılar yazacaklardır. 5 — Bütün kutlama ve tezahürlerde şu noktaların tebarüz ettirilmesine ça - lışılacaktır: A - Ulu Önder Atatürk'ün yüksek hi- maye ve irşadları altında Türk dili ü - zerinde yapılan çalışmaların hergün da- ha çok genişleyen yüksek bir faaliyet || göstermekte olduğu, B - Anadilimizin geniş varlıklarını bulmak üzere yapılmakta olan araştır - maların, yalnız Türk dili lehçelerini de- ğil, bütün kültür dillerini ye genel dil bilgisini ilgilendiren yüksek bir buluşa, yeni «Güneş - Dil Teorisi» adını alan Türk dil tezine vardığı. C - Yeni Türk dil teorisinin fiçüncü Türk Dil Kurultayına iİştirak eden dil bilginleri tarafından kabul edildiği gibi, 1 Eylül 1937 de Bükreşte toplanan bey- nelmilel prehistorik, Aarkeolojik, ve an- trepolojik kongreye ve 20 eylül 1937 de İstanbulda toplanan ikinci Tarih Ku - rultayına da tebliğ edilerek her ikisinde iyi karşılanmak suretile — bir kat daha kuvvetlendiği, D - Türk kültürü prehistorle'in en eş- ki yüksek kültürü olup Neolitik ve Ma- | den medeniyetleri orta Asyadaki Türk ana yurdundan yer yüzüne yayıldığı gi- bi, Türk dilinin bütün kültür dillerinin ana kaynağı olduğu da «Güneş - Dil» te- orisinin verimleriyle inkâr kabul etmez bir surette sabit olmakta bulunduğu. 6 — Halka hitap eden söylevy, konfe- rans, şiir ve yazılarda elden geldiği ka- dar herkesin anlıyabileceği açık, sade, düzgün, pürüzsüz ve güzel bir Türkçe | kullanmıya çalışılacaktır. ni, Tekirdağdan 5 Cemal, Meclisten 18 Yu - suf, 20 Arif, Denizliden 10 Süleyman, Niğde- den 19 Ahmet, Eskişehirden 7 Yaşar, Sam - sundan 34 Salim, Kirşehirden 8 Seyit, Kon. yadan 24 Nuri, 33 Mustafa, Elâzizden 3 Behzat, Bursadan 1 Hamdi, 59 İbrahim, 5 Zeki, Seyhandan 64 Celâl, 52 Abdülvahap, 33 Hakkı, 3 Salim, 2 Turhan, 11 Mustafa, 43 Fevzi, Gümüşhaneden li A- sım, İstanbuldan 69 Abdülbaki, 90 muam - mer, 439 Nurettin, 1138 Bekir, 721 Ahmet, 1246 Mehmet, 577 Mazhar, 1372 Osman, 1158 Zeki, 1495 'Tâlât, 1603 Ata, 1528 İsmall, 1547 Nevzat, 1668 Zikrullah, 1682 Necmettin, 530 Nurettin. Erzincandan 4 Hamdi, Giresundan 2 Şev- ket, Tokattan 3 Mehmet, B Yusuf, Istanbulda da motörlü fayyare mektebi açılacak Ankarada ve İzmirde Türkkuşu için yapılan paraşüt kuleleri çok rağbet gör düğü halde bunların bir eşi henüz İs - tanbulda yapılamamıştır. Türk hava ku rumunun kulenin muhakkak surette Be yazıt veya Sultanahmet meydanların - dan birinde yapılmasını istemesi ve be- lediyenin de Yenibahçe çayırında ya - pılması için ısrar etmesi yüzünden bir türlü bir anlaşma olamamıştır. Bu hususta son olarak belediyenin Türk Hava Kurumuna vermiş olduğu cevaba göre İstanbulda paraşüt kule - sinin yeri ileri şehir plânı formalite - si ikmal edilip meydana getirildikten sonra tayin edilecektir. Şehir plânı ge- lecek sene tam olarak meydana çıka- rılacağına göre paraşüt — kulesi ancak bu zamandan sonra yapılacak demek - tir. Esasen Türk Hava Kurumu Mer - kezi, İstanbul için gelecek seneden iti- baren başlamak — üzere bir Türkkuşu faaliyeti programı hazırlamaktadır. Bu programa göre İstanbulda paraşüt ku- lesi ile beraber bir de Ankarada oldu- ğu gibi leyli olarak — motörlü tayyare mektebi açılacaktır. Her sene Türkku- şunun İstanbul talebesi çoğaldığından kurum gençlerin uçuş, tatbikat ve ders yerlerine gidebilmeleri için bir kaç o- tobüs de satin alacaktır. Kayseri ve Çorum maarif — müdürleri Ankara, 18 (Hususi) — Ankara kız li- sesi riyaziye muallimi Hüsnü Kayseri maarif müdürlüğüne, İstanbul maarif müdür muavini Neşet Çorum maarif müdürlüğüne tayin edilmiştir. Emniyet işleri umum müdür muavinliği Ankara, 18 (Hususi) — Emniyet işleri uümum müdür muavini İzzeddinin mün- hal valiliklerden birine tayin edileceği haberi doğru değildir. Bir adam kardeşini vurdu Akhisar, 18 (Hususi) — Gökçeahmed köyünde Somalı Bayramla kardeşi Sü- leyman arasında kız kardeşlerini kocaya vermek meselesinden çıkan kavgada Bayram Süleymanı çifte ile ağır surette yaralamıştır. Kardeşine kıyan Bayram yakalanmıştır. Yaralı hastanede tedavi altına alınmıştır. Özalp kazası Ankara, 18 (Hususi) — Kâzımpaşa ka- zası merkezinin başka bir yere nakli ve kazanın isminin Özalp olarak değiştiril- mesi kararlaştırılmıştır. Feneryolunda Bir köşk yandı Dün gece saat 8,30 sularında, Fener |yolunda bir yangın çıkmıştır. Hidayet isminde birine aid ahşap köşkün bod - ||rumundan çıkan yangın, bir anda, bi - nayı sarmış, ve köşkün tamamen yan - masına sebep olmuştur. z Ür eeei © Avrupa vaziyeti hergün bir parça daha tehlikeli hal alıyor Yazan: Selim Ragıp Emeç İl talyanın İspanyol Fasına yeni kuv - vetler göndermiye kıyam etmesi, haddizatinde esasen nazik olan durumu büsbütün nazikleştirmiş oluyor. İtalya - nın bu tarzı hareketi, İngiltere ile Fran- saya bir mukabeledir. Akdenizde korsan- lık hareketlerinin önüne geçmek için Akdenizle yakın alâkaları bulunan dokuz devletin İsviçrede, Nyonda yaptıkları iti- lâftan İtalya gayri memnundur. AÂyni devlet, bu itilâfnameye iştirak etmek için kendisine bırakılmış olan açık kapıdan da istifade etmek ister görünmemektedir. Maamafih İtalyayı, bugünkü müukabeleyi yapmıya sevkeden âmil bu değildir. İn- giltere ile Fransanın, merkezi Londrada bulunan İspanya işlerine ademi müda - hale komitesine haber vermeden İspan- ya sahillerinin mürakabesine nihayet vermeleridir. Filhakika — İngiltere ile Fransa, yalnız Akdenizdeki kuvvetlerini değil, o kuvvetlere munzam olarak yol - ladıkları yeni yeni kuvvetlerle teşkil ey- Hledikleri filolar bütün Akdenizde gayet ağır bir zabıta vazifesi göreceklerdir. Kuvvetlerinin bir kısmını İspanya sahil- lerinde . hareketsiz tutmaları demek, Nyon muahedesile üzerlerine aldıkları işde, peşin bir muvaffakiyetsizliği ka - bul etmeleri demektir. Bu iki büyük dev- let elbette ki buna razı olamazlardı. Bun- dan ötürüdür ki evvelce İtalya ile Al - manyanın yaptıkları gibi İspanya sahil- lerini mürakabeye memur ettikleri deniz küvvetlerini geri çekmiye karar verdiler. Bunün için de Londradaki ademi müda- hale komitesine haber vermiye lüzum görmediler. Tıpkı İtalya ile Almanya gibi. Bilhassa Fransız hududunda bu müra- kabenin hiç bir suretle tesis edilmemiş olduğuna kani bulunan İtalya, Fransız - İngiliz deniz mürakabe küvvetlerinin İs- panyol sahillerinden ayrılmalarile bera- ber İspanyanın bilhassa hükümet kuv - vetleri elinde bulunan kısmına her taraf- tan silâh, mühimmat ve gönüllü akını vukubulacağını kestirdi; Franko kuvvet- lerinin feci bir emrivaki karşısında kal- mamalrı için atik davranarak Melillaya asker sevkine karar verdi. Bu sevkiyatın sonuncu olmadığının be- yan edilişine bakılırsa vaziyetin fecaati bununla kalmıyacaktır. Şu hale göre, şimdiye kadar korkulan âkıbet bütün dehşetile kendini göstere- cek ve 1914-1918 harbine mal olan Saray Bosna faciasından sonra İspanyanın da- hili mücadelesi de yeni bir Ay- rupa — milletler harbini — doğuracak- tır. Maalesef böyle konuşmak mec- buriyetinde kalıyorum: Çünkü mev- cut tehlike cidden büyüktür ve Fran- sa, İtalyanın İspanyaya yerleşmesile Ak- deniz müvazenesinin bozulmasına taham- mül etmiyecektir. Buna tahammül et- mesi demek, İstikbaline ve şimdiye ka- dar güdegeldiği gayelere veda etmesi de- mektir. Bu takdirde ise umumi bir harp hazırdır. — Selim Ragıp Emeç Sababtan Sabala t koymağa mecbur etmiştir. aykırı olduğunu anlamıyor muhuz? Garib bir yasak Sabah saat sekizden evvel şehir halkını yüksek sesle bağırarak rahatsız eden esnaf ceza görür. Medeni şehirlerin kendilerine mahsus nizamları vardır. Bütün gün şehrin gürültüsile yorulan, sinirleri bozulan şe- hirlinin gece tam bir sükün içinde uyuması lâzımdır. Bu ihtiyaç belediyeleri muayyen zamanlarda bilhassa geceleri- süküneti temin edecek nizamlar hususiyetleri, Her gün yeni bir hamle ile medeniyet esaslarını kabul etmeğe başlıyan İs- tanbul da bu ihtiyaçlara göre tedbir almağa başlamıştır. Takdir etmeliyiz. Yalnız sabah sekizden evvel ve akşam sekizden sonra bağırarak malını satan, möselâ bir balıkçıyı tecziye eden nizam gece yarısı çığlıklar kopara- rak balık tutan esnafı cezaya çarpmıyor. Karanlık gecelerde Boğaziçinde kılıç balığı tutanların birbirlerine ve gelip geçen gemilere ne müthiş fer - yatlarla haykırdıklarını İstanbul halkı pek iyi bilir. Bu feryatların hasta dö- şeklerinde binbir ıztırap”içinde bir nefes tatlı uykuya hasret çekenleri ne elim sinir buhranlarına düşürdüğünü anlamak için sevimli Bay Enver Karandan rapor almağa lüzum yoktur. Nizam ve kanunların emir ve nehyi mutlak olduğuna göre sabah sekizden evvel balık satanı cezaya çarpan kanunun gece yarıları cıyak cıvak bağırıp birbirinden yer ve yol istiyerek balık tutanları neden tecziye etmediğine şaş- mamak kabil değil, Bu iptidat balıkçılığın bugünkü kanuni mevzuatımıza da tabibi adlimiz Bürhan Cahit

Bu sayıdan diğer sayfalar: