Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
14 Sayfa —— Son Posta'nın siyasi tefrikası : 29 alât mn İ ) W 6 P Y AŞ Di ” SsC Yazan : Arif Cemil Eli silâh tutan bütün Ermeniler zorla ve tehditle komite teşkilâtına alınıyor, askeri talim ve terbiye öğretiliyor- du. Fakat bütün şiddete rağmen Ermenilerin ekseriyeti bu teşkilâta girmek istemiyordu O devri hatırlamak insana rüya gi-/biye görmüş Ermeni çeteleri vücuda bi geliyor. İttihad ve Terakkinin Erme- ni komitelerine karşi yaptığı yegâne hata, onların hareketierin: karşı vu- muşak davranmız olmasıdır. İttihad ve Tetakki umumi harbin arifesinde ih- malciliği elden bırakarak aklını başı- na alıp icraata girişmek istediği zaman artık iş işden geçmiş bulunuyordu. Bun lar ilk fırsattan istifade ederek şarki A- nadoluda müslakiı bir Ermenistan vü- cuda getirmek isliyor, ve tarihi inkâz ederek şark vilâyetlerimizin Ermenile- Te aid olduğunu iddia ediyorlardı. Tabit bu işde Ermeniler Rusya, İngil- tere ve Fransa tarafındarn yardım görü- yorlardı. 1908 de meşrutiyet ilân olu- nalıdanberi bu üç.devlet, Osmanlı dev- letine karşı Erzmienilerile beraber müşte- rek bir düşmanlık siyaseti tâkib edi- yorlardı, Burada Ermeniler deyince hep Er meni komitelerinin faalıyetini göz Ö- nünde bulundurmak lâzımdır. Bu ko- miteler meşrutiyetten sonra ilk defa kuvvetlerini 12 nisan 1909 da çıkar- dıkları Adana hâdiselerinde denediler. Orada hükümet kuvvetinden ziyade Türk halk kitleleri faaliyete geçerek ko mitelerin kanlı teşebbüslerini kanla boğdular. Ermeni komiteleri böyle münferid suikasdlerden ve isyanlardan bir fay-| da çıkmıyacağını anlayınca Taşnaklar Ermeni milletini umumi bir isyana ha- zırlamağa başladılar. Rusyanın yardı- mile bu faaliyet sür'atle ilerzledi. Eli silâh tutan bütün Ermeniler teş- kilâta alınıyor, onlara askeri talim ve terbiye öğretiliyordu., Amerikada, şu- getirilmesini ihtiva ediyordu. Balkan muharebesinden sonra gayri müslimler de silâh altına alınarak talim gördük- lerinden bu iş kendiliğinden kolaylaş- tırılmış oldu. Programın silâh tedariki lüzumunu ihtiva eden üçüncü kısmı ise kapitü- lâsyonların mevcudiyeti sayesinde kn- layca temin olunabilıyordu. Bu kapitü- lâsyonlar ecnebi konsoloshanelerin eş- yalarını gümrüksüz ve muayenesiz ge- çirmelerini mümkün kıld:ğından Erme- niler bu kanaldan istifade ederek mem lekete istedikleri kadar silâh sokuyor- lardı. Bazı konsoloshaneler bu imtivaz- ları istimal ettiklerinden Ermenilere dağıtılan harb tüfekierinin, rovelver- lerinin, bombaların ve — dinamiıtlerin haddi ve hesabı yoktu. Bunlar komite- lerin gizli depolarında saklanıyardu. Ermeni kiliseleri, manastırları ve mezarlıkları birer silâh deposu idi. Ha- ricten getirilen veyahud Ermeniler ta- rafından dahilde yapılan silâhlar böy- le yerlere saklanıyordu. 'Hükümet me- muüurları oralarda araştırmalar yaptıkça Ermeni patrikhanesı ayaklaniyor, Türk memurları mukaddes yerlerimize kar- şı hürmetsizlik gösteriyor, diye bar bar bağırıyordu. Rusya, Fransa ve İngiite- rede bu yaygaralar derhal akisler ha- sıl ediyordu .Babıâli, bu Ermeni hare- kâtına mani olmak hususunda çok müş- külât çekiyordu. (Arkası var) b rada burada bombacılık ve silâh ima- Hini öğrenen başka Ermeniler de mem- leketin her tarafında bomba, fişek ve hattâ tüfek imal ediyor, bü suretle si-: lâh ve cephane depoları tesis olunuyor- du. "n küçük bir köyün bile bir cepha- neliği vardı. Bu şiddetli faaliyete rağmen Erme- nilerin ekseriyeti bu teşkilâta girmek istemedi, sulh ve selâmet içinde vaşa- mayı ve işi gücile meşgu! olmayı tercih etti. Bunun üzerine Taşnak, yeniden cebir Ve şiddet göstermeğe başladı: Ko- mite reisleri bizzat Ermeni köylerini dolaştılar. Ermenilere birer metalib listesile müracaat ettiler. Bunlarıtı baş lıcası komiteye dahil olmak ve muay- yen vergileri vermekti. Ondan sonra her köylüden kendi parasile bir silâh teda- rik etmesi isteniliyordu. Çünkü her ta- rafta silâh tevziatına başlanmıştı. Komitecilerin bu arzularına muha- lefet edenler şiddetli cezalara çarpılı-| yorlardı. Bu cezalar köyden tard, ev- lenmek ve veraset hakkından mahru- | miyet gibi hafiflerinden başlıyarak da-' yak ve ölüme kadar yükseliyordu. Bu meyanda papaslarım dini ve ruhan? ce- zaları komitecierin pek ziyade işleri- ne yarıyordu. Zavallı Ermeni milieti bu zalimane muameleye karşı nasıl mukavemet e- debilirdi? Türk memurlarına ıltica et- mek komitecilerin nazarında Ermeni milletine karşı işlenmiş en ağır cürüm gibi telâkki edildiğinden ve ölüm ceza- sile cezalandırıldığından Ermeni mille-| ti tamamile "Taşnakların tahakkümü altına girmiş oluyordu. Bu suretle Taşnakların ihtilâl hare-| *kâtına en ziyade muarız olan Ermeniler 'bile Taşnak teşkilâtına girmeğe mecbur kaldılar. Garibi şu ki zorla idhal edilen yeni ihtilâlciler bir kere devlet aley- hindeki cereyana kapıldıktan sonra eğ- kileri geride bırakmağa başladılar, Diğer taraftan Hınçak komitesinin de büyük bir hararetle çalıştığı göz ö- nünde tutulursa, umumi harb arifesin- de hemen bütün Ermeni milletinin Os- manlı devleti aleyhine vaziyet almış ol- masına hayret etmemek. lâzım gelir. Taşnak tarafından takib edilen prog- MT Bir Doktorun Günlük Cumartesi Notlarından — €) Nezle nasıl Başlar ? Nezle tevellüdünde f:ıaşlıea âmil olan ha- raret tebeddülünün tesirleridir. Havanın bir soğuyup bir ısınmasile bunun İnsan üzerine olan tesirleri çok mühimdir. Bu- gün şiddetli bir cenub rüzgârı bizi terle- tip hemen sırtımızdan elbiselerimizi at- mağa mecbur ettiği halde ertesi günü $i- mal rüzgârı poyraz esmekle şiddetli bir soğuk hüküm sürüyor. Lodos sıcak ve rütubetli bir rüzgâr, poyraz ise soğuk ve kurudur. Hava tahavvülü hararetin tebeddülünü intac etmektedir. Bunun İise insanın sıhhati üzerine pek büyük te- sirleri oluyor. Bir İnsan en soğuk bir za- manda vücudünü muhafaza etmeği . bi- lirse hiç bir ziyan görmez, Vücudün 1- daresi kolaylaşır ve alışır. Fakat mütemadiyen değişen hava velev- ki mutedil olsun bedeni harab eder. Çün. kü hararetin her tebeddülü vücud Tab- rikasının idaresindeki intizamı ve âhen- gi bozar. Sıcak zamanında tatbik edilen hayat vazifeleri soğuğun zuhüurile bozü- lur ve soğuğun müsald bulunduğu hale getirmek için haylice sıkıntı çekilir. İşte bü mütenevvi hararet tesirile sıhhat | bozulduğu gibi hastalıklar da artar, te- | davi güçleşir. ) Bu notları kesip saklayınız, yahut bir aibüme yapıştırıp koölleksiyon yapınıı. Bıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. * A Nöbelci Eczaneler Aksarayda: (Pertev). Alemdarda: (Sırrı dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Pertev). Alemdatıda: ,Sırrı Asım). Beyazıdda: (Belkıs). Samatyada: (Erofilos). Eminönünde: — (Bensasoni. Eyübde: (Hikmet Atlamaz). Fenerde: (E- milyadi). Şehremininde: (Hamdi). Şeh- zgadebaşında: (Asaf). Karagümtükte: (A- rif). Küçükpazarda (Yorgi). Bakırkö- yünde: (Hilâl). : Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Dellâsuda). Tepe- başında: (Kinyoli). Karaköyde: (Hüse- yin Hüsnü). İstiklâl caddesinde: (Limon- elyan). Pangaltıda: (Nargileciyan). Be- şiktaşta: (Nail Halid). Sariyerde: (Nuri). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Ömer Kenan). Kadıköyün- de: (Büyük, Üçler). Büyükadada: (Halk), SON POSTA SON POSTEİ | ' nın | TARİHİ | TEFRİKASI Bir g İranla Mazendran arasındaki harb i- ki sene sürdü. İsfendiyar bu harbda i|çok büyük kahramanlıklar ve idare ka- biliyetleri gösterdi. Elde ettiği muzaf-| feriyetlerle İranda şöhret kazandı. Mazendranla müsaleha aktedildik- ten sonra, aradan birkaç ay geçmeden şark hududlarında, Turanlı hükümdar- sarın ordularile harbe girişmek mecbu- riyeti başgösterdi. İsfendiyar buralarda da ordusunu iyi kullandı. Muzafferi- yetler kazandı. Otuz yaşına geldiği zaman İsfendi- yar, İranda büyük bir şöhret sahibi ol- muştu. Vezirler, dalkavuklar onun ö- nünde titriyorlardı, İhtiraslarını tatmi- ne, menfaatlerini temine pek güçlükle yol bulabilivorlardı. Keykâvsin hima- yesinde yaşadıkiarı rahat hayatı İsfen- diyarın zamanında bulamıyacaklar:nı..I hattâ o zaman hayatlarından bile emin olamıyataklarını anladıkları için onu mahvetmiye çare arıyorlardı. Bu dalkavuklar, bu vezirler, birer su- retle harekete geçtiler, İsfendiyarın a- leyhinde tezvirata giriştiler. Keyvkâvs bu tezviratın tesiri altında kalmıva baş- iadı. Oğlunun kazand:3' şöhret ve mu- habbet gözünde büyüdükçe büyüdü. O- nun bir gün halkı ayaklandırarak ken- disini tahtından atacağından korkmıya başladı. Vezirlerle dalkavuklar, İsfendiyarım son harbinden avcetinde, her' geçtiği yerde halktan gördüğü coşkun sevgiyi, hükümdara binbir ilâve ile an'attılar. Bunu, öyle kurnazlıklarla, İsfendiyarın lehinde bir kıyamın başlangıcı şeklin- | korkuyordu. de tasvir ettiler, ki Keykâvsin gözleri karardı. Oğlunun, bir gün, kendisine i-| hanet edeceğine inandı ve İsfendivarın Gerhal zindana atılmasını irade etti. İsfendiyar üç sene zindanda kaldı. | Hükümdar da zevk ve safasına daldı. Bir gün, Midya orduları İran arazi- sine girdi. Keykâvsir ordular) her ta- 'rafta bozuldu. Payitaht düşmanın isti- lâsına maruz kaldı. Keykâvs, muztar vaziyette kaldığı için oğlu İsfendiyarı zindandan çıkarmı ya.. ordularının başına geçirmiye mec- bur oldu. İsfendiyarın iş başına geçişi bozulan İran ordularının manevi kuvvetini. ça- bucak yerine getirdi. Düşmanın önün- || den geriye çekilen kuvvetler dayanmı- ya, sonra da Midya ordularını bozmıya, başladı. İsfendiyar, çok geçmeden İran arazisini düşmandan kurtardı, Midyalı- larla şerefli bir müsaleha akdıne mu- vaffak'oldu. Keykâvs.. oğlunun daha büyük bir şöhret kazandığını görünce, onun mut- laka intikam almıya kalkışacağını, hal- kın da onunla beraber olacağını düşün- miye başladı. Vezirlerle dalkavuklar da onun evhamını körüklüyorlardı; fakat jne yapabilirdi? İsfendiyarı, halkın bu |kadar sevgisi karşısında idam edemez- |di. Muhakkak memlekette ihtilâl ko- |pardı. Zindana da atamarzdı. Halkın, o- nu oradan çıkarıp tahta oturtacağından Onun korkusunu artıran bir şey de, Zâloğlu Rüstemin — isyankâr hareketi idi. Rüstem., senelerdenberi, kendisi- ni tanımıyor.. Siyaveşi himaye ediyor- du, Sonra, vukua gelen harblere ne ken ramın ikinci kismi, askeri talim voe ter- Heybelide: (Halk), LablamiL l disi iştirak etmiş, ne de derebeylikten en küçük bir kuvvet göndermek sure- |tile muavenet eylemişti. + Keykâvs, Rüstemin de bir maksad ,takib ettiğinden.. bir gün payitaht üze- rine yürüyerek “Siyaveşi tahta geçire- ceğinden şüpheleniycrdu. O, bu şüphe- |lerle, bu korkuyla kıvrandıkça, dalka- .vuk nedimlerini, muhteris vezirlerini ıetrahna topluyor.. bu tehlikelere nasıl karşı koyacağını müzakere ediyordu. Kurnaz dalkavuklardan biri, bir gün, hükümdarın çok hoşuna giden bir çare buldu: İsfendiyara, Siyaveşin Za- ; bulistanda bulunmasının, kendi menfa- ati aleyhinde olduğu.. onun, Rüstemin yardımile İran tahtını zaptetmiye ha- / ün, Midya orduları İran topraklarına girdi ve Keykâvsın ordu arını bozarak payitaht kapılarına dayandı zırlandığı, kurnazca uydurulan bir ma- sal gibi anlatıldı. Bu arada Siyaveşin, vaktile annesine ne suretie hakaret et- tiği de hatırlatıldı. Muhtelif tarzlarda| hisleri tahrik edildi. Dalkavuklar, İsfendiyarın kalbinde Siyaveşe karşı derin bir kin ve husu- met uyandığından emin olunca, Key- kâvsi harekete geçirdiler. Hükümdar oğlunu çağırdı. Zâloğlu Rüstemin se - nelerdenberi isyan halinde bulunması- nın, hele Siyaveşin de orada bulunma- sının İran taht ve saltanatına karşı bü- yük bir tehlike olduğunu anlatarak isş işden geçmeden hunun önüne geçilmesi için Siyaveşin diri yahud ölü olarak be- hemehal yakalanmalarının zaruri bu- (lunduğunu söyleyince, İsfendiyar 7a- ten bu gayelerle hazırlanmış olduğu i- çin, hiç düşünmeden: — Şevketlü babacığım! Hiç merak et- me! Ben, gider bu pürüzü kolayca te- mizlerim. Zâlin âe, Rüslemin de, Siya- veşin de kafalarını keser, ayaklarının altına getiririm. Dedi. Keykâvs, aidığı cevabdan pek mem- pun oldu. Oğluna, hazineden istediği kadar para almasinı, ordusunu hazirla- masını söyledi. İsfendiyar halkını sevgisine istinad ettiği halde bütün gayretine rağmen Zâloğlu Rüstemin üzerine gidecek o - beraber en büyük milli kahramanlafi olan Rüstemle harbetmeyi akıllarıl! sığdıramıyorlardı. İranın her tarafınd İsfendiyarın bu hareketi takbih olunü' yor.. bu fesadı çıkaran ihtiyar hükülf dar Keykâvsla muhteris vezirlerine | net ediliyordu. Halkın ekseriyeti bu hareketin alef" hinde olmakla beraber, İsfendiyar, P” ra kuvvetile, mühimce bir kuvveti! başına geçerek Zabulistan üzerine Y” rüdü. z İ var) (Arkası ğ Akşam çaylarında... ve akşam yemeklerinde... - tiyatro ve sinema çıkışlarında« TOKATLIYAN & geliniz. Orada 21 Eylül 937, Salı günüt den itibaren POGANY meşhur, Macar kadın orkestrasını din | yeceksiniz. Virtüoz kemancı Bayan LİL SZEKELLY'nin idaresindeki bu oörkes tra her gün saat 17,30 dan itibaren en D” fis müzik parçalarını çalacaktır. # # Not — Bu müstesna müzik ziyafeti! lan ordusuna istediği kadar efrad top- hyamadı, Halk, İsfendiya'ı sevmekle konsumasyon fiatlarının ehvenliği dol” yısile herkes için uygundur. I İnhisarlar U. Müdi ürlüğündî-r_ığ_- caktır. taşta levazım ve mübayaat şubesindeki IV — İsteklilerin pazarlık için tayin 1 — Şartnamesine tevfikan pazarlıkla 3 — Şartnameler parasız olarak her 1 — Nümune ve şartnamesine tevfikan 8000 kilo baş ipi pazarlıkla satın alıns” II — Pazarlık 20/1X/1937 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat l4 de Kaba * III — Şartnameler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alınabilir. ralarile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. BAA 2 — Pazarlık, 20/1X/937 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 15 de Kaba * taşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyonunda yapılacaktır, 4 — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 6 7,5 güvenme paralâ" rile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. — <5821> alım komisyonunda yapılacaktır. edilen gün ve saatte © 7,5 güvenme P3” (5789) 2000 kilo kazein kolası satın alınacaktıf" gün sözü geçen şübeden alınabilir. bedel ve ilk teminatı karşılarında yazılı 2 — Eksiltmeye gireceklerin 937 yılı ne müracaatları ilân olunur. Ankara Mektepleri . Satınalma Komisyonundan : Cinsi Miktarı Muhammen Muhammen 9 75 Münakasâ Fiatı bedeli Teminalı Kuruş Lira Kr. Lira Kr. Tarihi sği_ p Yerli Kok 2457 Ton 2800 — 68796 00 5159 50 — 20-9-937 15, Kömürü Puzartesi 0 Kriple Kömürü 290 Ton 2200 —— 6880 00 478 50 20-9-937 15,3 , Pazartesi 1 — Komisyonumuza bağlı yatılı okulların ihtiyacı olan miktar, muhammef palı zarf usulile münakasaya konulmuştur. İhalesi 20/9/937 Pazartesi günü saat 15 ve 15,30 da Ankara Mektepler Muhasebeciliğinde yapılacaktır. ve 3 cü maddelerine göre ellerinde bulunan belgelerle komisyona gelmeleri. 3 — İsteklilerin tekif mektuplarını 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde ihale saatinden bir saat evvel komisyona makbuz mukabilinde — vermeleri şartnamesini görmek istiyenlerin mektepler muhasebeciliğinde komisyon kâtibi” kok ve kriple kömürleri aytı ayrı ka * Ticaret odası ve 2490 sayılı kanunun 4 yve «3S0T1» «578l> Satınalma Ko 11 de açıkeksiltmesi yapılacaktır. 2 — Tasınlanmış değeri 1104 liradır. Satınalma koömisyonuna gelmeleri. Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul 1 — Muhtelif büyüklüte 800 tane Milli Bayrağın 4/10/937 Pazartesi günü saât 3 — Şartname, evsaf ve şali nümunesi komisyondadır. 4 — İsteklilerin 83 liralık teminat makbuzu veya teminat mektupları ve k& nuni vesikalarile birlikte o gün eski ithalât gümrüğü binasındaki misyonundan : komutanlıf «62TT> —— ücretli fen memurluğu münhaldir. Bu memuriyete talip olmak için mühendis diplomasını haiz olmak ve Nafiâ Vekâletince memuriyeti tasdik edilmek şartile taliplerin evrakı müsbiteleril Turgutlu Belediye riyasetine müracaatları ilân olunur. Turgutlu Belediyesinden : 938 senesinde tahsisatı fazlalaştırılmak şartile halen Belediyemizin 165 lir$ «<0259»