15 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|hassa belediye reisi M. Taylı ile E. FMLEKET - Ceyhanda da elektrik tesisatı yapılacak —— Ceyhandan Ceyhan (Hususi) — Çukurovanın en feyyaz ve mümbit topraklarını kucaklı- yan ve ismini kasabanın kıyısını yalaya- rak akıp geçen ırmaktan alan Ceyhan kasabası, bundan iki sene evvelisine ge- linciye kadar köhne ve harab bir halde idi. Kasaba halkı, kışın çamüur deryasın- Gan, yazın toz bulutlarından bıkmış, u- sanmıştı. Kış günleri ve yağmur yağdığı tamanlarda kasabada herhangi bir so- kaktan karşı tarafa geçebilmek için mut- laka paçaları sıvamak lâzımdı. Halbuki, bugün halk, en fazla yağmur yağdığı gün- lerde bile ayağına çamur bulaşmadan kolayca evine gidip gelmektedir. Bu da, iki iki buçuk senedir belediye reisliğini Adanada Pembe kura Mücadelesi Adanada çiğitlerdeki pembe kurdları öldürmek için ziraat mektebinde yapılan sıcak hava makinesinin vilâyet ziraat müdürü ve daha bazı alâkadarlar huzu- Tünda ftecrübesi yapılmıştır. Tecrübede | pembe kurdların öldüğü görülmüştür. Yalnız bu sıcak havanın çiğitlerde bir zarar yâapıp yapmadığı anlaşılmak için lâboratuvarda tecrübeye bırakılmıştır. Ayni zamanda bu çiğitlerin toprak için- de de tecrübesi icra edilecektir. Makine 62-67 derece arasında sıcaklık vermekte- dir. Makinenin daha emin ve muvaffa- kiyetli iş görmesi için regelâtörle teçhi- zine ihtiyaç görülmektedir. Yağmursuzluktan kozaları bitmiyen ve pembe kurd tehlikesine maruz kalan Topraklı ve havalisindeki köyler, vergi- den afları ve Ziraat Bankası taksitleri- nin tecili için müracaatta bulunmuşlar- dır, Bürhaniyenin kurtuluş bayramı Bürhaniye — (Hususi) — Kurtuluş bayramı coşkün tezahüratla kutlulan - dı. Şehrin muhtelif yerlerinde taklar yapılmıştı. O gün kasabanm istirda - dındaki vaziyet aynen * tekrar' edildi. Bundan sonra istiklâl marşı ile merasi-| me başlanarak nutuklar söylendi. Bil- -Cengizin ve Cemal Atamer'in nutuk - ları çok heyecanlı olmuş, müteakıben geçit resmi yapılmış, gece fener alay- ları icra edilmiştir. Bartın refikimiz 14 yaşında Bartında ötedenberi muntazam bir surette intişar etmekte olan Bartın re- fikimiz on dört yaşına basmıştır. Ken- disini tebrik eder, uzun ömürler di - leriz. — Son günlerde bizim bi- 'radere bir hal geldi Ha - san Bey, K CÖĞ, »« Dakikada hbir değişi- veriyor. bir görünüş uhdesine alan Salâhaddin Sepicinin unu- tulmaz bir eseridir. Cadde ve sokaklar yeniden parke ve ' kırma taşlarla döşenmiş caddenin iki ta- rafına yaya kaldırımları yapılarak bir tarafı çift diğer tarafı tek sıralı olmak üzere ağaçlarla süslenmiştir. Yine kasaba halkının sıhhati düşünü- lerek kasabaya çeyrek saat mesafede ve Adana caddesi üzerinde asri bir mezba- ha ile fidanlık yaptırılmıştır. Belediye, kasabanın elektrikle tenviri ve halkın içme suyuna kavuşabilmesi için icab eden teşebbüsü almıştır. Bu hu- susta yapılan projeler alâkadarlar tara- fından tasdik edilip geldikten sonra der- hal faaliyete geçilecektir. Adananın bir Aylık vukuat A Plânçosu Adanada geçen ağustos ayı içinde 115 kişiye çiçek ve 184 kişiye tifo aşıları tat- bik edilmiştir. Yine bu ay içinde 187 ö- lüm vukubulmuş, 100 diri ve iki de ölü doğum olmuştur, Bir ay içinde zabıta A vak'ası olarak 109 dövme, 15 kesici âletle | yaralama, 1 suda boğulma ve iki kızlığı bozmak üzere 127 vukuat kaydedilmiştir. Adana belediyesi tarafından da ağus- Lek K rT' okad Belediyesinin Nazarı dikkatine Bir miğddettenberi Tokad'da pazlar günleri gazete satışı yapan ve münhası- ran ogünler bu satışla iktifa eden dük- kânların belediyece açılmalarına müsaa- de edilmediği bildiriliyor. Malüm olduğu üzere, gazete, bugünün, hem gündelik bir kitabı, hem de dünya ahvalini mem- leket halkına günü gününe yetiştiren bir havadis kaynağıdır. Her iki bakim- dan da böyle bir vasıtanın bilâ teahhur okuyucu eline yetişmesinde büyük bir fayda vardır. Kanaatimizce Tokad bele- diyesinin, münhasıran gazete satışı yap. tıkları için bu nevi dükkânların açılma- sına müsaade etmediği iddiasında bir zühul olmak gerektir. Zannımıza kalir « sa, bu yasak, umumiyetle kanunen tayin edilen pazar günleri tatiline uymayı âmir kayıdların bir neticesidir ki gazelte sa- tıcıları, vaziyetlerini bu kayıdlara uydur- mahlıdirlar. “Yoksa insanları tenbelliğe alıştırmaktan başka esaslı bir hizmet gör miyen kahvelerin pazar günleri açık kal- masına müsaade eden Tokad belediye- sinin memleket irfanına hizmet etmek gibi mahzı faydası olan gazetelerin sa - tışını yasak edebileceği aklın alacağı bir hal olamaz. Bu işde bir yanlışlık vardır. Keyfiyeti bu vesile ile alâkadarların na- zarı dikkatine koöyup tedbir alınmasını '“Garplil rica ediyoruz. Balıkesir nahiye müdürleri Balıkesir (Hususi) — Balıkesir na- hiye müdürleri vilâyette — yaptıkları toplantıda Valinin köy yolları, köy kal- kınması ve köy mektepleri için verdiği direktifleri dinledikten sonra ziraat bahçesine gitmişler, ziraat müdürü Hü- dainin verdiği tafsilâtı dinlemişlerdir. Ayın yirmi beşinde de kaymakamlar toplanacaklardır. cadelesi yapılmıştır. 25 fıkara infak e- dilmiş, 14 metruk ve ikiz çocukların iaşe bedelleri nakden verilmiş, 28 acezeye memleketlerine gitmek üzere yol para- ları temin edilmiştir. Belediye tabibliği polikliniğinde 768 hastâ müuayene edilmiş, bunlardan 190 hastanın reçeteleri yapılmış, 406 sına be- dava ilâç verilmiş ve 172 hasta da mem- leket hastanesine yatırılmıştır. Serseri ve başıboş köpeklerle açılan mücadelede tos ayı içinde 2294 yerde karasinek mü- .— güA Çankırı (Hususi) — Burada şimendi- fer güzergâhında Tüney köyde gayet şi- falı olduğu söylenilen ve bilhassa ağus- tos ayında çok rağbet bulan bir içme vardır, fakat köyde sıhhi şeraiti haiz ve ikamete müsaid yer yoktur. Bunun için gidenler kaya diblerinde —gecelemekte- dir. Bu su içenlerde en kuvvetli müshil tesirini yapmakta, ağustosta panayır ye- rine dönen içme civarı da bu yüzden ta- affünden geçilmez ve durulmaz bir hal almaktadır. İçmede her ziyaretçiden köy sandığı hesabına beş kuruş ücret alın- Tüney içmelerinin fena vaziyeti maktadır. zar Ola Hasan Bey Diyor / LAĞ | göstermektedir. ıl////!!/_/ $ «« Neye benzeteceğimi 275 köpek ve 237 kedi öldürülmüştür. Büu su ı;akikaten şifalı mıdır? Bu tet- kik edilmiş değildir. Şifalı bile olsa bu vaziyette bu sudan istifade etmek müm- kün olmasa gerektir, bunun için alâka- darlar bu &u civarında sıhhi tesisat, ihti- yaca kâfi helâ ve ikamete müsaid hiç de- ğilse birkaç baraka yaptırmalıdırlar. Bu- raya bu mevsimde beş bin kişi geldiğini de kaydetmek lâzımdır. Bu işin ehemmi- yetini göstermektedir. Resim Tüney iç- mesinden istifade için bir aileyi ikamet- gâh ittihaz ettikleri bir kaya dibinde SFT ar size borçluur; medeniyetin esaslarını siz Türkler kurdunuz ,, Büyük tarih kongresine iştirak etmek üzere dün şehrimize gelen Cenevre Üniversitesi profesörü meşhur âlim Pittard'ın mühim beyanatı (Baştarafı 1 nci sayfada) dan profesör Hasan Cemil, kurumun ge- nel sekreteri, meb'uslarımızdan profesör Muzaffer ve İsmail Müştak Mayakon, kürum âzasından Maarif Vekâleti talim ve terbiye heyeti reisi İhsan, Selim Nüzhet ve Ercümend Ekrem tarafından karşılanmışlardır. Profesör Bayan Âfet tarafından pro - İesörün refikasına ve asistanına buketler verilmiştir. Gerek profesör ve gerek re- fikası, karşılanmadan çok mütlehassis ol- duklarını söylemişler, teşekkür etmiş - lerdir. Profesör Pittard, geçenlerde_ Bükreşte toplanan ve profesör Bayan Âfetin ri - yasetindeki heyetimizin de iştirak ettiği arkeoloji ve antropoloji kongresine de riyaset etmiştir. Profesör Pittard, refikası ve asistanı Tokatlıyan ötelinde misafir edilmişler - dir, Hayli sert bir denizde yapılan yolcu- luğun verdiği yorgunluğa rağmen, bir genç kadar dinç ve neşeli görünen profe- sör, Tokatlıyan otelinde matbuat mü - messillerini kabul ederek' şu beyanatta bulunmuştur: «— Yalnız benim koruşmamı istiyor - sunuz. Fakat ben, bütün bir sene sizle konuşabilirim. Bu takdirde oturup beni dinliyecek misiniz? İlk defa 30 sene evvel, ikinci defa da 1928 de Türkiyeye geldim, Her defasında da memleketinizde gördüğüm hüsnü ka- bul bende silinmez bir intıba bırakmış'- tır. Bizzat ş,ahidi olduğum büyük inkılâb Ve terakki hamlelerinizi hayranlıkla tak- dir ederim. Bu terakki ve inkişafları gördükten sonra, garblıların Türkiye ve 'Türklere karşı ne kadar yanlış fikirler besledikleri açıkça meydana çıkar. İlk seyahatimden*sonra Türkiye ve Türkleri garbda tanıtmak Üzere iki kon- ferans verdim. Bilâhare Balkan harbi esnasında Pa- ris ve Cenevrede de ayni mevzu üzerin- de konferanslar verdim. Umumi harb senelerinde dahi, Türki- ye ve Türkler hakkında edindiğim ka - naate istinaden, suitefehhümlerin izale - sine ve hakikatin meydana çıkarılmasına çalıştım. " Harf inkılâbı İkinci seyahatim esnasında, 1928 de, en fazla dikkatimi celbeden hâdise harf in- kilâbı olmuştur. İstanbuldan başlıyarak, Ankara, Di - yarıbekir ve Anadolunun bütün köşele- rinde köylüler tarafından yeni harflere karşı gösterilen rağbet, takdir ve hay - ranlığımı mucip olmuştur. , Bütün Anadoluyu dolaşıp bu hümmalı faaliyeti gördükten sonra, Ankaradan geçtiğim sırada, Maarif' Vekilinin Ticası üzerine gördüklerim hakkında bir kon - ferans vermiştim. İşte bütün bunlar bende silinmez bir hatıra bırakmıştır ve bundan dolayı, tek- rar Türkiyede bulunduğumdan kendimi | bahtiyar sayıyorum. Türk medeniyeti Şunu kaydetmek isterim ki Türk Tarih kurumu bizatiht Türk medeniyeti olan Hitit medeniyetinin geçirmiş olduğu bü- tün safahat ve inkişafları meydana çı - karmış, muazzam eski bir medeniyeti tekrar canlandırmıştır. Türklerin ceddi olan Hititler ve bun- ların cedleri, yüz binlerce senelerden - beri hep Anadolu topraklarında yaşa - mışlardır. Bunlar, muhtelif devirlerde, muhtelif isimler taşımış olmakla beraber sizin öz ceüölerinizdir. Esasen bence tarih, insanın yaratılışı tarihile mukayyettir. Anadoluda ilk gö- rülen insanlar Türklerin ceddidir. İnsanlar, tarihden evvelki devirlerde göçebe olarak yaşamışlardır. Bu göçebe hayatı köpek, inek, koyun ve domuz gi- İ |bi hayvanların ehlileşmesinden ve buğ- day, arpa gibi diğef zer'iyatın İstihsalin- den sonra, nihayete ermiş ve insanlar etabli bir hayata intibak etmişlerdir. Bu |hayat istikrar bulduktan sonra insanlar | Lmilletler teşkil etmişlerdir İnsan hayatındaki bu değişiklik ilk ola« rak Anadoluda başlamış ve Tuna üze « rinden garba intikal etmiştir, İ İşte, Türklerin tarihteki büyük rolü bundan ibarettir. Biz garblılar size borç- luyuz. Cihan medeniyetinin esaslarını siz Türkler kurmuşsunuzdur. Medeniyet devri de, işte bu tarihten itibaren başlamıştır.» Profesör Âfetin müvaffakiyetleri Prof. Pittard bundan sonra Bükreş kongresinden bahsetmiş ve prof. Bayan Âfetin kongrede kazandığı büyük mu - vaffakiyeti sitayişle anmıştır. Hatırlardadır ki, Bayan Âfet Bükreş koöngresinde iki komünikasyon yapmış ve kongrenin Antropoloji seksiyonuna Teis seçilmiştir. İkinci beynelmilel Antropoloji kongre- si 1939 da İstanbulda toplanacaktır. Profesörün tezi Prof, Pittard tarih kongresinde «Neo- litik devrinde Avrupa ile ön Asya mü « nasebatı» hakkında hazırlamış olduğu pek kıymetli bir tezi okuyacaktır, Türk köylüsü (Mahperi) eserile büyük şöhret kazan« miış olan tanınmış müharrir Ve müellif Bayan Noel RogeraPittard ise arkadaşı - mıza şunları söylemiştir: y e— İlk tanıdığım Türkler köylü Türk- ler olmuştur. Bunların misafirperverliği- ni kat'iyyen unutamam, Temiz, pâk oda- larında büyük bir nezaketle bizi kabul eden bu asil insanlar, bir öğünlük ye - meklerini bile bizle. paylaştılar. Türk köylüsüne hâs olan bu karakteri Anadolunun her tarafında gördük.» İltalyan profesörü de geldi Tarih kongresine iştirak edecek olan â- limlerden İtalyan profesörü Ettory Rossy de bu sabah Rodi vapuru ile şehrimize gelmiş ve Tarih Kurumu âzaları tarafın- dan hararetle karşılanmıştır. Profesör Pittard Profesör Pittard «Irklar ve tarihe, «Türkiyenin yeni çehresi» eserlerin - den başka, İsviçre kafatasları üzerin - deki büyük etüdü, Balkan yarımada- $ yetli tetkikleri ve 1928 senesinde Ana- doludaki seyahati neticesinde Adıya - muhtelif antropoloji mecmualarında -» ki bir çok milli tetkiklerile cihanşü - mul bir şöhret ve mevki sahibi olmuş bir âlimdir ve ahiren Bükreşte topla « nan reisi olduğu Paris enternasyonal antropoloji enstitüsünün 17 inci bey - nelmilel antropoloji - arkeoloji - pre - historik kongresinde bulunmuş, ora - dan ikinci Türk tarih kurultayının ça- lışmalarına iştirak etmek üzere kurüu « mun daveti ile — memleketimize gel - miştir. a b | Tarih sergisi ; Kongre ile birlikte açılacak olan bü« üzeredir. Davet reterliğinden: 20 eylül 1937 tarihinde Dolmabahçe sa- kurultayı ve sergisine bütün saylav ar « kadaşlar davetlidir. Girmek için hüviyet varakalarını göstermek kâfidir, Ankara muhteliti İzmir muhtelitini yendi İzmir, 14 (Hususi) — Bugün Anka- sayıyla yenilmiştir. ' Yeni celbedilen oyuncularla takvi - ye edilen Ankara muhteliti sahaya tam gün Said, Enver, Basri ve Doğan da oy namıyordu. Birinci devrede Ankaralı-. lar 2, İzmirliler bir gol atmışlardır. Ankara ikinci devrede daha güzel N KOYT KOU N nn t ae l a u Hi d, sı antropolojisi üzerinde ilk ehemmi - * küuvvetile çıkmıştı. Buna mukabil za - — 'ten zayıf olan İzmir muhtelitinde bu - y PN BZ manda yaptığı keşfe dair etüdü ve — Ü üpzk Mia”ziz üŞ eei Hdi Ça açi ü | yük tarih sergisi hazırlıkları da bitmek — diz Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sek « — rayında açılacak olan ikinci Türk tarih --'_ ra muhteliti ile İzmir muhteliti karşı - B laşmış ve İzmir muhteliti bire karşı 3 — 1 | Ağ - F (8

Bu sayıdan diğer sayfalar: