15 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

imali Cenubi ÇCinde şiddetli muharebeler oluyor Şanghaydakı Çin kuvvetleri yeni müdafaa hattına çekildiler Londra - 14 (Hususi) — Şanghaydan $ka şimali ve cenubi Çinde de şid - detli bir harekete geçmiş olan Japon kuv- Vetleri şimdi Jehol mıntakasında ilerle- İektedir. Japonlar bu eyaleti ele geçir- Mek niyetindedirler, Japonların bu mıntakada yeniden 50 bin asker tahşit ettikleri haber verilmek- teti.ir. Umumi taarruz Diğer taraftan, Şanghaydan gelen tel- Staflarda Japonların ihraç etmiş olduk - T kuüvvetlerin bu sabah Wousoung ile #mal istasyonu arasında yarı yerde bu - Unmakta olan Kiangouan'daki Çin mev- €rine karşı umumi bir taarruza geç - iş oldukları haber verilmektedir. İ aai gö gll l l S üDA Tokyo 14 (A.A.) — Japon ordusu, 13 eylülde sabahleyin saat 8,50 de Şanghayın yeni belediye dairesini işgal etmiştir. Çin orduları kumandanlığının merkezi olan belediye dairesinin işgalinden sonra Ja- pon kıtaatı, Kiangwan istikametinde gar- ba doğru ilerlemişlerdir. Ayni günde Ja- pon tayyareleri sabahleyin Kiangwamn şehrini ve Şanghayın cenubunda kâin Longhoua tayyare meydanını bombardı - man ederek Çinlileri mühim zayiata uğ- ratmışlardır. Bombardımanlar Canton 14 — Beş Japön harb gemisi, Canton ile Hongkong arasında yarı yol - da kâin olan Baocatigris kalelerini bom - bardıman etmiştir. İspanyol Cumhuriyetcileri Astürl Cephesinde fena Vaziyete düştüler Löndra 14 (Hususi) — Cumhuriyetçi İspanya makamlanmı Astüri cephesinde Elüp olduklarını ve fena bir vaziyette Cümhuriyetçiîerin bu cephedeki mağlübiyetinin ağır dişe edilmektedir. bulunduklarını itiraf etmektedirler. neticeler vermesinden Fakat buna mukabil Frankocular da Aragon cephesinde mağlüp olmuşlardır. ' cephede, cumhuriyetçilerin bazı mühim mevkiler işgal ettikleri haber ve - Mektedir. Adris 14 — Telefon merkezi, Barcelona *Ssüs etmiş olduğunu bildirmektedir. ile Valencia arasındaki muhaberatın Başvekilin Ankarada Cezintisi Ankara, 14 (Hususi) — Başvekil İs- "et İnönü dün akşam Vekiller Hey'e- ! toplantısından sonra yanında Dahi - Ye Vekili Şükrü Kaya, Adliye Vekili STacoğlu, Başvekâlet — hususi kalem el*îlorı.ı Vedid olduğu halde çiftliğe derek bir müddet kalmış, gece köş- “ne dönerken ayni zevatla Yenişehir- * Özen pastanesine uğramıştır. Pas - ığnede oturanlar Başvekili hararetle İşilamışlardır. İnönü kendisine hâs ssümü ile pastanede oturanlara il- fatta bulunmuştur. Başvekil burada yarım saat kadar qt“rarak bir çay içmiş ve mesai arka - lârile Ankaranın imarı işleri etra - Tda görüşmeler yapmıştır. EkSpres - otomabil yarışı şeİ'll'ımıze gelmiş bulunan İngilizce Sili Majil gazetesi muharriri Meckenzie bir otomobil fabrikasının müdürleri le ve Sainders dün akşamSirkeciden “Omobil ile hareket etmişler ve ekspres- ir yarışa başlamışlardır. Bu yarış SPI'ESle beraber devam edecek Ostan- şeh!'mı:îe nihayet bulacaktır. &t Iğ“'lşa çıkanlar eksprese bindirip teşyi & ; leri bir yolcuyu Ostand istasyonun- İstikbal edeceklerdir. Vekiler Hey'eti Dün de toplandı Aınlı:ara, 14 (Hususi) — Vekiller ti *Y'eti bugün de Başvekil İsmet İnö- Ün riyasetinde toplanmıştır. Litvanya ile Polonya arasında bir hâdise lem no 15 (A.A.) — Resmi bir tebliğte Vanya - Polonya hududunda yeni bir h 'İ:se _Dlduğu bildirilmektedir. Polonya- Ya Litvanya topraklarında bir Litvan- udut muhafızını yakalıyarak gö - Üşlerdir Gece Yedikulede rt fabrika Yandı (Baştarafı 1 nci sayfada) cımlardan Zeytinburnunda Dökümhane civarında da çalılar tutuşmuş, gene itfa- iye tarafından söndürülmüştür. Ateş bir aralık diğer Süleymanın fabrikasına da sirayet etmiş, çatı ateş almışsa da derhal itfa edilmiştir. Zabıtanın raporu Zabıta da yangın hakkında bu sabah şu raporu vermiştir: « Yangın Güderici sokakta Demirciyan kardeşlerin 15 numaralı fabrikasından çıkmış, 11 numaralı Silâhtar zadelerin deri ve yün deposile İbrahim niyazi ve| İsmail Hakkının boya imalâthaneleri yanmıştır. Yangının neden çıktığı belli değildir. Sebebi tahkik edilmektedir. Seyit Riza Elâzize gönderildi Erzincanda hükümete dehalet eden Dersim sergerdesi Seyit Riza ile avenesi Elâzize sevkedilmişlerdir. Bunların önü- müzdeki hafta içinde muhakemelerine başlanacağı söylenmektedir. Halkın sükünet ve refahını, temine matuf cumhuriyet hükümeti programını dört aydanberi gayret ve fedakârlıkla tatbika çalışan devlet kuvvetleri Tunceli- yi şakilerden temizlemiş ve itaatsiz mın- | takayı silâhtan tecrit etmiştir. Niğdede aranan İki katil İzmirde yakalandı İzmir 14 (Hususi) — Niğdede bir cina- yet faili oldukları için aranmakta olan Zinnureyn ve Ali Sadullah adlarında iki katil suçlusu, Emirâlim istasyonunda ya- kalanarak şehrimize getirilmişlerdir. İki suçlu ,zabıtanın gözünden kaçmış olmak için trenin altında Emirâlime kadar se- yahat etmişlerdir. Suçlular, kendilerine atfedilen cina - yetle alâkalarını inkâr etmişlerdir. De- lâil karşısında ikisi de tevkif edilerek Niğdeye sevkedilmişlerdir. J panayırını ziyaret için Selâniğe gide - SON POSTA, Çin umumi karargâhından bildirildi - ğine göre Şanghaydaki Çin kıtaatı za yiata uğramaksızın yeni müdafaa hat tına çekilmek harekâtını bu sabah ta mamlamıştır. Bu yeni mevzi, muhtelif mıntakalar - daki Çin kuvvetleri arasında irtibatın te- minine daha müsaittir ve Japon harb ge- milerinin top menzilleri haricindedir. İtalyan kıtaatı Şanghay 14 (A.A.) — Bokserler isya- nındanberi Çine ihraç edilecek olan ilk İtalyan kıtaatı, Comte Biancamane va - puru ile buraya gelmiştir. Bu kitaat, 7T81 kişidir. İtalyan kıtaatını karşılıyanlar a- rasında İngiliz kıtaatı zabitleri de bulu - nuyordu. Gd d4 K Ş Türkiye ve Milletler Cemiyeti Cenevre 14 (A.A.) — Türkiye Ha- riciye Vekili doktor Tevfik Rüştü A- ras, Milletler Cemiyeti genel sekre - terliğine gönderdiği bir mektupda, Akdenizde sulhun tarsininin Avrupa sulhu için mühim bir âmil olduğunu beyan ile 18 inci Milletler Cemiyeti asamblesinden Türkiyenin Milletler Cemiyeti konseyindeki — âzalığının tecdidine karar vermesini istemek fikrinde bulunduğunu bildirmiştir. & Çekoslovakya Matem içinde Eski Cumhurîisi Mazarikin cenazesi Pazartesi günü kaldırılacak Prağ 14 (Hususi) — Bu sabah erken vefat eden eski reisitumhur Masarykin cehaze merasimi pazartesi günü yapı - lacaktır. Masarykin vefatı bütün Çekoslovak - yada büyük bir teessür uyandırmıştır. Vaktin geç olmasına rağmen halk, reisin ikametgâhı etrafında toplanmış bulunu- yordu. Bu sırada binanın üzerinde dal- galanmakta olan bayrak, yavaş yavaş in- meğe başlamıştır. Kadın, erkek bu man- zara muvacehesinde hıçkırıklarla ağla - mağa başlamış ve dizüstüne çökmüştür. Bütün Çekoslovakyada matem ilân e - dilmiştir. Akhisarda bir kadın—yandı İzmir, 14 (Hususi) — Akhisardan bildiriliyor: Bugün burada feci bir ka- za olmuş, İffet isminde bir kadın ocak yanında benzinle elbisesini temizler - ken, benzin birdenbire ateş almıştır. Ataş sür'atle kadının her tarafını sar- mış ve zavallı kadın yanarak ölmüş - İktısat Vekâleti s'yasi müşteşarı ve İzmir Valisi Selâniğe gidiyorlar İzmir, 14 (Hususi) — İktısat Vekâ- leti siyasi müsteşarı fkli Rıza ile vali - miz Fazlı yarın Selânik beynelmilel ceklerdir. Urla yolunda iki otobüs çarpıştı, 7 kişi yaralandı İzmir, 14 (Hususi) — Bugün öğle - den sonra Urla yolunda — dikkatsizlik yüzünden iki otobüs çarpışmıştır. Yol- culardan yedi kişi ağır surette yara - lanmıştır. Yaralılardan Osmanın sol ko lu kırılmıştır , Kaza hakkında adliye yapmaktadır. tahkikat ış yerlerındekı İŞ şartları Ve işçiler Dahili talimatnamelerin ihtiva etmesi lâzım gelen esasiar Ankara 14 (A.A.) — İktisat Vekâleti iş dairesi reisliğinden resmi tebliğ: İş kanununun 29 uncu maddesinin 1 nu- maralı bendi mucibince bilümum iş yerle- rindeki iş şartlarını ve işçilerin tâbi tutula- cakları inzibat, sağlık koruma ve is emni - yeti icablarını göstermek üzere iş verenle - rin yapmakla mükellef bulundukları dahili talimatnamelerin ihtiva etmeleri lâzım ge- |len hususlar aşağıda yazılı olduğu veçhile a- lâkadarlara bildirilir: 1 — Talimatnamenin, işyerinin umumu- na şâmil olup olmadığının ve şayet işyeri - |nin bazı kısımları için ayrı talimatnameler varsa bunların nerelere ve hangi işlere mah- sus bulunduğunun tasrihi, 2 — İşçi alma usulleri: Şartlar, şekiller, ve istenilen vesikalar. 3 — İşçilere tatbik olunan tecrübe müd- detlerinin tayini. «Muhtelif gruplardaki İş - çiler için bu müddet tehalüf ediyorsa hu ci- hetin tasrihi.» : $ — A - haftanin ilk 5 iş gününe, Cumar- tesi gününe, bayram günleri arifesine ve çalışıldığı takdirde pazar ve bayram günle. rine alt günlük işin ve mecburi dinlenmele- rin mukannen başlarığıç ve bitme zaman - larının tesbiti. B - Yılın muhtelif mevsimlerine, işyeri - nin muhtelif kısımlarına, kadın ve erkek İş- çilere, 18 yaşını doldurmuş veya henüz dol- durmamış olanlarla küçüklere ve muhtelif işçi gruplarına göre dinlenme zamanlarının başlama ve bitme saatleri değiştifi takdir- de bu vaziyetler için, ve müteaddit işçi pos- taları ile çalışılıyorsa her işçi postası hak -| kında, yukarıda «a» bendinde yazılı husus - ların ayrı ayrı gösterilmesi. 5 — Haftalık muntazam çalışma müdde- tinin tesbiti ve lüzumu halinde, yılın muh - telif mevsimlerine, işyerinin her bir kısmına, işçilerin erkek veya kadın olmalarına, yaş - larına, dahil oldukları gruplara göre ve mü- teaddit işçi postaları ile çalışılıyorsa her pos- ta için bu müddetin ayrı ayrı tayinl, 6 — İş kanununun 37 inci maddesi mu - cibince işçilerin mukannen çalışma müd - detlerinden daha fazla çalıştıkları iş kı - sımlarile işçi gruplarının gösterilmesi. Gün. lük ve haftalık olarak kabul edilecek fazla çalışma saatlerile bunların bir sene İçinde tatbik edilebilecekleri günlerin tesbiti. Faz- la saatler için verilecek munzam ücretlerin tayini, 7 — İş kanununun 41 inci maddesi mu - cibince işyerinde tatbik edilen çalışma ve dinlenme müddetlerine ait saatlerin ve mev kideki hangi saate göre ayar edildiğinin tas- rihi. 8 — Gece, Cumartesi günü saat 13 den sonra, pazar günü ve 29 ilkteşrinde işyerinin bazı kısımlarında mukannen surette calı - şıldığı takdirde bu kısımların ve orada ça - lışan işçi gruplarının gösterilmesi, 9 — İş kanununun 46 ıncı maddesinin 3 numaralı bendinde yazılmış olduğu üzere, işyerinin kanuni bir mecburiyet olmaksızın müessesece ittihaz edilmiş usule göre bazı günlerde kapanması halinde, işbu günlerde çalışmıyan işçilere verilecek ücretlerin tes - biti ve şayet o günlerde müessese kümllen kapanmayıp da ancak bazı kısımları işleme- ye devam ediyorsa, bu kısımlarda çalışacak işçi gruplarının ve onlara verilecek ücretle- rin tasrihi, 10 — «Hafta tatili» ve «ulusal bayram ve genel tatiller» hakkındaki kanunlara göre Cumartesi günü öğleden sonra ve pazar gün leri çalışıldığı takdirde —bu suretle işletilen işçilere haftanın hangi günlerinde tatil ve- rileceğinin tesbiti. li — İşçi postaları kullanılan İşlerde iş kanununun 43 üncü maddesinin 4 numara- lı fıkrasına göre postalariın ne süretle sıra- ya konulduğu, (Arkası var) © Almanyanın müstemleke iddiası ve bir aksisada Yazan: Selim Ragıp Emeç lmanyanın müstemleke ihtiyacı meselesi, Cenubi Afrika -başveki- linin hiç beklenmiyen bir zamanda iradettiği bir nutuk ile yeni bir safhaya girmiş oluyor. Malümdur ki Almanya, müstemleke ihtiyacını, bir arazi meselesi olarak değil, iptidai madde meselesi ola- rak ileri sürmektedir. Fakat bu mesele - nin müphem kalan tarafı şudur: Harbden evvel de bir hayli müstemle- keye sahib bulunan ayni Almanya, bu ilk madde meselesini halletmiş bulun - maktan uzaktı. Bu itibarla bir muhal fa- raziye olarak bu müstemlekelerin kâffe- sinin Almanyaya tekrar iade edildikle - rini kabul etsek dahi, mevcud olduğu iddia olunagelen bu dava halledilmiş ol- maz. Şu halde, Almanyaya öyle müstem- lekeler lâzımdır ki, onun, içinde kıvran- dığından bahseylediği ihtiyaçları berta- raf etsin. Önun gıda maddeleri noksanını telâfi etsin. Şiddetli bir surette müftekir olduğu demir ve çelik ihtiyacını gider - sin. Almanyanın bu isteği yerine getiril - mediği takdirde ne olacaktır? Bu sualin şimdiye kadar verilegelen mukadder cevabı şudur: Almanya tatmin edildiği takdirde mü- temadi güçlükler içinde bocalıyan mil - letler rahata kavuşacak, silâh yarışının önü alınarak füzuli masraflardan kurtu- lunacak ve binnetice muhakkak suürette her gün bir parça daha yaklaşan harb felâketinin önü alınacaktır. Aksi takdir- de, evvelâ Avrupa ve onu takiben belki bütün dünya dehşetli bir badireye sü - rüklenecek ve bu kadar asırlık mesai mahsulü olan medeniyetimiz gürleyip gi- decektir. Cenubi Afrika başvekili M. Tuwater de bu noktai nazarı kabul etmiş görünü- yor. İddia ediyor ki Avrupa milletlerinin çektikleri sıkıntı, bu davayı açıkça orta- ya koyup münakaşa etmemekten ileri geliyor .Bu sebeple mevcut sıkıntıyı bir an evvel bertaraf etmek için; müşterek bir masa başına geçmek ve orada bu da- vayı hal ve fasletmiye çalışmak cesare - itini göstermek lâzımdır. Fakat nasıl ve kimin zararına olarak? İngiltere ile Fransa, bu vadide her hangi bir fedakârlıkta bulunmıya razı ol- madıklarını defaatla söylediler. Şu halde ortaya öyle bir dava çıkmış oluyor ki bu- nun hâkimlerinden bir kısmı yalnız ih - sası rey etmekle kalmamış, ayni zamanda icrayi kaza etmişlerdir. Bu şartlar dahi- linde rüyet edilebilecek bir dava tasav- vur edilemez. Yahud, herhangi — bir tarafın haksız — yere mağduriyeti peşinen kabul edilmek — şartile ©- lur. Olur amma bu da hakkani - yet üzere hâkim kararına iktıran etmiş bir dava olmaz. Her şey olur, fakat hak- lı bir dava... Asla, — Selim Ragıp Emeç Bir bisiklet kazası Göztepede Nami ağa köşkünde oturan Haydar oğlu Kayıhan bisikletle tren yolu kenarından geçerken düşmüş, muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. —e Sabahtan Sabaha : cumhuriyetçi denirdi. Bu koyu renkler ile renksizlik gitgide ferdlerden devletlere geçti. siyasi teşekküllerin de renklisi, renksizi var. Komünizmin rengi kırmızıdır, faşizmi kara renk temsil eder. Uzak Şarkın rengi de sarıdır. Ve şimdi dünya üzerinde bu üç renk boğuşuyor. Sarı, kırmızı ve siyah.. eserlere böyle ad koymak moda olmuştu. Anatol Frans, Halid Ziya, Stendal gibi üstadlar renklerle pek kaynaşmışlardır. Fakat artık bu moda edebiyat- tan politikaya geçti. Renkler büyük mikyasta siyasi imanların sembolü ol- du. Kara gömlekli faşist, kızıl yelekli komünist, sarı renkli Japon dünyanın birbirini tehdit eden iri çaplı tehlikeleri oldular. Bunların haricinde kalan teşekküiller renksizdir. Fakat sarı, kara ve kızıl kuvvetlerin dışında, kalıp statükonun devamı için çalışan teşekküliere de bir renk vermek lâzımsa sulha âşık ve mücadeleden müteneffir oluşlarını tem- silen onlara da beyaz rengi vermek münasip olur. Bu takdirde bugün tabiatin ezeli kanununa göre birbirini yemeğe çalı - şanlar dört renkle ortaya çıkıyorlar. Sarı, kırmızı, siyah ve beyaz. Koca tarih, bakalım bu renklerden ne ibretli levhalar yapacak! Renksiz adam! Kim derdi ki renksiz adam günün birinde makbul adam olacaktır. Eskile- rin ne kokar, ne bulaşır dedikleri insan tipi hislerini, fikirlerini, temayülleri- ni belli etmiyen renksiz bir adamdı. Bu renksiz adama karşı fikirlerini kıya- sıya güden adama da mesleğine, meşrebine göre meselâ koyu kralcı, koyu Şimdi Vaktile edebiyatta Bürhan Cahid

Bu sayıdan diğer sayfalar: