Londra 14 (Hususi) — Şanghaydan ka şimali ve cenubi Çinde de şid - 'tli bir harekete geçmiş olan Japon kuv- leri şimdi Jehol mıntakasında ilerle- tedir. Japonlar bu eyaleti ele geçir- k niyetindedirler. Japonların bu mıntakada yeniden 50 İt asker tahşit ettikleri haber verilmek- d, Umumi taarruz Diğer taraftan, Şanghaydan gelen tel- HPaflarda Japonların Ihraç etmiş olduk - 9N kuvvetlerin bu sabah Wousoung ile Hmal istasyonu arasında yarı yerde bu - makta olan Kiangouan'daki Çin mev- Ülerine karşı umumi bir taarruza geç - Miş oldukları haber verilmektedir. iş Beren erer Gephesinde fena ğlüp oldukla Cumhuriyeti dişe edilmektedir. nı ve fena bir vaziyette mmı-kıcdır. Paris 14 — Telefon merkezi, Barcelona ü lduğunu bildirmektedir. ., Başvekilin Ankarada G K gA $ ezintisi Ankara, 14 (Hususi) — Başvekil İs- Tet İnönü dün akşam Vekiller Hey'e- toplantısından sonra yanında Da Ve Vekili Şükrü Kaya, Ad Taçoğlu, Başvekâlet —hususi kalem Tektörü Vedid olduğu halde Çft derek bir müddet kalmış, gece kö: dönerken ayni zeyatla Yenişehir- İğen pastanesine uğramuştır. Pas - le oturanlar Başvekili — hararı | 'k:'âiılanuşlawl:ı İnönü kendisine hâs tiy ösümü ile pastanede oturanlara ib Hatta bulunmuştur. Başvekil burada yarım saat kadar q“!.ır:ık bir çay içmiş ve mesai arka - !'“îl.'i'e Ankaranın imarı işleri etra - â görüşmeler yapmıştır. Eİ:spres - otomabil yarışı hşâırim[zn gelmiş bulunan İngilizce “:“h Mail gazetesi muharriri Meckenzie N Bir otomobil fabrikasının müdürleri le ve Sainders dün akşamSirkeciden Obil ile hareket etmişler ve ekspres- ? yarışa başlamışlardır. Bu yarış resle beraber devam edecek Ostan- Hehrinde nihayet bulacaktır. #tuyltsa çıkanlar eksprese bindirip teşyi & kleri bir yolcuyu Ostand istasyonun- İstikbal edeceklerdir. Vekller Hey'eti Ün de toplandı Be Akara, 14 (Hususi) — Vekiller ıü:_e!: bugün de Başvekil İsmet İnö- ÜN riyasetinde toplanm: Li'vıııyı ile Polonya arasında bir hâdise vno 15 (ALA.) — Resmi bir tebliğte ıud':'"ya « Polonya hududunda yeni bir *© olduğu bildirilmektedir. Polonya- b Litvanya topraklarında bir Litvan- _;;J'udut muhafızını yakalıyarak gö - Tüşlerdir. Löndra 14 (Hususi) — Cumhuriyetçi İspanya makamları Astüri cephesinde rin bu cephedeki mağlübiyetinir ağır Fakat buna mukabil Frankocular da Aragon cephesinde mağlüp olmuşlardır. Bu tephede, cumhuriyetçilerin bazı mühim mevkiler işgal ettikleri haber ve - TELGRAF HABERLERİi Şimali ve Cenubi Çinde şiddetli muharebeler oluyor SON POSTA Tokyo 14 (ALA.) — Japon ordusu, 13| Çin umumi karargâhından bildirildi eylülde sabahleyin saat 8,50 de Şanghayın | ğine göre Şanghaydaki Çin kıtaatı za yeni belediye dalresini işgal etmiştir. Çin orduları kumandanlığının merkezi olan belediye dairesinin işgalinden sonra Ja- pon kıtaatı, Kiangwan istikametinde gar- ba doğru ilerlemişlerdir. Ayni günde Ja- pon tayyareleri sabahleyin Kiangwan şehrini ve Şanghayın cenubunda — kâin Longhoua tayyare meydanını bombardı - man ederek Çinlileri mühim zaylata uğ- ratmışlardır. Bombardımanlar Canton 14 — Beş Japon harb gemisi, Canton ile Hongkong arasında yarı yol - da kâin olan Bocatigris kalelerini bom - bardıman etmiştir. geee İspanyol GCumhuriyetcileri Astürl | vaziyete düştüler bulunduklarını itiraf etmektedirler. neticeler vermesinden ile Valencia arasındaki muhaberatın Gece Yedikulede Dört fabrika Yandı. (Baştarafı 1 nci sayfada) cımlardan Zeytinburnunda Dökümhane civarında da çalılar tutuşmuş, gene ilfa. ye tarafından söndi üştür. Ateş bir aralık diğer Süleymanın fabrikasına da sirayot otmiş, çatı ateş almışsa da derhal itfa edilmiştir. Zabıtanın raporu Zabıta da yangın hakkında bu sabah şu raporu vermiştir: « Yangın Güderici sokakta Demirciyan kardeşlerin 15 numaralı fabrikasından çıkmış, 11 numaralı Silâhtar zadelerin deri ve yün deposile İbrahim niyazi ve İsmail Hakkının boya imalâthaneleri yanmıştır. Yangının neden çıktığı belli değildir. Sebebi tahkik edilmektedir. Seyit Riza Elâzize gönderildi Erzincanda hükümete dehalet eden Dersim sergerdesi Seyit Riza ile avenesi Elözize sevkedilmişlerdir. Bunların önü- müzdeki hafta içinde muhakemelerine başlanacağı söylenmektedir. Halkın sükünet ve refahını, temine matuf cumhuriyet hükümeli programını dört aydanberi gayret ve fedakârlıkla tatbika çalışan devlet kuvvetleri Tunceli- yi şakilerden temizlemiş ve itsatsiz mın- takayı silâhtan tecrit etmiştir. Niğdede aranan İki katil İzmirde yakalandı İzmir 14 (Hususi) — Niğdede bir cina- yet faili oldukları için aranmakta olan Zinnureyn ve Ali Sadullah adiarında iki katil suçlusu, Emirâlim istasyonunda ya- kalanarak şehrimize getirilmişlerdir. İki suçlu ,zabıtanın gözünden kaçmış olmak için trenin altında Emirâlime kadar se- yahat etmişlerdir. Suçlular, kendilerine atfedilen cina - yetle alâkalarını inkâr etmişlerdir. De- Iâil karşısında ikisi de tevkif - edilerek Niğdeye sevkedilmişlerdir. Şanghaydaki Çin kuvvetleri yeni müdafaa hattına çekildiler yiata uğramaksızın yeni müdafaa hat tına çekilmek harekâtını bu sabah ta - mamlamıştır. Bu yeni mevzi, muhtelif mıntakalar - daki Çin kuvvetleri arasında irtibatın te- minine daha müsaittir ve Japon harb ge- milerinin top menzilleri haricindedir. İtalyan kıtaatı Şanghay 14 (ALA) — Bokserler isya- nındanberi Çine ihraç edilecek olan ilk İtalyan kıtaatı, Comte Biancamane va - puru ile buraya gelmişlir. Bu kıtaat, 781 kişidir. İtalyan kıtaatını karşılıyanlar a- rasında İngiliz kıtaatı zabitleri de bulu - nuyordu. eresereren Türkiye ve Milletler Cemiyeti Cenevre 14 (ALA.) — Türkiye Ha- riciye Vekili doktor Tevfik Rüştü A- ras, Milletler Cemiyeti genel sekre - terliğine gönderdiği bir mektupda, Akdenizde sulhun tarsininin Avrupa sulhu için mühim bir âmil olduğunu beyan ile 18 inci Milletler Cemiyeti asamblesinden Türkiyenin Milletler Cemiyeti konseyindeki — âzalığının teedidine karar vermesini istemek fikrinde bulunduğunu bildirmiştir. Çekoslovakya Matem içinde Eski Cumhurreisi Mazarikin cenazesi Pazartesi günü kaldırılacak Prağ 14 (Hususi) — Bu sabah erken vefat eden eski reisicumhur Masarykin cenaze merasimi pazartesi günü yapı - lacaktır, Masarykin vefatı bütün Çekoslovak « yada büyük bir teessür Uyandırmıştır. Vaktin geç olmasına rağmen halk, reisin ikametgâhı etrafında toplanmış bulunu- yordu. Bu sırada binanın üzerinde dal- galanmakta olan bayrak, yavaş yavaş in- meğe başlamıştır. Kadın, erkek bu man- zara muvacehesinde hıçkırıklarla ağla - mağa başlamış ve dizüstüne çökmüştür. Bütün Çekoslovakyada matem ilân e - Ailmiştir. Akhisarda bir kadın yandı İzmir, 14 (Hususi) — Akhisardan bildiriliyor: Bugün burada feci bir ka- za olmuş, İffet isminde bir kadın ocaük yanında benzinle elbisesini temizler - ken, benzin birdenbire — ateş almıştır. Ataş sür'atle kadının her tarafını sar- mış ve zavallı kadın yanarak ölmüş - tür. İktısat Vekâ!eti s'yasi müşteşarı ve izmir Valisi Selâniğe gidiyorlar İzmir, 14 (Hususi) — İktısat Vekâ- Jeti siyasi müsteşarı ._Ali Rıza ile vali /miz Fazlı yarın Selânik beynelmilel panayırını ziyaret için Selâniğe gide - ceklerdir. Urla yolunda iki otobüs çarpıştı, 7 kişi yaralandı İzmir, 14 (Hususi) — Bugün öğle - den sonra Urla yolunda — dikkatsizlik| yüzünden iki otobüs çarpışmıştır. Yol: culardan yedi kişi ağır surette yara - lanmıştır, Yaralılardan Osmanın sol ko Ju kırılmıştır , Kaza hakkında adliye yapmaktadır. tahkikat iş yerlerindeki Su_/ İŞ şartları Ve işçiler Dahili talimatnamelerin ihtiva etmesi lâzım gelen esas'ar Ankara 16 (AA.) — İktiaat Vekâletl Iş dalresi reisliğinden resmi tebliğ: İş kanununun 29 uncu maddesinin 1 nu- maralı bendi mucibince bilümum İş verle- Tindeki iş şartlarını ve işçilerin tâbi tutula- cakları inzibat, sağlık koruma ve is emni - yeti icablarını göstermek üzere iş verenle - rin yapmakia mükellef bulundukları dahili talimatnamelerin ihtiva etmeleri lâzım ge- len hususlar aşağıda yazılı olduğu veçhile n- Jâkadarlara bildirilir: 1 — Tallmatnamenin, işyerinin umumu- na şâmil olup olmadığının ve şayet işyori - nin bazı kısımları için ayrı talimathameler varsa bunların nerelere ve hangi işlere mah- suz bulunduğunun tasrihi. 2 — İşçi alma usulleri: Şartlar, şekiller, ve istenilen vesikalar. 3 — İşçilere tatbik olunan teerübe müd- detlerinin tayini. «Muhtelif gruplardaki Iş - çiler için bu müddet tehalüif ediyorsa bu ci- hetin tasrihi.» $ — A - haftanın İik $ iş gününe, Cumar- tesi gününe, bayram günleri arifesine ve çalışıldığı takdirde pazar ve bayramı günle. rine alt günlük işin ve mecburi dinlenmele- rin mukannen başlangıç ve bilme zaman - larının tesbiti. B - Yılın muhtelif mevsimlerine, işyeri - nin muhtelif kısımlarına, kadın ve erkek iş- İgilere, 18 yaşını doldurmuş veya henüz dol- |durmamış olanlarla küçüklere ve mühtelif işci gruplarına göre dinlenme zamanlarının başlama ve bitme aaatleri değişliği takdir- taları ile çalışılıyorsa her işçi postası h kinda, yukarıda <a» bendinde yazılı husus - ların ayrı ayrı gösterilmesi. 5 — Haflalık muntazam çalışma müdde- |tinin tesbiti ve lüzumu halinde, yıdın muh - telif mevsimlerine, işyerinin her bir kısmına, işçilerin erkek veya kadın olmalarıma, yaş - larıma, dahil öldükları gruplara göre ve mü- tenddit işçi postaları İle çalışılıyorsa her pos- ta için bu müddetin ayrı ayrı tayini, 6 — İş kanununun 87 incl maddesi v - cibince iİşçilerin mukannen çalışma müd - detlerinden daha fazla çalıştıkları iş kı - sımlarile işçi gruplarının gösterilmesi, Cön. Töük ve haftalık olarak kabul edilecek fazla çalışma saatlerile bunların bir sene İçinde tatbik edilebilecekleri günlerin tesbiti. Faz- Ta saatler için verilecek munmzam ücretlerin teyini. 7 — İş kanununun 41 inci maddesi mu - cibince işyerinde tatbik —edilen çalışma ve dinlenme müddetlerine âit saatlerin ve mev kideki hangi saate göre ayar edildiğinin tas- rihi, 8 — Gece, Cumartesi günü saat 13 den sonra, pazar günü ve 29 ilkteşrinde işyerinin bas) kısımlarında mukannen — sürette çalı - şıldığı takdirde bu kısımların ve arada ça - lışan işçi gruplarının gösterilmesi. 9 — İş kanununun 46 mcı maddesinin $ numaralı bendinde yazılmış olduğu üzere, işyerinin kanuni bir mocburiyet olmaksızın de bu vaziyetler için, ve müteaddit işçi pos-| * Sayfa 3 ALEMİNDE GASü TC PKT AAA K 6 Almanyanın müstemleke iddiası ve bir aksisada Yazan: Selim Ragıp Emeç lmanyanın müstemleke ihtiyacı meselesi, Cenubi Afrika başveki- Hnin hiç beklenmiyen bir zamanda iradettiği bir nutuk ile yeni bir safhaya girmiş oluyor. Malümdur ki Almanya, müstemleke ihtiyacını, bir arazi meselesi olarak değil, iptidat madde meselesi ola- rak ileri sürmektedir. Fakat bu mesele - nin müphem kalan tarafı şudur: Harbden evvel de bir hayli müstemle- keye sahib bulunan ayni Almanya, bu ilk madde meselesini halletmiş bulun « maktan uzaktı. Bu itibarla bir muhal fa- raziye olarak bu müstemlekelerin kâffe- sinin Almanyaya tekrar iade edildikle - rini kabul etsek dahi, mevcud - olduğu iddia olunagelen bu dava halledilmiş ol- maz, Şu halde, Almanyaya öyle müstem- lekeler lâzımdır ki, onün, içinde kıvran- dığından bahseylediği ihtiyaçları berta- raf etsin. Onun gıda maddeleri noksanını telâfi etsin. Şiddetli bir surette müftekir olduğu de ihtiyacını gider - sin. Almanyanın bu isteği yerine getiril - mediği takdirde ne olacaktır? Bu sualin şimdiye kadar — verilegelen mukadder cevabı şudur: Almanya tatmin edildiği takdirde mü- madi güçlükler e b er rahata ki yarışının alınarak füzuli flardan kurtu- lunacak ve binnotice muhakkak surette her gün bir parça daha yaklaşan harb felâketinin Önü alınacaktır. Aksi takdir- de, cvvelâ Avrupa ve onu takiben belki bütün dünya dehşetli bir badireye sü - rüklenecek ve bu kadar asırlık mesai mahsulü olan medeniyetimiz gürleyip gi- decektir. Cenubi Afrika başvekili M. Tuwater de bu noktai nazarı kabul etmiş görünü- yor, İdâla ediyor ki Avrupa milletlerinin çektikleri sıkıntı, bu davayı açıkça orta- ya koyup münakaşa etmemekten ileri geliyor .Bu sebeple mevcut sıkınlıyı bir an evvel bertaraf etmek için; müşterek bir masa başına geçmek ve orada bu da- vayı hal ve fasletmiye çalışmak cesare - tini göstermek lâzımdır. Fakat nasıl ve kimin zararına olarak? İngiltere ile Fransa, bu vadide her hangi bir fedakârlıkta bulunmıya razı ol- madıklarını defaatla söylediler. Şu halde ortaya öyle bir dava çıkmış oluyor ki bu- nun hâkimlerinden bir kısmı yalnız ih - sası rey etmekle kalmamış, ayni zamanda ir ve çelik alıvan mil - Mmücasesece İBtihaz edilmiş usule göre bazı günlerde kapanması halinde, işbu günlerde çalışmıyan işçilere verilecek ücretlerin tes - biti ve şayet o günlerde müessese kümllen kapanmayıp da ancak bazı kısımları işleme- ye devam ediyorsa, bu kısımlarda çalışacak işçi gruplarınm ve onlara verilecek ücretle- rin tasrihi. 10 — «Hafta tatili» ve culusal bayram ve genel tatiller» hakkındaki — kanunlara göre Cumartesi günü öğleden sonra ve pazar gün leri çalışıldığı takdirde —bu suretle işletilen işçilere haftanın hangi günlerinde tatll ve- rileceğinin tesbiti. 11 — İşçi postaları kullandan işlerde iş Kanununun 43 üncü maddesinin 4 numara- l fıkrasına göre postaların ne suretle sıra- ya konulduğu. (Arkası var) Sabahtan Sabaha : cumhuriyetçi denirdi. Bunların haricinde kalan teşekküll Bu koyu renkler ile renksizlik gitgide ferdlerden devletlere geçti. siyasi teşekküllerin de renklisi, renksizi var. Komünizmin rongi kırmızıdır, faşizmi kara renk temsil eder, Uzak Şarkın rengi de sarıdır. Ve şimdi dünya üzerinde bu üç renk boğuşuyor. Sarı, kırmızı ve siyah.. eserlere böyle ad koymak moda olmuştu. Anatol Frans, Halid Ziya, Stendal gibi üstadlar renklerle pek kaynaşmışlardır. Fakat artık bu moda edebi: tan politikaya geçti. Renkler büyük mikyasta siyasi imanların sembolü ol- du. Kara gömlekli faşist, kızıl! yelekli komünist, birbirini tehdit eden iri çaplı tehlikeleri oldular. kuvvetlerin dışında, kalıp statükonun devamı için çalışan teşekk renk vermek lâzımsa sulha âşık ve mücadeleden müteneffir oluşlarını tem- silen onlara da beyaz rengi vermek münasip olur. Bu takdirde bugün tabiatin ezeli kanununa göre birbirini yemeğe çalı « şanlar dört renkle ortaya çıkıyorlar, Sarı, kırmızı, siyah ve beyar. Koca tarih, bakalım bu renklerden ne ibretli levhalar yapacak! icrayi kaza etmişlerdir. Bu şartlar dahi- tünde rüyet edilebilecek bir dava tasav- vür edilemez. — Yahud, herhangi — bir tarafın ksız — yere — mağdüriyeti peşinen — kabul edilmek — şurtile ©- lur. Olur amma bu da hakkani - yet üzere hâkim kararına iktıran etmiş bir dava olmaz. Hor şey olur, fakat hak- h bir dava... Aşla, — Selim Ragıp Emeç Bir bisiklet kazası Göztepede Nami ağa köşkünde oturan Haydar oğlu Kayıhan bisikletle tren yolu kenarından geçerken Gdüşmüş, muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Renksiz adam! Kim derdi ki renksiz adam günün birinde makbul adam” olacaktır. Eskile- rin ne kokar, ne bulaşır dedikleri insan tipi hislerini, fikirlerini, temayülleri- ni belli etmiyen renksiz bir adamdı. Bu renksiz adama karşı fikirlerini kıya- sıya güden adama da mesleğine, meşrebine göre meselâ koyu kralcı, koyu Şimdi Vaktile edebiyatta t- sarı renkli Japon dünyanın r renksizdir. Fakat sarı, kara ve kızıl re de bir Bürhan Cahid