” j zt h hi* Ne münasebet; Şalasta — terbiyesine dikkat ederim. .— Bana iki defa Slini çıkardı. —O terbiyesizlik *K Dü çikarıp Söslermiye — alışıyor. Teveği, -. İ 'Ekonom lkıma Kaçarsın b;rlîn;e, Sokulmuyorsun İstemem seni diye, Bağırma avaz avaz!.. Gel gel gel bana yaklaş; Olalım biz arkadaş; Seninle yavaş yavaş; Hiç deme, olmaz, olmaz. Gönüller birleşince, Beraber gündüz gece; Sevişelim gizlice; Bize biraz, biraz, biraz.. Beklemema uzun zaman: Tezi yoktur yarından; Ayrılmıyalım bir an, Hem bu yaz, bu yaz, bu yaz.. * İspanyalı zenginin yveni yaptırdığı kar yolası, Coza faralar — L Güzel fıkralar ı Kömürcünün karısı Kömürcünün karısı siyah gözlük tak- %'ı sordular: — Niye siyah gözlük takıyorsun? Söyledi: qlkumıimdemmişlcduol- İçin yüzü beyaz kalıyor. Onu tabil alinde görebilmek istediğim zaman, bu Yalüğü takıyorum. ... Lokantada — Garson. K Bayım. .,; Lokantanızın mutfağı çok temiz ol- < Nereden anladınız? ütün yemekler sabun kokuyor da... ... Kabahat terzide — Bu kostümün çok bol olmuş. H bahat amcamın terzisinde. bi Sana bu kostümü o mu dikti? ©O dikti amma; bana değil, amcama '.yddi ni Di lürimizı söndürürüz. olur mu? — Bu sabah hava serin değil mi? — Bilmem, termometreye bakma - dim. GaRearERAESAESLASCENEECEREENEERELEEEESEla: Trende — Bayan çocuğunuza tam bilet ala - caksınız. — Tuhaf şey, senelerdenberi çocuğum- la trene bineriz. Şimdiye kadar hiç kim- se böyle bir şey söylememişti. Faydası Kılıbık erkeğe sordular: — Elektrik süpürgesinin faydası var madır? — Pek fazla. Ben evde ondan kulla - nıyorum. — Sopasile adam dövmiye imkân yok! ... Hassas — Radyonuz hassas mı? — Hassas ta ne kelime?.. O kadar ince bisleri var ki.. şaşarsınız. Geçen akşam' acıklı bir facia vardı. Biz ağlamıya baş- lamıştık. O birdenbire bunu sezdi. Daha', fazla müteessir olmamamız için susu -| verdi. ... Bekledim — Kaç yaşındasınız? — Seksen! — Bu yaşa gelmek için ne yaptınız? — Bekledim. — Bilmiş ol ben, o apartımanda o- turmam.. Beşinci kata çıkıp inmek Niye Doktor sordu: — Siz sigara iç - mez misiniz? Hasta cevap ver- di: — Hayır doktor. — İşte buna ca - nım sıkıldı. - Niye? olsaydınız, ben siğarayı bıraka: sınız, diyecektim . Siz sigarayı bıra - kınca da hastı nız geçecekti. | Boş sözler Son dolfa Alacaklıdan mektup aldı: «Borcunuzu vermenizi sizden son defv Tica ediyorum.» Sevindi: — Ne âlâ, dedi, ikide bir mektup ya - zıp canımı sıkardı. Bu sön olunca, artık beni tâciz etmesinden kurtuldum, de -| » mektir. ...* Gelecek Erkek eve bir çıngırak getirmişti. Karısı sordu: — Bu çıngırağı niye getirdin? — Hizmetçiyi çağırmak için. — Bizim hizmetçimiz yok ki, — Çıngırak var ya; çalacağız, gelecek. ... Benziyor — Oğlun sana benziyor mu? — Çok benziyor, hem o kadar çok ben- ziyor ki kaynanam bile bazan onu ben zannediyor da, demediğini bırakmıyor. — Papağana fena lâflar öğretiyor - sun? — Hayır, bu fena lâfları sakın söy- Jeme diye tenbih ediyorum. mızın mes'ut bir dönüm noktası Zirat mahsullerin sınai mamüllere karşı alım kabiliyeti artıyor Sümer Bank fabrikalarının umum satışları 1936 da bir yıl evvele kıyasen * 40, 62 çoğaldı Ankara 24 (Hususi) — Sümer Bank idare meclisi tarafından hazırlanarak banka umumi heyetine verilen raporun milli endüstriye ait olan birinci kısmını dün bildirmiştim. Bugün de bankanın 1936 yılı faaliyetini izah eden raporun ikinci kısmının bir hülâsasını veriyorum: 1936 yılında gerek milli piyasalarda, | dilen şiddetli fiat tereffülerinin Sümer Bank fabrikalarının maliyet! miştir. Bu tesirler raporda istihsal şube- Ülerine göre ve etraflı olarak tetkik edil - Raporun bu kısmında verilen ma- lümata göre, 1936 yılında ham madde rındaki tereffü hareketi, ban - lhassa deri ve kundura fabrika ımiyetli derecelerde mütce Ham madde piyasaları: Memleketimizde mahdut miktarda ve kalitesi düşük vaketa ve saraciyelik de- rilerden maada deri hsal olunmadığı için Beykoöz deri ve kundura fabrikaları, | köselelik, vidalalık, saraciyelik, hattâ va- |ketalık derilerini ithal etmek mecburi - yetindedir. Kalitelerin düşük olmasına Tağmen, fabrikalar tarafından her sene iç piyasalardan 25-26 bin âdi deri müba- yaa edilmekte idi. Halbuki 19386 da en mühlm deri piyasaları olan Kayseride az kesilmiş ve ayni zamanda Al - n 935 € kıyasen 1936 da daha fazla deri mübayaa etmiştir. Netice itib: fabrikalar 2-3 bin yerli deri ile iktifa et- mek mecburiyetinde kalmıştır. Milli pi- yaşalarda deri tedariki müşkülâtı İle kar- ldığh gibi, dünya piyasalarında da, if sebeplerden ayni müşkülâta gerek dünya piyasalarında müşahede e- | leri endüstri şubelerine göre tehalüf et-| Ayni yılda yerli ve dış yapak ve pamuk piyasalarında ehemmiyetli fiat tereffü - leri kaydedildiğinden, bankanın yünlü ve pamuklu fabzikaları ham ve yarı ma- mul madde mübayaalarının maliyetinde ehemmiyetli nisbette yükselmeler ol - muştur. Kâğıt ve karton endi ham madde tedarikinde karşılaştığı müş- ülâtı iktiham cderek İzmit fabrikasının ilk iş yılını memnuniyete şayan bir faali- İyetle geçirdiği raporda işaret olunduk - tan sonra şu mütalea serdedilmektedir: «İlk sene zarfında edinilen tecrübe - lerle sabit olmuştur ki, milli kâ ton endüstrisini gecikmeksiz de İstiklâkini temin eden kuvvetli bir sellüloz fabrikasile techiz ve bu yeni mil- endüstriye ayni ehemmiyetle olan o- | dunun da dahilden tedarikini temi mekte zaruret vardır.» Mamul| piyasaları: Ham madde unsurunun kıymetçe te - ,ıı—:mıi. milli fabrikaların bir kısım ma » İmul fiatlarını cüz'i surette yükseltmiş - tir. Buna mukabil Sümer Bankın bir kı- sım yeni fabrikaları takarrür etmiş flat - lara daima riayetkâr kalmak şiarını mu- hafaza eylemiş, diğer taraftan bazı fab- rikaları, bu meyanda pamuklu, deri ve kundura fabrikaları; muayyen satışların- da dikkate şayan fiat tenzilâtı yapabil - mişlerdir. Milli l.ıbrî)salır mamuüllerindeki za - rurl fiat tereffüüne rağmen, fabrikalara piyasadan vaki olan siparişlerin miktarı ehemmiyetli nisbetlerde artmıştır. Me- selâ 1936 yılı zarfında Feshane ve Here- ke fabrikalarına verilen sipariş miktarı 1935 yılına nisbetle 270 bin metre fazla « dır, et - (Devamı 11 inci sayfada) okuyucularımızın Sorgularına Cevaplarımız Antepte Bay Bmin Yılmaza: — Mevzuu bahsettiğini müsssaseyi da- va ediniz. Yabu” bu gecikmenin sebebini anlıyarak kendlerinden tazminat isteyi- niz. * Okuyacalarımızdan İbrahim Erdine; — Şilr neşretmez âdetimiz değildir, bizi mazur görmenizi rica e * Okuyucularımızdan Hay Naile: Arzunuzu yerine getirmeğe çalışa - cağız. Mevrmubahs mi tiğiniz programları — neşretrm bebi her halde gündelik &. programların çıkmakta olma * Mütekalt okuyucularımızdan Bay Hazı- bir istida ile Kültür Bakanlığına müra « caat etmek ve yahut çocuklarınızı Jeyif meccani imtihanlara sokmaktır. * Busızırlıkta Bay Dr. H. Biyale: — Biz o yazıyı Avruna gazetelerinder birinden aldık. Yazı gene neşrettiğimiz gibi kısa ve muhtasardı. Başkaca hiç bli fazla malümat yoktu. Sizin yapacağınıı şey, Fransız tıp mocmualarından — birlu bir mektupla müracaat etmektir. * Eskişehir Bay A. Rıza Erkuvana: — BSizin yaşınız şimdi 23 tür. Ve bir se- ne yüzünden gedikli erhaş mektebine gl rememek vaziyetine düşmüş bulumu Gedikli erbaş mektebinin $ Ind devresine son olarak 22 yaşında ilk mek: tep mezunlarını alırlar. ore gün 10uncu sayfanın —3 ünçü sütununu da bu mektuplara tah- sis ettik, lütfen bakınız ! müdafaa etmiştik. Sizin yapacağınız şey