2 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

2 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA 2 Jf,.k M / Her cevap yollıyan Hodbinliğin ve müşkülpesentliğin cezasını çeken bu genç kızı o:::lueccî ıeh;eî'â: dinleyiniz! ,, ü d mm!mııyıınm aa en güzel cevap Ç sahibi 50, ikinci 25, üçüncü 10 İira mükâfat alacaklar Ve müşkülpesentliğimin - cezasını çek- tim. Kârım, kazand tecrübelerdir. Bu elim intizar devresinde, birçok ar- mın hislerine kapılarak kur - uvaların &z sonra yıkıldiğ yindan bir kısmının da bu yi den bin türlü perişanlıklara ve feci â- kıbetlere uğradıklarını ibretle gördüm. Bu tecrübeler gözlerimi dört açtı, Ar- tik uysal ve kanaatkârım: solamaz. İçtimal terbiyesi yüksek bir ile kadını herşeyi iyi görür, iyi düşü nür, Bu kâfi. Aukara Askeri Fabrikalar ayniyat müuhastbl Yusuf yanmda H. Ozan Bir erkeğin, yüzün'n beyaz ve es - sürn D — mer, şu ve 'bu biçimlerde olması bence El’km IW olmamalı | farksızdır. Munis yüzlü ve kusurlu ol- Sayım teyzeciğim, maması kâfidir. Doğru sözlü, vicdanlı, Mütevazi tabiatlerini de muvafık gör- Mmekteyim. Orta derecede bir aile ha- yatının stediği bir gelir temin edebile- €k serbest mesleklerden birine mensup olmasına razıyım. Muxâfat beklemiyen ak gaçlı kız VAdres ve ismini yazmamıştır.) e KP GA »Eğer anlattığım gibi bir genç kiz bulursam derhal evleneceğimi ,, Beğendiğim kadın tipi şudur: Sarışın, balık etinde, bayu 1,70 den aşağı değil. El ve ayakları ufak, En aşa 'Tahâyyül ettiğim erkek şöyle olma- hdır: Vücudü küusursuz vee sıhhat!: olma. . Tabiati: Yuvasına baği:, eşin. ve yav rülarını candan seven, tatlı sözlü, gü- ler yüzlü, içkisi ve sairesi olmuiyan bir erkek. Tahsili: Kurduğu yuvanın ihtiyaçla- rinı bilen ve istikbalıni temin edecet mikdarda varidatı olan memur veya es naf olabilir. No. 37 de Mükerrom — “Karımın tahsili ne o'ursa olsun, ben ona ders veririm! ,, Teyzeeciğim, Benim gibi İstanbuldan yeni ayı miş bekâr bir okuyucunun taze ce' larımı dinleyin: Beğendiğim kadın tipi şudur: ği ilk mektep mezimu, Güler yüzlü, tat hi sözlü, terbi gukkanlı ise, yoksullukta da ayni irade yi taşımak tabiatine malik. Böyle bir kızı bulduğum gün derha! evleneceğime şüphe etmeyiniz. Birkeci T. O. Mehmet Okan < — &8 — 9 D * Kadınta tahsil mevzuubahs DÜT Dünkü 61 . 65 numaralı cevapla- ç nıımul!l Yın hediyeleri maşsa saali, tuvalet Teyzeciğim, malzemesi, cigara tabakası, kol düğ Öteden beri kıymetli yazılarınızı o -| kumaktayım: Yazılarınızdan aldığım il bam sayesindedir ki birçok müşkülle- rimi halletmiş bulunmaktayım. Açtı Bin ankete de cevap veriyorum: —- En çok beğendiğim kadın tipi: Vücudü: Yaşı yirmiyi geçen, kumra! saçlı, ince yüzlü, gözleri kestane rengi, uzun kirpikli, sesi güzel, ince bel ve ince ayak bilekli. Tabiati: — Söyler, ağır başlı, evil ver, her ne olursa olsun zevcine karşı SAYgI ve sevgisini ihlâl etmez, sadık bir kadın. Tahsili: Kadında tahs'l mevzuu bah- mesi olarak seçilmiştir. Bunlardan — İstanbul — dışın - da bu'unan okuyucuların hediyele- ri posta İle adreslerine derhal gön- derilmiştir. İstanbulda bultman © küyucuların da idarehanemize ge. Tip hediyelerini almalar: lâzımdır. Hediyeleri ayrılmıştır. Kendilı l bekliyoruz. Pazardan haşka hergün müracsat edilebilir, Hediyelerini idarehanemizden ala çak okuyucularımızın yanlarında hüviyetlerin: isbat edecek bir vesika bulundurmalarını rica ederiz. Ankara Öksüzce mahallesi Argın aokak u Çehret Üzerinde taşıdığı uzuvlarda Bgüzellik aramam, faka! hepsi vakit güzel denebilsin. Rengi: Kışın beyazı bembeyaz yapan bir hayattan sonra plâj mevgiminin ilk günlcerinde alınan.tarif edilmez renk. Vücut: Şişmanlayıp zayıflayabilen, İgıhhati yerinde, orta boylu. TTabtat: Sesi, sözü dinlenir, asil ruh- ,lu, evine merbut, Tahsil: Bence tahsilin bu işle o ka- dar alâkası yoktur. Yukarıdaki evsalı haiz olsun da tahsili ne çıkarsa çıksın. Eğer ihtiyacı varsa ben ona ders veri- rim, Yoksa o bana verir. Lüleburgar N. A. (Ağresinin neşrini istememiytlir) Tarihten Sayfalar (Beştarafı 7 inci sayfada) Dördüncü Hanri imparatorluk tah- ftiniın elden gideceğini anladı. En gü - vendiği kuvvetlerin dağıldığını gör - dü. İşte bunun içindir ki yalınayak, baş- açık bir halde Papanın mahsus kapan- dığı Kanossa şatosuna gitti. Papa ta « mam üç gün onun geldiğinin farkında değilmiş gibi görünmüş, ancak dördün“ | cü gün yanındakilerin ricaları üzerine ertesi gün kabul edeceğini bildirmiş - Erlesi gün imparator Hanriyi kil senin kapısında kabul etti. Dörü Hanri yalınayak ve ba; l karlar üzerine diz çökmüş, ell birine kavuşturmuştu. Debşetli bir 5 ğük vardı. Ne onurn & * linden tutup kaldırmış, bBarıştığını an Jatmak için almma dudak?'aşını dokun- durmuştu, Bununla beraber bu müthiş intr Papanın yanına kalmamıştı. Ve zinci Hanri sekiz. sene sonra Papanın müttefiklerini ezmiş, Romayı zaptet - mtişti. Creguvar kaçtı ve Hanr! onun yerine başkasını Papa yaptı. Groguvar bir kaç sene sonra (Saler- no) da öldü. Ölmezden evve! şöyle de- di: — Ben adalete dost ve. zülme düş- Jnan oldum. İşte bunun için sürgünde ölüyorum. Hanriye' soran olaydı, hiç şüphesiz 5o kam M « Adam sen de, banim biriktirece ğim beş ön kuruştan ne çıkar deme. Damla damla göl olur. Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu Millt roman No. 28 curhan Cahit yatı ve yaşamanın mânasını sayfa say- fa mektuplarla anlatan bir eski komşu Çocuğunun serbestçe düşünmeye hak- kı vardır değil mi? Başkaları ne düşünürlerse düşün - sünler. b Fakat ben ki sana her şeyi vadeden bir ünsan olarâk karşima çıkmış bulu - nüyorüm, Saâna ebedi bir sevgi, temiz| bir yaşayış vadediyorum. Ve hu teklif- leri senin nişan kararından evvel he- Hüz nişan dedikoduları başladığı sira- larda yapmış bulunuyorum. Bütün bu samimi arzulara ve ricalara rağmen sen bana bir sâtır cevap vermeden, buluş- mak tekliflerime bir kelime ile muka: bele etmeden yürüyüp gidersen ayni şüpheleri benim de hissetmam hakh olur değil mi? Sal bugünün karışık vaziyette mevkil ve istikbali şüpheli bir mülâzüm seni mes'ut edemez. Mor bir salkım baha- Nilüfer muhakkak bir maceranın kurbanı olmuştur. Onu kaybettiği içim önüne çıkan ilk fırsattan istifade edi- yor. Bir kısmi daha ileri gidecek ve şu hükmü vereceklerdir: — Nilüfer şeytan gibi bir kızdır. güzelliğinin ne kuvvetli bir tılaım ol:- duğunu pekâlâ bilir. Fakat bugünkü muhiti ve aile hayatı onun bu cevheri- ni işletmiye müsait değildir. Nilüfer bunu oanladığı için önüne çıkan ilk m racaata itaat ediyor ve istikbali şüp - heli gence elini uzatıyor. Fakat maksat asıl bu izdivaç değildir. Bu işin resmi şeklidir. Nilüfer genç, güzel bir evli kadın rolü ile hayata karışacak ve asıl muvaffakiyeti o zaman yapacak! - Bu hükümler ve bu fikirler doğru — muü, değil mi? Ne yalan söyliyeyim. Senin ne kı - “ratta bir kız olduğunu yakından bilen- “er bu şüpheye düşerlerse sana asıl ha- tile gireceğin evlilik hayatında pek çabuk devamlı bir kara kış başlıyacak- tır. Dedim. Ve anlattım ki hayat iki vücudün bir yastığa baş koymasıtıdan ibaret değildir. Sen yaşamak, gezmek, giyinmek, mes'ut olmak istersin, bu izdivaç sana bunların hiç birini vadedemez. Buna karsı sana şöyle bir hayat tek- Nif ediyorum. Parlak bir düğün, İsviçrede bir balar yı seyahati, Almanyada bir otomobil gezintisi ve kürk, elmas ve kadın eşya- $: almak için iki haftalık bir Paris yol culuğu, ve sonra yazın Tarabyada de- niz âlemi, kişın Nişantaşında ılık bir apartıman hayatı. İşte senin lâyik olduğun hayat bu. Şimdi senin girdiğin hayatın çerçe- vesini de çizeyim. Zerdeli, pilâvlı bir düğün, mahalle kadınlarının sakızlı ağızlarında çekişy tirilen düğün dedikodusu.. somyeleri ses çıkaran iki kü bir san prinç karyola. Danteleli bir kaç Japon bas- ması gecelik ve kenarlarına su çekil - miş patiska çamaşırlar, örtüler. Kışın söyledim. Bir mülâzim, hele| sarı bir mangal başında kestane patlat: mak ve yazın, zeytin yağlı yaprak dol- ması yapıp Çırpıcı çayırına gitmek - ten ibaret bir hayat. ! İhracat kontrolünü memurlar yapacak Dünden itibaren şimdiye kadar ihracat $- yasını muayene eden eksperlec kaldırılmış- tır. Bundan sonra bu gibl eşyalar ihracatı kontrol memurlarının elinden göçecektir, Fındık satış kooperatifleri Fındık mintaralarımızda satış koöperatif lert kurulacaktır. Bu işi tanzim edecek be- yet Ankaradaki işlerini bitirmiştir. Bugün- lerde İstanbula gelmeleri beklenmekledir. Heyete buradan Iktuat müfettişlerinden Saf fet iştirak ottikten sonra Karadenizdeki fın- dik mintakalarına gidilecektir. İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası Çardar Arpa Yulaf Un Misir Keten tolumu Pumuk Bığday Buğday —: Şikago Buğday : Vinipek Arpa : Anvers Misir : Londra Keten T. : Loni Fındık O, : | Pindik L : Niçin, ne vakit Ve nasil (Baştarafı T inci sayfada) Fakal kızcağız, belâh erkek karde- şine, ve zorba babasına ağız açamıyor ve yarın bu korkusuna kurban gide - cek.. Yalvarırım size, onun nikâhmı kıymayın... Çünkü bunu yaparsanız, ikimize de kıymış olacaksını Ben, belki çok haklı olan isteği bittatii yerine geetirebilecek vaziyet! te değildim. Nitekim, aradan bir müd- det geçtikten sonra, bana onların ya - şayış tarzlarını anlalanlardan, delikan- hının sözlerinin tahakkuk ettiğini işit- tim. Ve ikisinin de hayatına kıymış ol- duğumu anladım. Görüyorsunuz ya? Bizler bazan, hir | nikâh kıyarken, iki insana kıymış ka- dar ıztırap duyuüyoruz! Naci Sadullah Ve bu ilk devrenin henüz mam olmadan araya karışacak bir ço- cuk artık dokuz ay evvelki çiçekli ve kahkahalı düğün evinin havasına kes- kin sidik kokuları ve çocuk viyakla - maları ile öyle bir hale gelecek ki bir muharririn yazdığı gibi o mes'ut izdi- vaç gündüzleri çifte hırlama, geceleri çifte horlamadan ibaret kalacak! Düşün Nilüfer. Sen buna mı lâyik- sin?. Kabahatin ne, günahın ne , ki bu cehennem yolunu tutturmuş gidiyor - sun. Cennetle cehennem için tanrı bile imsanlara yol göstermiştir. Şu yoldan giderseniz cehenneme çıkar, bu yoldan yürürseniz cenneti bulursunuz. demiş. Sen ki zeki ve bilgili bir kızsın, Bu kadar elim bir hataya nasıl düşüyor - sun? Fakat dediğim gibi şimdi ben de beraber olarak seni tanıyanları ciddi bir şüphe almıştır. Bu izdivacı sen gaye olarak kabul etmiyorsun. Sen bu izdivacı bir basamak bir pa- ravan olarak kabul ediyorsun. Ve asil hayatını bundan sonra ku- racaksın. kir... Avrupada ve Amerikada çok güzel Ünitürk fiatları yökseliyor Sön gönlerde Ünitürk fiyatları yükselmek- tedir. Bazı kimaeler Ünitürkün fazla fatz ge- tirdiği mülühazsalle ellerindeki tahvilleri bunlarla değiştirmektedir. Bu acbeple, dün borsada bir hayli muamele olmuş, bu yüzden birinet tertip Ünitürk 2107 1/1, ikinci tertip Ünitürir 2010 Türk lirası üzerinden muame- l& görmüşlerdir. İstanbul Borsası kapanış fiatları 1-4 - 1937 PARALAR g  E B SERELESERLE ğgğ T ğBğğ—_E—HSSBBS——- FHT İti peşin a A Şim. ©» 60 vadeli 10.00 Boronti - Nektar J 0000 — 0200 Aslan çimento M75 1683 Merkez bankası 950) 9300 İSTİKRAZLAR yih ta -|kızların izdivaç siyasetleri bu pilân ü- zerinde yürür. Önde zengin ve ihtiyar bir paravan vardır. Arkada genç ve se- vimli âşıklar, bu âşıklar parasızdırlar, Güzel bir kadını doyuramazlar. Fakat gençtirler. Gönül âleminde bir genç kadımı mes'ut etmeğe muvaffak olur: lar. Onun için akıllı ve güzel kızın prensipi budur, Önce yaşına ve yüzü ne bakmağa lüzum görmeden herhan- ği bir zengin Aşıkla evlenmek. Hayar tını bütün şatafatı ile kurmak, ve son: Tâ,.. Bu sistem pekte yeni değildir. Fa - kat bunu bizim memleketimizde tat- bik etmek güçtür. Çünkü Amerikada ve Avrupada olduğu gibi bizde güzel bir kız kendini tanıtacak yeri ve muhir ti bulamaz. Amerikada bir güzeliik müsabakası yapılır. Yüzlerce güzel kız bir yere toplanır ve güzel kız me- taklısı zenginler de bu vesile ile dünva- nın her köşesinden gelern güzelleri dor ya doya ve ahcı gözü ile seyrederler. Bu güzellik sergisinde kesesine güve nen muradına erer. Sinema artistleri nin sık sık koca değiştirmelerinin sebe- Bu bir fikirdir. Alameriken bir fi-|bi nedir? Bizde bunu düşünmek abestir. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: