2 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

2 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Paşa ile ölümünden birgün evvel tam î saat konuşmuş tum ee g Conazo merasiminden bir intiba (Baştarafı 1 inci-sayfada) Uzun uzadıya, iki saatten fazia konüş: tu. Arada bir yorgunluk gösteriyor, fa:- kat, benim çekilmek üzere yaptığım ha reketflerî durduruyordu.. Bir aralık, eli- ne bir kitap aldı, oradan bana birkaç satır okumak istedi; gözleri bulandığı için okuyamadı, elinden aldım, kendim okudum, : Gözlerinin feri kaybolmuştu. Bunun Şin endişe edilmek lâzımdı. Başımdan B€çmiş bir sıhhat ve hayat hikâyesini anlatarak, biraz kendisini toplayınca Budapeşteye, kadar bir seyahat yap - a _b.tavsîye ettim. Bütün iyi insan- ımla%ı I’ko. da Paraca zayıf idi. Bunu luıştunwm istedi; fakat, sonra, bulup bu hiç rbî—ıp gltm_e_ge_ niyet etti. Hastalığı aç edşıehîı _degıldıî Kan muayenesi ih- ee bi iş olduğu için ilerlemiş bir Şeker hastalığı ve bununla beraber kır- ğilğüîlğreeikler mikdarının azalması... , Tum, acaba, noksan veyâa ge konulmu_ş bir teşhisin, yahut ekîik î’aç pilmiş bir müdahalenin beklenilmedik. bir zamanda gelen bu ölümde tesiri ol- duİm;ıt:?-.P.- gnn Zzel Faşayı çok müuhtelif zamanlar- da, çok muhtelif vesilelerle gördüm Kâh ıîslıcıer ve kumandan, , Zası, kâh nazır ve nihayet te münzevi olarak, ne Zaman kendisi ile karşı îcîî şıya geldim ve konuştumsa, onu daj- Ma iyi bir insan, fazıl bir asker olarak Bördüm. Vatanını seven bir insan nü: ğ;mîSl Böstermek' lâzımgelirse onu mi omı_(ı’zîrak almak, çok doğrü olur: Geniş Z ça arının arasındaki asker kalbi o ka ar iyi hislerle dolu idi ki, memieketini biraz müşkül içinde gördüğü zaman derhal gözlerinden yaşlar dökülürdü. Birçok gecelerini uykusuz geçirdiğini herkees bilir. ' Mütarekeden sonra kendisini son de- fa olarak Ankarada görmüştüm. O za- Man, 'Tevfik Paşa kabinesinde Harici- ye Nazırı idi. Vahdettin, tacını kurtar- mak için, Damat Ferit tecrübesinden sonra Tevfik Paşa kabinesini vücude getirerek Ankara ile anlaşma yollarımı aramaya başlamiıştı. Londrada Sevr mu ilhedğsı..nî tadil için toplanacak konfe- Tans için, Ankarayı yümuşatmak üzere İzzet Paşa, Salih Paşa ile birlikte An- karaya gelmişlerdi. Ankara, © zaman yarım şartlı bir sulha razı o'may: hatı- Tından geçirmediği için, ü£ se - beplerle, bu iki misafirii. -misaferet kâh âyan a- mMmüddetini uzatmaya» lüzum gördü ve | İzzet Paşa ile Salih Paşanın Ankaraya milli harekete iştirak maksadile gelmiş olduklarını ilân etti. Bu haberin ken- dileriner tebliğine de ben memur ol- Müuştum. ç Bunun için, bündan birkaç ay evvel kendisini ziyaret etmek istediğim za - Man, «acaba bana dargın mı?» diye te- Teddüt etmiştim; hayır, darılmamıştı. Onun kalbinde darılmak yoktu: Saf, te Miz bir asker yüreği darı!mak bilmez- «Niçin darılayım, diyordu; siz haklı Şıktınız! Ben bu tarzda haksız çıkmak- N daima memnun olurum!» Sade iyi bir insan değil, ayni zaman 1 *fa'zıı _kğîr askerdi. Şark ve Garp dil; €rini bilir, askeri edebiyatı iyi tanır, 'Bl_teri muhayyelesi kuvvetli, kafası, Hösik askerliğin bütün müşkül prob - mleri içinde senelerce jimnastik yap zeki, diravetli va haca hir insan: Siyaset. Zaten, temiz yürekli ve dürüst karakterli insanlar arasında siyaset yap mayı becerebilenler pek azdır. O da bu iş için yetişemiyenlerden biri oldu. Abdülhamit zamanında menküp idi; çünkü, istibdadı sevmezdi. İttihat ve Terakki zamanında tam mânasile mer gup olamadı; çünkü inkılâpçı değildi. Cumhuriyet devrinde ise, artık, fikir- leri itibarile, eskimiş bulunuyordu. İz- zet Paşa gibi klâsik bir insandan Tür kiyenin son otuz senelik tarihine” göre bir aksiyon adamı çıkamazdı. O, ancakx normal ve sakin zamanlarda işler, ge- niş görüşlü ve iyi yürekli, fakat, klâsik bir teekisiendi. İnkılâbi bir hareket yapmak ve bir inkılâp içinde baş rol- lerden birini oynamak onun için imkân sızdı. İttihat ve Terakki de onu bundan do layı, kolayca, ihmal ederdi. Talât Paşa, onu ne atlatmaktan, ne de darıltmak - tan korkardı. «Baba adaml!» derdi: o- nun darılmıyacağını bilirdi. Filhakika, çok defa atlatıldığı halde gene darıl - madı. O kadar darılmadı ki «ben onla- rı düşmana teslim edecek kadar vatan haini değilim!» demekten çekinmedi. Talât ve Enverle arkadaşları memle- keti terkederlerken , herkesten gizle - diklerini, ona haber vermekten çekin- mediler. Halbuki o Enveri hiç sevmezdi ona sadece «mecnun'!» derdi. Cihan har binin tenkidine ait yazılarında Türki- yeye tahsis ettiği birkaç sayfada En- verin hareketlerini tenkit bahsine ge- lince, takriben şu kelimelerle kısa bir Mecelle yazmıştır: «Enverin hareketi- hal yoktur. Onunla sinir doktorları meş gul olmalıdır.» Enveri böyle tanımış olmasına rağ- men, onün memleketi terketmesine mâ ni olmamıştır. : Son zamanlarda onu en ç;ık işgal e- den bahis, «Hatay» meselesi idi. Bir- | P© kaç ay evvel yaptığım bir ziyarette bana uzun uzadıya bu mesele hakkın- da sualler sormuş, bunun iy: bir neti- ceye varması hususunda temennilerde bulunmuştu... Son defa gördüğüm za * man da bahsi buraya getirdi; etrafın: dakiler, son günlerde zihninin hep bu nunla meşgul olduğunu söylemiş ol - dukları için, ben onu düşkün halinde sakinleştirmek için : — Paşam; dedim. Siz bunları me - rak_etmeyîniz. Görüyorsunuz ki yeni dşvır, herşeyi hesaplaya hesaplaya gi- diyor ve her müşkülü hallediyor. El - bet bunu da halledip bitirecektir. Za- ten halledilmedik nesi kaldı? O, bu sözlerimi dinledi ve her ihti- yar askerin bu gibi meseleler karşı - sında gösterdiği alâkanın gölgesi fer- siz gözlerinde bir kere daha uçuşarak: — İnşallah ! Dedi. * İşte, İzzeet Paşa böyle bir adamdı. İnsanları, arz üzerinde tasavvür edile- bilen yegğâne müsavat muhiti olan top rağa indirirlerken, imamlâr, etrafları - na sorarlar : — Ey cemaat, siz merhumu nasıl bi- lirsiniz ? Dün bu sual onun için de soruldu. Ben, Karacaahmet mezarlığında onun tabutu etrafında toplanmış dostları ara şında, kendisini en son görmüş, onun » 0 nn Hanmemmna hir insan sıfativle. İspanyada — - Neler oluyor ? (Baştarafı 2 inci sayfada) tatörlük küuracak ve öbür tarafı ezecek tir. Bu bedbaht memlekete acımamak kabil olmamakla beraber hakikat bu- dur. Eğer Halk cephesi galip gelince İspanyada Demokrasi teessüs edeceği- ni bilsem, ben bir demokrat sıfatiyle, onların galip gelmelerine gece gündüz dua ederdim. Halbuki böyle olacak de- ğildir. Böyle olunca, hiç olmazsa, bizim için dünya sulhü ve Avrupa sükünu namı- na temenni edilecek şey, her ik! tara- fın da biribirlerini, hiç olmazsa, âni mu zafferiyatlerle birden bire mağlüp et- meğe muvaffak olmamalarıdır. Surpriz lerden içtinap, ancak bu suretle müm- kün olur. Unutmiyalım ki, bugün Av- rupada henüz hiç bir devlet harbe ka: rar vermiş bulunmamakla beraber, harp herhangi bir sürprizle birden bi- re patlayıverimek tehlikesi de her za- man için vardır. İspanyada bir tarafın veya ötekinin yavaş yavaş mağlüp ol- ması, yavaş yavaş çözülmesi ise, harp- ten içtinaba çalışanların anlaşma for- mülleri bulmalarına çok yardım eder. İşte, İspanyadaki yeni vaziyet kar- şısında, bitaraf sıfatiyle biz böyle dü- şünüyoruz. Muhittin Birgen dim ve yalan söylemekten korkmıya - rak, göğsümü gere gere cevap verdim: — İyi biliriz ! Muhittin Birgen Cenaze merasimi Vefatını yazmış olduğumuz eski Sad| razamlardan İzzet Paşanın cenazesi dün öğleden evvel askeri merasimle haldırılmıştır. Merhumu tanıyan dostları Kadıkö yünde Bahariyede Sakızağacındakı köş küne sabahtan itibaren gelmeğe baş lamışlardır. İzzet Paşanın ihzar edilen tabutu Türk bayrağına sarılmız ve top arabasına konulmuştur. Teşkil edilen alayın önünde askeri bando matem ha vasını çaldığı halde hareket edilmiştir. Bir askeri tabur, polis müfrezesi cena- zeyi takip etmiştir. Harp Akademisi namına olan çelenk ile diğer birçok çe lenkler önde taşınmıştır. Cenaze merasiminde erkânı harbiye reeisi General Asım , İstanbul mebusu Salâh Cimcoz, Harp ÂAkademisi komu tanı General Ali Fuat, Generai Osman Tufan, General Cevat, eski Harbiye Nazırı General Ziya, vali muavini Hü dai Karataban, eski Başvekil Rauf, mü tekait General Kâzım Karabekir, Ge- neral Cafer Tayyar, General Rüştü, Ge neral Sabri, General Sami Sabit, Gene ral Hüseyin Hüsnü, Beyoğlu ve Kadı- köy kaymakamları ve birçok zevat bu- lunmuşlardır, / Cenaze namazı Kâdıköyünde Os - manağa camiinde kılınmış ve cenaze hitliğe hareket etmiştir. Orada merhu- mun kardeşi olan eski İstanbul vali ve lis müdürü merhum General Esadın yanındaki makbereye defnolunmuştur. Merhumun kederli ailesine taziyetleri- mizi tekrar beyan ederiz. Dün bir muharririmiz merhumun köşküne giderek İzzet Paşanın hayatı hakkında ailesi efradiyle görüşmüştür. Birçok zevat köşke gelerek zevcesini taziye etmişlerdir. tir : — İzzet Paşa, yetmiş üç yaşında ol- masına rağmen dinçti. Fakat son za - manlarda eski hastalığı olan şeker ille- ti nüksetmiştir. Şeker kana karışmiş - tır. Ölmeden — bir gün — evvel Paşayıı en çok Berlinde lisan tBV.hSİ-' linde bulunan oğlu Haydarın hasta ha beri yıkmıştır. Bu oğlunu asker yetiş - tirecekti. Merhum çocuklarına çok düş kündü. i Paşanın büyük oğlu Süheyl de bu hastalık üzerine bulunmakta olduğu Südgarddan Berline gitmiştir. Hattâ dün akşam Paşanin ölümünden bır sa- at sonra babasını sormuştur. Tabit ölü münü söyliyemedik. M Paşa çarşamba gecesi birden bire bir kriz geçirmiştir. Hemen doktor çağırıl mıştır, Çarşamba günü de doktoör Akil 'Muhtar, Necmettin Arif, Kemat Ce - nap, Mehmet Ali gelmişlerdir. Akşam üzerine doğru nefesi daralmağa başla - mış, karyoladan yere indirilmesini is - temiştir. Nihayt akşam saat altıy: on. geçe eski yaveri Muzafferin kucağın- da son nefesini vererek gözlerini ebe- aleyı ayni şekilde Karacaahmetteki şe| Muharririmize şu tafsilât verilmiş -| rısı; baş VU aa Ha waaaaı: » — rükler;asabi zayıfl iK;uyku- " ÖW suzluk, bBaş ve yarım bı':lŞ ağ' dönmesi ;baygınlık; 7 carpınfı, Ve sinirden ileri gelen bülun rahâlsılikları giderir. -———-—— l Istanbul Belediyesi İlânları i bulunmalıdırlar. — (B.) (1687) Senelik muhammen kirası 480 lira Şehzadebaşında Balabanağa mahallesinde Fevziye caddesi sokağında 11/15 No. lu ev teslim tarihinden itibaren 938 senesi Mayıs sonuna kadar kiraye verilmek üzere açık arttırmaya konulmuştur. Şart- inamesi Levazım Müdürlüğünde görülebilir. İstekli olanlar 36 liralık ilk teminat mektüp veya makbuzu ile 9-4-937 Cuma günü saat 14 de Daimi Encümende SATIŞ Bakkal arkası sokağında eski 10 No, lu Hafız Ahmet ef. vereseleri hanesi ve bir rabii Bakkal sokağı ile mahdut 92 metre tarihinden itibaren dairemizde İLÂNI İstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan : 20623 ikraz numarasile Mehmet Fuat ve Münevver tarafından (75) lira mukabilinde vakıf paralar idaresine birinci derecede ipotekli olup para- | ya çevrilmesine karar verilmiş ve tamamına yeminli üç ehlivukuf — tarafından (138) lira kıymet takdir edilmiş olan Sultan Selimde Tabak Yunus mahallesinin borç alman bir tarafı Ürküt H, hanesi ve bir tarafı tarafı Hatice H. menzili bahçesi ve tarafı murabbaı ve Haliç denizine nezareti kâ- milesi olan arsanın tamamı açık arttlırmaya konmuş olup şartnamesinin 5/4/937 herkes tarafından görülebileceği gibi 6/5/937 ta- rihine müsadif Perşembe günü saat 14 (on dört) ten 16 ya kadar dairemizde açık arttırma ile satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymetinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere 21/5/937 tarihine müsadif Cuma günü saat 14 den 16 ya kadar dairemizde yapılacak olan ikinci arttırmasında gayrimenkul gene muhammen kıymetinin 96 75 ini bulduğu takdirde en son arttırana ihale edilecek ve bulmadığı takdirde 2280 numaralı ka- nun hükümlerine tevfikan — satış geri bırakılacaktır. Taliplerin muhammen kıyme- tinin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesini veya milli bir. bankanın teminat mektubunu hâmil bulunmaları lâzımdır. lediyeye ait tenvirat ve tanzifat rüsümu satış bedelinden tenzil olunacaktır. Taviz bedeli müşteriye aittir. 2004 numaralı icra ve iflâs kanununun (126) ıncı madde- sinin dördüncü fıkrasına tevfikan bu gayrimenkul üzerinde ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masarife dair olan iddialarını, ilân tarihinden itibaren (20) yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicillerile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları cihetle alâkadaranın işbu — maddenin mezkür fıkrasına göre hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak isteyenlerin 934/2366 dosya numarasile müracaatları ilân olunur. (1834) Müterakim vergiler ile vakıf icaresi ve be- İktısat Vekâleti İş Dairesi Üçüncü Bölge Amirliğinden : İstanbulda 5 ve daha yukarı işçi, çırak veya müstahdem çalıştıran her türlü iş yerlerine dağıtılmış olan işyeri beyanname İerinin toplanma ve tasnifi işi bitmiş ol- duğundan şimdiye kadar işyeri beyanname si almamış veya beyanname tevziatından sonra açılmış yukarıki tarife dahil işyerleri varsa en geç 7 Nisan 1937 tarihine kadar — Galata Voyvoda caddesinde Bozkurt hanındaki dairemizden beyanname alıp doldurmaları ve aksi takdirde beyanname vermiyenler hakkında kanuni taki- bata geçileceği ehemmiyetle ilân olunur. «1815» Sahte bir İngiliz Lordu 3000 liralık - Elmas dolandırdı - (Baştarafı 1 inci sayfada) miş bir İngiliz bay ve bayan gitmiş, mücevher ve antika alacaklarını bil- dirmiş, malları görmeğe başlamışlar- dır. Dükkân sahibi 30 bin İira kıyme- tinde mal göstermiş, fakat müşteriler bunlardan ancak 500 sterlinlik mal be- ğgenmişlerdir. Pazarlık uymuş, müşteriler mücev- herleri almışlar — ve 500 sterlinlik iki çek yazarak vermişler, dükkâna bir de kart bırakmışlardır. Bu kart müşterilerden erkek ola- nın L. V. H. harfleri ile başlayan ismi- ni ihtiva etmekte, ayni zamanda İord- lara mahsus asalet alâmetini taşımak- tadır. Dükkâncılar bu vaziyette müşte- rilerinden şüphe etmemişler, ertesi gün çeklerin muhtevasını tahsil etmek üzere bankaya müracaat etmişlerdir. Fakat banka çeklerin sahte olduğu- nu bildirmiş, ikisini de müsadere et- miştir. O zaman dükkâncı soluğu po- lis müdüriyetinde almış, başına gelen- leri anlatmıştır. Yapılan - tahkikat s0- nunda bu İngiliz bay ve bayanın bir müddet şehrimizin iki maruf otelinde kaldıkları, bu dükkândan malları al- dıkları gün de bir İtalyan sizie Ö dar — âa tü $ Adapazarı icra ve iflâs memurlu « Mevcut malları borçlarına kâfi gel- mediğinden bahisle iflâslarının açılma« Bını talep eden - ve Adapazarı * ticaret mahkemesince 21/10/936. tarihinde - iflâsların açılmasına karar verildiği bilk dirilen Adapazarının Ortacami civa a rında kunduracılıkla meşgul Veli ve Nazif biraderlerinin mevcut malları bedeli tasfiye masrafını temin edemle yeceğinden tasfiyenin basit şekilde ya- |pılması tensip olunarak müflislerde a« lacak iddiasında bulunanların iflâs dal- resine müracaatları hakkında yapıları ilân-üzerine alacak kaydi için hiç bir- alacaklı müracaat etmemiş ve iflâs daj- resinden gösterilen lüzuma binaen Ve- K ve Nazif biraderleri hakkındaki if « Jâslarının kaldırılmasına ticaret mah « (kemesince 24/3/937 tarihinde karar verilmiş olduğu 2004 sayılı icra ve if » lâs kanununun 182 nci maddesine göre ilân olunur. 31,3,937 © Dr. SUPHİ ŞENSES müÜütehassısı Beayoğlu Yıldız sineması karşısı Leklergo Apt. muayene d den sonra. Cumartesi fakirlere tır. Bunların - kullandıkları kartın da maruf bir İngiliz sermayedarının kar- tının taklidi olduğu görülmüştür. I İdrar yolları hastalıkları parasız. Tel, 43924 Zabıta vapurun uğraması ınuhte- — |mel olan bütün limanların zabıtasına vapurile | müracaat ederek bunların tevkifini is-

Bu sayıdan diğer sayfalar: