—ödlm Erkek karısının pişirdiği yemekleri çabuk beğenmelidir Çok kıymetli teyzeciğim, Bence ideal erkek tipinin vasıfları şunlardır: | — Ocağa bağlılık 2 — Sıhhat 3 — Geçimlilik 4 — Çocuk sevgisi 5 — Hoş sohbet olmak 6 — Cesaret 7 — İtidal ve kanaat 8 — Cemiyet adamı olmak 9 — Mesleğinde muvaffakıyet 10 Namuskârlık (| — Yemekleri kolay beğenmek (tabiil kadın hergün evin yemeğini biz- zat pişirdiği takdirde), İstanbul: Maçka Kâğıthane caddesi Nafize Güngör SAa yağela Burnu iri kadın hiç hoşuma gitmez Beğendiğim kadın tipi şudur: Vücudü: Balık etinde, boyu 1,65 den | fazla olmasın, çehresi yuvarlaktan Zi- yade uzunca, gözleri iri yeşil, bilhassa kaşları yolunmamış olsun. El, ayak ve kulakları küçük olmalı. İri burun kat- iyyen hoşuma gitmez, Şişli: K. Arar (Beyaz kâğıt zarf, daktilo ile yazılmış | mektup) (Sarih adresi ldarehanemizde mahfuzdur. İsminin neşrini istememiştir) — 43 — Münakaşayı seven kadını ben sevn eml. Beğendiğim kadın tipi şudur : Uzun boöy, dolgun vücut, yuvarlak çehre, güler yüz, iri elâ gözler, siyah kaş, kumral saç, beyaz ve küçük diş - ler. Ayakları küçük olmalı. Parmaklar ince uzun. Beyaz değil, esmer kadın. Tabiati şen olmalı, sırasına göre cid- di davranmasını bilmeli, bilhassa sakin Her cevap yollıyan okuyucuya hediye verilecek, neticede en güzel cevap sahibi 50, ikinci 25, üçüncü 10 lira görünmelidir. mükâfat alacaklar Bilgi bahsine gelince: Kendisini ida- re edecek kadar tahsili olması şarttır. Şerefini ve yuvasını korumasını bilme li, iktısada riayetkâr olmalıdır. Çocuk yetiştirmesini ve bakmasını sevmeli « dir. Temiz olmalı, dikiş dikmeli, ye - mek yapmak zaruretlerine boyun eğ - melidir. Bilhassa münakaşadan heşlan mamalı, kocasının teveccühünü kazan masını bilmelidir. Adapazarı, Gümrükönü 2 No. Altay Azmi -- Wi — Kadın kıskanç olma'ı ! Beğendiğim kadın tipi şudur: Siyah saçlı, yeşil gözlü, orta boylu, ufak elli ve ufak ayaklı. Çehresi biraz K ) Hediyelerim z Dünkü 31 - 35 numaralı cevapları | yaleri erkek kemeri; mürekkepli dolma kalem, tuvalet malzemesi, tabaka, kol düğmesi olarak seçi. - miştir. Bunlardan İstanbul dışın - da bulunan okuyucuların hediyele- ri posta ile adreslerine derhal gön- derilmiştir. İstanbulda bulunan 0o- kuyucuların da idarehanemize ge- lip hediyelerini almaları lâzımdır. Hediyeleri ayrılmıştır. Kendilerini bekliyoruz. Pazardan başka hergün müracaat edilebilir. Hediyelerini idarehanemizden ala cak” okuyucularımızın yanlarında hüviyetlerini isbat edecek bir vesika bulundurmalarını rica ederiz. k tipleri nedir : ? uzunca olmalıdır. Ufak ağızlı, biraz ka lınca düdaklı, tombul bir kadin. Bilgisi orta derecede olmalıdır. Lisan | bilmeli, yemek bilmeli ve ev işlerin - den anlamalıdır. Çocuklarına bakma - yı bilmelidir. Kıskanç, sıcak kanlı, ağır, bilhassa namuslu olmasını isterim. Ankara, F. E. (Kart vizit zarfı, daktilo iİle yazılmış, yarısı siyah, yarısı kırmızı mektup) (Sarih adresi matbaamızda mahfuzdur Neşrini istememiştir) -— (3 — Kadının tahsili benim tahsilimden az oimalıdır Beğenebileceğim bir kadının, tipi, çehresi,ytabiati ve bilgi derecesi şöyle olmalıdır: Evelâ boyu benim boyumla, azaları da vücud!le mütenasip olmalıdır. Be- nim boyum 1,70 dir. Göğsü fazla bü- yük olmamalı, kilosu 70 i geçmemeli, beli biraz ince olmalı, ayakları düzgün ayak bilekleri mütenasip olmalı... Çehresine gelince onu da şöyle iste- rim: Güler yüzlü, saçları dalgalı kum- EAİ. .. z Tabiati fesat ve kıskanç kadından hoşlanmam. İyi kalpli ve temiz olmalı, iyi ve doğru konuşmasını bi'meli, tah- sili benden az olmalıdır. İzmir: $Ş. O. G. A, (Beyaz, defter kâğıdı, mavi mürekkepli yazı) (Sarih adresi bizde mahfuzdur. Neşrini istememiştir) Kıztaşı yıkılmak Tehlikesinde mi? Fatihteki Kız taşının kaybettiği şakuliyetini Fatih kaymakamlığından | bildirilmesi üzerine Müzeler Müdüri- yetinin teklifi ile Müzeler mimarı Ke- mal ve belediye fen hey'eti âzaların- dan mürekkep bir hey'et mahallinde tetkikat yapmağa memur — edilmiştir. Tetkikat neticesinde âbidenin maili in hidam olduğu anlaşılırsa tamir ettiri- lecektir. Ankarada spor hareketleri mağlü Ziraat Enstitüsü takımı Hukukçuları 4 - 1 p etti Ankara, 25 (Hususi) — Milli küme maçlarınİn başlaması Hheyecanlı ve güzel maçların başlaması demektir. Bu ranin futbol seyircileri bu heyecanlı maçları yalnız pazarları seyretmiyor - lar, hafta aralarında da yüksek mek- teplenin tertip ettikleri futbol maçları çok hararetli oluyor. Bugün ziraat ens titüsü ile Hukuk Fakültesi futboi takım ları Ankaragücü sahasında karşılaştı- lar, hakem Altınordudan Servet idi. Tribünler tamamiyle dolmuştu. Takım lar sahaya çıktılar, Hukuk fakültesi ta kımında İstanbul birinci sınıf takımla rında yer almış kıymetli oyuncular gö ze çarpıyordu. Beşiktaşlı Hakkı, Nuri, Galatasaraylı Kadri, Fahir, İ.sporlu Re şat, Güneşli K. Şefik hepsi bu takımda yer almışlardı. Oyun başladı ve derhal Ziraat enstitüsü futbolcülerinin hâki - miyeti altında cereyan etmeğe başladı. Ziraatliler çok enerjik oynuyorlardı. Bunun için birinci devreyi 2 « O galip bitirdiler. İkinci devrede Hukuk oyun- lıştılar ve ancak bir gol atmaya muvaf fak oldular. Buna mukabil hakikaten güzel ve enerjik oynıyan Ziraatliler iki gol daha atarak oyunu 4 - | galip bitirmeye muvaffak oldular, Selim Tezcan Vefalılar İzmitte İstanbul futbol beşincisi olân Vefa- hlar İzmitin Akyeşil spor klübü tara. fından vâki davet üzerine iki maç yap mak için İzmite bugün A ve B takım- larile gitmişlerdir. Basketbol federasyonunun yeni bir teşebbüsü Basketbol federasyonu Taksim sta - dında yapılacak futbol maclarından ev vel klüpler arasında basketbol turnu - vaları yapmak üzere teşebbüsata giriş miştir. Stadyom idaresi muvafakat et- cuları vaziyeti kurtarmak için çok ça-! tiği takdirde yakında basketbol maçla rı açık havada yapılacaktır. Milli kümeye dahil olmıyan klüplerin maçı Sekiz klüp turnuvası tertip heyetin. den : | — Turnuvamıza dahil klüplerden Vefa klübü, evvelce girmiş olduğu bir taahhüdü ifa zarureti ile İzmite bir spor seyahati yapmak için Türk spor kurumu İstanbul bölgesinden ve ter - tip heyetimizden mezuniyet almış ol- duğundan bu haftanın son maçi olanı İstanbulspor - Vefa maçı tehir edilmiş- 2 — Hafta programında ve maç saat« lerinde başkaca tadilât yoktur. Bu haf- tanın son maçı olarak İstanbulspor ta: kımı, birinci kümenin yedi klübünün seçilmiş bir muhteliti ile bir dostluk karşılaşması yapacaktır. 3 — Bu haftaki ilk maçlarına, klüp- ler yekdiğerine karşı dostlük ve spor kardeşliği merasimi ile başlıyacaklar -« dır. —4 .— Umumi duhuliyesi (on beş ku- ruş) olarak tesbit edilmiş olan bilet- ler, turnuvaya dahil sekiz klüp merke zinde ve Şeref stadı gişelerinde satışa çıkarılmıştır. Spor meraklılarına bir kolaylık olmak üzere, alınan bir bileti turnuvanın devam ettiği herhangi bir haftanın maçında bir defaya mahsus olmak üzere kullanmak imkânı konul muüuştur. Toplantı t h'ri Galatasaray Spor Klübünden : 27 Mart 937 Cumartesi günü topla- nacak olan Yüksek Mürakabe Heyeti, ekseriyet olmadığından, içtimamnı 3 Ni san 937 Cumartesi günü saat 14 de ta- lik etmiştir. Arkadaşların muayyen günde gelme leri rica olunur. Nillî' roman Sİl Şimdi sorarım sana müstakbel ni * şanlın sana böyle bir hayatı nasıl ve ne cesaretle vadediyor? İstediğzim mülâkatı kabul etseydin sana daha söyliyecek çok şeylerim var- dı. Bununla beraber her zaman hattâ her saat emrini bekliyorum. İsmet hanımefendiye bir şey açma. O iyi kalbki kadın sadece senin de saadetini düşünerek bu ricamı kabul etmiştir. Onun için aramızda bir üçüncü şahsın girmesi doğru değil.. sözlerimi ister - sen bir kafdeş gibi dinle, istersen sana her şeyi vadeden bir hayat arkadaşı gi- bi kabul et.. Muvafık bulursan telefonla emret- tiğin gün sana otomobilimi göndere- yim konuşmamıza Boğaziçine doğru yapacağımız bir gezintide devam ede- lim. Ben işlerimin çokluğu — dolayısile geç vakitlere kadar yazıhanede kalı- yorum. Fakat bunlar seninle bir kaç saat başbaşa kalmağa mâni değildir. Bu hafta içinde münasip gördüğün bir saat ve gün için bana telefon et. Tele- fon numaram bu antetli kâğıtların ba- şında yazılıdır. Daha istersen ve görül- mekten çekinirsen apartımanıma gel, Bir ecnebi hizmetçiden — başka kimse yoktur. Her ihtimale karşı apartıma- nın da adresini yazıyorum, Şişli, Salkım sokak Manolya apartı- manı birinci kat. Bu apartımanda kendini kendi evin- h Baranzl ah basına! *J_E—rl:ürh“n Cahit l No. 23 de gibi telâkki edebilirsin. Burada seninle iki eski mektep ar- kadaşı gibi görüşebiliriz. Bu senin sa- adetin için lâzımdır. Görüşelim. Bu mülâkat neticesi ne olursa olsun ara - mızda kalacaktır. Seni tatmin ve ten- vir edemezsem hayatının şeklini iste- diğin gibi tanzim etmekte serbestsin. Telefonum, otomobilim, apartıma- nım her saniye emrine âmadedir. Suad Pertev Yüzbaşı Fikret bu ikinci mektubu bitirdiği zaman vapurun yemek kam - panası çalıyordu. İkinci kaptan nöbetini bitirmiş onu aramağa gelmişti. Arkadaşının bir yığın mavi mektub kâğıdı üzerinde dalıp gittiğini gören kaptan teklifsizce arkadaşını okşadı: — Aferin aferin, kahramanların hakkıdır. İstanbuldaki âlemlere kana- madıin bir yığın da hatıra götürüyor - sun değil mi. Yaşa yüzbaşım, İstanbu- lun bütün kızları sana feda olsun. Yüzbaşı acı acı güldü: — Evet, hatıralar. Fakat, iyi hatıra- lar değil. » Kaptan bütün deniz kurdları gibi sevimli bir çapkındı: — Yoksa bir aşk mı, dedi. Bu yaşta aşk iyidir ama yirmi dört saatten fazla sürmemeli, dedi. Biz denizciler liman- da çök kalmadığımız için kalbimizde kolay kolay aşk tutunamaz. Açık de - nizler içimizde ne var ne yok siler sü- “ # korkusu tertemiz eder. Eğer sen de İstanbulda böyle bir hastalığa tutuldunsa hiç merak etme, Çanakkaleye varmadan pirüpâk olur- sun. Yalnız bir şartla, bu hatıraları, bu mavi kâğıtları hemen denize atmalı - sın. Yüzbaşı Fikret denizci arkadaşının bu mavi kâğıtlar hakkında daha fazla izahat istemesine meydan vermemek için onları derleyip topladı. Küçük çantasına koydu, ayağa kalktı: — Hakkın var kaptan, dedi. Deniz yolculuğu insanın içini, kafasını te - mizliyor. Ne mutlü, ömürleri engin denizlerde geçenlere... Yemek kampa- nası vurdu galiba, İnelim mi salona! İnce merdivenden arka arka inerler- ken ikinci kaptan anlatıyordu: — Denizcilerin kadınlardan korku- ları olmaz. Çünkü deniz bizi o kadar hırpalar ki kadının yapacağı ruhi izi- yet bize portakal şerbeti gibi gelir. He- le uzun seferler ne keyiflidir bilsen!... Haftalarca bir kadın âleminden uzak kalanlar artık kadını tam bir dişi ola- rak görmeğe başlarlar ve karaya adım attıkları dakikada kadın artık bizim i- çin bir su ve ekmek ihtiyacı olmuştur. Böyle böyle kadını sadece bir dişi gibi görmeğe alışmışızdır. Öyle ıvızıvırlı -|kadın dalgaları bize gelmez. Yemek salonuna girdikleri zaman büyük masa dolmuştu. Kadınlı, erkekli bir kalabalık yeme- ge başlamışlardı. Birinci kaptan büyük masada yol- culara riyaset ediyordu. İki arkadaş ileride, köşede üç kişilik bir yuvarlak masaya geçtiler. Bir üçüncü yolcunun (dileyerek yemeğe başladılar. pürür. Hele bir fırtına, bir bora bir can | gelip konuşmalarına ortak olmamasını |di Yüzbaşı Fikret sakin görünmesine rağmen düşünceliydi. , Kaptan onu açmak için: — E, anlat bakalım, dedi. nası| girdiniz? ) Onun nazik damarını bulmuştu. Askerliğini, vazifesini her şeyin üs-| tünde gören genç zabitin gözleri par- ladı. — Güvey girer gibi, dedi. — Çok düşman kırdınız değil mi? — Ekin biçer gibi! — Sakarya da bulundun mu? — İlk şenlik orada oldu zaten. Düş- manla Sakarya kıyılarında nişanlan - dik. Afyonda nikâhlandık, İzmirde gerdeğe girdik. — Şimdi balayındasın öyle isel Ba- ri çocuğunuz olacak mı? - — Bizim çocuklarımız - seri ateşli toplarımızdır. Düşman bize ©o kadar çoçuk bıraktı ki... Şimdi bu yetimleri terbiye ediyoruz. Bu bahis iki arkadaşı yemeğin so - huna kadar meşgül etti. İkinci kaptan yemekten sonra nö- bete gireceği için yüzbaşıyı yalnız bı- raktı. Güverteye çıkarken: — Haydi göreyim seni, dedi. Gemi- de güzel kadın yolcular var. Nöbetten çl_ktlğlm zaman seni yalnız görmiye- yim, Yüzbaşı Fikret dudaklarını büktü: — Hiç ümit etme. Müsaade edersen ben gene senin k&marana gireceğim. — Gene mavi kâğıtlara mı? Güldü: — Tabit! — Anlaşıldı, düşman seni takip & iyor. İzmire merdivenden kaptan köprüsüne fırlar- ken yüzbaşı Fikret gülümsedi: — Öyle, öyle. Düşmanın cevirme hareketini takip edeceğim. Ve kama- raya girdi. Küçük çantayı açtı. Nilüferin kalın kalemle numaraladığı mektupların ü- çüncüsünü çıkardı. Okumağa başladı. Nilüfer! « Artık sana isminle hitap etmek beni cevapsız bırakmana tağmen ken dimi sana her zamankinden daha yar kın görüyorum. Bunun sebebi şudur Hayalin ve nişan meselen beni işleri mi düşünmekten alıkoyacak kadar meşgul etmeğe başladı. O kadar sana kapıldım ki her da- kika senden gelecek haberi beklemek: ten zihnim başka şeylere yatmaz oldu. İçimde ağır bir sıkıntı var. Her tele- fon çalışta sesini duymak heyecanı ile makineye koşuyorum. Ve ya bir mö” tör siparişi ya bir gümrük meselesi ile karşılaşınca sinirleniyorum. İki mektubuma da cevap vermedin. İsmet hanımefendiden öğrendiğime göre mektuplarım seni biraz kızdırı - yormuş... Halinden bunu hlissetmiş. İsmet hanım aksi bir mukabeleye ma- ruz kalmaktan korkuyor... Fakat ken” disini senin hesabına temin ettim. Ve dedim ki: — Üzülmeye lüzüum yok. O kadar zarif ve güzel bir kız kendisine sami - mi dost olanların düşüncelerini ve ha” reketlerini kabul edecek kadar da na- ziktiri. İkinci kaptan l;unn söyleyip ıncı] (ÂArkası var) l ten çekinmiyorum. Çünkü sükütuna - |