2 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Ü 8 - Sayta SON POSTA Fenni bahisler: Robotların tarihi Makineden adamları ilk yapanlar eski Mısırlılardı. Bunları mabetlere yerleştirirler ve ibadete geler halkı korkuturlardı «Robot» adı verilen makineden ya - pılmış «sun'i adam» lar yeni icat edil- miş şeyler değildir. Bunlar pek eski de- virlerde bile yapılmıştır. İlk robotları yapanlar eski Mısır - lılardır. Eski Mısırlılar bunları dini gayelerde kullanmak üzere imal et - mişlerdir. Tabiatile bu robotlar pek ip- tidat bir şekilde idiler. Bunları yapan - lar eski Mısırlı din adamlarıydı. Cahii halkı aldatmak ve ürkütmek için bun- lardan çok istifade etmişlerdir. Mabedlerin en mutena yerine otur - tulan ve gayet heybetli bir manzara arzeden robotlar sözde Allahı temsil e- derlerdi. Robotun gözlerinin, dudakla- rının, kulaklarının, ellerinin iç taraf- larında ipler takıli idi. Bunların önün- de kurnaz papaz'ar yer almışlardı... Halk dua eylemek için mabedlere ü- şüşünce papazlar da icabına göre ip - lerin bir veya bir kaçını - çekerlerdi. . Cahil halk Allahın memnun veya hid- detli olduğunu sanır ve papazlar da bundan son derecede istifade ederler- Ö 5 Mısırlıların robotlarının en mühim- mi Amon-Râ idi... Fir'avunların, yahut yüksek kuman- dan veyâ memurların intihabı için hep Amon-Rânın reylerinden istifade edi- lirdi:; Amon-Râya yapılan ikramların e - hemmiyetine göre mesele müsbet veya menfi surette neticelenir idi... Ölüm ilâhi olarak yapılan ve Anu- bis namını alan robotun vazifesi de mühim idi;. hi Anubis cesim bir çakal başından iba- retti. Çeneleri icabında hareket etmek üzere yapılmıştı... Çok yaşamak arzu- Almanyada şimendifer istasyonlarında bilet satan genç kız şeklindeki robot sunda bulunanlar bu robota boyuna hediyeler götürürlerdi... Kendisine ev, irat vakfedenler bile vardı... Gene Mısırda Kanope şehrinde bu - lunan Serapis mabedi en fazla rağbet kazanan mabed idi... İskenderiyeye u - laşmak istiyen bütün kervanlar yolla- rına pek aykırı düşmesine rağmen bu mabede mutlak uğrarlardı. Buradaki robot üç başlı olarak yapılmıştı. Biri: Kurt başı, ikincisi: Köpek başı; üçün- cüsü: Boğa başı. Bu robota izafe edilen hassalardan başlıcaları: Körleri iyi etmek, ilâcı ol- mıyan hastalıkları yok etmek; âşıkları muratlarına eriştirmekti. Bu robotun önüne neler yığılmazdı: Altın, gümüş | takımları, paha biçilmez Hind mücev- herat ve kumaşları... Yapılan âyinlerden sonra Serapis sağ elini kaldıracak olsa duanın kabu! edildiği manası çıkarılırdı. Bu mabedde büyük bir merasim gü- nü bir facia cereyan etmişti. Robot Se- rapis kalabalığın ön safında dua ile meşgul bulunan bir adama doğru kolu- nu uzatmış, onu halkın dehşeti içinde havaya kaldırmış ve gene mabedin bir tarafında yanmakta olan mukaddes a- levlerin içine fırlatmıştı. Tabiatile a - damcağız yanıp gitmiş ve halk korku içinde çırpınıp durmuştu. Papazlar biçarenin işlediği cürüm - lerin cezasını çektiğini söylemişlerdi. Halbuki işin aslı şu idi: Mabedin pa - Rakseden robot pazlarından İbrahim namında birinin kardeşi olan zavallı çok zeki bir adam olduğu için papazların dalaverelerini anlamış; her mabede gelişinde bu işle- ri tetkike başlamıştı. Sırlarının ortaya çıkmasından ürken papazlar ise onu yok etmeği kararlaştırmışlardı. Niha - yet bu karar yukarıda anlatılan şekil - de tatbik mevkiine konmuştu. Mısır mabedlerindeki robotlar za - man geçtikçe mükemmelleşti. İsken - deriyeli âlimler Buhardan istifade et - meğe başlamışlardı. Bu sayede robot - lar bir derece daha fenni olmağa baş- lamışlardı!.. İlâhı takdis etmek için ci- varında büyük ateş yakılırdı... Ateşin üzerinde sular kaynatılır ve gizli ter - tibatlı borular vasıtasile buhar ilâhın ağzından, burun deliklerinden fışkır- tılırdı... Buhar ile ilâha ıslık bile çaldı- rırlardı... Ayni devirde (Çin) e de bakalım: O sıralarda Çinde hüküm süren Çin- şehaang isimli imparatordu... Bu imparator tahta çıkar çıkmaz me- zarını hazırlamak merakına düşmüş ve mezarını Li dağında hazırlatmağa ko - yulmuştu, bunun için 7000 amele çalış- tırmış, âdeta dağı yerinden oynatmış - tı. Derin kuyular kazdırmış, bu ku - yulara tunç kaideler yerleştirmiş, kal- delerin üzerlerine ise heykeller diktir - mişti. Bu heykeller türbesinin etrâfi - na sıra ile dizilmişti. Heykeller fennin bugün bile halledemediği bir surette yapılmıştı... Türbeye her hangi bir ta- raftan olursa olsun yaklaşacak olan meraklılara ok atıyorlardı. Bu robot- lar Çin tarihinde mühim bir fasıl iş - gal eylemişlerdi... yapmışlar ve her birinden ayrı ayrı İs- tifade eylemeği bilmişlerdi. Geçelim Avrupaya: 835 senesinde (filozof Leon) namın- da bir makinist Bizans imparatoru Teo- fil için som altından bir taht imal ey - lemişti. Paha biçilmez kıymetinden dolayı (Süleymanın tahtı) adı verilen bu taht ecnebi sefirlerin kahul edildi- ği büyük salona konmuştu... Mücevhe- ratla bir kat daha tezyin edilen tahtın etrafına altın kaideler üzerine aslan - lar, kuşlar oturtulmuştu... Her biri bi- rer emsalsiz robot olan bu hayvan hey- kelleri sırasına göre kükrerler, öterler- di... Avrupayı hayrette bırakan hbu taht Teofili oğlu sarhoş lâkabını olan Mişel tarafından tahrip edilmişti. Ayni devirlerde Mısırda Musa na - mında bir eşkiya türemiş ve müthiş bir servet toplamıştı. Bunun üzerine bir kenara çekilmiş - hayatını artık ilme vakfeylemişti. € inden az ev- vel üç oğlunu Mmeşnur : müneccim (Mansur) a tevdi etmişti. Delikanlılar babalarından kalan para ile Bizanstan kitaplar getirtmişler ve çalışmıya ko- yulmuşlardı. Biri riyaziyeye merak et- miş, diğeri ilmi nücuma, üçüncüsü fel- sefeye düşmüştü. Üçü de tam mana - sile âlim olmuşlardı. Bu üç kardeş bir olup dokuzuncu asırda çok nam salmış olan bir kitap yazmışlardı. O vakitleri, hattâ o tarihlerden sonra bile robot yapmak istiyenler bu kitaptan büyük bir istifâade temin eylemişlerdir. | (Devamı 15 f-ci sayfada) Çinliler bunlar gibi bir çok robotlar |- t Şuh*_ıt Z « Son Posta,,nın resimli zabıta hikâyeleri î — beraber gidip görmek üzere iknada Ertesi sabah erkenden Thomas merkeze telefon etti ve birade- rinin garip bir tarzda ölmüş olduğu- nu haber verdi. Haber polis müfettişi ( Holta ) bildirildi ve Holt heman yola çıktı. T 8 Arabanın arkasınaaki tertibat basitti. Fakat o nisbette müessir olmuştu. Thomas. borunun ucunu arabadan çıkar- maktan ve arabayı garajdan harice itmek- ten başka hiç birşey yapmadığını söyledi. 11 Müfettiş Drak kardeşlerin yegâne hizmetçisi olan Madam Gubbinsi isticvap etti. Kadının ifadesine göre: Ber- mutat sabahleyin 7.45 de eve gelmiş, ga- rajın açık olduğunu ve böyle erken bir sa tte makinenin çalışmakta bulunduğunu görerek hayretetmiş, içeriye bakmış gör- düğü manzara üzerine Thoması uyandır- mağa koşmuştu. 1 Klüpte bir akşam lâf intihar bahsine intikal etti. (Herbert Drak ) garip görüşle herhangi bir kim- senin hayatına son vermeğe bazı ahval tahtinda mec- bur kalabileceğini iddia etti. Kardeşi (Thomas) bunları kendisinden evvelce de işitmişti. Zabıta doktoru (Wren) işitmemişti ve Herberti meslekt bir alâka ile tetkik etti. 3 Klüpten çıktıktan biraz sonra Herbert kendisi gibi pul meraklısı olan doktor Wreni bazı nadir pulları _ güçlük çekmedi. İki kardeş Waltham da müstakil bir evde oturuyorlardı. Sorulan sual ne idi? — ” Herbert lafı uzatmak üzere iken doktor Wren mevzuu pul koleksiyonu merakına döktü ve Herbert meraklı bir pul koleksiyoncusu olduğu için kendisine kısa bir zaman evvel elde ettiği nadir bir pulun hikâyesini anlattı. 4 Yolda Herbert kendi sakim intihar nazariyesini î anlatıyordu. Doktor buna sıkılıyordu. Thomas al* dırmıyor gibiydi. Eve gelince otomobili küçük garaja koyup kapıyı kilitlediler ve doktor Wren evde cid- den nadide kolleksiyonu tetkike koyuldu. Gittiği za- - in sast onn hayli geciyordu. İ nındaki — hususi garajda ran otomobillerinde biraderi Herber- tin ölü bulunduğunu haber verdi. Arabanın ekzos borusunu lâstik bir boru raptolunmuş ve borunun diğer olan arabanın ucu sımsıki kapalı içine alınmıştı. Müfettişin Thomastan öğrendi- gine göre biraderi eve hiçbir haber bırakmamıştı. Bunun üzarine müfeftiş etrafta bir veda mektüp birşey aradı. Garajda filân gibi pekaz şey vardı. 1 Müfettiş bundan son- ra doktor Wren'le ko- Doktor ölümün allı saat kadar evvel vukubuldu- ğgunu, her şeyin bir intiharı gösterdiğini ve müteveffanın inüihar hakkında gar.p naza- nuştu. riyeleri oldugünu — söledi. 6 Müfettiş Holt eve gelince Tho- ması gördü. Delikanlı evin ya- z 7 Müfettiş Holt garaja gitti. Facianın keşfinden sonra araba Thomas Jtarafından dışa- rıya itilmişti. Hiç şephe yoktut Herbert Drak ölmüştü. | 10 Dışarıda hiç birşey düşürül memişti. Ne ölünün üzerin: de nede arabada ip ucu olacak birşey yoktu. Ancak işaret edil- memiş bir yol haritasından başk & hiç birşey bulunmuyordu. * M üfettişin fikri de bu merkez- deidi. Ancak aydınlatıla- cak yalnız bir küçük nokta vardı: Tomasa dönüp bir sual sordu. To- mas birden bire şaşaladı ve derhal cevap veremedi ama Dr. Wren lâ“ zım gelen cevabı vermişti. Ve bu aft dan itibaren Tomasın mahkeme maznun sandalyasına oturması icap etti. Sorulan sual ne idi? Bularaa?" sanız 12 nci sayfamıza bakınız! *