22 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nisada j mar aaliyeti, Yıl h d n âğ.'î Âtatürk âbidesi rekzedilecek, Sipil | ; h etekleri ağaçlandırılacak ah © Füdiç, Uhaf | [Hllauî Oldu Htr Burad : hîî Şe Mğn.eVVer aaâî:âî laının 1 için beıediye- mîrdivclîinde n Üstkatından ürlCVVere kî yo"arım tar *Şbtikaum“ne evvel hef Patiş ça Motör ak- B Bileal n Ya « ktir, * ve elektrik hAhı' W Sdire p Gemici oş İhdi, e Byiktir. M Elunun I - u!en İ _ıanlsamn_ | lwx“llf.'îue tür bir 9h " $t İ b Socni M ııf’ eeıecğî'?u biraz tut h S Çıka l M demiştir ' Öi ]'ad:rîn “Yarak Çc;cu- Ha m'ştn—_ e gelmesini i|günde yerlere tüküren 126 kişiden bi- — tün para ettiğinden' zürraın yüzü gül- mektedir. Valimiz doktor Lütfü Kırdar memle- ketin umumi dertlerile çok yakından alâkadardır. Atatürk abidesi bu sene dikilecektir. Şehrin kenarındaki Sipil dağının çıplak etekleri ağaçlandırıl - maktadır. Manisa ayni zamanda tariht bir şe- hirdir. Burada Eti, Frikya, Lidya, He- len, Helemistik, Grekoromen, Romen, Bizans, Selçuk, Sarıhan bilgi ve Os- manlı devirlerinin eserleri vardır. Bil- hassa Sipil dağında Eti ve Firikyalıla- ra ait eserler çoktur. Vilâyet dahilin - de bulunan bütün tarihi eserler müze- ye naklolunmaktadır.. Şimdiden bir çok kitabeler, lâhitler ve heykeller müzeye nakledilmiştir. Tükürenlerden ceza alınıyor İzmirde bir günde 126 kişi cezalandırıldı İzmir 21 (Hususi) — İzmir bele- diyesi yerlere tükürenler ve umumi sağlığa aykırı hareket edenlerle - şid- detli bir mücadeleye — girişmiştir. Bir Babaeskide bir hâdise İşten çikarılan bir memur kaymakama bıçak çekti Babaeski (Hususi) — Kayma- kam Saraç - bir tecavüze uğramıştır. Şimdiye kadar bütün çalışmalarında müsamaha kabul etmiyen bir dürüsti kı ve köylüyü çok seven ve koruyan bir kaymakamdır. 934 senesinde belediyede (15) bin liralık irtikâp yakalayıp kanunun pen- çesine veren kaymakam Saraç bu de-, fa da Tapu memuru Bicanın halktan topladığı parayı zimmetine geçirdiği- ni tesbit ederek vazifeden çıkarmış ve hakkında takibata başlamıştır. | Vazifeden çıkarılan Bican geçen akşam daireden evine gitmekte olan kaymakamın üzerine elindeki bıçak- la atılarak tecavüz etmiştir. Etraftan halkın ve jandarmanın yetişmesile ya- kalanan mütecaviz adaletin eline tes- lim edilerek cürmü meşhud mahke- mesinde mahküm edilmiştir. Bir genç kendi Tabancasının Kurşunu ile öldü Bursa (Hususi) — Gölcük köylü Şükrü adında biri yatağına yatmak ü- zere soyunduğu sırada belinden düşen tabancası ateş almış, çıkan kurşun kendisine isabet etmiş ve öldürmüş- tür. & Şükrü ve ailesi gece komşularına misafir gitmişler, bir müddet oturduk- tan sonra dönmüşlerdir. Şükrü yat- mak üzere odasına çekilmiştir. Biraz sonra da tabanca sesi duyulmuş, bu- nun üzerine ev halkı telâş ile odaya koşuşmuş, Şükrüyü kanlar içinde öl- mek üzere bulmuşlardır. Bir müddet sonra Şükrü ölmüş- tür. Hâdiseye vaz'ıyet eden müddeiu- mumi Şükrünün bir kaza neticesinde öldüğünü tesbit etmiştir. Bursa mühendislerinin ziyafeti Bursa (Hususi) — Bursa mühen - disleri Şar kulüpte bir çay ziyafeti ver- mişlerdir. Çayda kafile müdürü Cev- det de bulunmuş, samimi bir kaç saat rer lira para cezası alınmıştır. geçirilmiştir. d Ü Gönen (Hususi) — Gönen Halkevi kurulalı bir yıl olmuştur. Bu bir yıllık - |faaliyet takdire lâyiktir. Ev bir yıl zar- finda müteaddit temsiller vermiş, köy- lere gezintiler yaparak hasta köylüler İmuayene ettirilmiş, yoksullara ilâç da- gıttırılmıştır. Köylüleri ziyaret ve * —basbill Halkevinin köycülük, sosyal yar - dım, kitapsaray, yayım kolları faali- yettedir. Yakında bir polinon yaptırı- larak atıcılık ve binicilik kolları da fa- aliyete geçecektir. — Resimde Halkevi başkanı Osman ile kendisini tanıtmış olan Saraç hal-| Sayfa 5 Diyarıbekir kale haricine doğru yayılıyor Diyarıbekir (Hususi) — Doğu A- nadolunun esmer bir şehri olan Diya- ribekire nereden bakılırsa bakılsın bir kale ve bu kalenin üzerinde sivrilmiş bir kaç minare ucundan başka bir şey görülmez. Yıkılmamak üzere yapılmış 013_'1 'bu müazzam duvarlar kapıların — eşiğine ayak basıncıya kadar şehri gözden sak- lamaktadır. Bugün lüzumsuz ve mana- sız gözüken bu koca duvarların inkı - lâp tarihimizde bile faydası görülmüş- tür. Dört duvar içerisinde sıkışıp ka - lan Diyarıbekir ancak son zamanlarda sur haricine yayılmağa başlamıştır. Pek ehemmiyetsiz görünen bu hâdise bu —mıntaka tarihinde yeni bir devrin baş- langıcı sayılabilir. Kalenin dağ kapısı civarındaki pek az bir kısmı bir kaç yıl evvel yıktırılmış ve kale dışına doğru yeni ye_r_ığw-bînalar yapılırı:ştır. Bir kaç Sivasta şeker ihtikârı Kkışı bahane ederek fiatlara zam yapanlar hakkında takibata başlandı Sivas (Hususi) — Fazlaca ve şid- detlice kış olması burada bazı muhte- kirleri harekete getirmiş, yolların ka- |pandığı ileri sürülerek şeker fiatlarına |kilo başına 5 - G kuruş zam yapılmış- tır. Fakat alâkadar makamlar derhal harekete geçmişler ve böyle şekeri ha- kiki fiatından yüksek satanlar hakkın- da takibata başlamışlardır. Sivas umu- mi meclisi bir şubatta içtimalarına baş- lıyacaktır. Doktor muayenehanesinde ölüm Bursa (Hususi )— Güzel Yusuf adında bir adam muayene olmak üzere bir doktorun muayenehanesine girdi- ği sırada birdenbire düşerek ölmüştür. |Hâdise etrafında polis tahkikat yap - maktadır. Akınsporun on birinci yılı Bursa (Hususi) — Akınspor klübü senelik kongresini yapmıştır. Ön birin- ci yılını kutlulayan kulüp azaları kon- greden sonra bir eğlence tertip etmiş- ler, geç vakte kadar hoş vakit geçir - mişlerdir. Bu ara kulübün reisi bulu- nan belediye reisi muavini Zehra Bu- dunç samimi bir hasbihalde bulunmuş- tur, köylülerle konuşurken göfülmektedir_ CA AA .— Taninmiş 'bir doktor, bir gazete- - ciye mülâka; verirken... PAZAROLA HASAN BE DİYORKİ: #v . ASA KA y A Eğ!eh_çenin de bir ilâç olduğfı- u -söylemiş.» Hasan Bey — Hakikaten biribir » lerine çok benzerler. Eğlence de ilâç gibi ateş pahasıdır. " 4 b z K, “Bir kaç yıl sonra uzaktan bakınca şehri görmek mümkün olacak Diyarıbekirin Dicle kenarından görünüşü yıl sonra gittikce büyüyen yeni ve bü- yük bir şehirle karşılaşmak imkânı var- dır. Diyarıbekirin şehir hayatında bazı hususiyetler göze çarpar. Binalar, ka- le dahilinde mahsur bulunduğu için evlerin tarzı mimarisinde hariçten ziya« de dahili tezyinata ehemmiyet veril - miştir. Evlerin avlusu geniştir. Yaz gecelerinde taht kuracak damlar var - dır. Binalar kâmilen kara taştandır ve düz damlıdır. Hattâ yeni yapılan beton binaların bile damları düzdür. Şehirde bir kisım halk yazın Dicle kenarındaki bahçelere inerler, su içinde ağaç dal - larindan yaptıkları klübelerde kalır - lar. Hazirandan ikinciteşrine kadar devam eden yazin sıcaklarında Dicle - nin takriben bir saat mesafedeki şima- linden başliyarak köprüde nihayet bu- lan hülle ve çadır âlemleri, mehtaplı gecelerde meşhur karpuz tarlaları mem leketin zevk ve safa yatağıdır. Burada vaktile yetiştirilen gül ve menekşe bahçelerinin bugün Alipı - nar güllüğü ile Mardin kapısı civarın - daki bir kaç menekşelikten başka bir şeyi kalmamıştır. Diyarıbekirde güzel kumaşlar ve her türlü eşya imal edilmek suretile doku- ma sanayii de zaman zaman inkişaf et- miştir. Hâdiseler FERE L L a T ea ee Viltiy' tokta 'kâft mi? O — -Affedersiniz bay birader, kendimi size tanıtayım: Bendeniz devairi hükümetten birinde memu- rum. Ben — Müşerref oldum. Bir em- riniz mi var? O — Estağfurullah sebebi tacizim şudur. Sizin ceraitte bazı nükat dikkatimi celbetti de.. Ben — Olabilir.. Gösterin hangi: leri? ! O — Bakın bayım, şu yazının içinde bir alay çenagil.. Ben — anlamadım. O — Yani çengeller.. Ben — Nasıl çengel? O — Göstereyim bakınız meselâ Şu. Ben — Ha virgül. O — Bir gün değil efendim, het gün görüyorum. Ben — Onu demek istemedim. Virgül, sizin anlıyacağınız adı vir « gül, 'e | üstünde nokta, iki nokta, çıkmış bir kuyu çengeli. Ben — İstifham işareti mi? O — Onün adi öyle mi? Ben — Evet öyle. O — Bir değnek altında bir nokta, -Ben — Anladım, daha bunun gibi başkaları da var. O — Evet, bunların niçin konuül- »| duklarını anlamadım da.. biz devair de yazdığımız alelümum tahrirat ve sairede noktadan başka bir şey kul- lanmayız. & Ben — Onun için de sizin yazdı- ğınız, yazılar Nasreddin Hocanın mektubuna benzerler. Değil başka- ları, bazan kendiniz bile yazdığınır nazarı Daha başka bir çok.. İşte v& üstüste yazının Manasını anlıyamazsınız. AO MYU

Bu sayıdan diğer sayfalar: