22 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V Üşind Öt güzej * 4 « # * — ekâleti verdiği bir kararla ta & da spor yapabilmelerini mümkün kılmış ö kararile memleket sporunun kalkınması aslı tedbirler almak imkânını bulmuştur lebelerin mek- Mbi Yazan: "'*hh ’ iki kültür ©- Hek Gün ç ” Dor kulübleri) ara- ;!h duî:îfüühen ayrıliık gö- Te & nihayet Maarif N hüîyor' drile ortadan — kalk » N AYelar, —’hıy&m;e beden terbiyesi ile İlin er nkisaç eber — yürüdü - azıl © klîaf ettiğini kabul Y Tar, biraz geç kal- %ğşğı genclik mah - ç Sevinc uyandır - ; *lj s % mübh F he intisab et- Biç Oeukia, YA Mekteblerinden Tmizi görerek yürek- * Belki de bun - —dîşî?fh spor ya - Vehaîum sakaklarda Bziş Sadür çeti — doldüran gç Veküleji MiYeceğiz. son kararile ha lâyık, en faydalı Nn G Te gaa. or, — “* ilerlemesine yol 1 1 Vi | Ü k&t 'İ BPÜI'unun kalk_ınn'ms]_ i - irler almak ve . %_eşknâ ü ihe girmiştir. TAk, Sitin hüyü_k Ve dolayısile Türk İ * 5 bir kiısmını daha # a.. ” Maariç Tasına alan Parti - Mayekla enğdîîesi_nm bu- husus- Ü ı k te?n*ğerin feyizli h mü yebiliriz, ( ki aîmâî_hî“e— spor teşkilâ - Üan ) bir ot <_İman Cemiyetleri LA â$ağı ?tıt'eye devrini ve T idâre sistemi ve a d | '" | kındaki nazar İA atatmaz Hahsus bir mubitte | Bibi %%îlî ile yapılır. Maar normamektebler olduk v Mal muhiti de id - ' % mukayyed j gösterile - ; TMekteh . ' hîîî':ğğ: ayrıları sa- Tlzik İnkisaf DÜŞ ettiremez. ae Üa __atla (ipla , " MA . F Kİ z aç ' Suat Yurtkoru k ancaki Sit M az günde bir saat oyun ve sporla meş- Raç 'e:ğ?:hf! kâfi idman sa- | Sti olmalıdır. Âyni - zamanda spora h 52'&— Vücude getirilme - ayrılan saatlerin üuygun bulunması da ' “Mahiyet ahrsa aj - | gereklidir. Bilfarz öğle - sıcağında ve | Benielik yemeklerden sonra yapılan spor, fay- Yapt,, * Yüzde biri bile <— Pitacak vesaiti haiz proğram- diye koön - astiği yap - kabiliyetlerini lâmmdır ki aai Bencliğini iste- müçe, , Yetiştirecek ehhez değildir. Tnt llli Suat Yurdkoru Bu şerait dahilinde lise spor teşkilâtımıza intisab etmesinden fayda beklenemez. Genclere yaptıra- cağımız spor, lik maçlarında futbol Oynamaktan, yılda bir defa, mıyan pist üzerinde & çok daha mütekâmil; usullü, teçhizatlı, di- siplinli ve devamlı bir faaliyettir. * Bu hususta yapılması lâzım gelen şeyleri şu şekilde kısaca mütalea et - mek mümkündür: A — Mektebde spor B — Mekteb dışında spor A — Liselerin ikinti devresine ka - dar talebe (7 - 16 yaşına kadar) ha - | Et£ sporlarla (oyun, jimnastik ve ha - fif atletizmle) meşgul olacaktır. Ço - cukiarımıza mektebde lâyıkı veçhile spor yaptırabilmek için evvel emirde her mektebde, yahud da birbirine ya- kın mekteblerde müşterek Ooyun ve spor sahaları tesis edilmelidir. Mek - teb oyun sahalarının genişliği ve spor maksadına elverişli olarak hazırları - ması hakkında lüzumlu malüma; mü- tehassıslardan alınabilir. — İkinci mühim iş, spor öğretmenleri- nin hususi bilgi ve kabiliyetlerle ye - tiştirilmesidir. Bilhassa ilk ve orta - mekteb öğretmenleri genc yaşta bu - İunduklarına göre bizzat kendilerinin spor yapmaları, spordan anlamaları faydalıdır. Diğer taraftan, yukarıda da söyle - diğimiz gibi mekteblerimizin — ders programlarında spora ayrılan saatler çok azdır. Genc bünyelerin spor ihti- dilemez. Çocuklarımız mektebde en dadan ziyade zarar getirebilir. B — Çocuklarımızın büyük bir kıs - mının beden kabiliyetleri T6 —yaşına kadar mekteblerde. ve bu şekilde ha - zırlandıktan sonra onları daha ağır sporlar için kulüblere gönderebiliriz. itibarile bugün memleketimizde ha - kiki spor kulübü *olmadığı (Fener - bahçe, Beşiktaş' gibi bir iki tanesi bir dereceye kadar müstesna) iddiasın - dayız. . : Çünkü bir spör kulübü en basit bir tarifle, (meşgul olduğu idmanın fen- nf saha, tesisat ve öğretmenini Haiz) olacağına göre, mevcud kulüblerimi - zin çoğunum bunlardan mahrum büu - Tunduğunu yakından biliyoruz. ' O halde, memlekette mektehlilerin |de iştirakile geniş bir- spor faaliyeti yaratmak ve bundan istenilen randı - manı almak- için yeni baştan ve sür - atle hakiki spor kulübleri kurmağa çalışmalıyız. yacıhaftadabirMmatletatmîne-Hh Fakat bilhassa göz önünde tutmalı |- ki, bu kulübler, bugün mevcud olan |- Sadun Galip kimdir ? rİ.'İılı:i bir futbolcü mü? Hayır! Bir güreşçi ml? Hayır! Bir boksör mü? Hayırl Bir yüzücü mü? Hayır! Bir spor idare- cisi mi ? Hagır! Büyük ve beynelmilel müsabakalar seyretmiş bir seyirelmi? Hayır! O bir spor muharriridir. Ve işte bu salâhigetli adamlara verdikleri gün acı bir derdimiz daha halledilmiş olacaktır Yazan : Spor mektebinin ana sımıfi C lan spor sahasından yetişmiş muhar- rirler salâhiyetli spor yazıları yazdık- ları gün bir acı derdimiz daha kapan - mış ve bu sahada da selâmete çıkmış olacağız. BSadun Galiple aramızda açılan bir spor münakaşası beni geçen gün bir atlayan kafam, nihayet bizde bir spor ansiklopedisi yapılması lüzumuna ta- kıldı. Bunu bir an evvel yapılmış far zettim ve sayfalarını birer birer çe - virdim. İşte bu ansiklopedide rastgel- diğim isimleri aşağıya yazıyorum: Futbol:; Hasan, Celâl, Arif, Emim Bülent, Hasnun, Bekir, Nihat, Zeki, Nedim, A- lâeddin, Fikret. Hih.. (Sadun Galip ismine tesadüf edile - mmemiştir. ) AÂtletizm: Şükrü, Ünvan, Rauf, Mazhar, Ömer Besim, Ekrem, Haydar, Semih, Veysi ilh. (Sadun Galip ismine tesadüf edile - mermiştir.) Güreş: Kemal, Danyal, Tayyar, Fuat, Veh- bi, Nuri, Çoban, Yaşar ilh. (Sadım Galibin ismine tesadüf edi- lememiştir. ) Boks: Kenan, Kemal Beküf, Küçük Kemal, (Sadun Galibin ismine tesadüf edi - lememiştir.) Kürek: Hasan Kâmil, Suphi, İsmail Hakkı, Emin , Efdal, Bedii Refik ilh. (Sadun Galibin ismine tesadüf edi- lememiştir.) Yüzme: Fazıl, Talât, Şeret, Salim, Orhan, Hahl. (Sadun Galibin ismine tesadüf edir ceddin, Talât. (Sadun Galibin ismine tesadüf edi- lememiştir.) Basketbol: Şekip, Sadri, Naili, Feridün, Kâmil (Sadun Gâalibin ismihe tesadüf edi> lememiştir. ) Voleybol: i Behzat, Hüsnü, Suavi, Tarık. (Sadun Galibin ismine tesadüf edi- lememiştir.) Hakey: ' Suat, Kemal Rifat, Bekir, Nihat, Hakkı, Nizamettin Acar. | - : (Sadun Galibin ismine tesadüf edi - iememiştir. ) Patenli hokey: Nüsrat, Hayati, Edip, Mahmut. (Sadun Galibin ismine tesadüf edile- Teni&: : Galip, Tevfik Hicar, Sait din, Sedat, Suat, Şirimyan. (Sadun Galibin ismine tesadüf edi - Eskirim: — Fuat, Enver, Vehbi, Orhan, İlhami. (Sadun Galibin ismine tesadüf edi - İ Salâhad - çubesi — halinde - faaliyette — bulunan 'Türk Spor- kurümunu idare eden i ve işgüzar başlar, Parti ve kıym?mtmn_ izin yardımlarile -bu bü - (yük kültür davasını herhalde başara- ! iz. Ömer Besim lememiştir.) * Son senelerin yetiştirdiği spor mu - harrirlerinden biri olan Sadun Gali - bin nasıl bir hevesle spor işlerine ka - rıştığını merak edenler vardır. tarihinde şöhret sahibi olmuş değil. Şöyle böyle spor bile yapmadan bu havaya karışan Sadun Galip gök- ten inmedi ya? Onu spor merakhları| arasında arıyalım, belki tribünde fut- bol seyrede ede spor muharriri olmuş memlekette, biri reketleri takip ederler. Bakalım Sa - dun Galip hangi meraklılardandır. İçeride olanlar kolay, evvelâ dışari gidenleri araştıralım. Pa 1922 de Galatasarayın büyük Av- rupa turnesi: İdareciler: Ati Sami, Cevdet Re - fik, Tahir Yahyadır. Seyirciler arasım- da dahi (Sadun Galip ismine tesadüf edile - 1924 Paris olimpiyadı: Burada seyirci olarak kimse bulumn - mamıştır. Gazeteci olarak Çelebizade Sait bulunmuştur. Burada da. (Sadun Galip ismine tesadüf edile - mmemiştir.) 1925 Mısır turnesi: Seyirci olarak Vamık Osman bulun- muş. (Sadun Galip ismine tesadüf edile - memiştir. 1926: Ankarada Türkiye birin - cilik müsabakaları: Sadun Galip bu seyahate seyirei o - larak iştirak etmiş. Yapılan tav- İa turmuvasında heyecandan — yere düşerek başı yarılmıştır. 1928 Amsterdam olimpiyadı: Sait Çelebi, Vamık Osman, - Talât Mithat gazeteci olarak Amsterdama gitmişlerdir. (Sadun Galip ismine tesadüf edile - 1930 Galatasarayın Merkezi Av- yupa turnesi: İdareci Abidin Daver, yirci Şadan, Sermet, (Sadün Galip ismine tesadüf edile - memiştir.) 1931 Sofyada Balkan kupası: (Sadun Galip gâzeteci olarak seya- hate iştirak etmiştir.) 1932 Las Ancelas olimpiyadı: 'Türk sporcuları bu olimpiyada git- mgm'ışlerdir. Yalnız İstanbul Y. M. C. A. Ameri - 'kan klübünden Sava Hezenci oğlu se- yirci olarak bu seyahati yapmıştır, (Sadun Galip ismine tesadüf edile - memiştir.) yapılan: Balkan oyunlarında — (Sadun Vamık, se- 1936 Berlin olimpiyatlarında: dem, Mehmet Nuri, Talât Mithat, Bür- han Felek;, Ömer Besim, Ahmet İhsan gazeteci olarak bulunmuşlardır. Bı- edilememiştir. ) recileri, muhabirleri ve hattâ seyirei- leri arasında aramak beyhude bir zah- mettir. O halde aramızda dolaşar bu Sa - dun Galip kimdir? Sadun Galip geçenlerde bir gazetede hikâye etfiği gibi «stadyomun bir kö- şesinde maç seyreden, maçlardan son- ra klübünde arkadaşlarile fikir teati - sinde bulunan, bir pastahanede sütlü rm ' İzmir t6/l1/937 Bu mühim iş, - Partimizin bir kültür| 'kahve içerken şununla bununla spor İ | asilzadesinin şarap mahzeninde sanı « .| ma alarak tütünün koluna girdim. İzzet Muhiddin, Kerim, Ahmet  -| rada. da (Sadun Galip ismine tesadüf Görülüyor ki Sadun Galibi spor ida-| Sayfa 11 Sigara nasıl Yapılıyor (Baştarafı 8 inci sayfada) Kendi kendime düşündüm: — Eyvah, züppeler.. — züppelik git gide hapı yutuyor. Bu işler bu biçim yürürse (Avrupa malı) alıyorum, (Avrupa mamulâtı) kullanıyorum di- ye atıp tutmak imkânsızlaşacak, O za man halleri ne olur, omuz başları pa- muk dolu çıt kırıldım delikanlılarımı- zın?... — Hapşın! Bizim arkadaş aksırdı. Arkasından ben de aksırdım. — Atma birader, esnemek olsa hay- di saridir diyelim, © aksırınca sana ne alaıyor? demeyin. Şu anda enfiye dai- resini geziyoruz. i Tütün yaprağının, zevkini bir türlü — alamadığım yapışkan bir toz haline ge — lişi de başka bir hâdise. Kazanlar, f rınlar, elektrikli dolaplar ve sonra da dinlendirilme fıçıları. Enfiye deposuna girince kendinizi bir anda bir Macar he yorsunuz, ; Buraya aksırarak girip, aksırarak çıkk tık. - * f Yazının başından beri sizi de yâne - Hep berahber enu yaprak halinden ciga ra kılıfına girinceye kadar takip ettik. Gözümüzü bu acaip değişmeden başka tarafa çevirmedik. u Halbuki bu iş hiç bir zaman kendi başına cereyan etmiyar. Bu işin üzerin de paltoları kocaman bir gardrop oda- sı dolduracak kadar kalabalık bir me- mur kafilesi, sayısı 1600 zü bulan işçi- ler, mütehassıslar, doktorlar, ebeler ve muallimler çalışıyor, Bunları da yarınki yazıda göreceğiz. Kemal Tahir Kastamonuda spor süra'tle inkişaf ediyor t Kastamonu Zİ (A.A.) — Kastar — monuda son üç ay içinde dört — spor —— klübü açılmış ve Türk Spor Kolu böl- gesine bağlanması istenmiştir. ni ilerletmek için Ankaradan antrenör — gönderilmesi iş grupunca kararlaştırık — mıştır. * * , < nemada Paris . Belgrad maçını seyre * den ve spor enerjisi bundan ibaret 0 * © İan zavallı bir çocuktur. k. Bu zavallı çocuk belki bir çok defa * — lar spor yapabilmek için teşebbüs et « miş, bu güzel hareket için belki uyku - — larında rahatsız olmuş, fakat tabiat ©- —| na ufak bir enerji bile vermediği için 0 — sporu ancak hayalinde canlandırabil « Miştir. & Nitekim onun her düşüncesi hayal « ' ir. a «Ben maçların neficesini tahmin e « — debilsem bana sorarlar ve o maçı yap- — mağa lüzum görmezlerdi« diyor. v Sadun Galip hiç spor yapmadığı için sike denen spor hareketlerini bu — hileli maçları bile bile seyredenleri — düşünemiyor, o hakikaten zavalhdır. — ç Dünyanın ender yetiştirdiği şampi * — yonlar arasma girememiş olmama rağ- men beni büyük ve halkın sevdiği, ak- — u yıldızlara benzeten Sadun — Galibe burada gene teşekkürü bir borg- f bilirim. Bununla beraber benim Jo - zefin Bekere benzemediğimi, aramız « — daki esaslı farkı o çok iyi bilir. ae Hasbelnezake ben de onu - birisine — benzetmeğe çalıştım, bir. türlü müna- | için methedenm ve zalen bütün methle- — yini hatır için ve bütün zemlerini de — ihtiras ve kin sevkile yapan Sadun — 'Galibin bugün eski huyunu değiştir - — miş olduğunu sanmıyorum. y ği | O zaman Ömrer Besime hizmet edip — hoş görünmeğe çalışan Sadun Galip — kim bilir bugün de kimlerin keyif ve b hatırları için böyle hizmet edip dur - maktadır. j * Sadun Galip her zaman iki taraflı düşünmekte olduğunu, bugün eski klü: büne karşı aldığı vaziyetle anlatmış * — (tır. Yarın yeni klübü için de kim Bilir neler düşünecek ve neler yazmak ga- rabetini gösterecektir. Bakalım âyinei deveran ne gösterir? Ömer l | mmevzuu üzerinde konuşan, nihayet si- |

Bu sayıdan diğer sayfalar: