L SEN 1-Mü Haddi zatında belki hiç fena adam değil, amma müdiri umumi! Müdiri umumiliğin bütün vasıflarını haiz ol « ması lâzun.. Eh, o da bunları haiz.. — Bu vasıflar nedir? İşi hakkında söz söyliyecek değilim, her gün sütun sütuh yazı yâzan elim- deki kalemle, onun meşagili yevmiye. sine karışmak istemem.. Fakat bilirim ki: Her sabah otomobilinden inip şirke- tinin kapısından içeri girerken yü- zünü buruşturur. Bu yüz buruştlurmak Meslek ciddiyetinin kendinden bekle- diği bir vecibedir. Merdivenleri çıkın. tiya kadar rastgeldiği bütün insanlar birer zaviyel kaime şeklinde yere eği - lirler. O bunları- belli belirsiz. bir baş selâmile karşılar. Bastonunu bir odacı, şapkasını bir başka odacı, eldiveninin bir tekini bir başka odacı, öteki tekini gene bir baş- ka odacı alır.. Odasına girer, kolluğuna gömülür. Kapı vurulur: — Gir. Bir memur, amma ufak bir memur zannetmeyin, büyük memur, yani u - fak memurlara: — BHött Deyince; ufak memurların yürek - Teri tir tir titriyen bir memur y Ceketindeki bütün düğmeler ilik — Şey, emretmiştiniz.. — Ne? Bu: — Ne? Yok mu, memurcuğu rüzgâra tutul- Muş bir ince dal gibi tir-tir titretmiye kâfi gelir. Artık diyeceğini unutmuş- tur, — Birakın evrakları, ben tetkik e - derim. N ğ Memur evrakları bırakmış, kapıdan Şıkmıştır. Yüzü pancar gibi kıpkırmı- Zidır; Zavalhcık... Müdiri umumi Zile basar; giren oda- Clyâ_ — Filân kimseyi çağırın! der.. Bu çağrılış habörini alan filân kimte anasının ölüm haberini almış gibi bey- Dinden vurulmuşa döner: — Ya haşlıyacaksa.. * Akşam olur, müdiri umuminin İosu, şapkası, eldivenlerinin her #yrı birer odacı tarafından kond Verilir, otemobilin kapısmı açan « Eğilir.. Müdiri umumi artık evi füyordur. pal- '| genç yanındaki *| Genç ayak ayak üzerine atar, sigara - KİM diri. /..C»me)’ı? el S Otomobil döner, dolaşır. Köprünün Adalar iskelesinin önünde durur. Şo - för kapıyı açar. Müdiri umumi! oto - mobilden inerken biraz müteessirdir. Bu teessürünün sebebini de - bilirim. Çünkü otomobilin kapısından çıkarken eğilmek — mecburiyetinde — kalmıştır. İçinden: ç — Bu otomobilleri böyle yapanlara da lânet olsun! Demiştir. O ister ki otomobilin ka - pısı biraz yüksek olsun ve eğilnek, kendi karşısında eğilen memurlar gibi eğilmek lüzumunu velev ki otomobil- den inerken bile hissetmesin! Vapurun bareketine bir dakika var- dır, kapının önünde duran iskele mt - muru avazı çıktığı kadar bağırır: — Koşalım baylar vapur kalkacak.. Müdiri umumi bu, koşar mı?.. Va- pur bir saniye dursa saniki no olur? O, ağır ezgi fıstiki makam yürürken me- mur tekrar bağırır: — Bayım yürü., Vapur kaçacak. Bağıran iskele memurunu, tepeden tırnağa kadar süzer.. Bu süzüşün ma- nası şudur: — Maiyetimde olsaydın ben sana gösterirdim. Vapura girer, lüks mevkide bir san- dalyeye kurulur, yanı boştur, bir dakika sonra da bir sandalyeye — oturur. sını » Müdiri umumi bu, genç iİse, kim bilir belki de maiyetinde bir memur; böyle ayak ayak üstüne atıp otursun ha.. Hem de siğgara içsin.. Acaba hakikaten öyle mi? Maiye - tinde bir memur mu bu? Olmasa bile günün birinde belki olacaktır. Ne haddine yanında oturmıya cesa- ret edebiliyor? öyle bir süzer, genç oralı de- ğil, o süzerken genç te siğarasını üf- ler. Bir söz söylese ve kendisinin kim olduğunu anlatsa acaba nasil olur? — Affedersiniz, sizi bir yerden ta - nıyorum - zannederim. Gencin nerede çalıştığını öğrenmek | için bu susli sormuştur. — Olabilir, ihtimal vapurda birbi - rimize tesadüf ediyoruz. Ben de si: nıyorum. Çehreniz hiç yaba ni bilmiyor.. Ben filân şirketin müdiri umu- MÜSİ, .. Öyle mi, müşerref oldum. ] Genç ayağa kalkmamıştır, önünü i 'SON POSTA İN? | umumi iMiklememiştir, Hattâ ayağını ayağının üstünden bile indirmemiştir. Müdiri umumi artık hiddetlidir. Hele bu saniyede karşısına malyetin - den biri çıksa paçavraya çevirecektir.. Kendi kendine düşünür: — Adadan dönmeliyim.. Bu olacak şey değil. Bu vapurlar fena, çok fena.. Seviye farkı gözetilmiyor. On kuruşu veren benimle ayni yerde oturmak hakkını alıyor, Fena., Fena,., Vapurdan inerken aceleci bir yolcu kendisini iter.. — Ah, sen benim kim olduğumu bir bilsen buna zor cesaret ederdin. Ada iskelesinde kendini tanıyan, da- ha doğrusu maiyetinde çalışan bir ki- şiye rastlar; adam müdiri umumiyi görür görmez rüküa varmıştır. Yüreğine biraz su serpilir. — Oh. Hafif, amma hissedilmiyecek kadar hafif bör baş selâmile rüküa varanın tüküunu cevapladıktan sonra İki tara- fina bakınır.. Bu bakıştaki mana da şudur: — Hey etraftakiler, benim nasıl a- dam olduğumu anladınız mı? * Sayısız. müdiri umumilerim, sa - kın bana darılmayın, ben bu yazımla hepiniz böylesiniz demedim. Amma, sİZ de: — İçimizde böyleleri yoktur, diye - mezsiniz ya! İsmet Hulüsi Kayıp beşler, meğer neredelermiş Küçükpazarda çömlekçi İoııp.n is- minde bir adamla marangoz Ali,, kun- duracı Hüseyin, sobacı Ahmet ve san- dıkçı İsmailin bayramın ikinci günü eğlenti yapmak üzere bir otomobil ge- — Sayfa 9 Sabık Kral Edvard, tahttan çekilişine ait filmi seyretti İngiliz gazetelerine göre Madam Simpson günde 500 tehdit mektubu Viyanadan İngiliz gazetelerine bildi- | riliyor: Sabık Kral Edvard bu gece yemek- ten sonra, Enzesfeld şatosunun yemek salonunda, kendi tarihi feragat drami- nın filme çekilmiş sahnelerini seyretti. Etrafındakilerle hiç konuşmadı. Ve he yecansız bir çehre ile gözlerini beyaz perdeye dikerek, filmde bir Amerikalı spikerin söylediği sözleri dinledi ve u- zun müddet ayrı yaşayacağı, öz vata- nunun parçalarına Downing Streek - Bu kingam sarayına, (Fort Belvedere)e (Portsmouth) a uzun uzun baktı. * Bu sabah, kendisini filme alan bir Amerikalı ve Avusturyalı film opera- törünü polisin tevkif ettiğini duyan Ed vard, kendilerini serbest bıraktırdı. Filmlerini kendilerine iade ettirdi ve iyi çıktığı takdirde bu filmleri satın a- lacağını onlara söyledi. * Akşama doğru Enzesfeld kö bandosu milli İngiliz ve askeri havalar çalarak Krala tatlı saatler. geçirtti. * Sabık Kralın bugün ilk kardeşi Altıncı Corca 41 inci yıldönümünü kut lulayan bir tebrik telgrafı çekmek 0l- du. Sonra da Lou Vici villâsı ile 23 da- kika telefonla konuştu. Edvardın kulak rahatsızlığı pek faz la olmamakla beraber, arada sırada tut tuğundan bugünlerde profesör Noyma nın tedaviye başlaması muhtemeldir. * Sabık Kralın ilk günü oldukça ne- şeli ve hareketli geçti. Havanın soğuk olmasına rağmen, sabah saat 10,30 da ayağında golf pantalonu, sırtında bir sveter olduğu halde şatonun bahçı de gezindi durdu. Çok sıhhatli görünü- yordu. Sonra bir saat kadar golf ayna- dı. * Dükün senebaşına kadar burada ka- lacağı anlaşılmaktadır. Belgratta çıkan politika gazetesine göre, Noelden son- ra da, Korfoda sabık Avusturya Kra- liçesi Elizabetin sarayında oturacak - tır. Kan şehrinden İngiliz gazetelerine bildi alıyormuş Madam Simpsonun son resimlerinden biri Son günlerin yarattığı asabi havada, Edvarda karşı yükselen tariz ve kit seslerinden dolayı fena halde üzü:en Madam Simpson bu gece sabahın üçü- ne kadar bir dakika bile gözünü kırp- mamış, mütemadiyen odasında dolaş- mış, Kraldan telefon gelince içi rahat- hıyarak yatağına uzanmıştır. Sabahleyin saat on birde kalka civert bir eteklik,. beyaz bluz boynuna siyah bir şarp atmış ve Dikler arasında uzun müddet gezinmiş tir. Bahçeye inerken, örada biriken hal kı başiyle selâmlamıştır. Bugün öğleden sonra, bir kadın ber beri ile, bir güzellik ve makyaj müte. hassısı şatoya gelmiş, ve doğrudan doğ ruya Madam Simpsonun odasına alın- mışlardır, Madam Simpson günde beşyüze ya. ikın mektup almaktadır. Bunların çoğu tehdit mektuplarıdır. * Madâm Simpson ile Dük dö V sor 17 Nisanda bitirilmesi mukarrı lan talâk davası muameleleri nihayı leninceye kadar buluşmamayı kar: laştırmışlardır. İki otomobil çarpıştı|Bakkalköy cinayeti Bir otobüs tramvaya çarptı, bir çocuk motosikletten düştü Küçükpazarda Hacıkadın mahalle- sinde oturan 65 yaşında Hacı Mehmet evinin kapısından çıktığı sırada 13 yaş- larında bir çocuğun bindiği beygirin altında kalmış, başından ağır surette yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. * Şişli - Beyazıt hattında işleyen vatman — Süleymanın — idareşindeki tramvay Sirkecide sinemalar önünde Bakırköyüne işleyen Afhnin idaresin- deki otobüsle çarpışmış, otobüs hasa- ra uğramış, yolculara bir şey olma- mıştır. * Kadıköy Selâmi çeşme caddesin- de gitmekte olan Emine tramvaydan kaçmak üzere kaldırıma koşarken yere Tbbı Adli Seyfettinin kası- turasında ve gömleğinde kan lekesi bulamadı Küçük Bakkalköy cinayeti etrafın- daki tahkikat devam etmektedir. Seye feddinin polisteki — ikrarına ğ müddeiumumilikte cinayeti inkâr ve bu inkârında tsrar etmekte- dir. Tıbbı adlt kimyahanesi Seyfetti- nin gömleğile kasaturası üzerinde yap« tığı tahhile ait raporunu vermiştir. Bu raporda gerek kasaturada, gerek göm- lekte kan lekesi görülmediği bildirik mektedir. Diğer taraftan Seyfettin poliste kendisine dayak atıldığını iddia etmeke te ve bu hususta davacı olduğunu söye lemektedir. Kendisi tabibi adliye mu« ayene ettirilmiş, tabibi adli Seyfettinin zintisine çıktıklarını, bir daha avdet | Yuvarlanmış, başı kaldırıma çarpmış, İşabanlarında dayak âsarı görüldüğünü, etmediklerini, ailelerinin zabıtaya ve|&ğir surette yaralanımış, Nümune hase|fakat bu âsarın Seyfettin tarafından müddeiumumiliğe müracaatla aranma- J larını rica ettiğini yazmıştık. Bu beş adam bulunmuştur. Meğer bunlar Calatada bir müddet eğlendik. ten sonra yola çıkmışlar, İstepan so- kakta ötekine berikine sataşmaya baş- lamış, kavga çıkmış, İstepan hakkın- "|da kanuni takibata başlanmış, sarhoş | olan arkadaşları da şahit olarak onun- la beraber karakolda kalmışlardır, Es- tepan bilâhara hâkim — kararile tevkif edilmiş, arkadaşları da serbest bırakıl- mış, evlerine avdet etmişlerdir. tanesine kaldırılmıştır. * Şoför Haydarın idaresindeki 2262 numaralı otomobil ile şoför Bekirin idaresindeki 2168 numaralı - otomobil arlabaşından geçerken çarpışmışlar- dır. Otomobil içinde buluman Zeki hda şından, dokumacı Mustafa kolundan, Terzi Bekir de sol kaşımndan yaralan- mışlardır. Ootomobiller de ehemmi- yetli surette hasara uğramışlardır. * Sultanahmette ötekine berikine motör kiralayan yaşmda Mustafa isminde bir çocuğa da bir motosiklet kiralamış, çocuk bu! Ali evvelki gün l.'iı da yapılabilinesi mümkün — olduğunu zikretmiştir. Seyfettin hakkında polisteki ikra- rından başka henüz hiç bir delil bulu- namamıştır. Zabıta Seyfettini itham eden delilleri toplamakla meşguldür. motosikletle tur yaparken yere yuvar- lanmış ve motörle — birlikte 10 metre kadar sürüklenmiştir. Mustafa âdeta hurdahaş bir hale gelmiştir. Yaralı ços cuk bastaneye kaldırılmış, 13 yaşında çocuğa motosiklet kiralayan Ali hak« kında da takibata başlanılmıştır. sdilk & n ddi n D İt v AMi ci £