19 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Bı'rinçikîııun K A l (Baştarafı 1 inci sayfada) İktısat Vekili sıfatiyle, bundan hüsusi bir memnuniyet duymaktayım. İktısat Vekili bundan sonra iktısadın tarikte mânasını izah elmiş ve demiş- tir ki: ; — Eski devirlerde, tasarrufun ilade- si: Dişten artırmak veya «ÂAk akçe kara gün içindir» sözüdür. Halbuki tasarrufun, ileri, hakiki ve müsbet mânası bunun tam tersinedir. ÂAk akçe, ak günü hazırlamak içindir; dişten değil, işten arlırmak lâzımdır. Tasarrufun bu yeni mânası İ8 in- ci asır Büyük Endüstri inkılâbile baş- lamış, omuz omuza ilerlemiştir. 19 üncu asrın cemiyet faaliyeti sa- hasında €n büyük ihtirar Anonim ve ona benzer şinketlerdir. Tasarruf, bu tarihlerden sonradır ki ferdi bir ihtiyat değil, aynı zamanda milli bir istihsal manivelâsı haline gel- Mmiştır. İleri milletlerin başarmış oldukları Dyuazzam işlerin geniş sermayesini ve- Ten, aynı zamanda, büyük temettiüleri- ne iştirak imkânı bahşeden yaygın ve gür kaynak haline gelmiştir. Muasır tasarruf telâkkisi; küpte, ka- sada, sandıkta saklanan para değildir. Milli istihsale sevkedilen paradır. Tasarrufu milli istihsale kanalize e- den müesseseler milli bankalardır. Vekil bundan sonra medeni adamın çekle ve tasarrufla iş gördüğünden bah setmiş ve çekin faydalarını anlatmıştır. Bunu müteakıp sözüne şöyle devam et Mmiştir: — Arkadaşlar; Türkiye Türklerindir, Türklere ait kalacaktır, diyoruz. Bunun mevzuumuz itibarile mânası, Yaratacağımız endüstrinin yurdumuza Bit yvarlıkların, biz sahibi, biz efendisi kalacağız demektir. Böyle otlmasımdaki lüzüm ve ehem-| Miyeti izah edecek değilim. Memleketin bir koloni gibi şunun bu nun hesabına şunün bunun tarafından Gdeğil, kendi hesabımiıza, kendi evimiz o larak imarı, kalkınması'Kamalist da- — Vanın temelidir. Devlet bütçe gelirinden bu maksat- la mümkün olan tasarrufu ayırıp has- Tetmektedir. Gayemiz nedir ? Devletçe deruhte edilmiş ve edil - Mektte olan işler: -— Türk milletinin medeni ve ileri mil- let olarak var olması. Türkiyenin seri ekonomik kalkınma 81 ve refahı, - Her Türk için emin, temelli faaliyet imkânlarının çeşitlendirilmesi, Ve kısaca Türkiyenin ekonomik ku- Tüulması ve korunması maksatlı işlerdir. Umumi surette endüstriyel işletme: devresine girmek üzereyiz, Teknik, ti- Cari, rasyonel işletme demek istiyorum. Muasır mânada, milli, müsbet tasar Fufu temin ve teşvik için, müsbet ta- Sarrufun aradığı bütün elemanları tam *#Olarak muhafaza ediyoruz, muhafaza e:'ü!'k malh davasmı, milli tasarruf l 4 — Takip etmekte olduğumuz klering po Btikası son aylarda bazı memleketle- Tin, ticari maksatlar ileri sürerek, gi- |Tiştiği devaluation yani milli para kıy- Metlerini düşürme yarışından bizi müs Hepiniz bilirsiniz: Mallarımızı müş- — külâtsız ihraç edebilmekteyiz.Bugünkü h'ygumuz talep nisbetinde mal yeti tirebilmektir TRRE Milli paramızı düşürmiyeceğiz Bu şerait dahilinde milli paramizın i düşürmek lüzumsuzdur. Bu, rruf sahibinin cebinden ve tasatru- ©o mikdar çalmaktır. Tasarruf ; Bız enflasyon yani dahilde tedavül- deki paranın hacmini şişirmek politi - Sasınm aleyhindeyiz. yani para ve kredi hacmi hi kısacak politikanın da aleyhindeyiz. Küpte, sandıkta, kasada para sakla- Mak iptidailiğile, bir deflasyon hare- :;i olduğu için de, mücadele etmeli- Bu, bir milli istihsal elemanını To- A İ l"?flden uzaklaştırmak, mahrum etmek î““nî ekonomi menfaati hilâfına hare- efmektir. Vasile yanyana gütmemizin sebebi, la *Sarrufa yeni ve HK e b i 4 l ”x N ÜÖT ei f LA * * İ | mamen benimsediği tekniğiyle, kendi diğimiz içindir. Türk camiası bu yeni anlayışladır ki, artık, bir lokma, bir hırka cemiyeti ol- maktan çıkmıştır. Kamalist inkılâbı - nın bütün nimetlerinden eksiksiz isti- fade etmenin yolunu bulmuş, bu yolda devyama azmetmiş bir cemiyettir. Bu cemiyet, artık, küllürü, şuuru, ta topraklarında kendi emniyeti, kendi re fahi, kendi saadeti ile, kendine ve dün- yaya faydalı olmak yolunu tutmuştur. Kamalist inkılâp içinde Türk vatan- daşı, zahmetsiz, gösterişsiz, kendi öz ve hakiki hüviyetini bulmuştur. Kamalist inkılâp ve onün ekonomik ve sosyolojik sistemi içinde sadece mü tesanit ve mütecanis bir (Neo-Turc) yani yeni Türk cemiyeti değil, aynı za- manda yepyeni bir Türkiyedir. Ev halkı gibi evin içinin de yepyeni bir gözle görülmesi lâzımdır. İktısadi milliyetçiliğimiz, siyasi miüliyetçiliğ'mizin seviyesine ere - cektir. Tasarruf hareketi milli para kıyme- tindeki istikrara dayanır. Milli para kıymetinin masuniyeti tediye müvaze nesinin salâbetine dayanır. Tediye müvazenesinin masuniyeti va tandaşın Türk malına ve Türk olan her şeye artan rağbetine dayanır. Türk malını, yalnız tasarrufun' bir ana desteği olduğu için değil, Türk ol duğu için ve Türk olduğumuz için sev Bankalarımız sağlamdır - Bankalarımız Büyük Millet Meclisi- nin kabul ettiği Bankalar kanununun kontrolü altında, mazbut idare va el- lerdedir. Bütün dünyada en emniyetli banka- larla böy ölçebilecek vaziyette olduk- larının ifadesini, her vesile ile işitmek le ve bunu bizzat da söylemekle bir Türk olarak iftihar ve gurur duyarım. Kıymetli İktısat Vekilimiz bundan sonra bankalara yapılan mevduatı ve mutlak tasarruf rakamlarını göstermiş mevdualın her sene artarak 1935 de 198 milyona takarrüp ettiğini tasarru fun ise 72 milyonu bulduğunu anlatmış tır. Celâl Bayar sözüne' şöyle devam etmiştir: — Burada tasarruf bakımından ha- yat sigortaları hareketinden de kısaca Hayat sigortaları da tasarruf demektir Çünkü hayat sigortalarını, milli tasar rufun diğer bir tezahürü olarak alı- yorum. Filhakika, gerek bankaya, ge- bpek bu sigortalara teveccüh eden para lar ayni tasarruf terbiyesinin, rasyo- nel ferdi bütçenin meyvaları, ve her ikisinde de hâkim olan ruh ihtiyat ve yarını karşılamak gibi sıhhatli bir en- dişe değil midir? , Sigortalar hakkında yeni mevzuat Esasen siğorta mevzuatımızı yeni- leyeceğiz. Bu meyanda hayat sigorLa- Tarına milli tasarrufun himayesi bakı- maından ayrı bir ehemmiyet vereceğiz. Türkiyede çalışan Sigorta Şirketlerin- den günü geldiğinde her poliçeyi öde yecek vaziyette olmalarını istememiz tabifdir. Bunun için hayat sigortaların da riyazi ihtiyatların çok Jikid bir hal- de bulundurulması icap eder. İhracat ve idhalâtımız Celâl Bayar bundan sonra ihracat ve ithalâta temas ederek şu güzel haber- leri vermiştir: 'Ticari müvazene vaziyetimizi bildi ren rakamlar şunlardır: | İhracatımız — İtbalâtımiz __FırL ' 19833 — 96.162./00 — 74.672.000 — 21.490.000 1934 — 92.149.000 — 86.790.000 5.359.000 1935 — ,95.861.000 — B8.823.000 7.038.000 1934 gsenesi ilk on ayı zarfında ih- racatımız yekünu 65,5 milyon lira idi. 1935 senesinde bu rakam 68,5 milyo- na çıkmıştır. Bu senenin ilk on ayına ait yekün ise B2,840/.086 liradır; yani on dört milyon lira fazladır. İthalâtımıza gelince, yine ayni sene-| lerde onar aylık olarak sırasile 72 mil yon, 75 milyon, 75,5 milyondur. Bu seneye ait diğer şayanı dikkat bir nokta şudur: Sön iki sene yani 1934 1935 seneleri ilk on ayı zarfında tica- ret müvazenemiz 6,5 milyon lira kadar _ ,rama Enstitüsü ile Elektrifikasyon bü- FF '[ Pa Yo n S Gr D ; ı _'J İ ei eai - Xe Ha ğiLdeĞi SON POSTA 7 milyon lira fazla ile kapanmıştır. Mahsulâtımız para ediyor Bu vaziyet, tiftik, fındık, —tütün, pamuk, üzüm, incir, krom gibi ana maddelerimiz ihracatında görülen inki şafın eseridir. K Türkiye ithalât ve ihracatının aşağı yukarı yüzde 90 1 halen klering veya benzeni anlaşma ile bağlı bulunduğu- muz memleketler ile yapılmaktadır. Bildiğiniz veçhile, ! Kânunusani 937 tarihinden itibaren, kontenjan yani u- mum ithalâtın mikdar itibarile tahdi- di sistemi kaldırılmakta ve klering ve ya benzeri anlaşma mevcut memleket- lerden hudüutsuz ithalât imkânı veren yeni bir rejim ikame edilmektedir. Bu yeni rejimde, anlaşmalarla Türki ye ihracatı için istihsal edilecek kolay hbk ve menfaat karşılığı verilebilecek maddeler ithali memnu kalması icap eden maddeler ayrı ayrı İisteler halin- de gösterilmiştir. Bu senenin 11 inci ayı sonunda kle- ring hesaplarımızın bakiyesi, tabiri di- ğerle, memleketimizden Türk malı al- mak için piyasamızda hazır peşin pa- ra yekünu 23,000,000 Türk lirasıdır. İhracata kastedenler Türk ihracatçının itibarını ve dış pi yasalarda şöhretini vikaye ve tarsin - rakabe hükümleri, şimdiden iyi tesirle Bu kanunlar hilâfında hareket e- denler, bu memleket dahilinde ça- lışma imkânı bulamıyacaklardır. Memleketimizde iş hacminin geniş- lemeğe doğru seyrine delil olması itiba rile şu birkaç rakamı da zikredeceğim: İstanbul Emniyet Sandığı hariç ol- mak üzere, yalnız milli bankalarmızın ikrazat, iştirak ve esham ve tahvilât halinde bilümum plâsmanları yekünu: 1933 senesinde 143,374 000 1934 senesinde 161,318.000 lira iken 1935 senesinde 187.616.,000 liradır. -Bundan başka ithalât rakamlarımı- zın tetkiki belli başlı millf faaliyet ce- noktayı burada kısaca ifade etmem fay dalıdiır: Sınai kalkınmada hususi sermayeler A Memleketin endüstriyel kuruluşun - da hususi milli sermayelerin payı, se- neden seneye mahsüs bir ehemmiyetle artmaktadır. Bunun mânası, Türkiye - platform üzerinde iştirak etmekte ol- duğunu göstermekten ibaret değil, ay- nı zamanda bu milli sermayenin mülli kalkınma hareketindeki uyanıklığına |da aşikâr bir delil vermektedir. 935 yılırçn ilk 7 ayında Türkiye 9bin tonluk 6.000.000 lira değerinde maki- ne ithal etmişken 1936 ilk 7 ayında bu ithalât yüzde 72 nisbetinde bir artışla 16,000 tona çıkmıştır. Değeri 10000000 liradır. Hususi endüstrinin makine ve di- ğer sabit sermayeye amortismanı da, eldeki rakamlara nazaran 1932 de 36, 1933 de 63, 1934 de 68 milyon lirayı bulmuştur. 1935 senesinde bu rakamın daha faz la arttığında şüphe yoktur. Bu rakamlar milli endüstrileşme plâ nının, yani devlet sanayii hareketinin, hususi sermaye hareketini de artıraca- ğının aşikâr delilidir. Yine milli kalkınmanın beklediğimiz bir feyzi ve neticesi olarak vatandaşla- rm iştira ve vergi tediye kudreti göz- le görülür bir sür'atle artmaktadır. Yaptırdığım hesaplara göre, mem - Teket zirai mahsullerinin alım - kabili- yeti: 1934 de 1933 yılma nazaran yüz- de 25 arttığı halde 1935 de yüzde 43 19 artmıştır. Vergi tediyeleri sureti umu- miyede bütün memlekette ve bilhassa sanayi mıntakalarında müstesna bir in tizamla yapılmaktadır. Fabrikalarımızın umumi vaziyeti Devlet fabrikalarından da kısaca bah sedeceğim: Biliyorsunuz ki beş senelik plânın tatbikatı vazifesini Sümer Banka ver- dik. Maden işleri için Eti Bankı kur- duk. Bundan başka Maden Tetkik ve A- W . Ca SAT rolarını bu maksatla alâkalı olarak İktisat Vekilinin radyoda söylediği nu teşkil ettik. Endüstrileşme programınım tatbikı - na başlandığı 1934 yılı mayısından bu güne kadar başarılan işleri şöyle sıra layabilirim: Programın birinci senesinde temelle ri atılmış olan Kayseri bez, İzmit kâğıt, Bakırköy bez fabhrikaları, bugün dev- let endüstrisi "'manzumesinin, mühim cüzü tamları olarak halk faaliyettedir. Sümer Bank ve İş Bankası tarafın- dan müştereken kurulan Gülyağı fab- rikası faaliyetinin ikinci sezonunu bi tirmiştir. Yüne ayni şekilde kurulmuş olan Ke çiburlu Kükürt fabrikası, faaliyetini tevsi etmektedir. : Program mucibince kuruluşlarını İş Bankasına verdiğimiz Sömikok, cam ve şişe fabrikaları mallarını piyasada sat- maktadırlar. Programın ikinci yılında temelleri a- tilmiş olan Breğli Bez fabrikası, ya - kında, faaliyette bulunan pamuklu fab rikaları grüpuna iştirak edecektir,. İnşası plâna uygun olarak devam e- den Merinos fabrikası, Nazilli Bâsma | fabrikası, Gemlik sun't ipek fabrikası 1937 de işletmeye açılması mukarrer fabrikalardandır. Programın tatbikının üçüncü yılı or tasındayız. Bu üçüncü yıl zarfında ime saimizi teksif edeceğimiz büyük iş, Ka- rabükte kurulacak (Demir - Çelik) fab rikalarıdır. Bu fabrikalar grupunun i- çinde ikinci sanayi plânımıza giren bo- ru fabrikası da mevcuttur. İş, bu ayın birinde imzalanan kat'i mukavelelerle bir İngiliz grupuna iha le edilmiştir. İki buçuk sene sonra Türk piyasasi ihtiyacı olan demir ve çe liği tamamen memleket dahilinden te- darike başlamış olacaktır. Demir ve çelik fabrikaları, rasyonel endüstrileşmenin en zaruri temeli ol- duğuna göre ehemmiyeti, kıymeti aşi- kârdır. Ayni zamanda başarılacak işler için- de, Sümer Bank, Ziraat ve İş bankala rının iştirakiyle Malatyada kurulacak | Jakarlı bez kombinası gelmektedir. Halen Türküiye kâğıt ihtiyacının yüz de 50 gini vermekte olan kâğıt fabrika |sı 1937 de tevsi edilecek ve yani başın- da ayrıca bir sellüloz fabrikası da ku- rulacaktır. Bu ikinci fabrikanın maki nelerini ihale etmiş, temelini atmış bu- lunuyoruz. Kimya sanayii, kendir ve seramik sa nayii 1937 senesinde başlayacak işler arasındadır. j Tekrar ediyorum, endüstrileşmeyi Kamalist inkılâbın bugüne ait en bü yük milli davası ve Türkiye refahının en zaruri temeli sayıyoruz. Birinci beş senelik sanayi plânının yukarıda kısaca izah ettiğim şekilde tatbikatının nonmal bir surette ilerle- mesi yalnız memleketin bu derecede e- hemmiyetli bir ihtiyacını temin etmek le kalmamıştır, mahsullerimizin satı - şı ve aranışını da temin edecek bir me kanizma halinde kullanılmıştır. Çün - kü, bütün bu fabrikalar için döviz de- gil, Türk malı verdik, Türk malı vere- ceğiz. Devletin, endüstri plânı tatbikatı do layısile, büyük makine alıcısı olarak sahmeye çıkışı, bilmukabele mahsulle- rimizi almaları ve aramaları kaydını ileri sürmek politikamızı temin etmiş* tir. Bu sayede Türkiye, zirai ve ipti- dai mallar ihraç eden memleketler a- rasında, yalnız, mahsullerini değer fi- yata satmak imkânını bulmuş ilk mem 'leket değil, piyasalarında istok kalma- yan, uzun seneler için, peşin paralı, müşteri peyleyen, yegâne memleket - tir. Bu suretle memlekette hükümetin, yalnız endüstri, yalnız ziraat veya bi- rinci derecede endüstri veya birinci de Yrecede ziraat değil, bir kül halinde, Türkiye milli ekonomisi, Türk «Natio- nalisme economigue» i, yani «Ekono - mik milliyeti» hedefini takip etmiş ve edecek bulunduğunu bir kere daha ifa de etmek isterim. Endüstrileşme plânımız bulunmasay dı, bugünkü dünya buhranı ortasında, Türk köylüsünün, mahsullerini bugün kü şeraitle satabilmesi çok müşkül olur du, İkinci beş senelik plân p ı Sayfa 11 ri Heyetince tetkik olunmakladır. Yeni plân şu fasılları ihtiva edi « yor: Madencilik, maden kömürü ocakları İşlet« meleri, mintaka elektrik santralları, ev mah- rukati sanayi ve ticareti, toprak — sanayli, gıda maddeleri sanayi ve ticareti, kimya sâm nayii, mihaniki sanayi, denizcilik. Türkiyenin endüstrtleşmesini istiyo-, ruz. Endüstrileşmeyi, zirai istihsalâtı çok ve çoğalahilir bir memleket olmal? bakımından da hayati bir zaruret gör« düğümüz için, bu günün en büyük mil. H davasıdır diyoruz. nin bugün gitmediği veya yetmediği büyük işleri devlet üzerine alıyor. Ferdin yaptığı, yapabileceği veyü yapmak istediği büyük küçük sanayiin' ise, her türlü tedabirle himayesine kü« şuyor, Yurdumuzda yalnız mühim bir va « tandaş kitlesini değil, memleketin bu bakımdan ana politikasını alâkadar e- den küçük san'atlar da bilhassa Yneş- gul olduğumuz mevzulardandır. i Küçük sanayii himaye — Bunların muhtaç oldukları himaye' fedbirleri ve yardımları hakkında ken' dilerini dinleyip bir karara vasıl ol - mak için, bu sene Ankarada bir kon- gre topladık. Ayni zamanda bir de ser- gi tertip ettik, Memleketin her tarafm-1 da, geniş, çeşitli, yaygın bir küçük sa- nayi şebekesine malik olmayı, memle« kette büyük sanayi mevzuu kadar e « hemmiyetli ve büyük sanayiin tutun ] ması ve inkişafı için zaruri görmekte- yiz. gün bir lâyiha halinde İcra Vekilleri heyetindedir. Yakında Büyük Milef Meclisine arzedilmiş bulunacaktır. Fiyat kontrolü ve rasyonalizasyon mevzuu etrafındaki düşündüklerimiz w den de kısaca bahsetmekte fayda var-! dır: Bu sene, Vekâlete fiyat mürakabeci salâhiyeti veren kanun, Büyük Mület Meclisinden çıkmış ve malümunuz o « başlanmıştır. İki büyük hedefimiz vardır: Bürincisi: devletçe ve milletçe yapıl« makta olan fedakârlıkların, herhangi şekilde, müstehlik aleyhine bir isti mar vesilesi olmasına meydan verme- m&tedir. İ İkincisi, normal — hayat — ve rekabet kabiliyeti olan ve bir gün ihra- catçı vaziyete de geçebilecek bulunam bir sanayi manzumesi temin etmek « tir. Eti Bank neler yapacak Bir yıl evvel kuruluşunu haber vers« sistemli bir çalışma hazırlamaktadır. Bu bankaya ait olarak yaptığımıq işlerden iki mühimmini arzedeyim: — Ergani madenlerindeki ecnebi his « mühim madenin imtiyazı, tamamem Türk sermaye eline geçmiştir. lan bu madende istihsal senede 7,500 ilâ 10,000 ton olacaktır. den, liman ve şimendifer üzerindekt de müsavi taksitle, faizsiz, kömür ola- rak ödenecektir. teyit edilmiştir. Vasati tenörü yüzde 50 den aşağı düş da yalmız bu madenden yüzde 50 vae sı temin edilmiş olacaktır. Kuvarshane bakır madenleri Mayitt madenden.senede 2000 - 2500 ton ala« cağız. ki etmekteyiz. Şimdi ikinci bir beş senelik plânın | Maden Arama Y ras çÇ 5?(-_— Kongrenin tesbit ettiği talepler, bu — Bundan dolayıdır ki, ferdi sermaye Blr " | v tuk lan maddeler üzerinde tatbikatına de' — İai â memektedir. Önümüzdeki sene zarfın — sati tenörlü olmak şartile 100 bin ton — ihraç edeceğiz. Bu sayede Türkiyenin — bu. maden istihsal ve ihracatında lâyile — olduğu mevkie yavaş yavaş yaklaşma- T C diğim bu Banka, Madenler üzerinqq seler, kâmilen mübayaa edilmiş ve bu — z A 1938 Mayısında işletmeye açılacak € — B dh, £- İi Ereğli kömür şirketi, şirketin bilüs — | mum tesisat ve gayri menkülâtı ve ma. bilcümle hukuku ile üç buçuk milyon, — liraya satın almmıştır. Bedeli on seng — d <Di D X hak, T ı Ki . ta saf bakır vermeve başlayacaktır. B — Kısaca, madeni harici tediye vasıtal — larımızın en mühimlerinden biri telâke — Bankanın şimdiden el altına veril < — miş devlet madenleri Türkiye iktısadt — kalkınma tediyelerini muntazaman yap — ma iktidarını bahşedecek ehemmiyette — dir. Guleman krom madenlerinin eşsiz — bulunduğu ecnebi mütehassıslarca da — * BC İK M KY ge M d K> T A DS İRETERET L ee gamar

Bu sayıdan diğer sayfalar: