—- B 5000 lira nereye gitti? Emlâk Bankasındaki hâdisenin tahkikatı inkişaf ediyor Emlâk ve Eytam Bankasının kapısı Son üç aylıklar dağıtılırken, Emlâk o ) bankasının İstanbul şubesinde beş bin|dır diye makbuzu verdim tabit. Fakat Kralık bir açık çıkmıştı. Eksik çıkan|sen yanılmış olacaksın. Şu kasanı bir — Canım ben, sen doğru saymışsın- bu beş bin liranın ne olduğu bir türlü anlaşılamamıştı, Günlerdenberi, bu pa- ranın nereye gittiğini tahkike devam eden zabıta, vaziyeti henöz mutlak surette aydınlatmış değildir. Biz, bu açık hâdisesi etrafındaki tahkikatımıza dün de devam — ettik, Tahkikatla meşgul olan arkadaşlarımı- kere daha sayıver. Bana eksik verdi- ğin beş bin lira çıkacaktır meydana! İzzet, Sermedin bu ricasını da ye- rine getiriyor. Fakat Aalınan netice, Sermedin son ümidini de kırmıştır. Bu karşısında da hâdise evvelâ banka müdürlüğüne aksediyor, sonra vaziyet da bittabi zabrtaya ve adliyeye intikal| * zın muhtelif membualardan edindikleri | eyliyor. malümala nazaran, — bu açık hâdisesi şöyle vukubulmuştur: Emlâk ve Eytam bankası, Eytam 've eramil maaşı alanlara üç aylıklarını bayramdan önce dağıtabilmek için bü- yük bir faaliyet ve gayret göstermiş- tir. Bayram arifesine tekaddüm eden günlerde, oradaki maaş tevziatının na- sıl yapıldığını Son Postaya yazmıştık. Maaşların dağıtıldığı sıralarda, Emlâk ve Eytam bankasında bulunan bir mu- harririmizin yazdığı o intıbaları ve mü- Yapılan ilk tahkikat, ser vezneda- rın kasasında beş yüzer liralık on tane varakai nakdiye bulunmasını icap et- tirmektedir, Çünkü ser veznedar İzzetin tesek lüm ettiği paralar içinde beş yüzer li- ralık on tane varakai nakdiye mevcut- tur. Ve o gün maaş sahiplerine yüksek para verilmediği için, bu paranın ser veznedarın kasasından — çıkamıyacağı tabildir. Halbuki, ser veznedarın kasasında, şahedeleri okuyanlar, banka memur-| bu beş yüz liralıklar yoktur. Ve bu beş larının o sıralardaki tehacüm karşısın- yüz liralıkların da nerelere tediye ©- da uğradıkları müşkülâtı tasavvur e-| lundukları aydınlatılamamaktadır. debilmişlerdi. İşte, mevzuu bahsolan açık hâdise- si, o günlerin hummalı faaliyeti sırala- rında vukubulmuştur. Emlâk ve Eytam bankası baş vez- nedarı, İzzet adında bir zattır. Bu zat, © günlerde, maaş dağıtan veznedarla- ra para yetiştirmekle meşgüldür. Baş veznedardan o gün de para a- lan veznedarlar arasında Bay Sermed de vardır. Bay Sermedle — ser veznedar Bay İzzet iki eski ve teklifsiz dostturlar. A- ralarındaki mütekabil samimiyet ve emniyet bittabi çok kuvvetlidir. Açık hâdisesinin - vukubulduğu gün, Bay Sermed, ser veznedardan para istiyor. Ser veznedar İzzet, kendisine, iki to- mar para veriyor. Bay Sermed, baş veznedara soruyor: — Kaç bin lira bunlar? Bay İzzet cevap veriyor: — 89 bin! Bu cevap, bay Sermedi tatmine kâ- fi geliyor. Ve o, ekseriya olduğu gibi, aralarındaki mütekabil emniyete gü- veniyor, ve o sıkışık vaziyette elindeki paraları saymakla — vakit kaybetmeye lüzum görmüyor. Gene ayni emniyetle bu sefer de paraları saymayan veznedar Sermed, ser veznedarın hazırladığı 89 bin Hra- kk makbuzu da imzalıyor. * Tediyat bittikten sonra kasasını kapamaya hazırlanan veznedar Sermed, hesaplarını yapınca beş bin Kiralık bir açık görüyor. Evvelâ fazla te lâş göstermiyor ve bunun bir hesap yanlışlığı olduğunu zannediyor. Fakat hesapları iki defa tekrarlayıp da kasa- sından beş bin lira eksik bulunduğuna kâni olunca, pek tabit olarak şaşala- yor. Ve derhal ser veznedara köşarak: — Yahu İzzet, diyor, sen hana beş bin İira eksik vermişsin! — Hayır... Sana tam 89 bin lira ver- dim. İşte makbuzul.. Bu itibarladır ki şimdilik bu cihet, ser vezned. - İzzetin lehinde — görüle- memekted * Banka Wvfü , hâdise etrafında sorulan suallerimiz karşısında tam bir sükütu tercih etmektedir. Fakat banka memurlarından baz- ları, hâdiaenin, yazdığımız şekilde ce- reyan ettiği fikrindedirler. Tahkikata vaz'ıyed eden ikinci şu- benin müdürü ise, hâdiseden tamamen bihaber davranmaktadır. Bütün bu cihetler de, hâdiselerin tahkikatı csnasında, gazetecilerin kar- şılaştıkları güçlüklere bir kuvvetli mi- sal daha katmaktadır. Bu hâdise etrafında ilk tafsilât ve- tilirkon eçık veren veznedarların isim- leri Nuri ve Zeki olarak kaydedilmişti. leştirmemek maksadile kullanılmışlar. dır. Hâdisenin hakiki alâkadarları, yu- karıda yazdığımız gibi, Ser veznedar Wİızrl, ve veznedarlardan Sermeddir. 'Bu işle başka bir kimsenin alâkası | mevcut değildir. | Türk - İngiliz | Dostluğu (Baştarafı 1 inci sayfada) arasında aşağıdaki telgraflar teati edil- miştir: | | Majeste Altıncı Jorj Londra Majestelerinin kudretli Britanya İm paratorluğunu teşkil eden mi'letlerin mükadderatını ell, ldi da kendilerine en hâr ve kalbi tebrik- lerimi takdim etmek isterim, Bu vesile |den bilistifade Majestelerile hanedanı ralilerinin saadetleri, B la mevcut an' hun tal si hakkındaki en güzel te mennilerimi arzederim. K. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Ankara 'Tahta cülusüm münasebetiyle hatır- "“SON POSTA Beşiktaş İzmitte | — ——— bir maç yaptı İzmitliler güzel bir oyundan sonra 4-0 mağlüp oldular Vukubulan davet üzerine Beşiktaş jimnastik — klübü — futbol. — takımı 17/12/1936 günü sabahı İzmite git- miş ve İzmitte İdmanyurdu ile bir fut- bol maçı yapmıştır. Çok samimi cereyan eden merasi- mi müteakıp birlikte iki komşu vilü- yet futbolcularının resimleri çekilmiş ve saat 15 de yüzbaşı Nazımın idare- sinde oyuna başlanmıştır. Beşiktaşlıların 4.-0 — galibiyetile neticelenen bu maç bir tek favül ya- pilmadan çok samim? ve çok tatlı bir surette cereyan etmiş ve kalabalık se- yirciler iyi bir gün yaşamışlardır. Siyah beyazlıların hâkim oyunları karşısında kaybeden İzmit İdmanyurdu futbolcuları bu maçta büyük “enerji sarfile ve teknik oyun tarzı ile, kabili- yetlerini ve değerlerini göstermiş ve takdirle karşılanmışlardır. İzmitte spor hareketlerine canlılık veren ve sporu Yüksek himayelerinde yaşatan İlbay Hâmid Oskay da seyir- ciler arasında bulunuyordu. Ayni za- manda Beşiktaş klübünün çok eski ve değerli müessis âzası — bulunan İlbay Hâmit Oskay, maçtan sonra Beşiktaş- hları evine davet ederek bir Çay ver. mek süretile de alâkasını izhar etmiş- tir. Beşiktaşlılar, İzmit — eporcularının coşkun ve samimi tezahüratı arasında Bu isimler, zabıta tahkikatını güç-| ayni gün akşam İstanbula uğurlanmış- lardır. 19 mayısta yeni statta Şehirler arası atletizm Müsabakaları Yapılacak Ankara 18 (Hususi) — Yeni açı- lan büyük stadyomdan azami derece- de istifadeyi düşünen Atletizm fede- rasyonu 19 mayısta Atafürk spor bay- ramı günü İstanbul, İzmir, Ankara at- letleri arasında bir müsabaka yapa- caktır. Üç lar her sene Ankarada ayni tarihlerde tekrarlanacaktır, Atletizm antrenörü İzmire gidiyor İki senedenberi İstanbulda çalışan atletizm muallimi Amerikalı Luiz bir müddet için İzmire — gönderilecektir. Antrenör Luiz İzmirden sonra da An- karaya gidecektir. Atletizm Federasyonu, antrenörü muhtelif şehirlere yollamağı düşün- mektedir. Bigada avcılık Biga (Husust) — Biga halkında bü- yük bir av merakı vardır. Her yıl 200 den fazla avcı avlanmak — için ruhsa » tiye alır. Tezkeresiz olanların da ade- di malüm değildir. Buranın av hayvan- ları keklik, tavşan, çakal, tilkiden iba» rettir. Bu kadar av merakına rağmen henüz avcılar kulübü tesis edilmiş de- gildir. Biganın en meşhur avcısı Ah- met isminde 70 yaşında bir adamdır. nüvaz telgrafınızı almak, Mister Presi- dent, beni çok mütehassis etti. Güzel t|temennilerinize bülün samimiyetimle teşokkür ederim. Memleketlerimiz ara sındaki dostlik münasebetlerinin, mü- tekabil menfaatler ve milletler arasın- daki sulh ve refahın inkişafı nef'ine te kâmül etmekte berdevam olması en hâr emelimdir. » Georges şehir arasındaki müsabaka- | Fenerbahçe - Ankaragücü maçından bir görünüş Fener - Altınordu maçından bir enstantane H Kilame mın Fena-bıhç; thrü maçında iki takım bir arada