| İpsala (Husust) — 16000 nüfuslu kasabadır. 23 parça köyü, İbriktepe kninde bir tane nahiyesi vardır. Os- 5 ";hıılı Türkleri ilk defa Rumeline geç- | Heri zaman buraya uğramışlar, ka- kbanın üsttarafında Teketepesi deni- a mahalle bir de taştan âbide dikmiş- İtdir. Bu &bide hâlâ mevcuttur. O e- fada taşkın bir halde bulunan Meriç B val vermamiz Dimâtüka yolila Bi aromek Htemildleri bir al | ,l“nym.:,” ve salı bir ipe bağlamışlar- . İpsala kelimesi buradan — kalmış, taları bu kasabanın ismine alem ol- üştur. Hnu'ddı mimar Sinanın eserlerinden t kervansaray, kasabanın suyunu iren eski su kemerleti ve o günden ima kaldırımlar vardır. Başlıca Bahsulâtı hububat, pirinç, fasulyı n ve sairedir. Bu sene ya- İ LT çok ehemmiyet verilmiş; sair sene- e kıyas kabul etmiyecek derecede wh;l"lç tarlası hazırlanmıştır. Avrupa- sulama aletleri getirilmiştir. sala mevaşi yetiştirmek hususun- * değil Trakyada bütün Türkiyede '.’ihcilığ—. almaktadır. Meriç nehrinin Edirneden başlıyarak denize mün- olduğu geniş ova ve — mer'alarda Ülerle gürbüz besli hayvanat göze Brpmaktadır. Her sene Yunanistana ı!ük mikyasta ihracat yapılmakta - t. Hayvan cinsinin islâhı için hükü: çe boğalar getirilmiştir. Kasaba ci- Tında mütecaddit mandıralar vardır. K Mandıralarda manda, inek sütle - inden makineler vasitasile külliyetli arda kremalar yapılmakta, İstan- *y'ü sevkedilmektedir. Edirne peyniri ke piyasada şöhret alan peynirler Tada yapılmaktadır. Köylerde de eaddit mandıralar vardır. Bu man- —'ıhrda kaşar peyniri yapılmakta, qyl külli mikdarda Edirne kaşarı ,&ülıt piyasaya — arzolunmaktadır. , örif vaziyeti iyidir. Kasabada tam %_nâtlı bir mektep, köylerde de yir- k" Mütecaviz mektep vardır. Harala N, R FEE S? ünde eskiden kalma bir kale hara- Kiçi Vardır. Mıntaka malaryalıdır. Me- üN etrafına taşan suları geniş göz gö- ldsan Bey? —:XŞH modanın ne garip cilveseri İpsalanın umu mi görünüşü rebildiği kadar uzanan çayırlklar hu- sule getirir. Bu çayırlarda beslenen sı- gırlar, mandalar, koyunlar adetâ ot- ların içerisinde kaybolmaktadır. Trake yanın müntehasında bulunan bu ka « sabanm şimendiferle irtibatı olmadı - ğından nakliyatı müşkülâtla — yapıl - maktadır, “Yenice köyü yolunda Yeni doğmuş bir çocuk bulundu ve bir adam tarafından evlât edinildi Tarsus (Hususi) — Yenice istas - i.| yonuna 200 metre mesafode Tarsusun Yenice köyüne giden yol üzerinde gece köy bekçileri tarafından ağzına bir tülbent içinde lokum verilmiş ya « nına bir kat yedek çamaşır bırakılmış, iki çocuk bataniyesi içerisine sarlımış henüz 15 - 20 günlük bir erkek çocu- ğu bulunmuştur. Hâdise mahalli hü - kümet memurlarına haber verilmiş ve çocuk hükümetçe Yeniceköyünden Ali oğlu Kalenderin şefkatli bakımına terkedilmiştir. Hiç evlâdı olmamış olan Kalender en müşfik bir baba gibi çocuğa bak- makta ve evlâtsızlık acısını bu yavru ile tamamen teselli etmektedir. Yenice istasyonu ve köy Haydarpaşa - Nusey- bin - Adana - Mersin hatlarının geçtiği bir yerdedir. Bu yavrucuğun bir yolcu tarafından birakıldığı tahmin edilmektedir. Yav ru sağ ve sıhhati yerindedir. Sakarya köprüsü — inşaatı Adapazarı (Husust) — Adapazarı- |'Bolu şosesi üzerindeki Sakarya köp- rüsü beton olarak inşa edilmektedir. Köprünün inşası sür'atle ilerlemekte inşaat suyun üstüne çıktığı için nehrin yağmurlar dolayısile yükselmesinden faaliyet durmamaktadır. Köprünün ü- çüncü gözü de son günlerde ikmal edil- miştir. »« Avrupada kadınlar giydikleri a- valp şapkaları beğenmez olmuşlar. Mimar Sinanın yaptırdığıkaldırımları hâlâ muhafaza eden kasaba: İpsala Piyasaya verilen Edirneîıeynrirrlerî bu kasabada imâl edilmekte, münbit meralarında|- hayvan sürüleri otlar arasında göze görünmeyecek kadar küçük kalmaktadır. beneene ereren seneeceranaemA Sivasta bir piyango talihlisi Sivas (Husust) — Tayyare piyan- goösunun son ke. şidesinde büyük ikramiğyenin on. — da biri husu: si muhasebe oda: cısı Hakkıya isa: bet etmiştir. Hak- kı tam dört bin P8 lira alacaktır. Bu $ para için büyük bir ser - vettir. Fakat o bu Sivas husust mu - serveti bankada — hasebe odacısı tenmiye edeceği « Hakkı ni, işinden ayrılmıyacağını söylemek- te: — Ben zaten bir gün gelip bana pi- yango vuracağından emindim. Yemez, içmez, dişimden, tırnağımdan arttırır, bir piyango bileti alırdım. Umudum boşa çıkmadı demektir. Adapazarı evkaf memurluğu Adapazarı (Husust) — Kazamız evkaf memuru İbrahim Kâhya oğlu Ankarada evkaf genel direktörlüğünde evrak tetkik memurluğuna tayin olun- muştur. Yorine henüz kimse gelme - miştir. Sivasta bir .ayda satılan et Sivas (Hususi) — Sivas mezbaha- sında ikinciteşrin ayı içerisinde 1478 koyun, 2899 keçi, 107 oğlak, 214 &- ğır ve manda kesilmiştir. Hesaba göre Sivasta bir ay zarfında satılan et mikdarından nufus başına 3 kilo isabet etmoektedir. Sayfa 5 Bir maliye tahsildarı zimmetine 10,000 lira geçirdi Karamanda ya.kacak- buhram“baş gösterdi, halk alâkadar makamlara baş vuruyor, korucular bir örnek elbise giyecekler say S Karaman Karaman (Hususi) — Orta Anado - luda büyük tarihi hâdiselfere sahne o- Yan Karaman eski devirlerden kalmış pek çok kıymetli eserleri ihtiva et - mektedir. Şehrin Hisar mahallesine giden cadde üzerinde bulunan — Hatuniye medresesi mevcut eserlerin en değer- lisi meyanındadır. Karaman oğulla - rından Mehmet Karaman tarafından yaptırılan bu eser maâlesef bugün pek harap bir haldedir. Bu medresenin ilk ismi Nefise Sul- tan medresesi idi. Bilâhane halk ara- sında Hatuniye medresesi olarak söy- lenmiş ve öylece kabul edilmiştir. Karamanda mevcut diğer tarihf e - serlerden biri de henüz kimin tarafın- dan inşa ettirildiği tesbit edilemİyen ve Alâeddin Keykubatın yaptırdığı zannolunan kaledir. Mezkür kale girintili ve çıkıntılı o - lup kutru 18, irtifar 15 metredir. İçin- de bir zindan ve bir de kuyu vardır. Bu eserlerden başka tarihi kıymeti büyük Karaman kapıları, Gaziler köp- rüsü, Kızlar türbesi, Yeraltı yolları ve Aktekke adlarile anılan daha bir çok eserler de vardır. Odun buhranı Son günlerde Karamanda büyük bir odun buhranı göze çarpmaktadır. Ge- çen yıl 20-25 kuruşa alınan odunun yükü bu yıl 60-70 kuruşa kadar yük - selmiştir. Karaman halkı bu buhranın gideril- Nazilli muallimleri bir arada Nazilli (Hususi) — Beş eylül oku- lunda öğretmenler bir toplantı yap - mışlardır. Toplantıda — bütün Nazillk öğ. retmenleri hazır — bulunmuşlardır. İlk öğretim espektri Hüsamettin Üzener yal eğitim ve öğretim) konuları üze -|! rinde bir konferans vermiştir. Bu ted-| , ris yılında takip edilen yeni ergitim ve öğretim usulleri üzerinde faydalı konuşmalar yapılmıştır. Bu vesile ile de Nazilli muallimlerinin toplu şekil bölge öğretmenlerine (Ulusal ve sos-|de fotoğrafları çekilmiştir. PAZAROLA HASANBEY — <a Şimdi de külüh şeklinde şap- kalar giymeğe başlamışlar. Arlık bu kadarı da gülünç değil mi? : el tü l Hasan Bey — Bu işte yanlışlık var doslum. Külâh şekline giren er- kkek şapkaları olacak. Kadınlar külüh giymezler. kalesi mesi için icap eden her makama baş vurmağa karar vermiştir. Diğer tarafltan bir haftadanberi sü - rekli olarak devam etmekte olan yağ- murlar şehri âdeta bir göl haline ge - tirmiş, sular evlere kadar yükselmiş « tir. Yağmurla beraber başlıyan fırti - na da haylıca hasarı mucip olmuştur. Bir tahsildarın zimmeti Aladağ mıntakası maliye tahsildarı Saffet tahsil ettiği paralardan bir kıs- mını zimmetine geçirmekten suçlu o - larak tevkif edilmiştir. Safletin zim - meline geçiri para miktarının 10 bin lira kadar olduğu söylenmektedir. Tahkikata devam olunmaktadır. Karamanda köy korucuları yeknesak giyinecekler Köy korucularının ayni renk ve ay- ni biçim elbise giymeleri takarrür et- iştir. Bu işin temini maksadile köy bütçelerinden tahsisat ayrılmıştır. Adapazarında iki kaçakçı yakalandı Adapazarı (Hususi) — Hendeğin Kalayık köyünden Mustafa ve Akya- zılı Hüseyin namlarında iki kişi Hen- dekten getirdikleri üç yük kaçak tü « tünü Adapazar köylerinde satarlarken cürmümeşhut halinde yakalanmışlar ve adliyeye verilmişlerdir. Edirnede kar yağıyor Edirne (Hususi) — Burada şiddetli soğuklar hüküm sürmektedir. Bayram da yağan kar 75 - 80 santim irtifa yap mıştır, Antalya parti üyeleri Antalya (Hususi) — Parti yonku rul üyeliklerine Ali Asım Barut, En - ver, Münir, Halit, Hasan Fehmi, Kad- ri, Mehmet seçilmişlerdir. Yedek üye Tiklere de İbrahim, Ahmet, Murat, Ze ki, Mehmet, İsmail seçilmişlerdir: | Hâdi arşısındı Mevsim.n lügatından Kürk — Etkeklerin başlarının kadınların da sırtlarının belâsıdır. Kürkçü dükkânı — Karının, dö - müp dolaşıp gideceği yer. Kürk modası — Her kış kadınlara âriz olan sari bir hastalık. Kürklü — Tutulkduğu hastalığı etrafındakj kadınlara da sirayet et- tirecek olan akürk modası» hastası Kürk yaka — «Kürk modası» has- talığını yaltaya yapılan bir aşı ile giydirmek çaresi. (Bu aşı ile tedavi usulünde ancak yüzde beş müsbet n&üce alınabilir.) Kürksüz — Yüzü hiç gülmiyen kadiın. Kürk almak — Sermayeyi kediye yüklemek, top atmak, aç kalmak manalarına gelir. p Künklünün kacası — Paltosuz er- kek, demektir. Peşin para - ile kürk Füc'eten ölmek. Taksitle kürk almak — Uzun u - zun can çekiştikten sonra ölmek. almak FAO