19 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

AA PT — ça Da e G d ÜÜ ö SON POSTA | —Haydi Gülelim Başka yok ki Uşak salona kirli ayaklarile girmiş- ti, bayan kızdı: — Bu y/ ayaklarla salona girmiye u - tanmıyor musun? Uşak bir ayakla - rma, bir de baya - ((W na baktı: e ! — Affedin bayan amma, başka a - yaklarım yok ki salona onlarla gire -| ! Dikkat et Yeni bir radyo almışlardı.. Bay rad- yoyu karıştırıyor - du, birdenbire yü - — Bu radyo ma- kinesi mükemmekl dedi, biraz evvel hattı üstüvayı alı - yordum, şimdi şimal kutbunu buldum. | Bayan telâşlandı: — Aman dikkat et bay, nezleye tu- tulursun,, Ne kadar Muallim çocuğa sordu: — Şimal kutbu ile cerup kutbu a - rasında ne kadar mesafe vardır. Çocuk düşünme - den cevap verdi: — Tam bir dün - ya kadar. Nasıl oldu ? Dilenci dileniyardu: — Aç kaldım, yi- yecek ekmeğim yok! Bir kadın acıdı, on kuruş verdi ve sordu: — Nasıl oldu da bu kadar düştün? Dilenci kadına baktı: — Eskiden sizin gibi cömerttim de.. Monalog. KORKU NEDiR? | | Korku nedir? Nedir, nedir?.. Söy - leyin bakayım.. Siz biliyor musunuz? Ben biliyor muyum? Bilsem hiç sorar mıyım? Ömrümde görmedim, yanm - ine var.. AÂa ne dediniz İ dan geçmedim, yanıma gelmedi. Korku, tuhaf şey, sorarlar bana: — Korktun imu? — Hayır; Derim.. Amma bu hayırı da ağzım alışmış olduğu için söylerim. Yoksa hayır dememe de lüzum yok. Çünkü koyku nedir bilmiyorum ki; korkup korkmadığım sualine evet veya hayır diyebileyim? «Korku dağları bekler» derler.. An- laşılan bu bir dağ bekçisi.. Ben dağa da çıktım, orada da korkuyu aradım amma. bulamadım. Vazifesini iyi yap- mıyan bir bekçi olacak ki kaçmış.. — Korkudan tir tir ftitredim! Diyenlere de rastladım. Ben de tit- rerim amma soğuktan galiba, korku soğuğun bir nevi olacak; amma soğu - gğun bu.nevini de bilmiyorum, İşte söylüyorum; korku nedir, bil- miyorum, bilmiyorum. Yani korkak değilim.. Korkak olmıyanlara ne der- ler söyleyin bakayım? Dur bir adı vardı, onu buldum, buldum.. Cesur.. Yani ben cesurum. Yaşasın benim gibi cesur çocuklar, * Şey.. Şey birdenbire neye mi sus - tum. Şey şurada birdenbire bir gürül- tü oldu da ben de sustum. Ne gülüyorsunuz, amma, gülünecek anlamadım; korktum da mrı sustum. A bu kork - mak mı, korkmak buna rmm derler. Kışt, hişt, ay üzerime geliyor. çok şükür gitti. Aaaa kahkahayla gülüyorsunuz, gü- lünecek ne var canım, bir fare geçti, ben de kovdum. Üzerime mi çıksın, ne Oh ,| diyorsunuz bakayım, biraz, biraz daha hızlı söyleyin de anlıyayım. Korktum mu? Neden korkayım ca - —- I_?_esimli Hikâye: Necati hırsızı nasıl yakalattı Küçük Necati kayaklarını ayakla - rıma takmış, dağa gitmişti. Dönüşte köydeki evleri - nin yanıbaşın - daki ambarda bir ses duymuş - tu. Necati amba- rıin kapısının Üs- tünden baktı, : - çeride bir hırsız vardı. Demek bu hır - sız ambarı soyacaktı. Necati kapıyı dı- şarıdan kilitledi. Hırsız kapının kilit - lendiğinin farkınâ varınca pencereye e koştu. Fakat ’%, pencerede iki ta- ne kaliın par - ASA | maklık vardı. K Hırsızın artık Ki kaçmak — ümidi Na kalmamıştı. Necati ayaklarını pencereye daya - miş, sırtüstü yattığı yerde avazı çık - tığı kadar bağırıyordu: tü0 AAA dd MA | tinin babası İ — Ambarda hırsız var gelinı Evden Neca - sesi duyar — duymaz koşmuştu, — İlk işi ambarın ka - pıisini açıp hirsi - zı yakalamak ol - du.. Hırsızı ambardan dışarı çıkar - dı. Necati hâlâ ayni yerde idi.. Hırsız onu görür görmez.. — Eyvah, dedi, ben de meğer mne sanmuıştım. Hirsızın pencere- de gördüğü par - maklıklar hakiki parmaklık değil, Necatinin —aya - ğmdaki kayak - lardı. Onları pencereye dayamış ve hırsıza, pencerede kalın parmaklıklar nım, konkmak buna mı derler.. Hiç bilmiyordum. Ben geceleri bu yüzden odamda yalnız yatamam.. Olur ya bir fare çı - kıverir. Buna da mı korkmak diyor - sunuz.. Doğrusu tuhaf, ah artık siz bu gidişle her şeye korkmak diyeceksiniz. Diyemezsiniz ya.. Anlatayım. Durun ben geceleri karanlıkta sokağa çıka - mam., Çıksam da muhakkak yanımda biri bulunmalıdır. Bu da mı korku - hiç bilmiyordum. Demek bütün bun- lar korkudan ha. Demek ben korka - ğım öyle mi? Vah vah vah vah. Hal - buki ben kendimi hiç korku bilmez sa- nırdım. Ne bileydim bımların korku olduğunu nereden tahmin ederdim. Cesur değil miyim artık? Demin bo- bakın doğrusu kibirime — dokundu. Bundan sonra bu korku dediğiniz şey- lerin hepsini bırakacağım, cesur ola - cağım, fareden korkmıyacağım, pat diye bir şey düşerse yerimden zıpla - mıyacağım. Geceleri sokağa çıkmak için muhakkak yanımda birisi olsun istemiyeceğim. Konkmıyacağım kork- mıyacağım işte.. Eyvah bir şey hatırıma geldi, bura- da çeneye daldım, yazılacak vazifemi unuttum. Yarın muallime ne cevap | Vvereyim.. — Şimdi de muallimden korkuyor- sun! Mı dediniz. Bu da korku ha.. Kork - mamak için ne yapmak lâzım. Vazife- mi yapmak değil mi, Allaha ısmarla - dık öyleyse muallimden korkmamak için vazifemi yapmıya gidiyorum. * * Şatranç oyunu Dünyanın en eski oyunu bu oyun - Eı:Iusr,_ meraklısı pek çoktur, bir taşı ye- rinden oynatmak için saatlerce düşü- nürler, Resimdeki iki kadın şatranç tahtası başında düşünen şatranç me - raklılarıdırlar. ; y En büyük kürre Amerika şehirle - rinden — birindedir. İki adam boyunda olan bu kürrede bü tün dünya haritası büyük ölçüde görü- var hissini vermişti. nür. Çocuklar bu | kürreden coğrafya öğrenmektedirler. Di m—AA — Nereye? — FPantalonumu dikeceğim. — Yok ben kendim pekâlâ dike . — Beak gene pantalonunu yırt - miaşsın, gel de dikeyim.. Dünyadaki en büyük mücessem kürre | ——— Â l“._ıf — Tokyoya yaya giden Alman Berlinde oturan ym:nıyedı yaşında limpiyatları da Tokyoda yapılacaktır. Berlinli gencin Tokyoya yaya olarak A öeb ah d lür Va » lunmaktır. Esasen hesapça ancak o za- 'man Tokyoya varmış olacaktır. * Otomobile hücum eden aslan Doğu Afrikasında otomobille gezen bir seyyah bir as - İanın hücumuna uğramıştır. —. Say - yah otomobilini ga- yet yavaş sürüyor - muş. Otomobile karşı taraftan bir aslan birdenbire hücum etmiş, soğuk- kanlı seyyah ta otomobile derhal hız rak aslana çarpmış ve aslan o anda öl- * Yakılan otomaobiller Cenubi Afrikada kaza yapan otomo- billere karşı büyük bir kin beslerler.. Oranın yerlile - ri kaza yapan a- tomobillere ni - bşan koyarlar. Bu otomobiller ar - tık işe yaramıya- cak bir hale gel- diği zaman atomobili yaptığı kazanın cezası olarak yakarlar. Geçen bilmecemizde Kazananlar BİR KİLO ÇİKOLÂTA: Beyoğlu 11 inci mektep 105 Meh - z ZERER İ İ Sivas 3/B den 184 Sa- mi Olgun. MÜREKKEPLİ KALEM İstanbul 44 ün- oü mektep 247 Neriman — Ziya, İstanbul 2 nci mektep 5/B den Bir çift şoson ka - 591 Yusuf Öz - — zanan Hüsnü kan, İstanbul 27 inci mektep 5/A dan 675 Fehmi Çöngevel, İstanbul 44 üncü möktep İ/A dan 43 Yaşar, İstanbul 44 üncü mektep 5/A dan 164 Hik - met. BOYA KALEMİ İstanbul erkek Jisesi 1248 Ferah, İs- tanbul kız lisesi 1602 F. Yüksel, Gala- tasaray lisesi Ortaköy gşubesi idare memuru Nuri oğlu İhsan, Cihangir Kumrulu S. Kumrulu apartımanı ÂAy- şe Güler, Salihli maliye dairesinde ha- zine vekili avukat Hayri kızı Muazzez. TARAK İstanbul ticaret lisesi 1166 Nured - din Ahmet, Cibali gümrük M. M. oğlu Azmi Özcan, İstanbul erkek lisesi 803 Nihat, İstanbul erkek lisesi 2/C den 85 Muharrem, İstanbul Haseki kadınlar hastanesi eczacı Hayrı kızı Enver. - HEM MERAKLI Beyazlaşan kaz Büyük bir korku neticesinde in '"'. yazlaştığı — hiş da kaz besliyen bir adamın kazı bif gece tilkiden korkmuş ve kaz kül ren: gi iken birdenbire beyaz oluvermiştir. * Arıların dostu Bu adamın göğsüne bakımmnız.. Siyal gördüğünüz kısım arılardır. Arılar bü adamın vücuduna bu tarzda konuyo'” lar. Ve bir tanesi bile adamı sokmu * yor. Yeni Bilmecemiz Bir kol saatl veriyoruz. İ Bu resmi gazeteden kesiniz. > kartona yapiıştırıp muhtelif renk yalarla boyayinız, en iyi boylî_ankoı kuyucularımızdan bir tanesine bir k saati vereceğiz.. Gene iyi boyıyanı yı, tane okuyucumuz için de başka V* 4 hediyeler hazırlanmiştır. Cevabi — , beş gün içinde matbaamıza gön y öi meniz lâzımdır. Cevap zarfın U”"î, bilmecenin gazetede çıktığı günün rihini yazmayı unutmayınız. vönek Geçen — bilmecemizdeki ke?üeğu; dört köşeler 12 değil, 18 tanedir. na dikkat ediniz, ) | (Arkası var) . |