Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
B Say fa SON POSTA — Madam Simpson, hâlâ derin bir teessür içinde! Sekizinci Edvardın radyodaki nutkunu dinlerken asabi bir buhran geçirdi Kan şehrindeki köşke hergün kimin tarafından gönderildiği bilinmiyen bir buket geliyor, Madam Simpson pekaz dışarı çıkıyor, bütün vaktini düşünmekle geçiriyor Kan'dan İngiliz gazetelerine bildiri- liyor: Kan'da Madam Simpsonun ika- met ettiği Lon Vici köşkünde artık son günlerdeki müphem hava kaybolmuş gibidir. Şimdi telefona doğrudan doğ- ruya uşaklar cevap vermektedir. Satı- cilar da bahçe kapısına kadar yaklaşa- biliyorlar. Madam Simpson bugün de kırmızı güllerle Mimozadan. yapılmış büyük bir buket almıştır. Bu buketin üzerin- de, kimin tarafından gönderildiğini bil diren bir kart veyahut bir kâğıt olma- mak b beraber, herhalde Londradan gel diği tahmin olunmaktadır. Madam Simpson da artık eski ihtiya- tı elden bırakmış gibidir. Şehirde oto- mobil ile gezintiye çıktığı zamanlar, araba son sür'atle uçmuyor, ve polis te ikendisiyle o kadar meşgul olmuyor. Bu nunla beraber, köşk muhitinde garip bir durgunluk vardır. Madam Simpson etrafında olan bitenlerle, hiç alâkadar olmamakta, ve evde bir kanapenin üze rinde kederli ve gözleri dolu bir halde oturmaktadır. Hattâ bu sabah geldiğini bildirdiği- miz buket bile kendisinde bir aksülâ- mel uyandıramamıştır. Madam Simpson, bütün gün Kral Se kizinci Edvardla telefonda konuşmuş olmasına rağmen kederi dağılmamıştır. Ve Dük Vindsorla buluşmak için söz- leşmiş olduklarını da beyan etmiştir. | Şehirde Madam Simpsonun birtakım, tehdit mektupları aldığı hakkında şayi alar çıkmışsa da köşke müracaat eden gazetecilere ev sahibesi : «— Hayır, bu haberi kat'iyyen tek- zip edebilirsiniz. Bilâkis Madam Simp- sona gelen mektuplar baştan başa sem pati destanlarıdır. Madam Simpsonun Kralı ne zaman göreceği bilinemez. Fakat telâkinin pek, yakında olmıyacağı muhakkakt'ır?.» Demiştir. Madam Simpson, çok az yemek ye- mekte, mütemadiyen cigara içmekte- dir. Bu gece, akşam yemeğine pek geç oturan Madam Simpson, yemeğin son- larına doğru radyoda, Londrayı bul - muş ve Kral Edvardın radyo ile neş- Tettiği son hitabesini dinlemiştir. Sev- gilisinin salonda derin ve mânidar ih- tizazlarla akseden sesini, kahve içerken, dinliyen Madam Simpson, bir sinir buh, ranı geçirmiştir. Tahttan feragat kararını Madam, V & l * ğ i TÜRMERNEN T T8 ARDTONMTOR £. Edwnrad-Rha Giğitü, vf Erest B?.:am Kralünd, end he öritlsi m*ma»s & —,)&'.nşonu Yho Ünas, Elng, Ganenei ol *zıüuı. ue . — hemetiy Sçlari a ierevncağl e cmmmum ; wmıw*mmım tor .ış»ırmm- ; dekenünia, ÜÖzü Wwy desire tizi, emm ı a TAbd yirmd tedüra İnatrutelit Bf AWO S D A” l'rf.ı eit Düsedieteiy, bi ,ırf rtokea serdof ( haver aı—xeı.ı!'.,o unt.’i ; mr:ıf yi bertir day vT Ürcemberç nidetemii T gb İalybr slm, in Hw bramaneğ nf * hd *LN'DBH?!V SD Ni ü 8 ım:s::ibü, Tiyed ü *'g_ T y d b 4 w&»w - Sekizinci Edvardın tahttan feragatini bildiren ve kendi imzasiyle kardeşle- rinin imzasını ihtiva eden vesika Simpsona herkesten evvel bizzat Seki- zinci Edvard bildirmiştir. Bu suretle .habew bütün dünyaya yayılmadan beş şsaat evvel Madam Simpsonun kulağı- | ypra varmıştır. , Bu sahne, şu şekilde tasvir edilebilir: kül ile mukadderatının tavazzuhunu beklediği Lon Vici şatosundaki derin ,sessizliği telefonun cırlak sesi yırttı. Kralın Madamın yanında bulunan mabeyincisi telefona koştu ve heyeca- punı yenmek isteyen bir tavırla: — Kral Hazretleri sizi istiyor, Ma- ,dam.. dedi. Madam Simpson ağır, ağır telefona iyaklaştı. Sakin bir sesle ve tek hece- Jerle cevap verinken gözleri doldu. Yir mi dakika devam eden muhavere esna-, şında, gözyaşlarını tutamadı ve iri kat, reler yanaklarından aşağıya yuvarlan- ÖL . Mabeyinci ve ev sahipleri Mister ve Misis Rogers, bu mükâlemede Madam Simpsonun «evet ve hayır» dan başka bir söz sarfettiğini işitmediler. Madam reseptörü yerine takar takmaz hiç bir şey söylemeden orada bulunan bir iskemleye çökerek bir müddet bekledi. Villâda bulunan herkes, Kralın tele fon ettiğini anlamışlardı. Bütün gün gözleri yaşlı, tek kelime konuşmadan dolaşan Madam Simpson Madam Simpsonun engin bir tevek-)| Madam Simpsonun Kan şehrindeki kö şkden son sür'atle çıkan otomobili ağzına bir lokma yiyecek koymadı ve jmütemadiyen sigara içti. Hattâ, oku- mayı o kadar sevdiği halde tek bir sa- tır bile okuyamadı. Akşama doğru, tekrar telefonu açtı, salondakileri dışarıya çıkararak Kral- la uzun uzun konuştu. Bu muhavere- den sonra biraz daha rahatlamış, sakin leşmiş olduğu görüldü. Feragat haberi, köşke şu şekilde gel '.di: O gün birşeyler olacağını sezen pga- zete muharrirleri öğleden sonra şato- nun etrafında toplanmış, bekleşiyorlar dı. Hava rüzgârlı ve çok soğuktu. Te- lefon başında bekliyen bir hizmetçi, Kralın beyanatını, steno ile yazmış ol- duğu halde efendilerine getirdi. Kralın mabeyincisi alelâde bir amnuhtıra def - teri kâğıdına tekrar çekilen bu beya- natı orada bulunan polis hafiyelerine, polislere ve muhbirlere okudu. Sonra da ingilizce anlamıyan Fransızlara be- yanname tercüme edildi. * Bu arada etrafını saran gazetecile- re Madam Rogers, beyanatta buluna- rak şöyle dedi: — Madam Simpson, burada köşkte kalacaktır. Bunu kat'iyyetle söyliyebi- lirim. Bu, kendisine bağlı bir şeydir. Herhalde Noeli burada geçireceğini u- muyorum. Kralın köşke gelmesinin en küçük bir ihtimali dahi yoktur. Birincikânun 17 hayatı ve hatiraları evlenmiş ve izdivaçtan ral Jorjla Kraliçe Marimin ikin- ci oğlu, yeni İngiltere Kralı Al- tıncı Jorjun hayatı çok şayanı dikkat- tir. Evlenmeden evvel bir ismi de Alber olan Altıncı Jorj, utangaç ve asabi bir gençüti. Hayatını Elizabetle birleştirince nefsine itimadı arttı. Asabiyeti geçti. Adeta bambaşka bir şahsiyet oldu. Müteveffa Kral Beşinci Jorjun, EKra- Hiçe Marinin çocukları Sandriçham bah çelerinde oynarlarken, Gal Prensi kız kardeşi Merinin uzun saçlarını çeker, şimdiki Kral Alber de onu teselli eder- di. * üstakbel Yornk Dükü, Alber utan gaç, çekingen, cılız bir çocuktu. Üstelik dilinde de tutukluk vardı. Za- yıf ve kansız olduğundan, hastabakıcı- ların sıkı nezareti altında yaşamış, di- ğer çocukların oynadığı bahçelerde, öy namaktan menedilmişti. Lâkin sonra - ları Kral ailesinin en gürbüz uzvu bu cılız çocuk olmuştu. Büyük harp patladığı günlerde o za- manlar 18 yaşında bulunan Prens Al- ber hasta bulunuyordu. Vatanına hiz- met için yanıp tutuşmakla beraber, fi- loya katılamadı. Ağabeysi Edvardla bir likte yola çıkamadı. Evde kalmaya mah küm oldu. Fakat Kraliçe Mari oğluna o kadar İyiâ baktı ki, iki sene sonra, yani 1916 da büyük filoda yer alan Prens Alberi, Celliko, tebliğlerinde medhetti. 1921 de ilk defa olarak Stratmorun Mmalikânesi olan Glamis şatosuna, anne bi ve kız kardeşile birlikte gitti. Orada Btratmorun kızı Leydi Elizabet onlara şatonun tarihini anlattı. Ve İsveçli ced lerinden iftiharla bahsetti. Birlikte ge- zintiye çıkarak, Prense etrafı tanıttı. Kraliçe müstakbel gelinini, daha ilk gördüğü andan itibaren beğenmiş ve sevmişti. Oğlu Alberin de daha o daki- kada müstakbel zevcesine kanı kayna- mıştı. * Vber tam iki sene Leydi Elizabe- te nişanlanma teklifinde bulun- du. Lâkin, bu nişanlanma teklifleri hâ- nedan azasından bir tarafından yapıldı ğı halde mağrur İskoçyalı kızın başını döndüremedi, gönlünü çelemedi. Kızın resmi ilk defa, 1922 yılında gazetelerde çıktı. York Dükünün ha- yatında mühim bir rol oynayacak olan bu güzel kızı, efkârı umumiyeye tanıt- mak icap ediyordu. Şayialar biribirini zincirleme takip etti. Kont ve Kontes Stratmorun 23 yaşındaki sevimli kız- ları Leydi Elizabetin pek yakın bir za manda, Kral ailesine karışacağı haber- leri ortalığa yayıldı Ve bu şayialar İkin cikânun 1923 de hakikat oldu. Kızın babası: «Elizabet melek gibi bir kızdır. Dük te kibar bir delikanlı- dır ve temiz bir İngilizdir. Kızim siga- ra içmez. Ve bugünlerde pek moda p- lan birtakım şeylere özenmez!» diyor- du. Kral ile Kraliçe de bu birleşmeyi bütün kalplerile alkışlıyorlar, ve: «Bu bir sevgi evlenmesidir!» diye memnu- Altıncı Jorj, bugünkü Kraliçe Elizabetle severek bir şahsiyet olmuştu Sa Majeste Altıncı Jorj Kral ilân edildiği gün merasime giderken ! vetler tertip ediyordu. —e sonra adeta bambaşka niyetlerini belli ediyorlardı. Ve kef köşkünden Londraya gelen, bu mü üt vazi ve şiire meftun genç kızın. şerey ne Kraliçe Mari ziyafetler çekiyor, e bi u L eydi Elizabet saray âdetlerine varlığından birşey lmyîbetme zin, pek çabuk alıştı. Kaynana ile lin biribirlerini pek çabuk sevdlle Pek kolaylıkla anlaştılar. Gıo:rgı.ı:ıuıı F den, zerafetinden gelinini istifadelef j ren Kraliçenin tesir ve teşvikiyle, ]İğ. di Elizabet, kendi güzelliğini bir daha arttıracak bir şekilde ve gaytt j rif olarak giyinmeğe başladı. Öyle bj İngiliz kadınları, onu bir moda mü mucidi diye telâkkiye başladılar. Uzun bir balayı seyahatinden sonft Londraya dönen Düşes York İskoç * | anesile yetiştirilmiş olduğundan, ka)" nanası Kraliçe M>*'den akıl <:lamşı'3’"ı evini dayadı, dd * . 4£ Prenste de görünür bir değişiklik f kolunmaya başlamıştı. Karısının Saki; arkladaşlığı onun üzerinde kurtarıcı d“ tesir yaratmış, sinirlerini kuvvetlef miş, asabiyetinden eser kalmamiış, nin tutukluğu ve utangaç tavırlatı bolmuştu. ASA * e evkiinin icap ettirdiği vazifel büyük bir incelik ve zerafetlt pan Düşes bir müddet kocasına refâ 2* etmek şerefinden uzak kaldı. Ve 1” ve| yılının 21 Nisanında, Hânedan ail af nin erkek bir çocuk istemelerine 7"" | men, şimdi veliaht olan Elizabeti © gör çe yaya getirdi. Bir müddet sonra bir yıiı.ş;ı:nıciakı cuklarını büyük annelerine emant et 5 derek Londrada bırakan York ı.ı'J ve karısı krallığı temsil için Ayust ğf j yaya gittiler ve her yerde geniş biT gi ve sevgi ile karşılandılar. ! ıl* 1930 da ikinci kız çocukları do0" | * eni Kral 14 Birincikânun | de Ağabeysi Edvarddan 1? b | sonra Sandrigğhamda York evindeb' | du. Bugün kırk bir yaşındadır. BA” 4 Kral Jorj gibi o da denizcidir. H y | zi sever. İyi bir aile babası, samimMi 4 insandır. Devlet işlerini layücıyle rabilecek azim ve irade sahibi bi? ’çi ; dır. Sabık Kral Edvardta birlikt€ “y, susi tahsilini bitirmiş, ayni zamö' 4, yüzücülük, binicilik ve atıcılığı 05 |4 miştir. Babasının izini takip edere” yaşında Osborne bahriye kolejint miş, orada iki sene okumuş, sonra *” g| ne de Dargot kolejinde tahsilini i* etmiştir. FU Mektepte bulunduğu sıralardâ ailesinden olduğunu asla düşünmM” Jf herhangi bir talebe gibi yetişmiş kadaşları arasında kibarlığı, sıiküv ile temayüz etmiştir. Babası Kraâl " y da bir bahriye zabiti ve bahrıye tebinden mezuhndur. Beşinci JorTİ 5'” tep muhitinde Uskumru, agal:weysı , ci Edvarda Sardalya isimleri taf Wf' ' ilzen ona «Mister Consön» adı Vet ' (İngiliz gazetelerîlldd_?) | tir. Yeni İngiltere Kralının