17 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

17 — BİRİNCİ KÂNUN — 1936 T tin rüştü içtimaisiyle mütenasib bir dereceye varmasını; milletin bu tenasübü temin et- ) mesini temenni ederim..,, “Kızılay âzâ adedinin, mille- bütün KAMÂL ATATÜRK UU Sancak Meselesi Milletler Cemiyeti Konseyinde Konsey, B. Sandlerin raporunu kabul etti Murahhas heyetimiz, karar sureti hak- kınmda istinkâaf reyi verdi Doktor Arasistinkâf reyi vermemizin sebeblerini anlattı Cenevre, 16 (A.A.) — A sının hususi muhabiri bildiriyor. olu ajan- Milletler me si konseyinin bu sa- bata muharriri bahki toplantısında m B.Sandler, celsenin b gıdaki raporu okumuştur : gıcında aşa- “Konseye verilen İskenderun ve An- takya meselesi, türk hükümetinin kon- Başmaküle PAROLA Falih Rıfkr ATAY Her aç ekmek, her hasta hekim ve ilâç, her yoksul yardım bulabilmeli- dir. Eğer bir cemiyet kendi varından ve kazancından bu imkânları temin edecek hisseyi veremiyorsa, — onun sağlam bir ahlâk ve kültür temeli üs- tünde tutunduğuna nasıl inanabili- riz? Eski osmanlı cemiyetinin sosyal yardım eserlerinin enkazı bizim ço - cukluğumuza kadar devam etti. Sı- câk yemek dağıtan İstanbul imaret- lerinin günde bir kaç defa dolup bo - şaldığını bizim yaşta bulunanlar hep hatırlarız. Doymak ve barmmak için, taşra yollarında, ilk türk köyüne uğ- ramak kâfi idi. Köy yeni ekonomi mekanizması içinde — övütülünciye kadar, onun eski fazileti devam ede - cektir. Fakat şehirlerde bu müessese- ler sönmüştür. Fakat bir taraftan henüz kaybol- mıyan bu ahlâk kıymetini müdafaa etmek, diğer taraftan onu yeni za- manm şartlarma göre faydalandır - mak lâzım geliyor. Sokakta bir dilen- ci, kaldırım üstünde bir aç, evinde ısmamıyan bir hasta, bunlar, pis tır- nak ve yamalı esvab gibi, bizim, kendi ayıblarımızdır. Hiç bir cemiye- tin hakik? değeri, paravanalar üs - tündeki süslerle ölçülmez. Caddele- rinize veya bağçeli köşklerinize hay- ran olanlara inanmaymız: onlar ha- kikatta sizi iç sokaklarda ve zengin cebhe mimarisi ile boş yere maskele- meye çalıştığımız sefalet yuvalarm- da muhakeme edeceklerdir. Calışma kudreti olmıyanın bed - bahtlığından hepimiz ayrı ayrı mes- ulüz. Bu mesuliyetimizi bilhassa ağır- laştıran hadise, Türkiyemizde, ufak büyük her türlü yardımı, derhal, yok- sulluk ve iztirabm imdadma yetişti- recek müesseselerin mevcut olması- dır. En geniş mikyasta Kızılay, son- ra, umumiyetle çocuklar, hattâ kitab- sız talebeler veya işsiz kadınlar için kurumlarımız vardır. Büyük şehir - lerde onların yardım dâvetlerinin çal- madığı kapı yoktur: — Yine mi iane ? — Evet yine iane! Yine yardım! Bütün ömrünüzce iane, bütün öm - rünüzce yardım! Doyumluğunuz - dan artabilir bir santiminiz oldukça iane ve yardım! Her aç ekmek, her hasta ilâç ve hekim, her çocuk ana kucağı ve mekteb buluncıya kadar, devletin imkânlarını kendi vasıtala - rımız ve hayır cemiyetleri ile müte- madiyen genişletmek, yaymak ve kuvvetlendirmek mecburiyetindeyiz. Niçin bu mecburiyet kelimesini kul - lanmalı? Niçin bir vzaife, insana vic- dan ferahı veren bir zevk, en cazibeli eğlenceler kadar - inanılır, sorulur, u.lu;ımızsa yaratılır bir zevk olma- sey azâsına tevzi edilen -10/12 tarihli tebiiğlerine mevzu teşkil etmektedir. Diğer taraftan, Türkiye ve Fransa mümessilleri, konseyin 14 ve 15 ilkkâ- nun celselerinde, noktainazarlarını izah etmişlerdir. Vesikalardan ve cereyan eden müza- kerelerden anlaşldığına göre, bu bölgeye taallük eden enternasyonal vesaik hak. kında alâkalı hükümetler arasında görüş ihtilâfı mevcuddur. Konsey azâsı, iki hükümetin mül- hem olduğu samimi dostluk ve iyi ni- Mazbata muharriri İsveç Dış Bakanı Bay Sandler HATAY HABERLERİ Sancak türkleri bayram yapma- dılar Sancağın Suriye parçası olduğuna dair mazbata yapılmak istenmesi nefretle karşılandı Halk kanunsuz hare- ketlerden ve terörden müteessir Şam 16 (Hususi) — Sancak türkleri Antakyada 1 kânunuevel hâdisesinde şehid olan türk gençlerinin hatırasını ta- ziz için matem tutmuşlar ve bayram yapmamışlardır. Hama 16 (Hususi) — Reyhaniyede bulunan bazı arab dükkâncılar tahrik edilerek türkler ve çerkesler aleyhine sevkedilmek istenmiştir. Halbuki bu tahrikâta ne türkler, ne çerkesler ehe- miyet vermemişler, tahrikçileri arala- rından kovmuşlardır. Tahrikçiler davalarında muvaffak olamayınca kendilerini himaye eden Kırıkhan istihbarat zabitine müracaat etmişler, 6 türk, 7 çerkes gencini tev- kif ettirmişlerdir. İskenderun müddei umumisi tevkif edilmiş olanların tah- liyesini ısrarla taleb etmişse de istih- barat zabiti 13 gencin hapse atılmasını etmretmiştir. Halk bu kanunsuz hare- ketten ve terörden müteessirdir. Haleb, 16 (Hususi) — Antakyanın değerli şahsiyetlerinden İzzet ve Amca .zadesi hükiümet rafın id yet fikri hakkında iki tarafcâ verilen teminatı kaydetmekle şüphesiz bahti- yardırlar ki bu hal, meselenin netice- sini müsaid bir surette görmeye imkân vermektedir. Fransanın ve Türkiyenin mümessilleri, esas meselenin tetkikinin gelecek mutad toplantı devresine bıra- kılmasını konseyden istemek hususun- da mutabık olduklarını bildirmişlerdir. Buna intizaren ve icab eden sükün ve i- timad havasının ihdası için, bazı ted- birler derpiş edilmiştir, 4 Bitaraf jandarma müfrezesi Türkiye mümessili, konseyin 14 ilk- kânun celsesinde, Milletler cemiyetinin bir komiserinin fili idaresi altına kona- cak küçük bir bitaraf jandarma müfre- zesinin gönderilmesini istemişti. Fran- sa mümessili, kendisiyle yaptığım gö- rüşmelerde, kendi fikrince bu tedbirle- rin yerinde olmıyacağını bildirmiştir. Türkiye mümessili bu noktaji nazara iş- tirak etmemektedir. Diğer - cihetten, Fransa mümessili hududun iki tarafın- da tahkikata tevessii edilmesinde ısrar etmemiş, fakat konseyin bizzat Sancağa müşahidler göndermeye davet edilme- sini teklif eylemiştir. Bundan başka fransız mümessili, kon- seyin esas mesele hakkında kararını ver- mesine intizaren, son fransız - Suriye muahedesinin tasdiki geciktirmeyi ta- ahhüd etmiştir. Nihayet fransız mümes- sili, müşahidler yerlerine varır varmaz ahiren Sancağa hususi surette gönderil- miş olan kıtaların geri alınmasını ve ora- da bulunan askeri unsurların normal mevcuda indirilmesini taahhüd eylemiş- tir. Konseydeki Türkiye mümessili, hu- dudun Türkiye cihetinde askeri mahiyet. te hiç bir tedbir mevzuu bahis olmadığı- n ıbildirdikten sonra, Sancağa müşahid- ler gönderilmesi hakkındaki fransız mü- messilinin talebine, teklif edildiği şekil- de, iştirak etmediğini söylemiştir, Bunlardan da anlaşıldığı veçhile konseyin ittihaza davet olunacağı ted- birler hususunda bir anlaşma tahakkuk edememiştir. Her halde konsey her i- ki hükümete de itimad edecektir. Bu iki hükümet, malüm olduğu üzere İca- beden manevi sükünu tahakkuk ettir- HER YERDE 5 KURUŞ Başbakanımız, refakatinde Adliye Bakanı B. Şükrü Saraçoğlu we Nafra Bakkını B. Ali Çetinkaya olduğu halde dün de yeni stadyomu başından sonuna kadar dikkat v e alâka ile şereflendirmişler seyretmişlerdir. ve | maçı nnııaa'a slacıınJa Futbol turnuNWaâsSı- nınikincindâaçı Fenerbahçet3-T Altın- orduyüyenmdi, Galata- saray -Fener yaşlıları berabere kaldı. Bugün Ankaragücü ve Fener, birin- cilik - için üçüncülük için Ankara stadyomunun açılışı müna- sebetiyle tertibolunan kupa turnuvası. nın ikinci maçını dün Türkiye şampi- yonu Fenerbahçe ve İzmir şampiyonu Altınordu yapacaklardı. Ankaraya sık sık gelen Fenerbahçenin oyun tarzı hak- kında malümat sahibi olan ankaralılar, içinde Berlin olimpiyadlarına iştirak etmiş değerli futbolcularının bulundu- ğu Altınordunun oyun sistemi hakkın. da da tenevvür etmek ve her halde gü- zel bir futbol maçının seyircisi olmak maksadiyle stadyomun tribünlerini baş. tan başa doldurmuşlardı, Biraz gecikerek sahaya çıkan Fener- (Sonu 2. inci sayfada) bahçe - Galatasaray yaşlılarının oyna- dıkları oyun alâka ile seyredilirken tri. Galatasarayla Altınordu da karşılaşacaklar. bünler biraz daha doldu. Ve Saat 14 de, yanında Adliye ve Nafia Vekilleri de olduğu halde, Başbakanımız şeref tri- bününde göründüler. Bi Yapılan maçlara gelince : Bi Ankâra stadyomunun açılışı müna. sebetiyle stadyom müdürlüğü, Ankara- da bulunan galatasaraylı ve fenerbahçe- (Sonu 3. üncü sayfada) Şehirliler, bugün de stadyoma Ankara Vâli ve Belediye Reisinin davetlisidirler.