16 — BİRİNCİ KÂNUN — 1936 l g ÇARŞAMBA “Kızılay âzü adedinin, mille- tin rüştü içtimaisiyle mütenasib bir dereceye varmasını, bütün milletin bu tenasübü temin et- mesini temenni ederim.,, KAMÂL ATATÜRK HER YERDE 5 KURUŞ Başlıaııanıınıı Jllll nnııara sıaılvomıınıı aclı. Cürelli bir mimarinin spor lekniğini de yardımına alarak meydana gelirmiş o!Jıığıı bir eser... «.Türkiyeyi idare edenler, stadyomu en kıymetli mekteb git her yerde caklardır.. Bütün türkiye ile beraber başımız ve canımız/olan Atatürke sevgi Ve Sayığıları- mızı sunalım ve bayramını kutlayalım..” kü xmayd, çalışa- «..Arkadaşlar, unutmamalıyız ki bugün büyük dâvamız Sancak meselesi Cemiyeti Akvamda müzakere ediliyor. Würeklekimiz heyecan ile doludur. Dost Fransa'dan ve Cemiyeti Akvam'dan emniyet f_4nkara Gücü tekniküstünlüğü iyice göze çarpan bir oyunla G. Saruayı yendi Ankara Gücü Başmakale YENİ HARB VE KIZILAY Falih Rıfkı ATAY Etyopya ve İspanyadan sonra, hiç kimsenin şüphesi kalmamış ol- sa gerektir: Yeni harbde, cephe 'mımışiır bir memleketin en ücra köyündeki kulübenin beşi- ğinde uyuyan üç günlük çocuk, udud nöbetçisi kadar, ve onunla | aynı zamanda ateş cephesinin içindedir. Haydi Etyopya facialarını, be- yazların renklilere karşı besledi- ği nefrete hamlediniz. Madrid düllarını yazla boğanlar, belki bir kaç ay önce, bir toplantıda onların elini öpmüş olan vatandaşlardır. Bu sırada harbi insanileştirmek- ten bahseden edebiyatçıların ne kıymeti var? Bilâkis Ludendorf: “— Fakat harbi insanileştirmek | bu değildir.. Çünki bir milleti harbden çabuk kurtarmanın yolu, senelerce siper siper yerde, bir hamlede, topyekün karşı tarafın vasıtalarını mahvet- mek ve onu dizüstü getirmektir.,, diyor. Gaz yahud yangın bombalarını saatta 500 kilometreden fazla gö türen tayyarelerin tehlikesinden cephe - memleketin hangi nokta- sı uzak veya masundur? Havayı fetheden vasıtadan başka hiç bir kuvvet, harbe bugünkü şekli vere- mezdi. Buna karşı havayı müda- faa etmekten başka nasıl bir çare düşünmelidir? Fakat onun yanın- da ikinci bir tedbir daha var: Cep- he - memleketin her tarafını teş- kilâtlandırmak! Gazın ve barutun bütün tahriblerine karşı, memle- (Sonu 3. üncü sayfada) döğüşecek | : 2 G. Saray:1 Bir atlet vücudü nasıl süse muhtaç değilse bütün lüzümsüz ziynetlerden; zinde bir insanın elinde bast asıl (az- ünürse mesned vazifesini gören di. 1 edilmiş cüretli bir mi- güneşini, ni hatırlatan malzeme ile kurul- $ kusursuz bir anıt. Ve, sonra binlera ve b li belki on bin, bel ki on beş bin ve belki daha fazla... Bu kaynaşan kalabalığın çeri r mustatil. İki w kale... Mustatilin kenarları tertemiz; Lir koşu pisti ile çevrilmiş.. Birinci mevki tribünlerde oturanlar karşıda, güneş al- tındaki açık tribünlerde isınanlara gıb- ta ediyor ve soğuğun şiddetinden bah: sederek saatc bakıyorlar. Fakat rekor öyle cazibeli ve hâdise öyle ehemiyetli ki.. Birden parlayan ve bütün o kalabalı- ğa bir ânda sirayet eden derin, devam- İt bir alkış: İnönü memleketine yeni bir hamle kaynağı dahâ kazandırmış oldu- ğundan emin ve her zamanki gibi güler yüzlü, isini candan alkışlayan yurd. daşlarını uzun uzun selâmlayarak ilerle- di ve bu gençlik mabedindeki canlılığı göze görünür bir iftihar hissiyle seyret- tikten sonra boparlör başıma geçti: (Sonu 3. üncü sayfada) Başbakanrmız açış söylevini veriyor OOLMEUENN DAT ELRTEKEK KUK EEEEEE UKKTT Halkın spora karşı gösterdiği büyük alâkayı gören Başbaka- nımız, stadyomun, bugün ve yarın umuma açık bulundurulma- sını emretmişlerdir. Valimiz, ar karalıları lılls'ü"kü ve yarınki maçlara davet eder. "EDDUETTTELLT IDT SURUKUMD ılılll".ııı, ULDRU. Y KEy ap a A ve istiklâl bekliyoruz...» İsmet İnönü'nün stadyomu Üğüş Göylesinden. Başbakanımız İnönü, nutkunu heyecanla candan alkışla yan halkı selamlarken Milletler Cemiyeti Konseyin_de Dış bakanımızın Sancak hakkındaki tezini izah eden beyanatının metnini neşrediyoruz Sancağın türk ahalisi, Türkiye için daima birinci derece ehemiyette bir milli unsur teşkil eyliyecektir...,, Cenevre, 15 (A.A.) — Türkiye Ha- riciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü A dün Milletler Cemiyeti Ko i buzu- runda İskenderun hakkında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur : «— Fransa ile Türkiye arasında İs- sancağı eden ihtilâfa « iş olduğundan, ihtilâfın inkişafı safahatı sizlerce malümdur. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, , meseleyi konseyin bugünkü fevkalâde tevdi etmek kararını aldık. telgraf içtimamna tan sonra genel sekretere bir göndermiş ve bu türk sakinlerinin ittihazını cizem bir hale getirdiği müşkül niyet tedbirlerinin konseyce en evvel müzakere edilmesi ve bilhassa bu mın- takanın mukadderatına taalluk eden i- tilâfır bildirmişti. Bugün dikkatinizin bu ilk nokta esasının görüşülmesi arzusunu zerinde teksifini rica ederim, taki üze- rinde duracağınız hal tarzı ki müzakerelerde, mesele- nin esası hakkıı ehemiyette meselelerin halline ca ziya. de tevafuk eden bir sükün ve huzur ha. vası yaratabilsin. Tarafların siyasi ve hukuki vazsiyeti n / deliller haline Milletler Cemiyeti konseyinde Sancak davâmızı anlatarı Dış Bakanımız Dr. Aras serdetmek istememekle beraber, hükü- metimin müdahalesinin — nazarımızda tam bir meşruiyet bulabilmesi için, ih- tilâf halindeki muhtelif tarafların hu- kuki ve siyast vaziyetini kısaca izah et- meyi elzem telâkki ediyorum. — Sayfayı çeviriniz —