ngiltereni Ktraliçesi £ Kral, Kraliçe ve Veliaht sokakta SÖON POSTA Kralı Tarihten sayfalar: Osmanlı tarihinde aşk ve taht || Hangi podişahlar kimleri sevdiler ve aşk uğrunda neler yaptılar? Yazan: Turan Can İngiltere Krah ve Hindistan İmpa- ratoru Sekizinci Edvand sevgi ile tahtı nı telif edemediğinden tacını terketti. 'Yakın zamanlarda gerek İspanyada ve gerek İsveçte müstakbel Saltanat hak- larından vazgoeçen prensler oldu. Eski asırlarda da muhtelif krallar arasında böyle yapanlar vardır. Fakat acaba Os manlı padişahları arasında da var mı? Osmanlı Padişahları arasında aşkın pençesine düşenleri bu zaafları yüzün- den korkunç işler gören birçoklarını sayabiliriz. Sekizinci Edvard gibi yapa | « nım bulunup bulunmadı yebil- mek için âşık pa: hları ve bunların aşklarını gözden geçirelim: * . Adanada doğmuş olan Şeyh Edabali Suriyede fıkıh tahsil etmiş ve Eskişe- hir yakinindeki İtburnu köyünde leşmişti. Sultan Osman henüz istiklâli- ni ilân etmediği bir sırada bu Şeyhe misafir oldu. O gece Şeyhle konuşur- ken kızını da gördü. (Mal Hatun) adın daki bu genç kız Osman Beyin çok bo- şuna . gitti ve hemen âşık oldu. Şeyh Edebaliden istedi, Fakat Şeyh kendis!- nin alelâde bir adam olduğunu ileri sü rerek kızını Osman Beye lâyık görme- di ve vermedi. Osman Bey tamam iki yıl bu derin ve sarsılmaz aşkı sars:lmaz bir sabırla kalbinde sakladı. Lâkin (sab rın sonu selâmettir) dedikleri gibi en sonunda sevgilisine kavuştu. Önu sev- gilisine kavuşturan sebep pek şairane ve efsanevidir: Osman Bey bir gece Şeyhin evinde yatarken bir rüya gördü. Edebalinin bağrından çıkan bir hilâl, bedir halini alarak Osman Beyin bağrına girdi ve Osman Beyin göbeğinden çıkan bir ğaç bütün Anadolu, Rumeli, Arabi: nu şeyhe söyledi. Şeyh Osmarı Bi neslinin üç kıt'aya hâkim olacağını, İstanbulu zaptedeceğini anladı ve o za- man bu şerefi kendi kızına bağışlamak için evlenmeye razı oldu. * Yıldırım Beyazıt, Sırp kralının kızı Mariye çılgın gibi âşıktı ve onun bir arzusunu iki yapmıyordu. Fatih Sultan Mehsmnet İren adındaki bir Rum kızına delice âşık oldu ve bu uğurda herşeyi unultu. O kadar ki Ye niçeriler ve halk arasında dedikodular başladi. İstanbulu zapteden, dünyaya bu genç hükümde saraydan ve seygilisinin yanından çık- maz olmuştu. Yeniçeriler bir gün saray kapısına dayandılar. Pad larını, kılıcı & O- larak başla tediklerini # n arzusunu feda edeci gilisini kendi eliyle öldürdü. ncıların ayaklarının dibine attı * Yavuz Su! n ye rulmuştu. İranda ve Mısırda ik! bü devletli birer vuruşta yere seren bu ce- sur adam, ceylân bakışlı bir genç kızın aşkıyle kıvranıyordu. Cariye, padişah: la nikâhlanmak istiyor, fakat padişa « hın bocası buna razı olmuyordu. Ha buki hoca da kıza vurulmuştu; bir gün güzel cariyeye aşkını açtı. O da; — Eğer beni sırtına alıp ta fa şu solanın etrafında dolaştr nin olurum. Dedi. Hoca razı oldu ama, üçüneli dolaşma da kapı açıldı ve Yavuz göründü — Bu ne hal hocam! Sen bu ci sakınmamı söyledin; halbuki... ezilip büzüldü n üç karınız var. Bu d geli: liniz nice olu Yavuzun bu cariyeyi nikâhla alıp &l- madığını tarihlerden öğrenmek k olmadı. e Kanuni Sultan Süleyma: ç kın ve kadının pençesinde kıvranmak- tan kurtulamamıştır. Aslı Rus olan Hurrem Sultan veya Rokzelân bu P: dişahın üzerinde müthiş bir tesir y mıştır. Kanun! Sultan Süleyman, tuldi aşkın tesiri altında bir çı dönmüş, yapılan: iftiraları ve çe entrikaları görememiş; oğlu Şehzade Mustafa ile şehzade Beyazıdı ve dört torununu kendi emriyle ve önünde boğdurmuştur. Bütün bunlar Hurrem Sultanın kendi oğlu olan $ zade Selimi tahta çıkarabilmesi * Safiye Sultanın, Kösem Sultanın se- rayda oynadıkları roller pek yam Bunlar, her renk ve her boyda y ce seçme cariyelerle çevrilmiş olan P: dişahları parmaklarının üzerinde « onları en korkünç cin. tİ tere sürüklemişlerdir. * Deli İbrahim tahta çıktığı dan 'başka şehzade yoktu ve bu pa evlâd bırakmadan ölecek olursa ( manlı Hânedanı tükenecekti. Horahime her gün birkaç cariye verili- yordu. Turhan hasekiden bir oğlu ol- du, Gözbebeği gibi bakılıyordu. Faka Padişah bu şehzade için tutulmuş lan genç ve güzel süt anneye vuruldu. Hattâ bir gün saray b ken kendi slunu ok nenin yavrusunu büyük bir şefakat , | sevmeğe başl f. Şehzadenin anne- si bundan Ş Sultan Mehmet havu Avcı Sultan Mehmet şair car âşık gö katte Afife ona ve ona: Benim Şevketlü Sultanım hemen der- a benzers'n (Devamı 11 inci sayfada)