K 12 Sayfa » 'Antakya ve İ Şkender balkı evlerine hapsettiler! (Baştarafı 1 inci sayfada) ruta ve oradan da, bir tayyare ile Ce » — ra soğuk ve yağmurlu havada çırıl çıp-|nevreye gitmiştir. lak sokaklarda dolaştırılıyor. Sonra Sancakta son zamanlarda, ve bil - SON POSTA Ökrüleşda 15 unda Yeni İngiltere Kralı öti Jorj dün tahta çıktı (Baştarafı 1 inci sayfada) gözde serbest bırakılıyorlar. Antakya-|hassa bugünlerde türeyen bazı bed -|at 3 de (İstanbul saati ile beşte) tari- da Türklerden sokağa çıkmak mecbu- hahlar, aleyhimizde çalışmalarına e- hi Sent Jarmes sarayında yapıldı. riyetinde olanların sokak başlarında — sık sık üstleri arandıktan sonra bir so- kaktan bir başka sokağa geçmelerine müsaade verilmektedir. Sokaklarda ya pılan bu tazyik kâfi gelmiyormuş gibi Türk mâahallelerinde evleri aramak ve bu bahane ile soygünculuk yapmak, sokak aralarında sebepsiz yere adam çevirmek hareketleri henüz durmamış tr. Halk liderinin kapısında süngülü nöbetçiler “Hama, 12 (Hususi) — 5 Kânunuev- — welden beri Antakyada halk hareket — deri lideri Abdülğani Türkmenin kapı- sına süngülü nöbelçiler ikame ediimiş- tir. Kendisi ihtilâttan memnu bulun - maktadır. Ermenileri silâhlandırıyorlar Lâzikiye, 12 (Hususi) — Sancakta- ki Taşnak Ermenilerin - silâhlandırıl- ması işi günden güne tahakkuk ettiril- — mektedir. Yeni Sancak mebuslarından Muses der Kalosyanım emri altında Musa dağındaki Ermeniler teslih edil- mişlerdir. Cenevrede Cenevre, 12 — Havas bildiriyor: Fransız dış işleri müsteşarı Pier Vi- enot, matbuata beyanatta bulunmuş ve konseyin şimdiki toplantısı Tuzname- Bine dahil olan İskenderun meselesine temas ederek demiştir ki: -«Türkiye, Türk ahalinin hâkim bu- hindüuğu İskenderun için müstakbel Suriye cumhuriyeti çerçevesi içinde ©- tonomi istemektedir.» Vienot, Türkiye ile Fransa arasında — değil, Fransaya verilmiş olan mandayı — tadile yegâne selâhiyeddar olan Millet. der Cemiyeti meclisi ile Türkiye ara - — ginda ihtilâf mevcud olduğunu kay - deylemiştir. Not: - Anadolu Ajansı, Türk talebinin hiç bir zaman İskenderun'un müstakbel Suriye cumhuriyeti çerçevesi içinde o- — tonomisini istihdaf etmemiş olduğunu beyana mezundur. . Bir Türk düşmanımı Cenevreye gönderdiler Adana, 12 (Hususi) — Türk düş- — manlığı ile tanınmış olan Halepli dok- — for Abdurrahman Kayalı, Uluslar Ku- rumunun 14 birincikânunda toplana « -— cak olan toplantısında, Suriye ve bil- hassa Sancak meselesinde, Sancak me- hemmiyetle devam etmekle beraber, bu iş, akamete uğramaktadır. Fuat Bir Kürt Beyini yeniden mebus yapmak istediler, fakat olmadı Halep, 19 (Hususi) — Sancakta nam zetliğini koyan ve çok kuvvetli olduğu halde Vataniler tarafından alınan terti bat yüzünden intihapta ekalliyette ka- lan Kürt beylerinden Reşit Ağaya man dater devlet otoriteleri tarafından ye- niden mebusluk teklif edilmişlir. Re- şit Ağa bu teklife red cevabı vermiş- tir. Reşit Ağaya vuku bulan müracaata Suriye mukadderatı ile alâkadar olan- ları endişelendiren iki hâdiseye sebep olmuştur. Reşit Ağanın mebus seçilme mesi yüzünden Kürtlerle Vatantlerin arası adam akıllı açılmıştır. Hattâ Kürt dağında Araplarla Kürtlerin arasında birtakım hüdiseler de cereyan elmiştir. Diğer taraftan da Mendup ol- sun, Vataniler olsun yeni bir tez müdafaa etmektedirler. Bu da yer yer dolaşarak Suriye vahdeti namına im- za toplamaktır. Reşit Ağaya yapılan müracaat yeni bir hareketin zuhuruna mani olmak, hem de Suriye vahdeti için eleman tedarik etmek gayesini ta- kip ediyordu. Reşit Ağanın teklifi ka- bul etmemesi Mendupluk mahafilinde iyi tesir bırakmamıştır. Şehrimizdeki Antakyalıların dünkü toplantısı Dün Eminönü Halkevinde memle - ketimizde bulunan Sancak Türkleri bir toplantı yapmışlardır. Toplantının ruznamesi şu idi: 1 — Antakya ve İskenderun Yar - dım Birliğinin feshi, 2 — Yeni Siyasal Birliğin kurulma- sı, 3 — Yeni Siyasal Birliğin idare he- yeti intihabı. Toplantı çok hararetli zamanda bütün Dominyonlarda cü -| Portsmouth rıhtımlarında husust lâüs merasimi yapılmıştır. İlk merasim' muhafızlar görülmüyordu. Eaki kral, Figi adalarında olmuştur. Krallık ka -| oraya perdeleri tamamile kapalı olanbir Saraya giden yolları ve meydanları yarnamelerini Dominyanlarda umumi dolduran yüz binlerce halkın tehacü -| valiler okumuşlar ve bundan sonra da mü muhafız kıtaâtı tarafından müşkü- |krala sadakat telgrafları çekmişlerdir. |lâtla durdurulabiliyordu. Cülüstan sonra Sarayın avlusunda Londra, 12 (Hususi) — Merasim Sarayın avlusunda an'anevi kıya -|bittikten sonra Majeste Altıncı Jorj, fetleri ile muhtelif kıtaât mevki almış|Sent James'den Buckingham sarayına bulunuyordu. Tariht ebiseler giymiş|gitmiş, orada dahiliye nazırı Sir Con olan bando efradı da orada hazırdı -| Sitton'u kabul ederek kendisile bir lar. müddet görüşmüştür. Yeni kral Kral bundan sonra valide kraliçenin Yeni kral saat 11.28 de saraya gel-| ziyaretine gitmiştir. di ve halk tarafından hararetle selâm-| — Londra, 12 (Ünited Prens Muhabi- landı. Kralın benzi biraz uçuk görü « | rinden) — Cülüs merasiminden sonra nüyordu. « Yaşasın kral, talihin açık ol-| Buckingham sarayında dahiliye nazırı otomobil içinde gelmiştir. Edvard'ı bu- radan Fusy isimli torpido almış ve der- hal Fransaya hareket etmiştir. Edvardın nereye gideceği henüz ma- lüm olmamakla beraber, şimdilik hede- fin Avusturya Tirolu olması kuvvetle muhtemeldir. İkinci Lir faraziyeye göre, Edvard, geçen yaz ziyaret ettiği Dalmaçya sa » hillerine gidecektir. Bazı mahafilde yapılan tahminlere rağmen, şimdilik eski kralın Madam Simpson'un yanına gitmesi beklenme- mektedir. Ancak gelecek nisanda aldığı talâk lıyordu. & bulundu ve tahta oturdu. Kral büyük amiral üniforması giy - mişti. Merasim Cülüs merasimini yapacak olan he- yet bu sırada salonun kapısında görün- dü. Heyetin önünde İngilterenin en yaşlı saray maşerali bulunuyordu, ya- nında başka birisi krallık armasını ta- şıyordu. Alay salona girince, borazan- lar üç dela selâm borusu çaldılar. Ve bitdenbire bütün trampetler vurulma- ga başlandı. York Dükası kral ilân edi- liyordu. İhtiyar mareşal, kararnameyi okudu ve Alber Artur Fredrik Jorju İngiltere, İrlânda ve bütün Dominyon- lar kralı, Hististan imparatoru Altıncı Jorj olarak ilân etti. «Allah Kralı muhafaza etsin'» Kararname büyük bir sessizlik için- de okunmuştu. İhtiyar maroşalin sesi, geniş salonda titrek akisler yapıyor - du kelime kelime okunan kararname «AHah kralı muhafaza etsin» (Cot sa- ve the king) sözlerile nihayete eriyor- olmuş, bir |du. Kararnamenin okunması biter bit- çok hatibler nutuklar söylemişlerdir. | nez trampetler tekrar çalmağa başla - Sonra cemiyetin şu nizamnamesi o -| dı ve içerde bulunan bando da İngiliz kunmuştur, Madde - 1 - Antakya - İskenderun millt marşını terennüm etti. Saraydaki merasim bittikten sonra ve havalisi ile Bayır, Bucak, Hazine|Hayd Park'ta onar sâniye fasıla ile 41 nahiyelerini istiklâle kavuşturmak için | pâre top atılarak cülüs resmen ilân edil- merkezi İstanbulda olmak üzere siya-|di. Toplar atılmağa başlayınca York si bir birlik kurulmuştur. Dükasının kral ilân edilmesini bekliyen Madde - 2 - Bu cemiyetin, Mersin, |halk şapkalarını çıkararak, yeni hü - p Kilis, İslâhiye ve Dörtyolda birer şube- |,kümdarlarının cülüsunu selâmladılar. |lan bu adam dün gece tekrar bir evde esini konuşmak üzere Halepten Be-'si olacaktır. Boğuk bir ses bir hırıltı gibi inledi: .— Onu seviyor musun Muallâ> — Söyle bana onu sevmiyorsun - değil — mi? Cevap ver, yoksa onu öldürece - - gim ben ...Cevap ver diyorum, işitmi- — yor musün? - <Genç kiz çırpınıyor, ellerini kur- tarmak istiyordu. Fakat birdenbire ne- / fesi kesilmiş gibi bütün vücudu gev - şedi, Artık mücadele edecek küvveti “kalmamıştı. Zayıf ve yaşlı bir sesle /—mırildandı: — — Canım acıtıyorsun Ekrem.. bi- — rak beni! — , Bu sesteki hüzün Ekremin benliğini — karıştırmıştı. Uzun - bir sarhoş'uktan ayılmış gibi karşısındakinin yüzüne Yazan: Muazzez Tehsin Berkand Yürümek.. koşmak.. unutmak — ve hatırlamak istiyordu. — Canımı acıtıyorsun Ekrem, Muzllâ kendisini ilk defa olarak ismile Çağırmış, ona eskiden — olduğu gibi «senm demişti. Demek kendinderf kuvvetli tesirler altında çırpınırken ©- nun için «Bay Taylann değil «Ekrem» oluyordu. Ekrem.. ne tatlı isimmiş bu meğer... Kendi adını bugünkü kadar sevdiğini hatırlamıyordu. — Birak beni.. birak beni... Zavallı Muallâ nasıl çırpınmış — ve hırpalanmıştı. Bunu düşünürken ya - nakları kızariyör, kendi kendinden u- |köşelerinde saklıyarak — yüksek — sesle(ponuşayoruz. Özkan çok okumuş velsu... Yeni aldığı kitapları hattâ oku * oldukça yer gezmiş bir adam, Bana|madan bile bana veriyor. taniyordu. — Kaba bir adam gibi hareket et -İkendi ağzından işittizi dakikadan i sun!» diye bağıran halkı eliyle selâm- Sir Con Simonu kabul etmiş olan yeni|kararı mevkiü mer'iyete girecek ve ta- kral, imzaladığı ilk emirname ile, ağa-|mamen serbest kalacak olan Madam Husust meclis erkânı sadakat yemi-|beyisi Sekizinci Edvarda Vindsor dü-|Simpson henüz Kanda bulunmakta - ni ettikten sonra, kral mütad beyanatta| kası ünvanını tevcih etmiştir. dır. Eski kral Tetviç merasimi Dün gece, gizlice Portsmuttan Fran-| — Londra, 12 (Husust) — Evvelce ş saya hareket etmiş olan eski kral, İs -|Sekizinci Edvardın tetvic merasimi ta- viçreye giden eksprese bağlı husust bir|rihi olarak dyin edilen 12 mayıs günü vagonla yoluna devam etmektedir. değiştirilmiyecek ve Altıncı Jorj aynı Eski hükümdarın Londradan hare-|tarihte taç giyecektir. Programda hiç keti pek gizli tutulmuştur. bir değişiklik yapılmamıştır. İzmirli Arsen Lüpen İzmir, 12 (Hususi) — Bundan üç| Çetin Cinin İzmirde üç sene içinde gün önce İzmir zabıtası «Çetin Cinv|soymadığı mağaza kalmamış gibidir. nam müştcârile İzmirde faaliyet gös-| Bundan on gün evvel Kemeraltında teren Alaşehirli Şükrü isminde bir hır-| «Ehram Mağazasının, Moreno cczayi sız yakalamıştı. Alaşehirli Şükrü - ken-| tıbiye deposunu, Göztepede bir bak- di tâbirile - demokrat bir hırsızdır. Soy-| kal dükkânını soymuştur. duğu mağazalara kart dö vizitini bırı—’ Bu bırsız aynı zamanda keyif sahi- kır ve: lbıdu Anlattığına göre kendisi her gir, — «Kusura bakmayın. Sizi telâşa'diği mağazada evvelâ işini bitirir, ça- verdim. Bir kaç parça eşyanızı ödünç|lacağı eşyayı hazırlarmış, ondan sonva olarak aldım. Param olunca bunların |da saatini başının altına koyarak iki, bedelini posta havalesile adresinize| üç saatlik bir uyku kestirirmiş, sabalın takdim ederim» diye yazmaktan çe - kinmez. Bu hırsızın yakalanması zabıta için cidden büyük bir muvaffakiyet olmuş- tur. Kendisi belediye civarındaki sulh mahkemesine sorgusu yapılmak üzere getizildi. Oradaki zabıta memurundan helâya girmek üzere izin istedi. «Çetin Cinv oradan komşu binalardan birinin danuna geçti ve on üç metre yüksek - ten sokağa atlıyarak kayıplara karıştı. Her şeyden evvel yaman bir atlet o- Londra 12 (Hususi) — Bugün aynı'uyuduğu esnada yakalanmıştir. na karışacak hakkı nereden buldum? |bakışların nasıl eriyerek damla damla Onun hayatını kırdıktan sonra gene|aktığını ve onun bu akan yaşlarını sil- ne hakla o hayata tekrar girmek isti-|meğe bile lüzum görmeden nasıl bü- yorüm? Kendi kendimden utanmıyor | yük bir tehlikeden kaçıyormuş gibi so- müyum ben? Niçin onun mes'ut ol -|kağa fırladığını hatırladıkça Muallâ a- masını, meselâ — Özkanla evlenme -|zaplı bir saadet duyuyordu. sİni tasavvur ettibçe kudurmuş — bir| — Nasıl oldu da birdenbire onu is- hayvan gibi kendimden geçiyorum? | mile çağırabildim? Evli barklı bir adam olduğum halde| Fakat o akşam onun gayri tabii ve ondan gene ne istiyorum? İstediğim- | başka bir dünyadan gelen iniltili ve a- den utanmıyor müyüm? cı sesi, kudurmuş hayvan gözleri Mu- Ekrem büyük bir tehlikeden ka -|allâda his ve irâde namına ne — varsa çıyormuş gibi yürürken bunları düşü-|alıp bir sel gibi sürüklemişti. nüyor ve çılgın bir sesle kendi kendine söylüyordu: kendisini kirletmesine kızmış ve İs - — Senden başka kimse yok artık| yan etmişti: : Muallâ... Senin yanında iken hattâ bir| — N6 hakla Özkanı kükaniyor? baba olduğumu — bile unutüyorum. | Halbuki zavallı adam tam bir arkadaş Yalnız sen.. yalnız'sen varsın - şimdi.| gibi bana karşı centilmence hareket Bütün kuvvetimle seni çağırıyor, seni|etmekten başka bir şey yapmıyor. istiyorum. Yalnız :ııı () — Yalmız bazı akşamlar beraber Ni - Senelerdenberi kalbinin en derin ikimizin de çok sevdiğimiz kitaplardan söylemeğe cesaret edemediği bir ismi ti «|enteresan şeyler anlatıyor. ve benim, #nat üçünde kalkarak mağazadan çı - karmış. Çıkarken mutlaka zarafet gös- tererek kartını bırakırmış. Çetin Cin bundan bir hafta evvel Göztepede tukkal Mehmedin dükkâ - nına gece vakti girmiş, balık konser - vesi, yağ ve limonla bir saleta yaparek karnını doyurmuş, çaldığı eşyalar için tahmini bir de fatura hazırlıyarak im- zalamış, sonra «Çetin Cin» firmalı kar- tına şu cümleleri yazmıştır: «Aziz dostum Mehmet, «Kusura hakma, seni tâciz ettim. Gündüz gelemezdim. Zaten iyi dast geceleyin ziyarete gelir. Seni bir kaç kuruş zarara soktum. İhtiyaç içindeyim Yakında borcumu takdim ederim. Ba- lıkların doğrusu nefismiş, öyle olması sen müşteri tutamazsın. Hoşex kaln, Çetin Cin Çetin Cin bir feylesof olduğunu söy- lüyor. Hırsızlığı zevk için yapıyormu:: seyahate —meraklı imiş. Hapisanede — bir müddet istirahat ettikten sonra Ç* kacak, adam olacakmış. Ancak hırsız- lık yapmaması için sermayeye ihtiyacı İ var, para bulursa evlenecek ve Avrur T n pada kısa bir seyahat yapacakmış, ufak — | İlkin onun “en bayağı şüphelerle İbir sermaye, yalrıız 27,000 lira bu tâ- ninımış hirsizin cemiyete kıymetli bir uzuv olarak iadesine kâfi imiş. İşte bu adam şimdi adliyenin pençe- sinde hesab verecek ve öyle zannedili * yor ki oldukça uzun bir müddet İzmir cezaevinde misafir kalacaktır. şantaşına kadar yürüyoruz. ve yolda|lamıyacağım. Ne kadar 'da nazik bir adam doğru” — Bayan Dalmen, ilk önce siz oku: — şaşkın şaskın bakıyordu. O şimdi yü-/tim. Kıskançlık gözlerimi bürümüş -|baren Muallâ bütün kuvvet ve meta - — zünü ellerile kapamış hıçkırıyor, bo «|tü; her tarafta kan görüyordum.. ira- netini kaybetmeğe ğııhıyurdıı. — Ekrem bu hıçkırıkları duymamak “için bir deli gibi odadan çıkarak soka-| rışıyorsunuz Bay Taylan? demi tamamile kaybetmiştim, — Ekrem bırak beni., koiuııu aci- — Ne hakla benim hl-uıîyetîın(e ka- | tıyorsun. Muallânın hakkı var. Onun varlığıs'da onun gözlerindeki vahşi - ve kanlı Boğuk sesinin «Ekremn dediği an-| gazeteden başka okuyacak bir şey bu-' . bilhassa son aylarda Bediaya yaptığım| yunuz, sonra ben... Siz pek çabuk o7 — masraflarla büsbütün zayiflıyan büt-|kuyorsunuz, halbbuki ben bir kitabi çemden ayırıp ta alamadığım kitapları | günlerle elimde tutuyorum. Baş yert bana veriyor. O olmasa bir kaç edebi| sizi bekletmiş olurum. (Arkası var) |: