& Ü L 14 Sayfa — ——— —— ——-- -— —- “Son Posta ,, nın Igfrikası': 59 feâğf İ ğ MAi VK r ai HF vesi eee — IKINCI KISIM — Kâğıdın beyaz tarafında kızılımtırak satırlar meydana çıkmıştı, mektupta “çok müsbet sahalarda yürüyoruz , dosilarımız bu hafta içinde Doma meclisinde bir hareket gösterecekler,, deniyordu. — Bu muhakkaktır, azizim. Birjşeyleri bir türlü intihab edemedik. Ni- millete ihanet eden, o milletin intika-|hayet, orada iyisini bulamıyacağınızı mından daima korkmalıdır. düşünerek dört şişe kolanya gönder - Moranof, derin derin içini çekti. Buldik. sözleri, derin bir süküt tâkib etti, Ve| — (Bu kıymetsiz hediyeler, bizim ha- sonra Cemilin dudaklarında şu keli -'tıramızı taşıyacağı meler titredi: leder fikrindeyiz. Lütfen bize sık sık — Acaba, bu tarihi şerefi kim kaza- | mektub'yazınız, nasıl zaman geçirdi- için sizi memnun |* nacak?.. Moranof, birdenbire ayağa kalktı. El- ğinizi bildiriniz. Selâmet ve âfiyetinizi temenni ede- lerini iki tarafa açarak omuzlarını kal-|riz, muhterem dostumuz. dırdı: «»Hâmiş: Düğün hazırlıklarile meşgul — Kim bilir?.. Belki, ben.. belki, |olduğumuz için fazla yazamadım, Af- siz.. belki, bir majik.. belki de, bir| federsiniz. prens... Bir millet, bir kahramamnı do- gururken sormaz ki,.. Diye mırıldandı. Sonra, başını u -| Cemil, yemek odasma geçmiş, ora- zatarak pencereden baktı: dan büyücek bir tabak almıştı. Kolon- | — Vakit; epeyce geçti, dostum. Ve | ya şişelerinden birini seçerek içindeki biz de, bir hayli gevezelik ettik. Artık, | mâyiü bu tabağa boşaltımıştı. Ve sonra Prenses Emma Feedorovna SON POSTA “ Son Poıt_ı » Ni zabıta romuan * 54 İT ile K İ ASINDA İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil — “Madam Arnold, sizi Merrit ve Pattonu' nun katili olarak tevkif ediyoruml!,, Şüphe altında kalmamak için evvelâ hiç sebepsiz yere bir kadın öldürmek.ı Böyle hirfdüşünce hatıra gelebilir mi idi? Ka TEVKİF . ( Sant T, dakika 9 - aat 7, dakika 10 ) Hendriks kendi kendisini ikna etti ki, cinayetin meydanda — olduğu için görünmiyen budalaca sebebi bundan ibarettir. O, sebebi ki teğmen ilk da » kikadanberi eraştırıp — duruyordu ve meydanda olduğu için de bir türlü gö- remiyotdu. Fakat acaba bulmuş mu i- di? Görmüş mü idi) Hendriks — âmirinin — arkasından yürümeğe — koyulduğu — sırada bu ben kaçıyorum. Size son sözüm şu - mektubu içine atarak hafif hafif sal- dur: — İhtiyatlı hareket ediniz. Belki lamıya başlamıştı. Kâğıdın beyaz tara- günün birinde mühim işlere yarıya -! fında, derhal kızılımtrak satırlar mey- cak olan kuvvetinizi, boş yere israf et- | dana çıkmış; şu kelimeler Cemilin gö- meyiniz. Hadi, Allaha ısmarladık. * Cospodin Moranofun sözleri, Ce - milin dimağında bir sersemlik husule getirmişti. Ellerile başını sıkarak: — Hay, Allah müstahkını versin.. mnereden karıştım bu işlerin içine?.. Ba- kalım, Emma neler yazıyor?.. Diye söylenmişti. Moranofun verdiği mektubu çıkar « muş, açmış; kâğıdın bir yüzündeki ya- zılari okumiya — buşlamıştı. Bu kısa mektubda şu satırlar vardı: (Aziz dostumuz. Züne çarpmıştı. Cemilt., (Bu hafta içinde, bir genç, — Sizinle temasa gelecektir. Kendisinden, (par rola) sorunuz. Parola, (Rasputin) dir. (Bu genci, (Aleksi baba) ya götü- receksiniz. Ve benim tarafımdan gön- derildiğini söyliyeceksiniz. (Buradaki arkadaşlara, sizden bah-! s#ettim, Sizinle mutlaka görüşmek ar « zusunu izhar ettiler... Bunu temin et- mek için bir çare buldum. Sizin için yanıp tutuşan halamın, size karşı ©- lan hasret ve iştiyak hislerini bir kat (Görüyorsunuz ki, Moskovanın gü-|daha tahrike koyuldum. Halam, uzun rültülü hayatı bile sizi bize unuttur - madı. Yol yorgunluğumuz ve mecbu- ri işlerimizi bitirir bitirmez, derhal si- zi hatırladık. Ben bu mektubu bepimi- zin namtna yazıyorum; halamla hem- şiremin hislerine de tercüman oluyo - müddet sizin tahassürüzüne tahamül edemiyecek; ne yapıp yaparak bir ba- hane ile sizi buraya celbettirecektir. Lİşlerimize, ve vaziyetimize gelin - ce: Çok müsbet sâhalar üzerinde yü - rüyoruz. Biraz ağır olmakla beraber, rum. İkisi de, size bol bol selâm ediyor- |esaslı muvaffakiyetler elde ediyoruz. lar; orada sâkin ve memnun bir hayat | Dostlarımız bu hafta içinde. (Duma geçirmenizi temenni eyliyorlar. İSize buradan bazı şeyler gönder - mek istedik. Fakat, göndereceğimiz Bir Doktorun Günlük Pazar Nollarından — (*) Romatizmalılar Son haftalar yarfımda havaların çok yağınurlu ve rütebetli gitmesi yüzün - den, bilhassa müzmin romatizması olan, lar, ırtırab çekmeğe başladılar. Bir kıs - mı belinin çok ağrıdığından, beli tatul - duğundan, diğer bir kısmı omuz ağrısın- dan, diğer bir kısmı da dizlerinden ve kollarından mütemadiyen şikâyet atımek- tedirler. Bütün bu muhtelif tezahüratın sebehi ay- nidir- Müsmin romatizma. Romsntizmalı- ların rütubetli ve güneşsiz yerlerde otur- maları çok fenadız. Bu hal bastalıkları - nn artmasına sebebiyet verir. Romatiz- malhılar yemeklerine de dikkat etmelidir- ler. Çok et, bilhassa yağlı etler, sucuk, pastırma baharatlı yemekler yemeleri asla eâğiz değildir. Yemeklerde kalevi mâden suları, meseti, Karahisar suları ve bikurbonatlı ilâç - lar ve meyva tuzları almaları muvatık- tiır. Ayrıca Tomatirma lâçları kullan - maklü beraber tık sık 8040 derece üre- rinde banyolar yapmalıdırlar. Banyo su- içine karbonat ve yahad kükürlü ler Nüvesl iyi olur. Şiğman olan po- nalilar muayyen zamanlarda tatı- mların) baktırmalı ve fdrarlarını tah- Ni etsirmelidirler. ( w nmotları kesip saklayınız, ya - hut bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon yar z. Sıkımtı zamanmızda bu notlar KiT dtar imdadı ız V 47 Di | Meclisi) nde bir hareket gösterecekler- dir. Fakat bu hareket, küçük bir nü - mayiş olmaktan ileri geçmiyecektir. (Hükümetin; bâriz bir şekilde Al - man siyasetine yürümesi, işlerimizi pek kolaylaştırıyor. Efkârı umumiye » deki hoşnudsuzluk, arttıkca artıyor... Bu gidişle, hâdisat daha sür'atle yürü- muhakemenin yanlış olduğunu anladı. Her üç cinayetin yapılmasından sonra bu, böyle düşünülebilirdi, fakat her ü- çünün de yapılmasından evvel düşü- nülemezdi. Bir müddet sonra öldür - mek tasavvurunda bulunduğu üç ki- şinin ölümü dolayısile şüphe altında kalmamak için, evvelâ hiç sebebsiz yere bir kadını öldürmek.. öyle hir dü- şünce idi ki batıra gelemezdi. Ya za - nuncu iki kişiyi öldürmek fırsatı çık- mazsa ilk cinayet nafile yere yapılmış olmaz mu idi? Nitekim teğmen ilk. da- kikalarda Kköşkün bütün sâkinlerini top yekün karakola götürmek üzerey- di. Katil elbette bu ihtimali de düşü - nür, lüzumsuz bir cinayeti yaparak kendisini tehlikeye atmazdı. Hendrikş içinden: — Teğmeni durdurayım hata yap- masın, diye düşündü. Az kaldı: — Durunuz, diye bağıracaktı. Fakat vakit bulamadı. Teğmen şim- diden dört kişinin önündeydi ve söz söylemeğe başlamıştı: — Madmazel Patton istereeniz sa - londan- dışarıya çıkabilirsiniz, diyor - du. Hendriks genç kızın menfi bir sureb te baş salladığını gördü: — Öğrenmek istiyorum, diyardu. ©O zaman Teğmen Kent hafifce ya- na döndü: Ş — Madam Arnold, dedi. Sizi Ma - dam Merrit'in ve Mösyö Patton'un kas — Nezleniz sizi elektrik sandalyesi-|tiğini bana anlatır mısınız? ne oturmaktan, beni de bir polis me -| — Dedi. murunun meslek hayatına birdenbire| Kent bir sigara yaktı ve sükün ”| nihayet veren bir gâf yapmaktan kur - muş tabil bir sesle söylendi: tarmıştır, dedi. — Jobn bütün hikâyeyi sen de Sonra Madmazel Patton'a daha doğ- İyorsun. Hakikatte bu pek basit bir rüsu, Madmazel Patton ile Mösyöldi. Mâhiyetini anlamak için | Norman Lang'a baktı, zira delikanlı ko- | kaydedip üzerlerinde düşünmek Hmbu genç kızın beline dolannşü, ikisi İdir. bir vücud haline gelmişlerdi. Çavuş hararetle: Onlara hitab etmiye hazırlanmış o-| — — Evet, dedi. Amma ben vak'i lan teğmen dudaklarından çıkmak ü -|bakarsam hiç kimsenin suçlu o zere olan sözleri zaptetti, sonra her -|cağını görürüm, dedi. kese birden söylendi: | — Tabii her üçünüz de şahadete ça- : İ::hn:mu.ıdesele de burada ’J j farılacaksınız. Bu salondan ancak usul yi aa a ve nizamına muvafık birer celbi aldık-| — Vak'anım küçük bir bül İtan ve imzaladıktan sonra ayrılabilir - | yapalım. Madam Merrit'in ölümü * siniz. Uzun sürmez, çabuk yapılır. inasında ne öğrenmiştik? Kadın Mözsyö Norman Lang görüyorum ki|bulunan birisi tarafından öldü j Şıl_ıdııı-.-el Patton'u size emanet edebi- (Arkası vaf)) ürim, ee ü k Norman Lang gözlerini kaldırdı : | — Evet, dedi ve genç kızı kendisi- ne doğru çekli. Kent geri dönerek arkasında Hen - |driks alduğu hakle salandan çıktı, Hol- de adamlarından birine: — Merkezden bir kadın müfettiş is- teyiniz, mıntaka müddeiumumisini de haberdar ediniz, emrini verdi. Ceketini sırtına geçirerek dokuzun. €u mıntaka çavuşuna da: — Madam Arnold giyiniz giyin - mez karakola götürülsün, ben de ora- da bulunacağım, dedi. Sonza Hen - driks'e hitab etti: — Jobn hazır mısın? Gel bakalim. Bu meş'üm evden bıktım artık. İstanbul Gelir ve Para BORSASİ 12.12 . 1936 Türk Devlet Borçları Blra S ISTB L 8 T7ST.B H2i, © 15 T.B. KI 00,60 | © 5 Huzine B. Ergani 97.00 | Anadolu Iveltdi İSivas Erzurum 95 ,00 l! Anadolu M ! * K PAR A bak l zama TERDİLRSİ | bir elini şefinin kolu üzerine koydu: | | — Yürümeden hâdisenin nasıl geç- nn mamcenın . ereamme RADYO İSTANBUL Ökle meşriyatı: yecek; ve teşebbüslerimiz daha mu —lüli olmak suçu ile tevkif ediyarum.| 1230: Plâkla Türk musikisi; 1250: Hava, vaffakiyetli neticeler verecektir. |Haber vereyim ki bundan sonra ya - dis, 13.05: Plâkla hafif müzik. 1325: Muh- (Daima uyanık, ve tetik ü&ıinde(p.w. iz her beyanat kanun mucibin-| 'tf İti bulununuz. (Derin bir muhalcatle alaınızdan ü- perim, aziz ve sevgili muhibbim. Emma Dikkat: Bu kâğıdı, derhal imha ediniz. Cemilin dudaklarındaki — tebessülm genişledi. Bu kızılımtrak satırlara bir daha göz gezdirdi, Çelik kadar katı bir azim ve irade ile yazılmış olan bu keli- meler Cemile derin bir hayret verdi: — Allahım!,. Ne tuhaf iş... Bir şır satırlara bakıyorum. Bir de Emmayı gözlerimin önüne getiriyorum.. bun - ce cinayet mahkemesinin bilgisi önü- ne sunulabilecektir. e MUADELENİN HAL ŞEKLİ ( Sant 7, duküka 9 - sant 7, dukika 17 ) Keont sözüne devam etti: — Seçeceğiniz avukata telefon et - mek hakkınızdır. Merkez deposundan bir kadın müfettiş gelinceye kadar bu- rada adamlarımdan — ikisinin nezareti harı, onun yazdığıma bir türlü inanmak | allında kalacaksmız. Kadın müfettiş istemiyorum... Ne garib tezad, yarab-| gelince onün gözü önünde giyinirsi -| bit... O hoppa, şımarık, alayet, bir sa-İniz. Giyindikten sonra 9 uncu mmta- lon fantazisi gibi görünen bu kızda, bu |kaya nâkledileceğinizi avukatınıza ha-| kadar kuvvetli bir seciye, ve bu kadar|ber veriniz. Muvakkaten 9 uncu mın- coşkun bir mefküre?.. Olur şey de -İtakada kalacaksınız. Avukatınız tak - ığı'!... Şu, Çarlar ülkesine ayak bastı -'riben bir saat sonra sizinle polis mımta- ğım gündenberi gördüğüm misallerden | kasında komuşabilir. anlıyorum ki; günün birinde bu mem-| — Polis teğmeni bu sözleri söyledik - lekette büyük bir inkılâb olursa, bunun |ten sonra 9 uncu mımtakaya mensub| muvaffekiyet şerefinde, bu kızların |iki polis memuruna döndü: çok büyük bisöeleri olacak. — Söylediklerimi işittiniz ya? dedi. Diye söylendi. (Arkası var) — |Bu kadın ne bahane ile olursa olsun bir saniye bile yalnız bırakılmıyacaktır. Yurttarı Balık ea mükemmel gdadır. (| — Bunu müteâkib Mösyö Merriz'e hi- | ©Onu bol bal yal — İ|tab ederek: — u ö ciü Akgam neşriyatı: | 1820: Flâkla dans musikisi, 19.80: Konfe- 'çans: Tasarruf ve yerit malı haftası müna- sebetile, Orman Mektebi Muallimi Bay 'Tov- fik Ali taralından, 20 Belma ve arkadaştarı tarafından Türk musikist ve halk çarkılurı 2030: Müzeyyen ve arkadaşları tatudından 'Türk musikisi va halk şarkıları. 21: (Sunt 4- yarı), Oekestra. 22: Ağjans ve borsa haberle- ri. 2230: Plükla sololar. Yarınki program 14 Bürincikânan 1986 İSTANBUL Öğle neşriyatı : 1290 Plâkla. Türk musikisi. 1250: Hava. dis. 1905: Plükla hafif müzik. 1X25: Muhte- U£ plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı : 14,380: Plâkla dans musikisi, 19: Konfe - rans: Tasarruf ve yeril malı haftasi muüna- sebetile, ticaret odası kâtibi umumisi Bay Cevdet Özanlı tarafından, 19,30: Çocruklara masal: İ, Galip tarafindan.20: Rifat ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisl ve halk şarkıları, 20,.30: Safiye ve arkadaşları tara - fımndan Türk musikisi ve balk şarkıları, 21: (Saat Ayarı): Şehir tiyatrosu dram kısmı ta> rafından bir temsil.22: Ajans ve borsa ha - berleri, 22,30: Plâkla sololar, Nübetci Beczaneler Bu geceki nöbetçi cezanelar İstanbul cihetindekiler: # Aksazayda: (Etem Pertev). Alenif Eşref Neşet). Bakırköyünde: (M ' Bayazılta: (Belkis), Bminönünde” gir Kemat, Cevat). Fenerde: (Emi” (Kansuk, © Şişilde: (Halk). Taksimde: (Tal müt). ü Usküdar, Kadılıöy ve w" $ | Büyükadada: Pterkon. Bıyne”d'ı' suf). Kadıköş Pazaryolunda (Birat yf tar), Modada: (Alâeddin). Üzküdü rahorda: Tİmzahor). yi Yurttaş: Türk parası, kaya gibi sapa sağlam durüyor. En iyi tasarruf parası 'Türk parasıdır. Eğ DT — T ee