13 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

13 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14S-yfn weçr 59 “Sm Posta ,, nın leirıkası Mülâzım — Camil'in #lubeli â — IKİNCI KISIM — A.R. Kâağıdın beyaz tarafında kızılımtırak satırlar meydana çıkmıştı, mektupta “çok müsbet sahalarda yürüyoruz, dosilarımız bu hafta içinde Doma meclisinde bir hareket gösterecekler,, deniyordu. — Bu muhakkaktır, azizim. Bir millete ihanet eden, o milletin intika« mından daima korkmalıdır. Moranof, derin derin içini çekti. Bu sözleri, derin bir süküt tâkib etti. Ve sonra Cemilin dudaklarında şu keli - meler titredi: — Acaba, bu tarihi şerefi kim kaza- nacak?.. Moranof, birdenbire ayağa kalktı. El- lerini iki tarafa açarak omuzlarını kal- dırdı: — Kim bilir2.. Belki, ben.. belki, siz.. belki, bir majik.. belki de, bir prens.., Bir millet, bir kahramamı do- gururken sormaz ki... Diye mırıldandı. Sonra, başını u - zatarak pencereden baktı: — Vakit; epeyce geçti, dostum. Ve biz de, bir hayli gevezelik ettik. Artık, şeyleri bir türlü intihab edemedik. Ni- hayet, orada iyisini bulamıyacağınızı düşünerek dört şişe kolonya gönder - dik. (Bu kıymetsiz hediyeler, bizim ha- tıramızı taşıyacağı için sizi memnun | eder fikrindeyiz. Lütfen bize sık sık | mektub yazınız, nasıl zaman geçirdi- | ginizi bildiriniz. : Selâmet ve âfiyetinizi temenni ede- riz, muhterem dostumuz. ...Hâmiş: Düğün hazırlıklarile meşgul olduğumuz için fazla yazamadım, Af- federsiniz. Prenses Emma Feedorovna Cemil, yemek odasına geçmiş, ora- dan büyücek bir tabak almıştı. Kolon- ya şişelerinden birini seçerek içindeki mâyil bu tabağa boşaltmıştı. Ve sonra ben kaçıyorum. Size son sözüm şu - mektubu içine atarak hafif hafif sal-| dur: — İhtiyatlı hareket ediniz. Belki | günün birinde mühim işlere yarıya -! cak olan kuvvetinizi, boş yere israf et- meyiniz. Hadi, Allaha ısmarladık. * GCospodin Moranofun sözleri, Ce - milin dimağında bir sersemlik husule getirmişti. Ellerile başını sıkarak: — Hay, Allah müstahkını versin.. nereden karıştım bu işlerin içine?.. Ba- kalım, Emma neler yazıyor?.. Diye söylenmişti. Moranofun verdiği mektubu çıkar - miş, açmış; kâğıdın bir yüzündeki ya- zıları okumıya başlamıştı. Bu kısa mektubda su satırlar vardı: (Aziz dostumuz. (Görüyorsunuz ki, Moskovanın gü- rültülü hayatı bile sizi bize unuttur - madı. Yol yorgunluğumuz ve mecbu- ri işlerimizi bitirir bitirmez, derhal si- zi hatırladık. Ben bu mektubu hepimi- zin namına yazıyorum; halamla hem- şiremin hislerine de tercüman oluyo - rum, İkisi de, size bol bol selâm ediyor- lar; orada sâkin ve memnun bir hayat geçirmenizi temenni eyliyorlar. İSize buradan bazı şeyler gönder - mek istedik. Fakat, göndereceğimiz Bir Doktorun Günlük Pazar Notlarından — €) Romatiz malılar Son haftalar zarfımda havaların çok yağmurlu ve rütubetli gitmesi yüzün - den, bilhassa müzmin romatizması olan. mı belinin çok ağrıdığından, beli tutul - duğundan, diğer bir kısmı omuz ağrısın- dan, diğer bir kısmı da dizlerinden ve kollarından mütemadiyen şikâyet etmek- tedirler. Bütün bu muhtelif tezahüratın sebebi ay- nidir: Müzmin romatizma. Romatizmalı- ların rütubetli ve güneşsiz yerlerde ötur- maları çok fenadır. Bu hal bastalıkları - malhılar yemeklerine de dikkat etmelidir- ler. Çok et, bilhassa yağlı etler, sucuk, pastırma ,baharatlı yemekler yemeleri asla eğiz değildir. Yemekierde kalevi mâüâden suları, meselü, Karahisar suları ve bikarbonatlı ilâç — lar ve meyva tuzları almaları muvalık- tır. ÂAyrıca romatizma (flâçları kullan - müakla beraber sık sık 39-40 derece üze- rinde banyolar vapmalıdırlar. Banyo su- yu içine karbonnt ve yahüd kükürllü maddeler Ilâvesi iyi olur. Şişman olan ro- matizmalılar muayyen zamanlarda tan- siyonlarını baktırmalı ve ldrerlarını tah- N ettirmelidirler. (O Cu notları kesip saklayınız, ya - hut &;n' albüme yapıştırıp — kolleksiyon ı..' lar, ıztırab çekmeğe başladılar. Bir kıs - || nın artmasına sebebiyet verir. Romatiz- || lamıya başlamıştı. Kâğıdın beyaz tara- fında, derhal kızılrmtrak satırlar mey- dana çıkmış; şu kelimeler Cemilin gö- züne çarpmıştı. Cemil!.. (Bu hafta içinde, bir genç, sizinle temasa gelecektir. Kendisinden, (pa- rola) sorunuz. Parola, (Rasputin) dir. (Bu genci, (Aleksi baba) ya götü- receksiniz. Ve benim tarafımdan gön- | derildiğini söyliyeceksiniz. (Buradaki arkadaşlara, sizden bah- settim, Sizinle mutlaka görüşmek ar - zusunu izhar ettiler... Bunu temin et- mek için bir çare buldum. Sizin için yanıp tutuşan halamın, size karşı ©- lan hasret ve iştiyak hislerini bir kat daha tahrike koyuldum. Halam, uzun müddet sizin tahassürüzüne tahamül edemiyecek; ne yapıp yaparak bir ba- hane ile sizi buraya celbettirecektir. Kİşlerimize, ve vaziyetimize gelin - ce: Çok müsbet sâhalar üzerinde yü - rüyoruz. Biraz ağır olmakla beraber, esaslı muvaffakiyetler elde ediyoruz. Dostlarımız bü hafta içinde. (Duma Meclisi) nde bir hareket gösterecekler- dir. Fakat bu hareket, küçük bir nü - mayiş olmaktan ileri geçmiyecektir. (Hükümetin; bâriz bir şekilde Al - man siyasetine yürümesi, işlerimizi pek kolaylaştırıyor. Efkârı umumiye - deki hoşnudsuzluk, arttıkca artıyor... Bu gidişle, hâdisat daha sür'atle yürü- yecek; ve teşebbüslerimiz daha mu - | vaffakiyetli neticeler verecektir. (Daima uyanık, ve tetik üzerinde bulununuz. (Derin bir muhaleatle alnınızdan ö- Emma Dikkat: Bu kâğıdı, derhal imha ediniz. Cemilin dudaklarındaki tebessüm genişledi. Bu kızılımtrak satırlara bir |daha göz gezdirdi. Çelik kadar katı bir azim ve irade ile yazılmış olan bu keli- meler Cemile derin bir hayret verdi: — Allahım!,. Ne tuhaf iş... Bir şu satırlara bakıyorum. Bir de Emmayı gözlerimin önüne getiriyorum.. bun - ları, onun yazdığma bir türlü inanmak istemiyorum... Ne garib tezad, yarab- bit... O hoppa, şımarık, alaycı, bir sa- lon fantazisi gibi görünen bu kızda, bu kadar kuvvetli bir seciye, ve bu kadar coşkun bir mefküre?.. Olur şey de - gil... Şu, Çarlar ülkesine ayak bastı - ğım gündenberi gördüğüm misallerden anlıyorum ki; günün birinde bu mem- lekette büyük bir inkılâb olurm. bunun muvaffakiyet şerefinde, bu kızların li çok büyük hisseleri olacak. Diye söylendi. (Arkası var) Yazan : Hugh Avstin % İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil — “Madam Arnold sizi Merrit ve Pattonü nun katili olntk dörülkük ediyorum!,, Şüphe altında kalmamak i için evvelâ hiç sebepsiz yere bir. kadın oldurmek-ı Boyle bir düşünce hatıra gelebilir mi idi? a :, Ş TEVKİF ( Sast 7, dekika 9 “asat 7, dekika 10) Hendriks kendi kendisini ikna etti ki, cinayetin meydanda olduğu için .görünmiyen budalaca sebebi bundan ibarettir. O, sebebi ki teğmen ilk da » kikadanberi araştırıp —duruyordu ve| meydanda olduğu için de bir türlü gö- remiyordu. Fakat acaba bulmuş mu i- di? Görmüş mü idi? Hendriks — âmirinin — arkasından yürümeğe koyulduğu — sırada bu muhakemenin yanlış olduğunu anladı. Her üç cinayetin yapılmasından sonra bu, böyle düşünülebilirdi, fakat her ü- (çünün de yapılmasından evvel düşü- nülemezdi. Bir müddet sonra öldür - mek tasavvurunda bulunduğu üç ki- şinin ölümü dolayısile şüphe altında| kalmamak için, evvelâ hiç sehebsiz yere bir kadını öldürmek., öyle bir dü- şünce idi ki hatıra gelemezdi. Ya so -| nuncu iki kişiyi öldürmek fırsatı çık- mazsa ilk cinayet nafile yere yapılmış olmaz mı idi? Nitekim teğmen ilk da- kikalarda köşkün bütün sâkinlerini top yekün karakola götürmek üzereye di. Katil elbette bu ihtimali de düşü - nür, lüzüumsuz bir cinayeti yaparak kendisini tehlikeye atmazdı. Hendriks içinden: — Teğmeni durdurayım hata yap- masın, diye düşündü. Az kaldı: — Durunuz, diye bağıracaktı. Fakat vakit bulamadı. Teğmen şim- | diden dört kişinin önündeydi ve söz söylemeğe başlamıştı: — Madmazel Patton isterseniz sa - londan- dışarıya çıkabilirsiniz, diyor - du. Hendriks genç kızın menfi bir suret- te baş salladığını gördü: — Öğrenmek istiyorum, diyordu. O zaman Teğmen Kent hafifce ya- na döndü: — Madam Arnold, derh Sizi Ma - dam Mlerrit'in ve Mösyö Patton'un ka- tili olmak suçu ile tevkif ediyorum. Haber vereyim ki bundan sonra ya -| pacağınız her beyanat kanun mucibin- ce cinayet mahkemesinin b:lgıaı önü- ne sunulabîmeknr. —3 — MUADELENİN HAL ŞEKLİ ( Sazt T, dakika 9 - aaat 7, dakika 17 ) Kent sözüne devam etti: — Seçeceğiniz avukata telefon et - mek hakkınızdır. Merkez deposundan bir kadım müfettiş gelinceye kadar bu- rada adamlarımdan ikisinin nezareti altında kalacaksınız. Kadım müfettiş; gelince onun gözü önünde giyinirsi - niz. Giyindikten sonra 9 uncu mmta- 'kaya nakledileceğinizi avukatmıza ha- ber veriniz. Muvakkaten 9 uncu mın- takada kalacaksımız. Avukatmız tak - rtiben bir saat sonra sizinle polis mmnta- kasında konuşabilir. Polis teğmeni bu sözleri söyledik - ten sonra 9 uncu mıntakaya mensub — Söylediklerimi işittiniz ya? dedi. |İBu kadın ne bahane ile olürsa olsun bir saniye bile yalnız bırakılmıyacaktır. Bunüu müteâkib Mösyö Merrir'e hi- _'ııııımıım P — Nezlemz sizi elektrik sandalyesi- ne oturmaktan, beni de bir polis me - müurunun meslek hayatına birdenbire nihayet veren bir gâf yapmaktan kur - tarmıştır, dedi. Sonra Madmazel Patton'a daha doğ- rüsu, Madmazel Patton ile Müösyö Norman Lang'a baktı, zira delikanlı ko- lunu genç kızın beline dolamıştı, ikisi bir vücud haline gelmişlerdi. Onlara hitab etmiye hazırlanmış o- lan teğmen dudaklarından çıkmak ü - zere olan sözleri zaptetti, sonra her - kese birden söylendi: — Tabit her üçünüz de şahadete ça- gırılacaksınız. Bu salondan ancak usul ve nizamına muvafık birer celbi aldık- tan ve imzaladıktan sonra ayrılabilir - siniz. Uzun sürmez, çabuk yapılır. Mösyö Norman Lang görüyorum ki Madmazel Patton'u size emanet edebi- lirim. Norman Lang gözlerini kaldırdı : ne doğru çekti. Kent geri dönerek arkasında Hen - de adamlarından birine: — Merkezden bir kadın müdfettiş is- haberdar ediniz, emrini verdi. Ceketini sırtına geçirerek dokuzun- cu mıntaka çavuşuna da: — Madam Arnold. giyiniz giyin - da bulunacağım, dedi. Sonra Hen - — John hazır mısın? Gel bakalım. Bu meş'üm: evden bıktım artık. * Saokağa çıktıkları zaman Hendriks bir elini şefinin kolu üzerine koydu: — Yürümeden. hâdisenin nasıl geç- Bugünkü Program 13 Birincikânun 1936 h İSTANBUL Öğle neşriyatı: İ 12,30: Plâkla Türk musikisi,; 12,50: Hava, dis, 13,05: Plâkla hafif müzik. 13.25: telif plâk neşriyatı Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi, 19.30: Konfe- * 'tik Ali tarafından. 20: Belma ve arkadaştarı tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20.30: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi va hâalk şarkıları. 21: (Saat â- yarı), Orkestra. 22: Ajans ve borsa haberle- ri, 22.30: Plâkla sololar. Yarınki prorram 14 Birincikânun 1936 İSTANBUL Öğle neşriyatı : 12.30: Plâkla Türk musikisi, 12.50: Hava- dis. 13.05: Plâkla hafif müzik. 13.25: Mühte- Uf plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı : sebetile, ticaret odası kâtibi umumisi Bay rafından bir temsil,.22: Ajans ve borsa ha - barleri, 22,30: Plâkla sololar. aS NrER geei Yurttaş: Türk parası, kaya gibi sapa sağtam duruyor. En iyi tasarruf parası — Evet, dedi. ve genç kızı kendisi-| teyiniz, mıntaka müddelumumisini de | mez karakola götürülsün, ben de ora-! | » RADYO Muh- | rans; Tasarruf ve yerli malı haftası müna- | | sebetile, Orman Mektebi Muallimi Bay Tev- tiğini bana anlatır mısınız? Dedi. Kent bir sigara yaktı ve sükün ” muş tabit bir sesle söylendi: — John bütün hikâyeyi sen de b kaydedip üzerlerinde düşünmek ” dir. Çavuş hararetle: — Evet, dedi. Amma ben vıi 'bakarsam hiç kimsenin suçlu © icağını görürüm, dedi. yorsun. Hakikatte bu pek basit Ü | di. Mâhiyetini anlamak için vık — İşte asıl mesele de burada YJ ! — Anlıyamadım. — Vak'anm küçük bir & İyapalım. Madam Merrit'in ohlü nasında ne öğrenmiştik ? Kıdn 'bulunan birisi taraimıkn öldi (Arkası vıfl KN driks olduğu halde salondan çıktı, Hol- İf | * Son Posta © İstanbul Gelir ve Para - || | | | J BORSASİ 12412 . 1936 Türk Devlet Borçları ' Lira b TSTB I2 sınııııııı İ ©6 75T.B. IZ 21 ,425| Dahili istikraz? 9o 15 T.B. II 00,60 Devlet Demırynllnn Borçlıl 97,00 || Anadolu m!m Bivas Erzurum 95 ,00 " Anadolu M / Sosyeteler Eshamı 4 Lira, " İs. B. Mü. — B1.00 || İst. Tramvay ©' » » Hâ, 10,00 || Bomonti K » » Name 10,00 || Terkos Merkez B. D. 90,00 (| A. Çimento ” ÇEKLER 0 Krş, LT hei sterlin 616,00 — ||Dolar Düt | F. Frangı — 17,06 - ||Liret 167 NAKİT , | Ü20 F. Frangı 117,00|| 1 Mark 1 Dolar 126,50 || 20 Drahmi — *l 1 İsterlin — 618,00 || 20 Leva Hi | 20 Liret 126,00 || 20 Ley L. E. Eredi Fonsiya Mübadll Bon. 1880 senesi 00, Gayrl » » ftdos — » 103,00)| Altım ğ LOLA » 97,00|| Mecidiye 1â,80: Plâkla dans musikisi, 19: Konfe - | rans: Tasarruf ve yerli malı haftası muna- | Cevdet Özanlı tarafından, 19,30: Çacuklara | masal: İ. Galip tarafindan,20: Rifat ve ar- | kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk | şarkıları, 20,30: Safiye ve arkadaşları tara - || fından Türk musikisi ve halk şarkıları, 21: | (Saat âyarı): Şehir tiyatrosu dram kısmı ta- | | | | Nöbetci Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şut İstanbul cihetindekiler: Aksarayda; (Etem Pertev). Alemf Eşref Neşet). Bakırköyünde: (İstef Beyazıtta: (Belkis), Eminönünde: şir Kemal, Cevat). Fenerde: (Emİ Karagümrükte: (Suat). Küçükp#* (Hasan Hüulüsi). Samatyada - Şehremininde: (A. Hamdi). şında: (Asaf). w CM: sim A.seoâ Kasımpaşa.dn (MÜ ü Merkez nahiyede: — (Kahnzuk, Ve Şişlide: (Halk). Taksimde: çTaksllı — mât). Usküdar, Kadıköy ve uııa.ı-dıkll“ Büyükadada: (Merkez). Heybelid' süf). Kadıköy Pazaryolunda (Bifat ” tar). Modada: (âlâeddin). mndl*' rahorda: (İmrahort. AJ.;,__.:Z% Ha a el wıw .p,:_ı.ğbwv Üe a Hat A İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: