Son Posta 13 Aralık 1936 sayfa 2 | Gaste Arşivi

13 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

13 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E., af imişler ve İezdetişsine doyum olj İktısat ve tasarruf haftası - Yazan: Muhittin Birgen s enede bütün bir hafta bülün rinde toplamak üzere bir tasarruf ve iktısat haftası yapmak âdeti çok iyi bir şey oldu. Bütün bir hafta, bizim zih - nimiz, fert olarak ve millet halinde, hep bir nokta üzerinde toplanıyor: Ta- sarruf; hep bir şey düşünüyoruz: İk- tısat, Başvekilden başlıyarak büyük- lerimiz, milli iktısat sistemimizde hâ- kim rol oynıyanlarımız, yahut bu iş - ler üzerinde işliyen fikir adamlarımız nutuklar söylüyorlar, bugüne ve yarı- na ait iktısadi teşebbüsler ve fikirler- den bahsediyorlar; gerek birer maişet cüz'ü ferdi, gerek milli iktisat bün - yesinin birer hücresi olmak bakımla- rından bizi birinci derecede alâkadar eden veya etmesi lâzım gelen mese - lelerle meşgul oluyorlar. Bu suretle, bu hafta, sade bir 'tasarruf ve iktısat haftası değil, millet için bir iktisadi terbiye haftası oluyor. İktısat işle - rinde milli bir terbiyeye muhtaç olan | bizler için senede bir kere böyle bir hafta geçirmek elbet güzel bir şeydir. * İkusat ve tasarruf... Bu iki kelime- nin geniş mana hudutları vardır. Fert olarak tutumlu, hesaplı, yarını düşü - nerek yaşamak, her günkü kazancm- dan velev ki çok küçük, mikroskobik bir kıymet şeklinde bir tarafa bir şey ayırmak manalarını ifade eden bu iki kelimede, ayni zamanda, bütün bir milletin yaşamak için sarfettiği iktı - sadi faaliyetin bir kül halinde müta - leası mefhumu gibi geniş bir ifade de vardır. Bizim ferdi varlığımız bu iki mananın da içindedir: Ben tasarruf yapacaksam, sade kendim için değil, bütün millet için yapacağım. Çünkü müsrif fertlerden mürekkep bir mil - letin tasarrufkâr olmasına imkân bu- hlunmadığı gibi kitle ve millet halin - de tasarrufu sevmiyen bir camia için- de bir takım fertlerin dağınık bir hal- de tasarruf yapmıya çalışmaları da a- bestir. Her bakımdan olduğu gibi ik - tisat bakımından da biz fertler, milli bir camia içinde birer müstakil cüz'ü tam değiliz, belki de birbirlerine bağ- lı ve birbirlerini itmam eden parça - larız. Bunun için, biz, daima kendi ha- yatımızın muhasebesini değil, bütün | milletin iktısadi faaliyetinin muhase- besini yapmakla da mükellefiz. Yir - minci asırda canlı bir millet olarak ya- şamanın birinci şartı budur. * Bütün hayat, bir iktisat ve tasarruf- tan ibarettir: Parada, çalışmada, kuv - vette, fikirde, histe, her şeyde bu iki kelimenin hissesi vardır. İsraf her şey- de fenadır. Fert halinde de, millet ha- linde de biz bu kaideyi iyi bilmeğe mecburuz. Bu mecburiyeti iyi anla -' mak nisbetindedir ki yirminci asırda yaşamıya ve muvaffak olmıya hak ka- zanabiliriz. Yirminci asır, hesap asri- dır: Bizim etrafımızda gördüğümüz her hareketin içinde bir hesap vardır. Biz de hareketlerimizi bu hesaba uy- durmakla mükellefiz. : Nerede ferdin hesabı, milletin hesa- bına ve milletin hesabı ferdinkine u - yarsa orada ahenkii bir iktisadi çalış- ma ve binaenaleyh müşterek ve umu- mi bir refah vardır. Fert hesabıni bilmezse millet he - saptan anlamaz; millet hesaptan an - lamazsa devlet hesabını şaşırır ve biz- ler de tekerlekleri tersine işliyen bir arabânın şaşkın sürükleyicileri oluruz. İşte, iktısat ve tasarruf haftasına bBu düşüncelerle girip gözlerimizi ve ku- laklarımızı dört açarak etrafımıza bak- malı ve dinlemefiyiz. Bu hafta nefsi ve milli bir mürakabe haftasıdır. Bu mürakabeyi dikkatle yapalım. Muhittin Birsen Japonyada en kıymetli yemek: Fare kızartması Tokyoda Juin isminde bir kont ahbaplarına verdiği bir ziyafette en | iyi yemek olarak sofrasına fare kızart- masını koydurmuştur. Japonyada For- moza adasının fareleri bilhassa şeker kamışı ile beslendikleri için çok ma-İ| SON POSTA <00 Birinciteşrin 13 4| ) Resimli Makale: Kü Zarar veren iyi şetler Bi D Bazıları kitap okumıya fazla düş- kündürler, cilt üstüne cilt bitirirler, durmadan, dinlenmeden okurlar. Bazıları yemeğe düşkündürler, ne bulurlarsa, iyisini kötüsünü ayırt et- meden midelerine indirirler, durup dinlenmeden yerler. Kitap kafayı besler, yermmek vü - cudu besler. Her ikisi de faydalıdır. Fakat sırasız ve intizamsız yapıldı En güzel slgara İçme müsabakasını Kazanan kadın Fransadaki tütün tiryakileri klü - bünün yaptığı bir müsabakada bu ka- dın en güzel sigara içen kadın olarak ilân edilmiştir. Bir sigarayı içip biti - rinceye kadar bütün nazarlar onun ü - zerinde toplanmıştır. Babalarından fidyei necat isteyen hayırlı evlâtlar ! İtalyanın Napoli şehrinde biri on beş ve diğeri 13 yaşında olan bir otomabil ve hikâyelerini okuya okuya, nihayet bu maceralı ve esrarengiz hayata karış- mağa karar vermişler, ve ilk tecrübele- rini de babalarına karşı yapmışlar. Otomobil tüccarı bulunan babaları Strato bir gün bir mektup almış, bu mektupta, evlâtlarından kaçırılacağı yazılı imiş ve imza yerin- de de Çinli haydutlar kelimesi varmış. Strato evvelâ bu mektuba ehemmi - yet vermemiş, fakat ertesi gün bir mek- tup daha alarak bin liret vermediği tak- dirde çocukların ikisinin de kaçırılacağı yazılı imiş. Nihayet polise müracaat et- miş, yapılan tahkikat neticesinde Çin- li haydutların bu iki yaramaz oldukları anlaşılmış, ve güzel bir dayak yedki - ten sonra akılları başlarına gelmiş. Uçan bisiklet Alman mühendislerinden Rozen- bach ismindeki bir adam Hamburg tayyare-meydanına müracaat ederek, uçan bir bısiklet keşfetmiş olduğunu bildirmiştir. Rozenbach bu tayyaresi- le 447 metrelik bir mesafe üzerinde uçtuğunu iddia etmiştir. Uçan bısiklet plânöre benzemekte- (SÖZ AR AR büyüğünün AR I INDA mı her ikisi de zarar verir. | HERGÜN - BİR FIKRA | Müzik vukufu Ankarada, her hafta, Musiki Mual- lim Mektebi orkestrası halka nefis nserler verir, Bay K... bu konserlerin en sadık müdavimidir. Ayni zamanda, alafran ga müziği kendisi kadar anlayan ol- dığı iddiasındadır. Geçenlerde, beş on dakika gecikmiş i. Kapıdan içeriye girerken, orada, dan birine rast geldi ve rdu: — Dokuzuncu senfoniyi... Bay K..., pot kırdığınım farkında ol- yarak: — Acaip! dedi, konser başlıyalı ön oluyor. İlk sekiz senfoniyi ne buk çaldılar? 4tYeni bir kuvafür * Amerikada, harb malülleri uğruna verilen bir baloda 17 yaşındaki Mis Dasie başına altı tane mum takarak salona girmiş ve orijinalitesi herkes ta- rafından takdirle karşılanmıştır. dir. Ve pedallar çevrildikçe havalan- maktadır. Bu tayyerenin gençler ara- sında fazla rağbet görmesi beklen- mektedir. Amerikadaki Barlar kapanmak | Tehlikesine maruz! 4 Amerikada bugünlerde barlar müş- teri bulamamaktadırlar. Bunun sebebi Amerikalıların (Kır Barı) adını ver- dikleri yeni eğlence yerlerinin açılmış olmasıdır. Bu eğlence yerleri sahipsiz kırlardır. Güzel kadın çalgıcılar bura - larda çalgı çalmıya başlıyorlar, ve kıra çıkan halk onların etrafında oturarak eğleniyorlar. Çalgıcıların parasını kim veriyor diye mi düşünüyorsunuz?. Seyyar satıcılar.. Halkın toplandığını gören seyyar satıcılar buralara geliyor- lar ve çok satış yapıyorlar. Yaptıkları bir kısmını da bu güzel çalgıcılara bi- rakıyorlar. Taliplerinin ellerinden kurtulmak için pölise müracaat eden kadın Fransanın Sen Nazar şehri ahali- isinden Madam Kost adlı 48 yaşında 4 çocuklu dul bir kadın polise müracaat ederek kendisine evlenmek teklifinde bulunanlara karşı himaye — edilmesini istemiştir. ( Madam Kost hayli zamandanberi dul ve dört çocuğu olduğu halde sahi- [bi bulunduğu bir tütüncü dükkânı ve ibir kahvehanenin getirdiği irad saye- sinde rahatça yaşamakta ve çocukları- nı büyütmekte imiş. Son çekilen pi- yangoda birinci ikramiyeyi kazanarak bugün üç milyon franklık bir servete sahip olmuştur. Madam piyangoyu ka- zandıktan sonra Fransanın — her tara- fından binlerce izdivaç teklifine ma- ruz kalmış ve önceden ehemmiyet vermediği bu teklifler son günlerde müziç bir şekil almış, kendisini kaçır- mak tehditleri baş göstermiştir. Şimdi Madam polisin muhafazası altında ya- şamakta imiş. yaptılar.Kendisini de borcunu vermesi huk & af İSTER İNAN Dün büyük mağazalardan birine ihtiyar bir kadın gir- mişti, bayram münasebetile belki torunları, belki de ta- nıdıkları için bir sürü eşya aldı. Aldıklarını bir paket götürdüler. Kadıncağız koynundan bir torba, — torba- nın içinden de 50 liralık bir banknot çıkardı, Fakat bu İSTER İNAN İSTER İNANMA! banknot Osmanlı — Bu'para esk için gişenin Öönüne | şaşırdı, sonra: — İlâhi oğlum İSTER İNANMA! mevkiinden kaldırılmış olanlardandı. Kadına: diye bağırmıya başladı. hükümeti zamanında basılıp tedavül imiştir, geçmez dediler. Kadın evvelâ devletin parası hiç geçmez olur mu? —- ,'ü. Sözün Kısası | — — ——— Havada boşanma E. Tal ı J B ir tulüat, yahut ki orta oYU adına benziyor amma, d€6” | hâlis muhlis Amerikan marifeti! Zİ , ten nerede aykırı bir iş, tam okka " zirzopluk okur, görür veya duyaI *A nız, asla tereddüt etmeden, onun B | rine Yeni Dünya damgasını vurabilt | siniz. | İşte mostrası: Havada boşanma! min aklına gelir? Maahaza, gelmiş * te! Geçenlerde, gazetelerde, tayya“ L de nikâhlarını kıydıran bir çiftin P | cerasını okuyan başka bir Ame -'w“ karı - koca orijinal olmak sevda düşmüşler ve oturdukları şehrin Df kimini kandırıp beraberce tayya _'ı | binerek, tam bin metreye yükst | yükselmez, kendisine boşanmak ist€ | diklerini söylemişler. : Siz hâkim olun da, bu irtifaa çık '1 tan sonra, istenilen hükmü, haddif” | varsa venmeyin! | Ç| | 'i | g”| kemeye başvurulur. satıştan elde ettikleri kazancın mühim | F dır. Dakika yerleri piyano tuşlarının - _"'i -ik Davacılar: — Ya kararı verir, yahut ki tep' taklak aşağı gidersin! Dediler mi idi, insan biraz düşüf ’ İ ve ne yapıp yapıp, kanunun uygun '“ z rafını bulüverir, doğrusu Amerik hâkim de, vâkıâ biraz içerilemiş alll ma, bosanma hükmünü vermiş. ; Ka'ı kocadan birisinin, ve yahut * Ğ"ı her ikisinin de havalanması vüâkıâ '“ş | seriyetle boşanmaya müncer olur. 4 E kin, benim bildiğim bu havalanIf S | öncedendir. Hattâ bir müddet devâ” | eder; havalananın ıslahı hal etmesi V 'ı'* |mulur, beklenir.. ondan sonra mah "| Halbuki bizim Amerikalılar, hav meşrepliği daha da ileriye goıur Ce ’ davalarını bile havada gördürmüşi&” Allah kaçıklara, zirzoplara, Zırtulll:M Kirmaninin müritlerine zeval xerme sin! Fakat kötülüğe bakın ki , bundaf üJA sonra, bu örnek göz onunde vark karısına: — Haydi, biraz hava alalım! diye a olan Amerikalı kocanın evinde mı:;uî hakkak kıyametler kopacak; bu US7 taammüm ederse, havadan para kazâ | nan avukatların sayısı artacak, e j wı Hava annelerinin günahını çeken by | çare Amerikan kızları, şimdi de tazl | olarak havacılığın kurbanı olacaklar. Ve Amerikada, evlenmekle boşall 4| mak bundan böyle hava ve heves İ€ K lâkki edilecek.. | » af VA B Biliyor musunuz ? 1 — Türkçede iki manaya gelen M kelime sayabilirsiniz? Jı 2 — «Değilmiş kasdi hançer çekmt” ol sermesti tennazln* «Hemen ağuş açıp zerrini kemer £ termek ıstermi—iı mısraları kimdir? 3 — «Karakter sahibi olan bir msâu' daima kötüdür» sözünü söyliyen Kİf ı dir? (Cevapları Yarın) Dünkü Suallerin Cevapları: | — Dekaz Fransız devlet adamlâ * rindan biridir. 1810 da 18 inci I..uıni“ nazırlığını yapmış, © yılda kuruli” hükümetin serbestisini ı.mzalamlşu! Oğlu da Fransız hariciye nazı"'lıgı”ı yapmıştır. li“' 2 — Hazreti Osman 12 yıl halife yapmıştır,. 3 — Genç lâkabile tarihe geçen ikiD” ci Osman, Osmanlı tahtında 4 yıl P kümran olmuştur. eei YağI $e t Görülmemiş bir saat- Leh ordusuna yardım cemiyeti md hur piyanist ve siyaset adami Pader * wiskiye bir saat hediye etmiştir. Bu saat şımdıye kadar eşi vapıı“"ı mış bir şeymiş. Saat rakamlarının rine piyanistin adı ve aile adı yaz! 'a nıdır. Küçük ibre bir kalem, lmyîlk # re de bir orkestra şefi bastonu şel dedir. Sâniyeyi gösteren kısımda dâ "! kamlar yerine piyanistin doğduğu

Bu sayıdan diğer sayfalar: