I Sayfa İngiliz Kralının izdivacı (Baştarafı 3 üncü sayfada) Londra, 7 — Times gazetesi, baş- makalesinde şöyle diyor : «Kralın ortaya şıkarmış - olduğu mesele ancak Kral tarafından halledi- | lebilir. Bu meselenin Kraldan başka mes'ul bir şahsiyet tarafından ortaya çıkarılmış olduğunu iddia etmek va- him ve tehlikeli bir hata olur. Morning Post, yazıyor: a«Bütün hayatını üzerinde — icrayı — galtanat etmekte olduğu imparatorlu- ga vakfetmiş olduğunu bildirdiğimiz Kralımız, büyük harp esnasında yüz binlerce nâciz tabaanın katlanmış ol- dukları fedakârlıklardan çok daha u- » fak bir fedakârlığa katlanmıyacak ©- hkursa onun hakkında ne gibi bir dü- şüncede bulunabiliriz?» Döminyonlarda Londra, 7 (A.A.) — Dominyon ga- zeteleri, kralın taç ve tahtından fera- — gat etmesinin önüne geçileceği ümidi- ni izhar etmekte kabinenin hükümdarı #cil bir karar ittihazına icbar etmeme- sini arzu eylemektedir. Baldvinin yeni beyanatı — Londra, 7 (A.A.) — Avam kamarı- ssında beyanatta bulunan Baldvin de- mişür ki: Krakla hükümet arasındaki münase. — betlere dağr yapılan beyanat dolayısile şunu da ilâve edeceğim ki, gayri res- mi izdivaç meselesi müstesna olarak hü — kümet tarafından Krala hiç bir nasihat verilmemiştir. Kendisi ile olan bütün — konuşmalarımız hususi bir mahiyette — ve sırf haber ahp haber verme şeklin- de cereyan etmiştir. Bu meseleler ilk defa olarak hükümet tarafından değil, bundan birkaç hafta evvel benimle bir — konuşma esnasında Kral tarafından i- leri atılmıştır. Kral bu konuşma esna- — sında Madam Simpsonla evlenmek fik Tinde olduğunu ve bunun için Mada- — man serbest olmasıns - intizar ettiğini | bildirmiştir. Bundan anlaşılıyor ki, bu mesele epey bir müddettenberi Kralın zihnini işgal etmektedir. Takip edeceği ||t B. Mü. yol hakkında bir karara da vâsi olun- ca bundan şüphesiz ki memleketteki ve — dominyonlardaki hükümetlerini haber- dar edecektir. O vakit bu karara göre nasıl bir mütalea serdetmek vazifeleri — hükümete ait olacaktır. Münakaşalar Cuhrehille, Avam kamarasının habe |Ti olmaksızın hiçbir adım atılmıyacağı — Na dair Baldvinden teminat istemiştir. Baldvin şu cevabı vermiştir: Bu istizaha bu sırada cevap vermek — benim için gayri kabildir. Knalın ne ka (J?? Liret rar vereceğini, nasıl karar vereceğini — bilmyorum ve bilemem. Faraziyelere istinat ederek cevap vermek doğru bir — şey olmaz. Baldvinin bu sözleri şiddetle alkış - Tanmış ve bu süal ve cevaplar esnasın- da Balkdvin lehinde ve Churchille aley — hinde tezahürat yapılmıştır. Churehille — geabından olduğunu tayin etmektelli ayağa kalkarak hükümet aleyhine şid detli muahazeleri havi bir nutuk söy- lemek istemişse de sözleri hükümet ta- raftarı mebusların gürültüleri ile karşı lanmıştır. Mister Churchille Meclisin ikt tarafından gelen protesto sadaları arasında nutkuna güç devam etmiş ve bitirmeden yerine oturmuştur. Simpson'un Beyanatı Cannes, 7 (A.A.) — Röyter. Ma- dam Simpson bu akşam aşağıdaki be- yanatın neşrine mezuniyet vermiştir: «Eğer böyle bir hareket meseleyi hal- İedebilirse, aynı zamanda çok acı, hem de tahammül edilmez bir hal almış o- lan şimdiki vaziyetten derhal çekilmek arzusundayım.» Bu beyanat, Cannes'deki majestik otelinde Lord Brovnlow tarafından 30 kadar gazeteciye tevdi edilmiştir. Beyanat, bizzat Mistriss Simpson tarafından imza edilmiştir.. Madam Simpson beyanatına son haftalar zar- fında gerek majesteyi gerek tahtı mu- tezarrır edecek herhangi bir hareket veya telâkkide bulunmaktan kaçındı- ğını ve bu gün de vaziyetin değişmiş olmadığını ilâve etmektedir. * Son Posta © İstanbul Gelir ve Para BORSASI 7412 . 1936 Türk Devlet Borçları KLira » TAT.B 1 h.»” Lira * 5 Hazine B. 00,00 © 7TAT.B. TI 00,00 || Dahilt istikraz 99,05 © 75T.B. TIT 00,00 Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira Ergani 97.00 || Anadolu IveIi40.95 Bivas Erzurum 96,50 | Anadolu M —— 00,00 Sosyeteler Eshamı Lira Lira İst. Tramvay 22,5/ Bontonti 945 'Terkos Meer A Çimento — 13,00 ÇEKLER Erş. 616,0) — || Dolar a.0 |İLiret NAKİT Krş 20 P. Prangi — 116,50 1 Dolar 176,00 1 İsterlin — 618,00 1$0,00 8100 »» Hi 10,00 » » Name 10,00 Merkez B.D.. 88.00 L.T. L için 0,.947 " Prangı 15.1075 nın edebi tefrikası: 54 — — Şu sağımızdaki locaya bak Mu- “alâ, Fahrünnisa kocası Ve kayınbirade- Ü Sile gelmiş. — — Yanlarındaki siyahlı kadın kim? — Vallahi bilmem.. Fakat herhalde güzel bir kadın değil. Elbisesinin o - /— muzlarına bak ne çirkin!. — — Fahrünnisaya pembe renk iyi ya- kışmış. “ — Evet, hele göğsündeki plâkın — taşlarına baksana, nasıl ışıl işil gözleri p hmışlınyor. tolefonla” kendisindeni asoracağım, pek Merak ettim. — Feridun, Bedianın başka erkek- lerle alâkadar olmasına nasıl razi olu- yorsun? — Aman sen de teyze.. gene ne ka- dar fena insan oldun bugünlerde! Durmadan bana takiliyorsun. — Susunuz, çan çalıyor, şimdi baş- hyacak, Muallâ, büyük bir alkış — tufanının — — Bedia, Süheylâ sana selâm veri-| kulaklarında patlamasile kendine gel- / yor, bak, ön sıralarda mavi elbise giy-| di ve etrafına baktı. Başının - içinde miş. — — Göremiyorum, nerede? —— İşte, elini kaldırdı, saçını düzel-|lar arasında sahnedeki Karmeni görü- /— tiyor.. gördün mü? — Evet, evet... Aman, Süheylâ bu kastanyetlerden fışkıran büyülü bir bir:havatdolaşıyor: gözleri hAlk bulüt- yordu. — Teyze, biz Feridunla bir parça dı- gece bir içim su! Söçlarını ne güzel şarı çıkacağız; burası pek sıcak. — Peki çocuğum, istersen sen de| — Muallâ yüz sene yaşasa bu bakışın bukle yaptırmış! Yanındaki yakışıklı “genç mütlâka nişanlısı olm a h. Yarın|git İsm beş'dekika yakaı kale) varliğnda, y SON POSTA Spora dair dersler ( Baştarafı 11 inci sayfada ) * rak gelmemişsin... Peki söyle bakalım, sen hiç spor yaptın mı? — Evet; beşinci derecede olan bir e- kipte futbol oynamağa çalışlım. Birkaç kere de oynadım, Söylediğiniz gibi bir türlü adalemle cümlei asabiyem ara - sında müvazene tesis edemedim. İşi i- dareciliğe vurdum. Sonra da spor mu harrirliğine başladım. Etrafıma bak * tım, kimsecikler yok, bir âki varsa da onlar da beden terbiyesi diye tullur - muşlar biribirini yiyorlar... İsveç me- todu, yok bilmem ne metodu diye?.. Spor teşkilâtı tarafı bomboştu. Çenem- le kalemime dayanarak boşluğa dal - dım., Ne istedimse, yaptım ve yaptır - dım, Herkes karşımda sustu. Güreş, ai- betizm, ilâh... Bütün bu sporlara hâkim olduğum gibi kitaplarını bile yazdım. Ama, bu son zamanlarda boşluklar dol mağa başladı, ne oldu, birdenbire Ra- pıdışarı oldum? Fakat; durur muyum ben... Kalemi elime aldım, spor kuru- munu siygaya çekmöye başladım. Bak! cevap verebiliyorlar mı? Ya, beni tek- rar mevkiime getirirler veyahut rahat vermem onlara... Yalnız, sizden bir ri- cam var:; Beni ele vermeyiniz, muaye- ne raporumu neşretmeyiniz. Eğer şah siyetim bütün üryanlığiyle meydana İçıkarsa Mmahvolurum sonra... Bırakın sureta derslerinize devam edeyim. Bel- ıki; nazari olarak binşeyler öğrenir, ken dimi kurtarırım. Düşündüm, makul buldum ricasını... Bunca senelik emeklar, ne çıkar? Sul- | tanhamit devrinde okuması yazması ol |mıyan bunca Maarif müdürleri vardı. Bu devirde de böyle bir spor mütehas- ruı bulunuversin vesselâm, Cevap ve- | dim: — Öyle ise; derslerime devam et! İkinci dersime de gel... M. Sami Karayel Bir ihtiyar yanarak öldü Üsküdarda oturan 75 yaşında Hü- seyin yatarken odasına mangal almış, İbir müddet sonra mangal devrilerek ihtiyarın yorganı ve yatağı tutuşmuş, |ihtiyar da vücudumun muhtelif yerle- Irindcn yanmıştır. Hüseyin kaldırıldı- |ğı hastanede ölmüştür. deceneeenı brrananennn I Yeni Neşriyat I Yeni Mocmualar Fikir ve san'at mocmunları olan Yücel'in ikincikânun, Yeni Adam'ın 1523 üncü, Çığır'ın 43 - & üncü, Halk Bilgisi derneğinin G1 inci, apor mecmuaları olan Gölspor'ün 1 inci, Ha- yacılık ve Sporun 180 inci, Halkevleri mec- muası olan Taşan'ın Ukkünün, Konya'nın 2 Incl, Pratik Doktor'un 11 Inci, Çocuk mec- müasının 12 Inci, İzmirde çıkan Endüstri'nin $ üneü sayıları çıkmıştır. Halid Takvimi — Her sene çıkımakta olan bu takvimiİn 1037 inci sayısı intişar etti. Armağan — Zekeriya Gökaytaç tarafın- gdan çıkarılan milli şiirler meecmuasıdır. bilirim, Kendi kendine kalınca Muallâ rahat bir vaziyet alarak etrafını seyre ko * yulmuştu; gözleri büyük bir zevkle bu renk yığınının üzerinde dolaşıyor, gidip gelen, birbirlerile konuşan, lo - calardaki ahbaplarını ziyaret eden ka- dın ve erkeklerin peşlerinde sürükle- nerek dinleniyordu; fakat birdenbire rahatsızlığa benziyen bir hisle başı çe- kildi.. Gözleri kuvvetle karşıki locaya takıldı. Güya orada kudretli bir ma - kine varmış ta Muallâyı kendine çeki- yormuş gibi benliğinden ayrılarak bu locaya gitti. Ekrem orada idi, yanında — şişman, sarışın bir kadınla... Bu mutlaka o - un karısı olmalıydı. Kadın kocasın - dan başka her şeyle meşgul gibi gö - rünüyordu; hattâ uzak localarda ve partrede oturan dostlarile el işaretleri yaparak konuşuyor ve gülüyordu. Ekrem ondan az geride, derin, dal- gın gözlerini Muallâya dikmişti. Genç kızın nihayet kendisine baktığını gö - rünce acı bir tebessüm dudaklarını titretti, fakat ona selâm vermeğe bile lüzum görmeden gözleri ayni dalgin derinliğini muhafaza etti. Bra A Birincikânun /l Poliğ karakolu içinde adam dolandırdılar! (Baş tarafı Sinci sayfada) Ve içeri girerek, çalışmakta olan resmi memurlardan birinin masasın- dan mürekkep kalem ve kâğıt almış. Muhakkak ki kâğıdı ve kalemi, — işile meşgul olan 6 memurdan, herhangi bir müracaatçı gibi rica etmiştir ve fe- na bir makaada Alet edilebileceğini ak- lına bile getirmeyen memur, bu rica- yı kırmamak İâtfunda bulunmuştur. Fakat o memurun bu gâfilâne lü- tufkârlığı, bu vaziyeti dikkatle takip eden Madam Annanın emniyetini iyi- ce kuvvetlendirmiş. 130 hirayı, tıkır tikir sayıp, tesmi memur masasından alınan kâğıda yaz-| dırtıp pullattığı. makbuzu - çantasına indirmiş. Borcunu ödemiş — bir insan huzurile evine dönmüş. * — Sen, devlet dairesinden makbuz- suz para alındığını gördün mü hiç? Madam Anna, karakoldaki sözde Ve çantasındaki makbuzu çıkarış muhatabının burnuna dayamış : ai İşre'. Beriki, bu alelâde geçirince: kâğıdı gözder — Ben de, demiş, devlet dairesin — den böyle makbuz verildiğini görme dim! Siz mubakkak ki kafese sokulmuş sunuz! İş bu bakımdan biraz daha incele nince, hekikat meydana çıkmış, ve keyfiyet zabıtaya ihbar edilmiş, Bakalım zabıta memurlarımız, ka: rakolları içinde kurulan bu «sahte me |murlar şebekesin ni ne zaman meyda na çıkaracak? K«T , Hırsız çocuklar mahküm oldular — Aron isminde bir marangozun dük« kânından gönye çalan Mehmet ve Yu suf isminde 17 yaşında iki çocuk hak: FSEFİ3 —e AAA AA b d tatağa andramü | gociklüktanberi seni rereve sevdi İ Ce SteLeci S EFE memurdan duyduğu bu suali, kendisi-| kındaki duruşma bitmiş ve bunlardan ne dolandırılması ihtimalinden bahse-| Mehmedin 1 ay, Yusufun 14 den bir komşusuna tevcih eylemiş. |gün hapsine karar verilmiştir. ; ? —__ B Kocaeli İcra Memurluğundan: Açık arttırma ile paraya çevrilecek gayrimenkulün ne olduğu: İzmit Değirmendere F Saraylı köyünde kâin Ağaç Düsü mevkliinde kâin altı dönüm miktarındaki Fındık ha- i ği gayrimenkulün bulunduğu merki, mahallesi, sokağı numarası: Saraylı köyünde kâin 'Takdir olunan kıymet: Baher dönümüne 150 lira kıymet takdir edilmiştir. Arttırmanın yapılacağı yer, gün saat: Kocameli İcra dairesinde 5/1/937 — tarihinde salı — günü saat 14 den 16 ya kadar. 1 — İşbu gayrimenkulün arttırma şartnamesi 20/12/936 tarihinden itibaren 036/B644 numara ile Kocaeli icra dairesinin müayyen numarasında herkesin görebilmesi için a- çıktır. İlânda yazılı olanlardan fazla malümat almak isteyenler işbu şartnameye ve 936/864 dosya numarasile memuriyetimize müracaat etmelidir. 2 — Arttırmaya işlirâk için yukarda yazılı kıymetin *7,5 nisbetinde pey veya milli bir bankanın teminat mektubu tevdi edilecektir. (124) 3 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin gay. rTimenkul üzerinde buklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını işba ilân tarihinden ilibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile birlikte memuriyelimize bil- dirmeleri icap eder. Aksi halde hakları tapu sicilile sabit olmadıkça satış bedelinin pay- laşmasından hariç kalırlar. D 4 — Gösterilen günde artlırmaya iştirâk ödenler arttırma şartnamesiti okumuş ve Tüzumlu malümal almiş ve bunları tamamen kabul elmiş ad ve itibar olunurlar. Ğ 6 — Tuyin edilen zamanda gayrimenkul üç defa bağrıldıkltan sonra en çok artlıra- na ihale edilir. Ancak arttırma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmaz veya satış isteyenin alacağına rüchanı olan diğer alacaklılar bulunup ta bedel bunla- tin o gayrimenkul ile temin edilmiş alacaklarının mecmuundan fazlaya çıkmazsa en gok urttranın taahhüdü baki kalmak üzere artlırıma on beş gün daha temdit ve on be- şincl günü 20/1/937 tarihine müsadif çarşamba günü saat 14 den 16 ya kadar ayni sa- 1 atte yapılacak arttırma bedeli satış isteyenin alacağına rüchanı olan diğer alacakların ©6 gayrimenkul ile temin edilmiş alacakları mecmüaundan fazlaya çıkmak şartile n çok arttırana ihale edilir. Böyle bir bedel elde edilmezse ihale yapılamaz. Ve salış talebi düşer, 6 — Gayrimenkul kendisine lhale olunan kimse derhal veya mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona, razı olmazsa, veya bulunmazsa hemen | #n beş gün müddetle arttırmaya çıkarılıp en çok artdırana ihale edilir. İki ihale ara- — |i sındadaki fark ve geçen günler için yüzde beşten hesap olunacak falş ve diğer sarar- dar ayrıca hükme hacet kalmaksızın memuriyetimizce alıcıdan tahsil olunur. Madde 133 İi İşbu gayrimenkulün yukarda gösterilen 5/1/997 tarihinde Kocseli lora memurluğu odasında işbu ilân ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur. yacak kadar altüst olmuştu. liini gizlemiyen Muallâ çıktığı için & — |, Biraz evvel olduğu gibi etraftakilersnunla eğlenmek istiyorsun; fakat se- le meşgul olmak - istedikçe kuvvetli|nin elinde istediğin zaman atılacak bir — iplerle çekiliyormuş gibi gözleri kar -|oyuncak olmadığımı isbat edeceğim — | * şıkı lacaya takılıyor ve bilâihtiyar Ek-|ben... Göreceksin ki acıma komedyar F reme ve karısına bakıyordu. 81 altında kendine çekmek istediğin — Onun bana tercih ettiği kadın bu|genç kız, kolayca senin ağına düşe * p şişman yüzlü, boyalı saçlı, giyinmesi-|cek kadar toy ve acemi bir insan de- ni ve umumi bir yerde nasıl hareket | ğildir. edeceğini bilmiyen kadın mıdır? Sonra içinde bir tel sızladı: — Zavallı Ekrem, bunca sene sen bu kadına nasıl tahammül ettin? O - nunla nası| yaşadın? Diye düşünerek ona acıdı. Bir kaç dakika içinde ne kadar kar- ma karışık hisler altında kalmıştı! Bir saniye bütün kalbile ona acırken, ay- ni dakikada ondan kuvvetli bir kin ateşi vücudunu kaplıyordu: — Bu kadın zengin olduğu için be- ni ihmal ettin ve onu bana tercih ettin öyle mi? Onun arkasındaki pabalı el - biseler, kıymetli elmaslar mı seni çek- ti? O halde bugün nasıl şikâyet ede - biliyorsun? Ne hakla o kadını beğen - miyorsun? Seni kudretli bir patron — İçin sıkıldı mı Muallâ? — Hayır yavrum, etrafı ıeyııhlk' eğlendim. — Dışarıya gelseydin keşki; öyle ti güzel tuvaletler vardı ki... | — Tanıdıklarından kimseye- rastla- din mi? n — Çok::. Süheylâyı, Fazileti, Fati mayı, daha bir çok arkadaşlarımı gör- — düm.Hattâ Fatmayı İsmetle tanıştır - xh dim, — Birbirlerinden pek hoşlandılar — | sanırım, çünkü derhal eski iki arkadat — t "Sh * ti gibi konuşmağa başladılar, — Öyle mi İsmet? Sahiden Fatma hoşuna gitti mi? M ( Bunu sorarken İsmete doğru eğil < — |; yapan da onun parası değil mi ? miş, şakacı, şakrak bir tavır almıştı. — || Fakat biliyorum, artık ondan bık -| Genç adam gülerek elindeki kutuyu h tın. Şimdi de tam zamanında karşına| Muallâya uzattı; ğ