AÇT ÇĞ t a Çariçe küçük bir kıskançlık eseri gösterse, Rasputin derhal onu on gün, beş gün, bir hafta (oruç) tutmağa mahküm ediyordu Yalnız size kısaca söyliyeyim ki; bujhakkümü tatbik ediyardu... Meselâ; hâdiseden sonra, Çariçe hasta bakıcı -|Rasputinin, saray kadınlarından birile hktan kurtulmuş.. sarayın neş'esi ye-|pek taşkın şakalara kalkıştığı zaman, rine gelmiş.. Rasputin de, evvelâ sa -|Jeğer Çariçe küçük bir kıskançlık eseri rayda, ve sonra da bütün Çarlık ülke -|gösterse, Rasputin derhal onu üç gün, sinde, bir , âmiş mutlak — vaziyetine|beş gün, bir hafta Çoruç) tutmıya tmah- geçmişti. —. küm ediyör.. bu suretle Çariçenin HOoi iğül bidn Oapanlı paray- ai ve memayi vürliğinı; ezino, üint| larındaki büyücü hocalar ve şeyhlerleziyordu... Artık Çariçenin sinirleri gibi ... harab olmuştu. — İkide birde, (isteri) — İş bu kadarla kalsa, bir şey de-|buhranları geçiriyordu. O zaman, sa - ğildi... Artık; gece, gündüz.. her sa-İray yerinden oynuyor.. meyhanelerin at ve her dakika.. sanki bir köy kili -|ve yahud barların birinde sızıp kal - sesi imiş gibi, serbestce saraya girip|mış olan Rasputin getiriliyor.. ve nn-! çıkan raspütin, Çariçeyi tamamile hü- küm ve nüfuzu altına almıştı. Saray - da bir takım dedikodular başlamıştı Fakat bütün bu dedikodular, gittikce artan rezaletin önünü alamamıştı. Her tarafından pislik — kokuları — ta- şan.. ve bu iğrenç kokularile saray hal- kının midesini bulandıran bu sarhoş papaz, sarayı bir meyhaneye.. âdi bir köşe başı barına çevirmişti... Nihayet vaziyet tahammül edilmez bir hal al- mişti. Ve Çar; Rasputin'i, yalnız sa - raydan değil; hattâ Petresburgdan bi- le kovmıya mecbur kalmıştı. — Oohl.. Mel'un papaz. — Acele etmeyin... Fakat; ertesi gün, veliaht tekrar hastalanmıştı. Ço- cuğun barsaklarından gene kan gelmi- ye başlamıştı. Yerli ve ecnebi doktor- lar, gene saraya toplanmıştı. Lâkin; werilen ilâçlar, en küçük bir tesir lğile yapamamıştı... Kan dinmiyordu. Ö « lüm muhakkaktı... Çariçenin göz yaş- ları dinmiyordu. uÇağırın.. onu, çağı- rin.. o, Allahın Adamı'nı çağırın...b diye feryad ediyordu... Nihayet, artık Aciz kalmışlar.. Rasputini tekrar ça - garmışlardı... Sarhoş Raspotin, duvar- lara dayana dayana; yanındakilerin o- muzlarına tutuna tutuna veliahtın oda- sina girmişli. Gene doğruca yatağın yanına giderek, pislikten simsiyah ke- silmiş olan parmaklarının ucu ile, veli- K ilE < BĞ Z ahtın kanlarla mülemma olmuş sargı-| — — F ci çok feci bir vaziyet.. ları üzerine bir haç işareti resmetmiş-| — Asıl fecaat "e_'“ıe bilir misiniz, ti... Aradan yirmi dört saat geçmeden | Cemil bey?.. Rasputin, yalnız saray ü- kan kesilmişti. Veliaht gözlerini açae- zerinde tahakküm ile kı.lmnmu. hü - rak, Çariçenin kederli yüzüne gülüm .|kümetin en yüksek siyasetini de cle semişti... O zaman Çariçe, Rasputinin |almıştır... Rasputin, bir çok nazırları önünde diz çökmüş: «Sana inanıyo -|tâyin ve ezleden.. generalleri terfi et- rum.. sana tapıyorum. Her emrine, baş | tiren ve yahud, iatediği yere sürdüren.. eğeceğim, Ölünceye kadar, benim ya- âdi köy P’puıf’"" bir ânda pes- nimdan uzaklaşğma...» demişti. koposluk derecesine çıkarıveten bir — Aman Allahım!.. Nasıl olur?..|Ktvvet olmuştur... Başvekil, dahiliye Çariçe gibi, yüksek ve münevver bir|Pazırı, hınd_ye nazırı; — kendisinden bn.. sık sık şu emirleri alır: «Falan gene - — Nomi mi olur?.. İşte; böylece ok İYal, terfie müstahaktır.», «gönderdi - muştu... Çariçe, artık tam —ısıile.wu'_' b“ adamin işini yapın.n, «d; söye Rasputinin — tuzağına lululmunu...ıl'd'?'fn adam, A“H"""'-hd_"*“':- Rat Rasputin Çariçeye tıpkı bir köy pa - |Putinin ';;-:_;;';r'eı;: de:_h-' YA . HE H eme , | tirilir,,, : sputin, artık o gözini. bi H Tnte SERelE TEyl ae Tikce'5e Söfüe Bdti Bi her hangi bir makam sahibi; ister na- İzir, isterse kapıcı olsun; onu mühim- semediği gün, makam ve memuriyeti- ni derhal kaybetmiye,. ve hattâ, Sibir« yaya kadar gitmeye mahkümdur — Ne söylüyorsunuz, Prenses Em- ma?.. — Durunuz.. dahası var... (Gran- İdük Nikola) nın umum Rus orduları |başkumandanlığından — azledilmesine İsebeb, Rasputin olmuştur. — Bu vak'a, nasıl oldu, bilir misi- niz?.. — Hayır. — Harb başladıktan sonra; Raspu- tin, orduyu takdis maksadile cepheye geleceğini bir telgrafla Crandüke bil- dirdi... Saraydaki rezaletlerden nefret eden Grandük de ona, şu kısa cevabi yerdi: «Hele gel de.. seni, cephenin diyordu. — Fakat, anlamıyorum.. nasıl bir tesir... Prenses, aür'atle Cemilin sözünü kesmişti: — Anlaşılmıyacak bir şey yok dos- tum... Çariçe, esasen bâtıl itikatla - rTa; ve, tabiatın fevkinde kuvvetlere i- man etmiş olan bir kadın... Tabiat da, | Rasputin'e müthiş bir ipnotize kuvve- | ti ile şeytani bir zekâ vermiş... İşte, mesele bundan ibaret. — Ya.. Rasputinin bir haç işaretile veliahtın derhal âfiyet bulması?... — O, gayet basit... Rasputin, her şeyden evvel veliahtın dairesine - ken- dine iman edenlerden - bir kadın yer- leştirmiştir... Bu kadın, Rasputinin emrile hareket ediyor. Ne olduğu, an- cak Rasputince malüm olan bir ilâcı veliahtın yiyecek ve yahud içeceği | şeylere karıştırıyor. — Vay mel'un, vay... Pekâlâ, na- sıl oluyor da, bu mesele keşfedilemi - yor?.. — Buna, kim cesaret edebilir Böyle bir şeye teşebbüs etmek şu tara- fa dursun, bu fikri ortaya atmak cür'- etini aklından geçirenler bile, derhal mahvolmıya mahkümdur. Bir Dokiorun Günlük Salı Notlarından ) Yağh Deriler Yağir derilerin temizliği kolaydır. Çünkü bunların hem suya hem sabuna taham- mülleri fazladır. Du gibilerin ekşeriyetle saçlarında kepek ve yürzlerinde muhtelif şekillerde ergenlikler olur. Bu gibiler het gün dahi bünyo yapabilirler. Sırasında banyolarına kalevi mmaddeler ve tuz ilü- ye etmeleri tavsiye olunur.' Sabunların en tyist birim Türk boyaz sabunlarıdır. Yağtı elldi olanlar vücutlarını ispirto ve yahud küfürulr ispirto ile silebilirler, Şu terkib yaflı cildler için pek müuvafıktır: Hâlis ispirto : 25 Gram Asaton * 25 Gram Göüksuyu : 100 Cram (*) Bu motları kesip saklayınız, ya - a but bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon | ününe asayım.»... Rasputin, bu cür"- yanınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar | gikârâne cevahi - kraliçeye — gösterdi. bir doktor gibi imdadınıa yetişebilir. ı (Ç(Arkası var) l SON POSTA “ Son Posta,, nın zabıta roman ! 38 Yazan : Hagh Austin EDİ — ASINDA İngilizceden çeviren ! Hasnun Uşaklıgil Katilin ellerini yıkadığı musluk Arnold güçlü kuvvetli bir adamdı. Derhal öldürülmeseydi mukabelede gecikmiyecekti Bundan sonra doktor Vingrat cese-| Hendriks: di muayene ediyor ve kadının burnunu| — — Evet, bunu ben de düşündüm, ölümünden evvel kestiklerinin; ölü «İdedi. Makası eşarp ile bağlıyarak pan- mün ise saat üç ile üç buçuk arasında | talonunun içine sarkıtabilirdi. Diğer ta- vukua geldiğini, cinayete âlet olan de- raftan Madmazel Patton da makası e- mirin yaradan derhal çıkarıldığını söy- | tekliğinin altına gizleyebilirdi. lüyor, bilâhara gelen hükümet dokto-| Kent: ru Forbes de bu teşhisi teyid ediyor. — Muhakeme doğru, dedi. Yalnız Kent yorgun ve - ter içinde olarak | şüphellerden her hangi birini muhte- lendi; ve şöyle devam etti: mız zaman hesab derbal akşıyor. Çık- — Bundan sonra caniyi kameriye-|maz bir sokağa girmiş oluyoruz: Bi - deki çeşmede görüyoruz, ellerini yıkı- İrinci cinayeti irtikâb etmek için hiç bir yor, şüphesiz eşarpa silmiş olacağı ma-|sebebe malik olmıyan bir tek adam kası yıkıyor. müstesna olarak, birinci cinayetin yar Derken câniyi Arnold'un odasına|pıldığı sırada nerede bulunduklarımı girmiş, makası saklar vaziyette tahay-|isbattan âciz olan herkes, ikinci cina- yül edebiliriz. Biliyoruz ki, "ikinci|yetimn yapıldığı sırada nerede bulun - cinayatte de ilk — cinayetteki|duklarıı isbat etmeye kâdir bir vazi - usulü tâkib etmiş, yani kurbanının | yettedirler. karnını deşmeden önce seşini kısmış-| Biz hiç kimseyi itham edemiyoruz, tır. Kurbanın başını suyun içinde zor-)buna mukabil katil bizi burnumuzun la tutmak, eşarp ile boğmaktan kolay|ucundan yakalamış, istediği gibi oy - olduğuna göre iki işde de aynmı hare -İnatmakta, kepaze etmektedir. O de - ketleri takrar etmiş değildir.. fakat... İrece ki beş dakikaya varmadan, gör - * düklerimiz arasında bu suçu yapabile- Gene odanın içinde, sabırsız adım- “ı,w_bd"m"&ğ'" larla dolaşmıya koyuldu. Sonra gene mecburiyetinde kalacağrmızdan korku- devam etti: Y“& d ee A BEdlrR — Arnold güçlü kuvvetlki bir adam- SAA . GÖĞ BN AYA Beklemediği bir taarruza uğrıyabi-| Mataya '?““""' bir h'd'_k içki d'ı.' durdu, bir yadumda çekti. Sonra bir dı. lirdi, fakat derhal öldütülmeseydi mu- kabelede gecikmiyeceği muhakkaktı. Binaenaleyh ikinci cinayette burun kesme ameliyesinin ölümden evvel de- ğil, sonra yapılmış olacağını farzedebi- liriz. Eşarpa gelince: Katil bu bez parça- sını iz brrakmamak maksadile banyo- nuün musluklarını çevirirken kullan - mıştır. Şu halde katili en son olarak muslükta ellerini yıkarken görüyoruz, demektir. Ne kameriyede, ne de banyo odasında muslukları kapamak zahme- tini ihtiyar etmemiştir. Bema mukabil İâzım olân hiç bir şeyi ihmal etmemiş, Tüzumsuz bir hareket: asla yapmamış- tır. Bugünkü Proğram 24 İkinciteşrin 1936 İSTANBUL Öğle neçriyatı : 1230: Plâkla Türk musfkisi. 1950: Hava- dis. 14.08: Plâkla hafif müzik. 13.25: Muhte- HiT plâk meşriyatı. Akyam neşriyatı : 1820: Plâkih dans musikisi. 19.30: Konfe- rans: Dr. İorahinr Zatf tarafından. 20: Ve« dia Rıxa ve arkadaşları tarafından Türk mt- Çavuş âmirini dinlerken hep başile ::u.“n?usı:ımrîını'w:: m tasvib işareti yapıyordu. Bedia, Vasfi Rıza ve Hazım tarafından Btüd- Kent devam etti: İyo Orkestrası refakatile (Deli Dolu) apere- — Üzerine dönmek — istediğim Dir /tinden bir saıne. 21.30: Orkestra. 22: Flâkla nokta var. Bu nokta katilin makası e (s0folar. 22.0: Afans ve borsa haberlesi. eşarpt kameriyeden eve götürüşüdür. BUKREŞ Bu'hem tehlikeli, hem 'de kurnazca bir| 1840: Şarkılar. 1838: Mandolin havaları. hareketti. Bu' hareket ona makas ile /90 Romanya masiktsi. 21-20: Orkestra, 21. eşarpı öldüreceği ikinci adamın odası-| *” Haberler. na koymak imkânını veriyordu. Bu muhakkak. Amma evde başka makas da bulabilirdi. Binacnaleyh maksadı PRAG bizi şaşırtmaktı diyeceğim. Silâhı bul-| y130: Viyolon Sonata. 18:10: Almanyadan maktan âciz kalınca yanlış bir ize sa-|nakli (şarkılar, Mozardan, Şubertten parça- pabilirdik, bir yabancıdan, bir deliden (lar). 1010: Halk şarkdarı. 19.35: Bratislav'. şüphe edebilirdik. Geldiği gibi gitmiş, (|dan nakil. 2015: Brno'dan nakil. 2055: Or- silâhını da götürmüştür, diyebilirdik. | Ktetra. 22.15: ıımn'*::—nu mîm' MJ: YAEF SĞ #T. 25: Çoban havaları, 20: Orkentra, 280 A Hiçbîr bed d Siramı'dan parçalar, şarlılar, 2320: Dans | lık, aynı zamanda da bu derece esrar- h bir mesele görmedim, diye söylen - şını, ne de kuvvetini gösterecek hiç bir delil yoktuy. Boğuşma olmamıştır. Bi- naenaleyh şüphelilerin üzerinde yara, bere, yahud da bir tırmık eseri aramak faydasızdır. Bu banyo veya tenis kos- tümleri ile yarı çıplak adamlar arasın- da, bana öyle geliyor ki, her biri cina-| "4f plâk neyiymn. yeti yapabilecek vaziyette bulunuyor-| 1,2. pınkla dans musikisi. 19.30: Şan : lardı. Gavin kardeşler tarafından. 20: Safiye ve ar- BUDAPEŞTE Bü: Örkesiza. 2140: Çigan orkestrası, 22. 45: Musahabe, 23: Çıgan orkestrası. VARŞOVA . Y.15: Viyolon bavsları. 18.10: Bpor. 20.15: BSenfoni konaer. 2245: Dans havaları. XYarınki progrram 25 İkinelfteşrin 1936 İSTANDUL Öğle neşriyatız 12,30: Plâkla Türk tmusikisi, 1250 Hava, dis, 1306: Plükla Balif müzik. 1325: Muh- j | Silâha gelince: Mösyö Lang makasİxadaşları tarafından Türk musikisi ve balk " ile eşarpı eve getirecek kadar vakit bu-İşarkıtarı. 20:90- Cemal Kömil ve arkadaşları lamazdı. Halbuki ayağında pantalon|tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. olduğu için bu iki nesneyi ancak o sak-|21: Orkestra. 22: Piâkia, solalar, 22.90: Ağans | Lyabilirdi. borsa haberleri. böylemek |. ___,._._km; bardak daha doldurdu, onu da yutf ladı, * , Hendriks üzerinde garib bir halif leme hissi duyuyordu. Madem ki DJ de bir çıkmaz sokakta — bulun düşüncesindeydi, ©o halde ne birir * de diğeri deli değillerdi. Bu mü ona biraz emniyet verdi. Ve bütüm' cak o zaman, Çariçe sükünet kasbe »| SAvUŞUn önünde durdu. Bir saniye din-|lif jhtimallerden biri ile karşılaştırdığı- | islerde kendisini en ziyade meraka şüren noktaya dönerek: — Ya, kesilen burunlar ne oluyt” diye aordu. | Kent parmaklarının ucu ile masanif üzeyinde piyano çalıyordu. Hiddetli * sesle cevab verdi: | — Bu hareketi ancak bir kıskant?? intikamı olarak izah edebiliriz. Kit || kançlığa gelince, kendisine bu cinay? âmilini atfedebileceğimiz üç kişi VW dır, Halbuki bu üç kişiden Patton € velâ Madam Merrit'i öldürmüş ol& maz. Geriye kalan iki kişiden Arnold ile Mösyö Merrit'in Mösyö A” noldu öldürmüş olması mümkün de“ gildir. (Arkası var) Yeni Neşriyat Çitra Rey ile Babası — Başlangıcında Ü kaydolunduğu gibi Sabiha Zekeriya ilk ” manmt bu istm altında neşretti. Eser yto” distanda Hindii halkın İngiliz empi ne karşt duyduğü İevanları ve fikir malarını göstermek iibarile kuvetli bir ' müdafas etmektedir. Rumanda geşen vak? ların kahramanları. residir. Buyünkü Hf * distanın fikir mücadelsleri, köylü ve işek B reketleri eserde tamaman güsterilmiştir. Hİ isyanları kuvetii bir kalemle anlatılmıştı! Masalı bir kapak içinde 190 sayfa olaik çıkan bu foman, efdden alâka e mmıJ 'bir eserdir. Yeni S. Rutya ve Esas Teşkilât Kanti — Molotof'un Sovyetler T nci kunnm'-"" İ nutuklarını ihtiva eden bu eser, Sabihâ v Yoriya tarafındâo Türkceyo çevrilmiş ve Y tab halinde çikarılmıştır. Kitabda dterin sön seneler zarfinda ağır a büyümelerine ald krokiler ve grafikler VA dır. Selis bir üslüpla ve bütüri teterrüatıris V dür tercüme Gdllen büu eser, siyasi ve 1Kiff di Dir ehemmiyet taşımaktadır. pitalitt memleketlerle münasebeti, demik | Tasi prensibinin — Sovyet — intihap ıı/ teşmili bahisleri bilbasın enleresandır. Bahçe Mimarı — Movlüd Baysal bu isimde umumi bir bahçecilik kitabı G oluaştır. pldnlı, oruntaramı ve gözel bePi yaptıracaklar için çok Taydalr dıbmr./ Nöbetci Eczaneler Bu gece möbelvi olan eczaneler -ı_“' İstanbul cihetindekiler: i Aksarayda ; (Ziya Nuri). Alemdardâ * (AlL Rıza). Bakırköyünde: — (Merket'” Beyazıdda : (Haydarh. Eminönünde * (Hüznü Haydar). Fenerde : Carin. KA ' ragümrükte : (Arih. Küçükparardi ' (Hikmet Cemfi). Samatya xm-ıt:'_ (Barbut). Kasımpaşada : (Della Suda). (Limonef de : Merkez nahiyede : Uiazgileciyan). Taksimde : yan), ? Üsküdar - Kadıküy ve Adalardakiler * Büyükadada - (Merker?, Heybelide" (î" suf). Kadıköy Pazaryolunda ; ( M Modadâ : (Falk İakender), Üzküdar A” | (Ahmediye). v B