SPOR Bir İngiliz futbolcusunun kıymeti 100.000 lira ÜS DĞ 85.000 kişi aln asansörlü tribünleri, her kaltta lokantalarile, mütalea ve kabul saloatarile Arseral kulübünün stadı muazzam bir spor sarayıdır. Bu sahayı her pazar dolduran Londralılar, Kral kupasını kazanan —Arsenalın meşhur - 3.000)00 — frank kıymetindeki hücum hattını seyretmektedirler. Ârsenal futbol klübünün kıymeti- Bi takdir edebilmek — için muhakkak Londra futbolü hakkında bir fikir sa- A olmak İâzımdır. Londrada müteaddit profesyonel khıplzı vardır. Bunların içinde halk bi- Tinci likten Arsenal ile Çelsi ve ikinci ikten Tatenham'ı — çok sever. Bu üç klüpten sonra halkın sempatisini ka- Zanmış olan Karlton ve Brantfor ta- ları gelir ki bunlar da ancak bu se- he birinci likte oynamağa başlamış- ır. Londra ikinci likini teşkil eden takımların kuvveti hakkında okuyu- tülara bir fikir vermiş olmak için: Son Zamyanlarda Fransızların meşhur Olim- Bik dö Marsey takımını yenen Vest- ham takımının da Londra ikinci likin- de olduğunu söylemek kâfidir. Arsenal, Çelsi, Karlton, Fotenham klüplerinin Londrada 85.000 kişi alan #stadları vardiır. Hele İn:illerenin en büyük ve en Yeni stadlarından olan Arsenal stadı Gsansörlü tribünleri, lüks vestiyerleri, her katta lokantaları, mütalea ve ka- bül salonlarile muazzam bir spor sara- Yani burası, yalnız bir futbol mey- danı değil, ayni zamanda — sporcuları ir araya toplayan onların bütün ihti- Yaçlarına cevap veren asri bir mües- teredir. Arsenal, misafir kabulünü pek se- Ven bir klüp olarak tanınmıştır. Arsenal, stadyomuna son derece İtina eder, onun her suretle mükem- Mel olması için hiç bir fedakârlıktan çekinmez. Bu sene yapılan — yeni tri- büne sekiz milyon Fransız frangı sar- fedilmiştir ki sade bu rakam İngiltere Payitahtında futbolün gördüğü rağbe- ti anlatmağa kâfidir. Hem Arsenal stadı Londranın ye- Böne stadyomu da değildir. Londranın Yimalinde bu stadyom gibi, Çelsi, Karl- ton'un da iki stadyomu vardır. Ve bu üç staddan ikisinin her pazar ağzına kadar dolması Londralıların futbole o- lan merakını ve yapılan fedakârlığın Yerinde olduğunu gösterir. Arsenal bugünkü şöhretini bir kaç tene evvel ölen meşhur İngiliz tacir-| lerinden Herbert Çapmon'a medyun- dur. H. Çapmon bilâhare bütün dünya klüpleri tarafından — kabul edilmeğe danan meşhur W sisteminin muci-| didir. Bu sistem Arsenalın bir çok ga- libiyetlerinde âmil olmuştur. Fakat futbol tekniğinin günden gü- ne ilerlemesi bu sistemi de eskitmiş, Yerine daha yenisinin getirilmesini za- Tur? kılmıştır. Arsenalı yenmek İngiltere klüpleri için çok şerefli bir hedef sayıldığından ber hafta çok çetin maçlar yapmak za-|; Türetinde olan Arsenal kuvvetini zaa- fa uğratmamak maksadile —asıl takı- | tundan başka bir çok da kıymetli ye-|düşen yılana sarılır gibi etrafta sağa | — SON POSTA Bakkalköy Cinayetinin faili Henüz Yakalanmadı (Buş tarafı 1 inci sayfada) İlk hazırlık tahkikatında ölen Gü'sü. ün evlâtlığı Fatmanın verdiği ifade- göre bütün şüpheler Gülsümün kö cası Başçavuş Seyfettin üzerinde top- lanmâkta idi. Bunun üzerine yakalanan Seyfettin, Bakkalköyünden Erenköye getirilirken polislerin ellerinden kaç- mış ve izini kaybettirmişti. Müddelu- mumi m ni Orhan, Seyfettinin ya- kalanmas lâzımgelen makamlar nezdinde leşebbüsatta bulunmus ve Seyfettin dün Maltepe Atış Mektebin- de yeniden tevkif edilerek Adliyeye teslim edilmiştir. Dün gece- Erenköy ve havalisinde tahkikatta bulunan bir arkadaşımız şu malümatı toplamıştır: Müddeiumumi dün sabahtan gece sa dek oyunculara sahip olmağa mecour- duür. Bunun için Arsenal idarecileri İn- giltere ve İskoçyanın en üstad futbol- cularını muazzam meblâğlar mukabi- linde sagaje etmektedirler. Eski sağ iç İskoçyalı meşhur Da- vit Cak Arsenale bir milyon iki yüz bin frank ki, bizim paramızla yüz bin Hiradan fazlaya mal olmuştur ki bu ye- kün futbol tarihinde hâlâ bir rekor- dur, O tarihte yalnız hücum hattına Ar- senal üç milyon frank vermiştir. Bugün Arsenalin en parlak muha- cimi şimdilik sağ muavin oynayan Bostin'dir. Bostin takımın her yarinde | oynayabilen emsalsiz bir futbol yıldızı dır. Arsenal Londrada eski tersane iş- çileri tarafından kurulmuş bir klüp ol- duğundan sembolü top tüfek'tir. Hem müddei, Hem hâkim! at virmi bir buçuğa kadar Seyfettini ve nüdise ile uzaktan ve yakından alâka- sı görülenleri isticvap etmiştir. Bütün bu isticvaplardan sonra şimdilik şu ne- ticeye varılmıştır: Seyfettin cinayet akşamı kışladan ay rılmamıştır. Seyfettinin kışladan ayrılmadığı tes bit edildikten sonra tekrar malümatı- na müracaat edilen küçük evlâtlik Fat ma bu sefer evvelki söylediklerinin ak- sine ifade vermiştir. Cinayetin failleri nin bugün kat'i olarak meydana çÇıka- aları kuvvetle muhtemeldir. ülsümün öldürülmesi sebebi henüz anlaşılamamakla beraber cinayetin sir kat maksadile izah edilmediği kanaati- ne vrılmıştır. Bir yankesicibir hırsız mahküm Kemal isminde yankesecilikten suç- hu ve müteaddit sabıkası olan bir ada> mın Sultanahmet birinci — sulh ceza mahkemesinde icra edilen muhakeme- 'i bitirilmiş ve 7 ay hapse malikâm e- |dilmiştir. * Hasan isminde bir adamın ceke- tini çalan Arap Şükrü birinci sulh ce- za mahkemesince 3,5 ay hapse mah- küm edilmiştir. Trablusşamda silâh Sesleri kesilmedi Berut 23 (A.A.) — Havaa bildiri- Hakem komitesi reisi bizzat idare ettiği maçların şikâ- yetini yine kendisine mi yapacak’ Zorla çileden çıkmak buna derler. İstanbul lik maçlarının hakem işlerini üzerine alanlar, eski günlerden kalma inhisarcılık zihniyetinden bir türlü kur- tulamıyorlar, İki gün evvel lik maçları ve hakem meselesindeki lâübâliliği tenkit etmiş, Hakem Komitesinin bu işi kökünden halletmesi lüzimgeldiğini de ayrıca ilâ- ve etmiştik. Maçlardan bir veya iki gün evvel bakem tayini senelerdenberi görüldü ve anlaşıldı ki fena ve o nisbette de sa- kat bir iştir. Bir memur gibi, resmi bir şekilde bir yere bağlı olmıyan futbol hakem- lerimiz herhangi bir maç arifesinde falan maça hakem olarak seçildikleri- ni gazetelerdeki tebliğden - öğreniyor- lar, Çak dar bir zamanda yapılan bu iş- ten sonra hakem hey'eti eh vazifemi- zi yaptık. Bu hafta Tik maçları rves- îmî tebliğe göre her tarafta tıkır tıkır oynanacak derken, iş bir tarafta pat- Tak veriyor, vazifeye seçilen hakemler maçın ehemmiyet ve şekline göre bir mazeret icad edip işin içinden sıyryı- veriyorlar. Esasen ayak üzeri görülen işlerin temeli olmadığından bir telâştır baş gösteriyor. Maça tayin edilen hakemi bir yan« dan vazifeye davet için iknaa çalışılır- ken bir taraftan da Aliyi Veliyi ara- maktan geri kalmıyan komite, denize or: Trablus Şamda vaziyet hiç bir su- setle değişmemiştir. Cumartesinden be- ri ateş teatisi devam etmektedir. Mer- kez mahalleler, askert kıt'aların ablu- kası altındadır. Berut ve Saydada sürmektedir. İngiliz - İtalyan Anlaşması Londra 23 (A.A.) — İtalya büyük elçisi Grandi bu akşam Londraya dön- müştür. İngiliz - İtalyan anlaşması için müzakerelere bulıyı:ul_!ır sola koşuyor, didiniyor. Mevcut Bakemler — zaten maçlara takaim edilmiş ve etrafta kalan bir kaç kişinin de hemen bulunması imkânsız olduğundan nihayet hakem — komitesi reisi paçaları sıvıyor ve açılan bir ge- diği kapamak için düdüğü eline alıp sahaya çıkıyor. Büyük maç olur da gürültü çıkmaz elur mu hiç? Aksilik bu ya komite reisinin ha- kemlik yaptığı maçta da oyun sert - luyor. Oyunculardan şuna, buna ka- barıyor, iş çığırından çıkmak üzere i- ken bereket”usat İmdarda yetişiyor, ©- yun bitiyor. Fakat hem hakem, hem de hakem mevkiinde olan zatın idare ettiği ma- ça dair hakem komitesine verilen ra- poru veya itirazı kim tetkik edecek? Binaenaleyh bu ilk va mühim mah- zuru göz önünde tutarak nihayet bir hakemin kendi kendini tenkit etme- sinden bir fayda hasıl olamıyacağını düşünüyor, ve çok samimf olarak ya- pılan bu tenkitlerin ilk fırsatta nazarı dikkate alınmasını, çok eski ve çok dürüst bir sporcu olan komite başka- nından bekliyoruz. sükân hüküm assaenena Sayfa 11 İspanya işi tehlikeli bir safhaya girdi Londra, 23 (Hususi) — İspanya iş- lerinin girdiği yeni safha üzerine, Ha- iciye Nazırı Eden, bugün, Avam Kâ- anda tekrar İngilterenin vaziye- tini tasrih eden beyanatta bulunmuş ve demiştir ki: «İngiliz hükümetinin siyasası hiç bir tarafı iltizam etmemekte ve hiç bir ta rafa yardım etmemektedir. İngiliz hü- kümeti şimdiye kadar iki tarafın hiç birine muharip hukuku vermemiş ve böyle bir niyeti de yoktur. Buna bina- en İngiliz harp gemileri icabında İn- giliz ticaret gemilerini himaye edecek. lerdir.» Eden, hükümetin, İspanyaya İngiliz gemileri tarafından silâh naklini nizam | sız addedecek bir kanun çıkaracağını ilâve eylemiştir. Bundan sonra, İngiliz hükümetinin, İspanyol limanlarını kullanmak husu- sundaki Fransız ve İngiliz hakları ih- lâl edildiği takdirde müşterek bir hat- tı hareket ittihazı için Fransız hükü- meti ile temas edip etmediği hakkın- da irat edilen bir suale cevap veren Eden demiştir ki: «Hükümetin, İspanya vaziyetinin or taya çıkardığı bütün meseleler hakkın da Fransız hükümeti ile sikı temasta olduğunu temin edebilirim. Bu sabah Fransa büyük elçisini gördüm ve ken- disine, bu mesele hakkında takip etmek niyetinde olduğumuz siyasayı izah et- tim.» Ecnebi tahtelbahirler de işe karışıyor Madrit, 23 (A.A.) — Röyter Ajansın- dan: Bahriye Nezareti, bu sabah saat 9 da âsilerin ellerinde hiç bir denizaltı bulunmadığından ecnebi donanmaya mensup olduğu zannolunan birtakım denizaltıların Cartegena limanı metha- linde hükümet donanmasına taarruz etmiş olduğunu bildirmektedir. Cer- vantes kruvazörüne bir torpil atılmış- tir, Madrit, 23 (A.A.) — Cervantes kru- vazörünün Cartegena limanı methalin- de hükümet donanmasına taarruz et- miş olan esrarengiz denizaltılar tars- fından hasara uğratılmış olduğu tas- rih edilmektedir. Mendez - Nunez kru- vazörüne birşey olmamıştır. İspanya sefirinin teşebbüsü Londra, 23 (A.A.) — İspanyol hü- kümetinin Londradaki mümessili bu- güm öğleden sonra da Edeni ziyaret e- derek Miguel Cervantes kruvazörünün torpillenmesi meselesini görüşmüştür. İspanyol hükümeti, bu torpillenme es- nasında civarda bir Alman kruvazörü ile iki İtalyan denizaltı gemisinin bu- hunmakta olduğunu iddia ediyor. Fransanm vaziyeti Paris, 23 (ALA.) — Salâhiyettar mah feller, Fransanın İspanyol işleri kar- şısındaki vaziyetinde hiçbir değişiklik olmadığını bildirmektedirler. İtalya ve Almanyanın yardımları Londra, 23 (A.A.) — Daily Mail ga- | kamyon, 20 ağır top, © tayyar re ve mühimmat yüklü olduğ Çanakkale boğazından geçmi gemilerden bazılarının isimle: dır: Karl Lepin, (3,974 ton), 12 askert kamyon, 2 tayyare, 500 ton da harp ını Kartacaya yüklenmiştir. alt (11,439 ton) 50 askeri 1500 200 ton da erzak, ilâç, malzemeler, Barselona yük« ton mühimmat, ve diğer lenmiştir. Şahter (31286 ton) 6 kamyon, 4 top, 2 tayyare ve bin top da harp malz>- mesi, Alikanteye gönderilmiştir. Varlaan Avanesov (6,557 ton) pazakk günü Kartacaya götü ek üzere beş bin 655 ton petrol yüklü olarak Boğaz dan geçmiştir. Kursk, İspanyaya gitmek üzere 25 sandık, iki tayyare, 10 top, 1000 toxz mübimmat, 1500 ton da erzak yüklü olarak Boğazdan geçmiştir. Blagvev, Kartacaya gitmektedir. Ha, mülesi 40 sandık, 6 tank, 12 ağır top,' 500 ton da harp melzemesidir. ) ) Skvortzov Steponov, gene Kartacılş ya gönderlmek üzere 1500 ton hubum bat, 500 ton mühimmat, 1000 ton d&t kömürü hâmildir. , Bu gemilerden birçoğunun İspanys limanlarına verdıkları resmen bildiril. miştir. İspanyaya girecek mallardan gümrük alınmıyacak Londra, 23 (Hususi) — İspanya hü- kümeti bugün neşrettiği bir be; nna-j| me İle, İapdr—»nşa ithal edilecek bütüni mal ve eşyadan hiç bir gümrük resmi! alınmıy: nı ilân etmiştir. Eski Romanya Başvekili Rusya ile münasebatın Kesilmesini istedi Bükreş, 23 (Hususi) — Eski Başve-' kil Vayda Voyvod 21 sayfadan ibaret' bir muhtırayı Kral Karola göndermiş-' tür. Eski Başvekil, muhtıranın başlan-, gıcında, Milletler Cemiyetinin şimdiye, kadar gösterdiği zaaf ve aczden bıh- settikten sonra, cemiyet haricinde kıı lan Almanya, İtalya ve Japonyanın bu. na mukabil elde ettikleri siyasi muvaf- fakıyetleri tebarüz ettirmiştir. Bundan başka müstakbel harbin Almanya ile Rusya arasında patlıyacağını söyliyen: Vayda Voyvod, muhtırasını şöyle bi-, tirmiştir : ! — Almanya ile Sovyetler arasında bir harp vukuunda Romanya toprakla- rını böyle bir harbe sahne olmaktan kurtarmak için, Sovyetlerler münaseba ti kesmek. 2 — Romanya ile Lehistan arasında« ki mevcut dostluğu takviye etmek, 3 — İspanyadaki âsi hükümeti tanı- zetesinin Berlin muhabiri Ward Price,| mak. Ciano ile birçok Alman ricalinin ken- disine yapmış oldukları beyanattan 8- şağıdaki neticeler! istihraç etmektedir: Almanya ile İtalya, General Franko- nun kıtaatı, müşkül bir vaziyete düş- tüğü takdirde onlara yardım eımekten çekmmryu.ekle—cır Bambardıman tekrar başladı 'Toledo, 23 (A.A.) — Asilerin topçu- su, havanın düzelmesinden istifade e- derek, Madridin mühim noktalarını tekrar bombardıman etmeye başlamış- tır. Odalar birer birer işgal ediliyor Avila, 23 ÇALA.) — Havas Ajansı mu habirinden: Asilerin yapmakta olduk- ları taarruzların havanın fenalığından dolayı gevşemiş olduğu bildirilmekte- dir. Faslılarla âs'ler, birçok mahalleleri işgal etmişlerdir! Âsiler, bir evi işgal eder etmez, bitişik binanın üst katları- nı dinamitlemekte ve dinamitle açlık- ları gediklerden bu evlere girmekte- dirler, Âsiler, odaları biribiri ardı sıra işgal etmektedirler, Böyle bir usu! iş- gali batileştirmekte ise de büyük zayi- atın önüne geçmektedir, 18 Sovyet gemisi İspanyaya top, mühimmat götürdü Deyli Ekspresin İstanbul muhabiri İsi 20 Birinciteşrinden İkinciteşrinin bi- mine kadar, 18 Rus gemisi, top, tayya- geüncereserereeaaLAnEASADSAREDE A AeL AA e LEELARALELARAEseRecenA Resimli zabıta hikâyesinin hal şekli 3 numaralı resimde, kadının siga- Trasını yaktığı görülüyor. Odanın &- caklığı, havagazı sobasının iyi yan- dığını ve komiserin de havagazı so- basını söndürdüğü kaydedilmiştir. Katil cinayet esnasında başka bir yerde olduğunu göstermek için, sa- atini parçalamış, ve yelkovanla ak- rebi dokuzu beş geçe yapmıştır. Bütün deliller kadının havagazı sobasının önünde katledildiğini (ki hizmetçi, hanamını burada sırt üstü yatar bulmuştu) göstermektedir, (7 numaralı resim) Eğer, maktul ka din bu vaziyette, havagazı sobası « nın önünde bir saat kadar, yatırış bulunsaydı, arkası yanmış olacaktı, Hattâ birkaç dakika bile bazı kav- ruklar vücude getirecekti. Binaenaleyh komiser pek haklı o- larak, katlin hizmetçinin eve gir - mesinden bir iki dakika önce yapıl- dığını tesbit etmiştir. Bu suretle Redraanın iddiası boşa çıkmıştır. V