21 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

21 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ııw" ÇAM kokulu EREN Kolonyası SON POSTA —- Sayfa ll Kalp ve ciğerlere ferahlık veren sıhhi yeni icat fevkalâde mükemmel bir kolonyadır. Beş gram EREN kolonyası banyonuzu çam ve kır çiçekleri kokularile ilkbahara çevirir Cildinize taze ha- yat verir, ve mis gibi kokutur, İsimı ve markasına dikkat ediniz. Tanınmış eczane, itriyat ve tuhafiye mağazalarında satılır. Deposu Evliya Zade Nureddin ticarethanesi, İstanbul. b ee e AAA AAA AA A MA G DA e GA A e AA e e G ae A A GA AAA AA0 6d s ASA GA AAA . GüA EE Donanmamız Maltada alkı; arla üi füneitidi S ESA Çok Pafak Ada balkı'Türk donanina ve bahri Mışlardır. Malta açıklarında istikbal Malta 20 —. Anadolu ajansının su: Tinden: Yavuz ve Filotilla, tayin edilen nok #onra donanmamız tam bir intizam al! Saat 8 de Maltanın merkezi olan V Olduğu dost memleket filosuna mensi Mıştir. İngiliz muharibleri Yavuzun Tİ) karşılandı (Baştarafı 1 inci sayfada) samimi ol büyük n ştur. lerini tezahüratla karşıla- reti mahsusada gönderdiği mühabi- tada denizaltı filosuna iltihak ettikten tında yoluna devam ederek bu sabah letta açıklarında ziyaretine gitmekte up beş muhrib tarafından karşılan- her iki baş omuzluğunda yer aldıl Top sesleri arasında Malta limanına g.riş Böylece yoluna devam eden donan #afede bir an durarak refakatindeki İn, tübaylarını almış ve bayrağımız: dalga anına girmiştir. Limana yaklaşırke karşılamıştır. Yavuz Mendreği geçer taklarını ve sahil bataryalarının ayni topla İngiliz Amiralini selâmlamış, ve Miştir, yi Yavuz selâm toplarını atarken her Bayrağını çekmiştir. mamız Valetta limanından iki mil me- giliz muhriblerinden klavuz ve irtibat landırarak heybetle ve ağır ağır Valetta n hava kuvvetleri de donanmamızı ken 21 parça topla dost memleket top- | 1 suretle mukabelesi akabinde de 17 17 topla kendisine mukabele edil- iki defasında da İngiliz beyaz harb Görülmeğe değer göğüs kabartıcı bir manzara Valetta, 20 — Anadolu Ajansının su Gen: Cumhuriyet Türkiy Tülmeye değer bir manz; hl'de bütün denizcileri , 2 sim €n şerefli me n Ulu Önder Ata du. Kaleden atılan selâm topları lerinin her birinden ayrı ayrı gel tiklâl marşımız arasından süz ri merasim uçuşları yaparken, iç lim larının arasında şamandıralara bağlan Ti, donanmam reti n Valetta limanına gir Amiral Şükrü Okan ol za dost İngiltere tarafın- ve göster ihtiram karşısında Türke tü 1 ve boruları ve çalınan l—— mız, İngiliz hava kuvvet- anda Kuyin Elizabet ve Barbam zırhlı- dı. İki amiral arasında dostane mülâkat Yavuza ilk ziyareti Türk kon hında harp ve denizaltı filoları kur olduğu halde ve büyük üniformalarla zabette ziyaret etti. Fevkalâde merasi etti. Ayrılırken 15 topla selâmlandı. iade etti ve büyük mer İk! Amiral arasındaki bu İn le ist İk tems Sonra Amiral Şükrü Okan, y Kurmay Başkanı ve yaveri İngiliz Amirali Sir Dudlet'yi Kuin Eli- mle karşılandı ve bir müfrezeyi teftiş giliz Amirali ayni suretle bu ziyareti edilerek topla selâmlandı. yaptı. ar çok dostane ve samimi oldu. Amiral Şükrü Okanın Maltaya çıkışı Bundan sonra Amiralimiz limandaki Vaları arasında Malta vali ve komutanı karaya indi. Dost memleket topraklar Menlandı Amiral Şükrü Okan burada selâm ifa eden bir kara kıt'asını teft bütüp gemilerin selâm boruları ve ha- Amiral French'i ziyaret etmek üzere ma k basışı da /9 topla kaleden se- asket? merasimle karşılandı ve tesmi ettikten sonra, maiyetleriyle birlikte #tomobillere binerek Vali sarayına git ti. Çılgınca alkışlar ve hurra sesleri gâh f bir halk kitle hüratını tasv zdır. Otomobill nni «hu vaya atan Tüdü. Halk b'ıxnk dcfal:ı" Amiralin oto Mensup olduğu milleti çılgınca alkışla fevkalâde mültefitane mukabele ediyo Bütün güzerg gl kaplamıştı. Halkın heyecan ve teza- er mMütemadiyen el çırpan ve şapka! binler ) arasından ağır ağır y moöbilini durdurdu ve onun şahsında dı. Amiral müteheyyiç, bu tezahürata r ve eli ile halkı selâmlıyordu. Malta şövalyelerinin mermer sarayında Malta Valisi Amiralimizi beş yüz se mer sarayının dış kKapısında ve çok sa Amiralimiz bir müddet istirahatten Vuza avdet etti ve Valinin iadei ziyare Amiral daha bu ilk temas la res bir sempati uyandırmış ve hürmet tel öğle yemeğini Yavuzda yemi ikoymüştur. .. Hayatı nasıl (Baştarafı 1 inci sayfada) halılığı hakkında açmış olduğu anket beni de yakından alâkadar etti. Fikir- aşağıya yazıyorum: Bence memleketimiz, bilhassa dahil- de istihsal ettiğimiz gıda ve giyim mad Geleri bakımından pahalıdır. Bunlar e- hemmiyetli surette ucuzlatılabilir. Evvelâ memleketimizdeki kazanç se- Viyesini şu suretle tasnif edebilii nelik eski Malta şövalyelerinin mer- mimi ve dostane bir tarzda karşıladı.. sonra ayni merasim ve tezahüratla Ya- tini kabul etti. mi mahafilde ve halk üzerinde derin kin eylemiştir. ş ve Malta fahri Türk konsolosunu ye- Ucuzlatmalı ? aş veya iki liradan az yevmiye alanlar gelir ki bu gibiler için de hayat paha- hdır. İki liradan üç liraya kadar yevmiye- &i olanlar için hayat normaldir. Eshabı servet için de tabif pahalılık diye bir vâkıa yoklur. En sonra, çalışabilecek kudreti olup ta iş bulamıyanlar, büsbütün işsiz o- lanlar vardır ki bunlar için hayat bir i cehe'memdır teskil eden köylü, maslesef tamamen Müstahsil olmadığı için müstehlik de değildir. Kendi âleminde kendi y kavrulur. Bunun için memleketimizde hayat Pahalılığı dolayısile en fazla sıkınt: çe- ken tabaka yevmi kazancı 50 - 100 ku- Tuş arasında olan işçi Bunlardan sonra elli Jiradan az ma- Bu tasnifi yaptıktan sonra hemen i|â ve edeyim: Ulu Önderimiz ve Büyük Başbakanımızın daima işaret buyur - dukları gibi memleketin endüsiri bakı- mından inkişafı bir kısım işsizlere iç temin edebileceği gibi, bir kısım az ka- zançlı işgilerimizin, kazanç mikdarları: nm da iş verenlerin hüsnü niyeti ile yükseltilmesi kabildir. Ve zaten bunu .İnüşü, Bağdadın fethi, Barbaros takip I KİTAPLAR ARASINDA Muhteşem Süleyman Yazan: Fairfax Downey Çeviren: AN Kemâili ndaki bü. , bizim Kanuni onuncu ÜOs- ahınım mafassal, mükem- didir. Müellifi, Fairfax| ey, pek zengin bir bibliagrafya bat ettiği veçhile, eski ve yeni bir çok kitaplara müracaat ederek, derle- diği ııııluınıı parlak bir üslüp ile iş- n dikkate değer bir par- ı ilel'ebed yaşatacak bir eser vü- | & girmesi, Mmukaddeme- i, mühim bir noksanı- mek olan bu eserin ter- c k bir hizmet görmüş o- lan Ali Kemali, tercemeye de pek zi- e ihtimam eylemiş görünüyor. i k.ı;:'ı.u:'ıı bir h:.:m!n nakletmek sureti ıerm.ını na göre tahkiyenin süs- lenip bezenmesi mi muv şıkkın lehinde de, aleyhinde de bulu- nanlar var, Ben ikinci için şıkka taraftarım ve onun r ki Ali Kemalinin bu terceme-| yük bir hüsnü intihap sayarım. abın mevzuunu kısaca tahlile ge- vamn: zün ölmesi ve Süleymanın cü- lüsu etrafında güzel sahnelerle başla- biten birinci fasıldan sonra Sul- nın Hıristiyanlık âlemine | n okuduğu anlatılıyor ve İbu esnada Osmanlı askeri — teşkilâtı hakkında da çok malümat veriliyor. am Cevat Paşa merhumuu «Tari olsaydı - hiç bulacağım diye n teşkilâi i- ni elde et- miş ve üzüntüden kurtulmuş olurdu. | Maamafih yaptığı gene bir himmettir. ney, sonra, Rados muhasarasını ptını yazıyor: Evvel. dıxgu gibi ikincisinde de Türk kahramanlığını, 'Türk âlicenaplığını, i| disi Belgradda çıkan Vreme gnıc!esi-! muharriri, Svetoveki, «Türkiye — Baş Vekilinin Nezdi dc w başlığı altında yazdığı kalede, Türkiye — Başvekilin kaı)cdı değil, bütün Avrupada da İrekor vücuda getirdiğini bildiriyor ve diyor ki «Filhakika, İsmet İnönü on üç se- nedir, Kamâl Atatürk'ün en yakın mesâi arkadaşı olarak hükümetin bu- şında bulunmaktadır. Kendisinde şayanı dikkat devlet a- damı vasıfları ve realite fikri mevcut- ur. Büyük ekonomik rönesans prog- ramını düşünmüş ve bunu başarmıştır. Politikada tıpkı Yugoslav Başbakanı B. Stoyadinoviç gibi realist olan İsmet İnönü Türkiye Milli ekonomisinin muhtelif meselelerine uygun hal su- retleri tatbik etmektedir. Muvaffakı- yetinin hikmeti, ulusla daimi temaş halinde olmasındadır. Filhakika, Baş- vekil, finans vergilerinin mükellefler için ağır olduğunu görür görmez, mil- | yonları cesaretle bütçeden silmekte - dir. Çönkü o, bu m daşların mübayaa kabiliyetinin çoğal- ması sayesinde geri geleceğini biliyor. | ma- in yalnız Iyonların vatan - Türkiye Başvekili, yorulmaz bir su- rette çalışır. Memurları hafta sonu| tatilinden istifade ettikleri halde, ken- disi için bu tatil mevcut değildir,» Muharrir, Türkiye Başvekilinin ça- ma odasında hüküm süren lâtif at-| maosferi ettikten sonra, Başve - kilin Yugo:! efkarı umumi ne yaptığı beyanatı nakledi İ Başv emirde — başbakan | B. Stoyadinoviç'i Ankarada kabul et- B llid büyük memnun ve demiştir. ki: ıhuıuuı. e ».ıpn;ım temas benimi ——— İsetinin kollektif meererereLEEEELAREAAEELALALE || Yugoslavyalı bir gazetecinin g örüş k hoş ve lerı nün başlıca ıı_ws_ıl me leri hakkın- daki noktai nazarlarındaki tıpkılığı haş Urlattıktan ve B. Stoyadinoviç'in Tü-- kiyede kısa ikametinden bu memlek-- tin hakiki çehresini naklettiği ümic - i izhar ettikten sonra, bu ziyareti sözlerle hülâsa edebileceğini söyledi «Rabıtalarımıza ve sözlerimize i: - ı |mad kuvvetlenmiş ve tarsin edilmiştir Bizzat doktor Stoyadinoviç, karakteığ ile, insanları ve ulusları itimada teşvik etmektedir.» Türk siyasası bahsında, İsmet İn- önü, bunun, Türkiyenin iç ve komşu memleketlerle dış siyasalarında teza- hür etmekte olan barış siyasası oldu- ğunu bildirmiştir. «Türkiyenin barışa ihtiyact vardır ve hiç bir arazi hedefi yoktur. Bunun- la beraber, Millt emniyet meselesi çok hassastır. ve küçük veya büyük her ulusa büyük dünya camiasında â- za olarak hürmet edilmesini istemektee dir. Bunun içindir Türl Azasından bulunduğu Milletler Cemis de, emniyet — siyasasına, merbuttur ve geles te de merbut kalacaktır.» in muharriri, İsmet İnönü-s | nün Türkiyede pek — çok sevildiğini sadık bir surette cek |kaydettikten sonra makalesini: «İsmet İnönü artık bir Başvekil de- ğil, yeni Kemalizm dininin ilk idarecjk jsidir.v Sözleriyle bitirmektedir. Erenköy Cinayeti Türk şeharnet ve mürüvvetini büyük bir vuzuh ve kat'iyetle isbat ediyor ve oeşkun bir ile Hurrem bahsine ge- çiyor: «Kü ve cazibeli vücudü ile hakiki güzellikten uzak, lâkin sehhar bir hayatiyeti haiz olan Hurrem; uzun kirpiklerinin gölgesinde saklanan iri, kara gözlerile Türk hakanını yıllarca esir edecek olan Rus papasının esir kızı Hurrem.» Bunu Viyana muhasarası, Viyana dö ediyor ve gene Hürrem, mestü muzaf- fer, ortaya çıkıyor. Osmanlı tarihinin en çirkin safhası, hiç şüphesiz, evlât ve akrabayı öldür- mek key ti idi. Hurremin entrikala- rile Mustâfa sultanın ölümüne da!r ©. lan on ikinci fasıl, -« kendi hesabıma söy lüyorum - bu fac iç blr kitapta te- sadüf edilmiyen bir larzda, açık ve et- raflı anlatıyor. Kitap Kanuninin son seferile bitiyor., Sigetvar fatihi, artık gözlerini kapa - mış, koct Sokullunun dâhiyane gayret lerine rağmen suükuttan kurtulamıya - €ak olan mirasını sarhoş Selime bırak- mış idi. Mütercim, kitaba birçok notlar ilâve etmiş ve eser bunlarla daha zenginleş- miştir. Ali Kemaliyi bu gayretinden dolayı tebrik eder, kitabı, tarihi sevenlere tav siye ederim. Yusuf Sadun temin etmek için büyük gayretler sar- folunmaktadır. Gene Büyük Atatürkün son nutuk!a- rında emir ve işaret buyurdukları gibi toprak ve arazisi olmayanlara arazi da- gıtmak, bu araziyi son sistem iraktör ve makinelerle kooperatif ve kollektif bir şekikle işlemek ve bu araziyi köylü nün satmasına mâni olmak, hayatımı- zın ucuzlatılması yolunda iyi neticeler verebilecek çarelerdendir. Bu süretle senelerden beri işlenmi- l | (Baştarafı 1 inci sayfada) )İ Bü- ber veren t Seyfettindir. tün bir g başında çirmiş olan Seyfettin sabahleyin eve döndüğü zaman, karısını taş- hıkta başı göğsünden ayrılmış bir vaz yette görünce çılgına dönmüş, koşa ko- şa jandarma karakoluna gitmiş, cina- yeti haber vermiştir. Gülsum evine ve kmaum. .».ı.lm bir fesi iar ş m&ım 3.».Aş) zan —ıl(ma al nmiş hulun maktadırlar. Gülşm &4pılun tahminlere göre Gülsum h r sızları görmüş, tanımış, hırsızlar bunun üzerine Gülsumu öldürmüşlerdir. Ka - dıncağız bunların elinden kurtulmak için kaçmak istemiş, sokak kapısına ka- dar gitmiş, -fakat orada kendisine yetişerek yakalamışlar ve yere yatırıp başını Bacakları arasına alarak bağır- masına Mi lduklan sonra koyun bo- ğazlar gibi gırttağım keserek öldürmüş lerdir. Vak'a derhal Üsküdar Müddeiumum? liğine ihbar edilmiş, Nöbetçi müddei- umumisi Orhan derhal vak'a mahalli- ne giderek tahkikata başlamıştır. Şimdilik üç kişi zan altında bulundu- rulmaktadır. Bunlar cinayeti inkâr et- mekte iseler de mevcut bazı deliller kendilerini suçlu vaziyette göstermek- tedir. Cinayet faillerinin bugün mey- dana çıkacağı umu.maklıdır ıqlen(-ı:k. köylümüz ta- hu tahsi vaziyete geçecek, jl tihsal çoğaldığı için herşey ucuzlaya- cak ve köylü ile işçi, iyi kazandıkları için bol harcayacak olurlarsa hayat: şimdikinden çok daha ucuz olmamasına hiç bir sebep yoktur. Hülâsa olarak şunu söyliyeceğim: Memleketimizde hayat pahalıdır. İ: |de 2 | Kendileri de F ı. . İtiraf ediyorlar (Buş tarafı 1 inci sayfada) müntehipten 630, Bilanda müntehipten 203, 500 müntehipten 230 kişi seçime ştirâk etmiştir. İştirâk nisbetleri şöy- ledir: Antakyada yüzde dört buçus Reye baniyede yüzde dokuz, Bilanda yüzde 12, Kırık handa yüzde 21, işt'râk e- denlerin hemen hepsi ya memur, ya Taşnak, yahut da Türkiye 1600 Reyhaniye- firarileri- Son seçimde müntehibi sani göste- rilen zatlardan bazılarının istifaya baş- Şapka Cıyenkr İskenderun, 20 (A.A.) — Adalı a« ilesi efradı hemen kâmilen şapka giye mişler, halkla beraber harekete geç- mişlerdir. Miting yapılmıyacak Üniversite gençlerinin bir beyanna- me neşrederek cumartesi günü bi ting hazırladıklarını, ve bu mitingi mesuliyetini de Talebe Birliğinin üze- rine almış olduğunu yazmıştık. Böyle bir nümayişten fayda melhuz olr mıya- cağı düşünüldüğü için vazgeçilmesi da- ha muvafık bulunmuştur. Dün Milli Türk Talebe Bi aldığımız bir tezkerede de mi 'ıuıı Ta- lebe Birliğinin rolü olmadığı söylene gmektedir. Tezkereyi aynen ya 21/11/36 cumartesi günü yapılacağı düm- kü gazetelerle ilân edilen Beyanttaki mitin, gin idare ve mesüliyetinin — talebe birliğine verilmesi hususunda Vilâyete müracaal edi)- mişli. Müsaade alınamadığından bu teşeba büsten vasgeçildiği bildirilir. Hünareenenasenmeeaanenene e nenAnAn tihsal kıtlığı vardır. Tam ücret ve tam iş yoktur. lerimin ana hatlarını duğundan tafsilâta ve mi rmeğe lüzum görmedim.s

Bu sayıdan diğer sayfalar: