8 Sayfa ınırdeıı Ruımrt.ııldr. A Anadolu gazetesinin sekreteri ile bir konuşma ı d «& 8 “ Bir taraflan konuşan ve bir taraftan mürettip- haneye yazı yetiştiren Orhan Rahmi Gökçe: Eğer İstanbulda san'at ve fikir hayatı varsa elbet İzmirde de vardır,, diyor Yazan: Kadircan Kaflı nın başında dimdik denece - . ' e oturmuştu. Yeşil mi, yok 1i olduğu ilk bakışta kestirilemi - | saplamış g aki kalem bildiğine arasınc ç özlü bir ya- opti k © sirı mürellip göründü! t -— Ulu: birlik için fıkra lâzım... | — Bitiyor; iki dakika bekle, ahiden iki dakikada bitti ve ni bir yazıya başlamıştı. Bu da (Ar u) nun başmakalesiydi > gene göründü: y veddeleri bi Orhan Rahmi Gökçe kika sonra gel de al... | İsveç köylüsünü alıp adını Mehmet ko- m duğunu gözümle gö ar ve karşımıza dikerle Memle- ket yazısı denilebilecek bın on satır azmadığı ne var' ki? Ajans | Bir bar u ile bir ni kontrol eder ve başlık ko- yatının en acıklı ve gülünç hâ - e dair olan sorgumu şöyle kar - Başmakalkı, fık! oman, röportaj, tarih mü- hülâsa bir gazeteye giren | iyı ya İzmirde benim irir. zah, hikây sahabe leri, t ya e göre onun Üç rekoru vardır: her a boğuşa bi adamım. Acıklı Hayatın d zar, azetelerde çalışmıştır. k yazı yazar kadar (Betarzı e ve hicviyeler- k değişti - n de ken- zaman gülünç olduğumu in- dimin çok r edemiyorum. — Hiç sevdin mi? — Hiç « zsa bir defa sevmiyen in- san pek zavallıdır. Ben kendimi za - de de muv olur. Ben bir şeyler sormağa hazırlanır - sön o başka bir yazıya başlamıştı. Bir bu eksikt Dedim, Çünkü gazetenin sinema sa - | Ça m_ YARSezüRü SRNye n GazaRtaki, hifesiydi. yor Mmusun? — Hem yazarım, hem konuşuruz. — | Dedi ve sorguma şu cevabı ver- — Ben plâtonik denilen a rdan, mi Pol ve Virjiniden, Kerem ile As-| anlamam. Aşk, fizik bir 1 tezahürüdür. Ba- ünür. Fakat as- al bir şeydir, Sev - memiş | manasile yaşama - möş bir insan bence bir zavallıdır. Fizik bir tazyikin ruhu ve asıl te aktan memnun niyörum. Çünkü bir insanın saadeti i nillerdir. — İzmirde oturr lup olmadığımı ve eşy en bir şey in ruhu k hali bi muhi i derecede zan lında fizi sta fakat mes'ut köylü ile uçı» s.ır..vl ve sırmalı, fakat zavallı olan sultanın hi- bilirsin. — İzmmirde bir san'at ve fikir hayatı zahürü geee & Ona en çok hangi mevzi üzerin- San bulda san'at ve fikir| a sorlayı Mmâanasız: bül. » hayatı var mı? Yoktug. Biz yeni kuru- bunu her halde sormak lâ- lan yeni âyâr edile ra saban gene ta töprak altındad bir cemiyetiz. Ka ada, madenlerimiz | Sanayiimiz yeni ku ma devrinde - dasını almamış - şaşıdır. San'at | tersine çevirmek lâzımdı: inde çalış - zım - gelirse — Hangi mevzu mazsın?, SA aktı kü üzerinde uğraşmadığı mevzu Çü yoktu. — Ne gibi eserlerin var? Bunları nir misin? ıl bir eser yaratmak is- tersin? Dedim. — On iki yıldanberi yazdığım — her çeşit yazıların hesabını - bilmiyorum. Bura gazetelerinde tefrika ettiğim ro- manların sayısı yirmi beşi bulur. Ta - rihi roman ve yazılarda- (M, Ayhan) imzasını kullanırım. Mevzularımın iç- tim orum. Realisi ol- mak istememe en — TOMantizme ıı hıııı.ı beş düş - ıuux_lu.. Eğer İstanbulda san'at ve fi - kir hayatı varsa elbet İzmirde de var - dır. Ancak onun İzmirde şüphesiz da- ba az olduğu inkâr edilemez. İzmirin gerileyip, gerilemediğini sor düm. — İzmir yanmıştır. Nüfus azalmış » ftır. İzmirin yarı ticareti, yani ithalâlı kanatlanıp İstanbula göçmüştür. Şin- di ihracatı da diğer limanlarla taksime uğruyor. Hele Antalya demiryolu da İ olmasına çal raği bitgin, o zaman gel de İzmiri se kaçtığımı görüyorum, Bunların hiç İzmir ne müstahsildir, ne de müsteh -| rini beğenmedim. Hiç bir edet k I liktir. Yani ne devedir,ne de devekı: şmet yoktur. Tovaz Şap alar şu... Buna nası) bir yüz vermeli? Onu | rusu budur. Han, ğ müt âr tayin etsinler. Her şey- | kilerde olsun. Ya! atmak istediğim eser, | Bu senenin şap - den önce şu koca yangın yeri kalkma- | doğmıyacak olan muhayyel bir yaka konulmuş ka modellerinde bü- h ) ndı ,|bu yakanım bir ucu yük bir değişiklik bu işi yapamaz. Bırakalım şu bahsi... | öyle bir vücut, sıhhat, kuvvet ve renk | sol taraftan eleğt vardır. Saç model - veriyorum ki hayran Cvl.l“ıjr,ın'.. Fakat |kadar — uzatılmıştır. lerinin — değişmesi dana gelince cilız “”î' ğımdan böy- | Sentürün altındaki şapkalara da - tesit Ne| le bir şeyin doğamıyacağını anlıyor ve | iki cep tayyörün ku- SbületlE Pa ada 'uı.ıı iyorum. Bununla beraber Bence övünülecek bir edebiyatı- ' maktan da geri kalmıyorum. Eh, kim mız yoklur. M utlardan, parlak ve|bilir, «gün doğmadan meşimei 'p'.cnı edebi kıymet taşır gibi gürünenler an- | neler doğar!..> tak cemiyetin kültür seviyesi nisbe - Bir rın yaz eser kend tinde birer varlık olabilmişlerdir. Bu| sinden daha yüksek olamaz. Yan ise hiç te yüksek değildir. Ret- | ko; bir fil doğamaz.. B ile münasebeti olmıyan, orijinali - | es > muvaff onları kendileri için tesi felsefi gür san'at kiymeti ol - muyan, insan psikolojisini, karakter -| tabakası, okuyucu ki r. Bunun Teri, cemiyet hüc yaşatam için Orhan Rahmi Göl sön söÖz - bir edebiyata her halde başka bir bulmalıdır. Memleket edebiyatı adai lerini hayretle karşılamadım. diye | Kadircan Kaflı SON POSTA ik yve sonba « harda lecek sade — bir kostüm. Be. yaz fanile kumaştark yapılabileceği gibi yüp örgüden de — yapıla « bilir. Rob önde iki Pli kaşe İ Bi vardır. ü ceketteki cepler teple Aynı şekilde yapılmış - y Rr. Robun — üstünde g Aynı kumaştan sentür z krepten dikilmiş şık ve ağır bir yardır, et etekler uzun ve boldur. O - muzdaki ilâve, l ? miş iki parçanın yuka ne eklemekle yapıl Göğse iliştirildiği yerde bir çiçek vardır. , Beldeki kemer gü- müştendir, üzerine boncukla işleme yapıl- mıştir arı sivri olarak biç ımlarını birbiri- 1 örgüsü bir rop siyah beyaz veya kırmızı beyaz yünden yapılır. Yakadaki şarp roba bilişiklir. Ev de giyileceği gibi so - kakta da — giyilebilir. Beldi vün — koyu renginin ayni bir ku - e- şak vardır. parça yapılır ı(apldr. Üst parçı lan — geçirilir. n ön tarafı mo « la rop kesiktir, Önde ise asıl ro- olarak aksi olarak d(l!ı görünen tül yakanın aynidir. A üzerine konulan kol yaka şeklini verir bun kumaşından olan y gelmiştir. Yani ön y yapılmı: anm üzerine tül kesik aka, arkanın tamamile .| Çanta ve eldıven D CiPlek kadın bılmelıdır Elleri bozmadan bulaşık yıkamak Elleri suya sokmadan bulaşık yıka- manın en pratik usulü şudur: Geniş bir kaba bulaşık tabakları dikine doğru sı - ralayınız. Tence - ka - şik ve saireyi de koyunuz. Üzer - lerine sodalı kay- nar se dökünüz.. dakika bu suda bırakınız.. Sarık Şeklinde hemen hemen temizle Birer biret bir ç kaynar sudan ufak bir leğende hazıfladığır abunlu suya, daldırınız. Sol elin le bulaşık kabı çamaşır mandalind? tutup çeviriniz. Sağ elinizdeki (mça * bire a siliniz. Tavan ve duvarli boyamakla kullanılan yağlıboya çaları bu işi bulaşık fırçalarından dâ” iyi görecektir. Bundan sonra bulaşik ları soğuk bir suda çalkalayıp * maktan başka iş kalmamıştır. dokunmadan — işil” Bulaşığı ma miş deme! ımmıduılvlı: tutu; nız: releri, çatal, kurll Bu sene moda olan bir çanta ve bir eldiven. Çamtalar bu sene de gene bü- yük yapılıyor. Etldivenler gene Muskea: der tarzında uzun bileklidir. Sade bir tay;;r Sade ve güzel bir tayyör. Tatlı ye « i kahve rengidir. Ellerni: bitmiş ola yarılarak- y pılmıştır. Cep âğız - larına da birer kürk band g Belinde — tayyörün kumaşından, dar £ Hndeki şapkalar çok moda olmuşt den yapılmışlır. | pe sivridir sent rdır dan sa tek düzdür. Arka - nin ve önün ortâ | £fımndan geçirilen yerinde birer plik rün Ğ fmmthh knp’lı.ıımnl.ıdır tır. Tay-| Band şapkanın büz- adar | gülü kenarım tul maktadır. - E