7 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

7 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İktısat Vekilinin söyled Maliye Vekili Fuat Ağralı kordelayı kesiyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) nen fabrikanın t valisi Hâmit Atatürk dev- arafında ve asında yarattığ in de İz- yar olduklarını İsmet İnönü hüküme zzam işler içinde bu r Ikadan iba- bu mu- ve ye- günler yaş ar ve arkadaşla- minnettar olduklarını söylemi Daha sonra İzmit Belediye Rei bir nutuk si yinç ve şükranlarına ter tüman olmuştur Özden Celâl Bayar gi anan kürsüye İktisat miş ve sık sık al- aşağıdaki nutkunu söylemiş- Ke Vek kış! tir İktısat Vekilinin nutku rogramımızda zulardan bir n hâdise bu tö- Merasimi itibariyle en- za dahil fabrikaların il etmesidir. Kâğıt en- ün dünya nazarında da kıy mmiyetli bir sanat şubesi dilmiştir. 1 fikir Hibariyle orta- ya altanlar plân ve programının hazır- lanmasında çalışanlar ve bunların inşa- yakın bir dikkat ve liyakatle takip apyay ı r Fabrikalarım: | nil edenler memleketimizin çocuklarıdır. Bunu bu suretle bahsetmekteki ehem- miyeti ifade etmek için diyebilirim ki her açılan fabrikanın inşa kudreti, tek- aziyeti ve verimli olması ve bin- | netice teknik esaslar dahilnde hüsnü idaresi bizim için bir kudrettir ve bun: ları bize göslerenler genç elemanları- mızdır. Bu genç elemanları takdirinize arzet mek suretiyle söze başlamak istiyorum. Bu fabrika 3 milyon 300 bin liraya mal olmüştur, Set i istihsal kapâsi- tesi 12 bin tondur. Çıkardığı malın kıy- meti 2 milyon 800,000 liradır. | yetm SON POSTA Bugünkü açılma resmiyle birlikte bu fabr paca Bu tevsiat için bir milyon y lira sarfedilecekt Programımıza dahil esaslar de sellüloz fabr kanın tevsline ait vaz'ı esası da ya- edi yüz bi olan bu fal kurulacak, 200,000 lacaktır, yet senelik iİstihsali | z ra kıymetinde 12 bin ton o- disine emniyet et- Endüstri plânımızda hisse ve pay a lan diğer milli müesseseler de ay ffakıyeti göstermişlerdir. Gerek iş ek mühendis ve gerek ik! bütün elemanlar, Türk mille taz İs anı isbat eden büyük katler göstermişlerdir, Bize daima teveccüh eyleyen bi al vardı. Deniliyordu ki, Türkler eko- nomik cihazlarını kurmak için belki pa bulabilirler, Fakat, bunları kurabi- liya- BüÜ- Programlarımızı fikir ve proje halin- de ortaya atlığımız anla, onların tat: bikima geçildiği kısa zaman arâsında, görüyoruz ki milli ihtiyaç İlerlemiş ve hesaplarımız - bu ihtiyacın karşısında küçülmüştür. Bu milletimizin dinamik hayatının İktısat Vekili bir ifadesi ve memlekette refah sevi- yesinin gittikçe artmakta olmasının bir işaretidir. Bugün açmak üzere bulun- duğumuz bu fabrikayı ihtiyaç nisbetin de kurmak istedik. Fakat inşaat bitin- ceye kadar geçen zaman içinde ihtiya- cın artmış olduğunu gördük, ve bü- yültmek mecburiyetinde kaldık. —“_Son Posta,, nın edebi tefrikası : 23 Yazan: Muazzez Tahsin Berkand Garda kendilerini genç bir Alman karşıladı» Bay Taylan Brükseldedir. Yarın Baat dörtte Belçikalı murahhaslarla ge- lecektir. İçtima saat beşte olacağından lütfen sizin de hazır bulunmanızı rica ediyor. Söylerken elindeki dosyayı Hofma- Na uzatmıştı — Bazı evrakı fransızcaya tercüme etmek lâziım geliyormuş. Belçikalıl, almanca bilmedikleri için bu tercüme- lerin de yarına kadar hazırlanmasını Bay Tayla a ediyor. Otomobille otele giderken Hofman Muallâya bakarak gülüyordu bizim direktör böyledir. Son İbuki d da size Peşteyi gezdirmek niyetinde i - dim. — Üzülmeyiniz dakik ben sizi serbest bırakmak, sürü iş çıkarır, H ya efendim. İş işdir, ne yapalım? Nasıl olaa gezecek vakti de bulurum. i bulacaksınız. Esasen içti- | malar fabrikanın Peştedeki merkezin - de olacaktır. Orada da elbette sizi gez- | dirmek istiyecek bie Iki Macar arka -| Ben daha bugünden onlarla sizi tanıştıracağım. Gelip sizi daş bulursunuz otelden alırlar, beraber rahatca gezer - siniz. Bütün vaktinizi işe verip Peşte- yi görmeden giderseniz ciddei yazık olur Hofmanın bu erini dinliyor, bir taraftan Muallâ bir taraftan babaca sözl da Peştenin geniş ve ağaçlı cuddeleri- ne, muazzam binalarına ve köprüleri- ne bakıyordu — Tuna gecel, zeldir! n kim bilir ne gü- * Yeşil çuha örtülü uzun masanın et- rafında üç Macar, iki Almandan ma- da Hofman, Muallâ ve bir de kızıl saç- h bir Macar kızı vardı. O da içtimada kâtiblik ve tercümanlık yapacak... Hepsi Türk ve Belçikalı murahhas Brüksel treni saat dört buçukta geldiğine göre ların gelmesini - bekliyorlar. Jartık otelde olmalılar. (örtülü h elemanları nereden bulacaklar? Fabrika kurmak kolay, fakat kurul- müş bir fa ayı teknik esaslar dahi- linde nası| işleteceklerdir? Arkadaşlar, biz bütün suallere naza- ri olarak cevap vermiyoruz. Bilfii! kur- nutkunu söylerken duğumuz fabrikalarımızın mümtaz ve verimli vaziyeli buna bizzat cevap teş- kil etmektedir. Bu fabrikaların mamu- lâtının nefaseti, metaneti ve ucuzluğu piyasaya ve memlekete şimdiden ken- disini sevdirmiş bulunmaktadır, Mali vaziyet Sanayi hareketinin memleket haya- Bekliyenlerin yüzünde ağır bir sa- bırsızlık var. Kızıl saçlı Macar kızı e- Tindeki kurşun kalemile kâğıt üzerinde bin bir resim yaparak eğleniyor, Muallânın gözleri kapıda... Bekli -| 3 yor; ne beklediğ kartın büyüklüği YOT ix İçinde garib bir helecan, ni bilmeden bu daki- nü düyarak bekli » sebebsiz bir çarpıntı var. Eğer bu saatlerin her yesini oldukça — unut - mıyucağını bu çuha masanın — hayatında — böy - le feci bir dram yaratacağını bir dakika düşünseydi, bu odadan, bu di- yardan, bir daha dönmemek üzere ka- çıp uzaklaşacaktı. Yeşil elbiseli bir odacının kapıyı a- çıp ortadan kaybolduğunu görmüstü. İçeri girenlere herkes gibi o da ayağa kalkmak istediği zaman kendisinden sani, ömrü a yeşil kuvvetli bir şeyin onu sandalyesine bağladığını görmüştü. Bu adam, bu aylardanberi büyük müdür diye uzaktan tanıdığı kudretli şahsiyet, bu yeni soyadı altında tanı - yamadığı Bay Taylan, Ekremdi, onun Ekremi Muallâ bir saniye içinde kocaman di, salonun döne döne başına yıkıldığını sanarak nefes alamadan sandalyesine mıhlanarak kaldı. Şimdi masa başında taplanan adam- uşuyorlar, münakaşa, pazarlık ediyorlar, yazıyorlar, çiziyorlardı. (Arkası var) lar ke . v tında uyandırdığı değişikliğin yanıba- da mali vaziyetimizi görmek ve mü- ea etmek bizim için çok faydal iştir. İnönü hükümetinin iktısadi ve mali politikası biribirini tamamlamaktadır. Bu ik iş olması prog- ramlarımız unda en mühim | u münasebetle yüksek ) olmuş katl uzurunuzda şükran- la yadederim. Programlarımızın tatbi- kında maliyemi: müzaheretine her zaman Bu müzahe ret ir gibi üçüncü, döre ıgi nu eşrin İkinciteşrin 7 tuk yazılanlar Fabtikanın hâtırâ e Celâl Bayar şu sözleri yazmış | dilmiştir Hâtıra defterin İzmit, 6© (A.A.) delte tır: İ 1 verimli, mü" r. Burada ça rı ve bilhassa başların dür Mehmet Ali Kâğıt- m. Yalnız fabrika ile müdürlerinin endislerinin, tebrik ede: ra defterinin bil yfasına da şu satırlar ilâve edilmiş v& altıma da şu alar konmuştur: İktısat Vekili Celâl Bayar Sellülo z tabrikasının temelini atarken ci sanayi pfogramlarımızın tahakkuku- nu hep beraber tesit edeceğiz. Törenimizi şereflendiren hâdişeler- den biri de milli idarenin tecelli etliği Büyük Millet Meclisi divanı ve azalatı- nın Ankaradan buraya kadar gölerek a ramızda bulunmalarıdır. Bütün misafirlerimiz ve fabrikanın kuruluşundan beri sıcak bir muhabbet heret gösteren sayın İzmit teşekkürü vazife sayarım. Dâhi da büyük azim ve iradelerini asına da tevcih ettikleri için affakıyetlermiz bariz bir su- rette kendisini gösteriyor ve dâhiyâne e ve irşatları altında bu muvaffa- edecek I ekonümimizi tam manasiyle memleket içinde ci ndırdığımız za mandır ki millet refaha kavuşacaktır. Millete büyük mesuliyet almış 0- şasın sevgili Büyük Önderimiz!..: ktan sonra fabrikanın kor- e Vekili Fuat Ağralı tara- fından kesilmiş, fabrika ve müştemilâtı gezilmiş, fabrika müdürü Mehmet Ali Kâğıtçı le Sümer Bank umumi mi ü Nurullah Sümerin izahatı dinlenmiş - tir. | Misafirler fabrikaların üst katında |hazırlanan büfede izaz edilmişlerdir. Biraz istirahatten sonra fabrikanın milletimiz, y arak, kıymetli kâğıt, zarf ve def- terler ver Fabrikan ince vekiller sellüloz fabril le ikinci kâğıt fabrika- sıfın temelatma merasimine işlirak e- betonunu yerleştirmiş askeri bir bandonun çaldığı is- ı dinledikten sonra mera- ı gezilmiş, davetlilere hedi- | t verilm Celâl Bayar ve arkadaşları Ankara- ya, İstanbuldan giden davetliler de sa- at 3,20 de kalkan trenle İstanbula dön- müşlerdir. itlilerin sevinci son derece büyük sime niha tür, İktısat Vekili yurdun her tara - fından gönderilen telgraflarla tebrik e- İ Kese kâğıdı «İnsanlık tarihinde en yüksek ve en ki medeniyetin sahibi olan Türkler ğ olmasından dâa lerce yıl önce de ç orlardı. Avrupa- ya da bu san'at onlardan alınarak ya yılmıştı. nde bulunduğumuz haki- kıymette olan İzmit kâ- milleti, Dâhi Ata- türk devrinde, Büyük İsmet İnönü hü- nin kurta: kurucu program içinde Ekonomi Bakanı Celâl Ba yarın yakın iyle eeki milli san'a tına kavuşmuştur. Bu eseri yaratanla- ra ve Sümer Bank kadrosu içinde ba- şaranlara lar. Bugün temelleri atı lan sellüloz fabrikasiyle ikinci kâğıt fabrikasına başarılar dileriz.» Büyük M Meclisi reis ve- killeri Maliye ve İnhisarlar ve mebuslar, saygğ Cumhuriyet âbidesinin hâtıra defteri (Baş tarafı 6 ıncı sayfada) ordu. Hiddetli hiddetli söylendi: Ben yerin dibinde miydim ki? Onu hüsnü niyetime, tam yarım sa- atte inandırabildim. Biraz -yumuşatın- ca sordum: — Güç tarafı var mı bu işin? — Çi cak) koymasalal yok! Fal di mıydı, bir d göz kırpmaya a. Ne edecekler onları di p dururdum. Geçenlerde söyletmeden salıver- kleri yolup ta yavuk a vermek isterlermiş! Senden başka hekçisi yok mu bu- ranın? Âbide bekçisi : Ben kim oluyorum ki? dedi... Bi bahçıvan parçasına mı kaldı âbide bek lemek? — Ya? dedim, kim bekler bu âbide medir lula: makinesi basında

Bu sayıdan diğer sayfalar: