25 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA » Sayfa —7 Askeriliselerşşampiyonası — havayüzündenyarımkaldı B takımları ilk maçlarını yaptılar Yağmur yüzünden yapılamıyan müsabakalara on beş gün sonra devam edilecek, bugün Galatasarayla Beykoz Fenerbahçe ile Vefa karşılaşacak Dünkü müsabakalara Askeri liseler şampiyonasının ikinci haftası müsabakaları için dün bütün Mekteplerin atletleri, Kadıköy stadın- da toplandılar. Büyük bir gaye ve gü- zel bir spor hareketi için hazırlanmış Olan askerf liselerin atletleri büyük bir €ngel teşkil eden havanın fenalığına, Yağmurun bardaktan boşanırcasına yağ | Masına rağmen müsabaka yapabilmek, her ne bahasına olursa olsun yarışmak arzusunu göstermeleri orada toplanan hakemlere bile hız verdi. Yalnız İngilterede şahit olduğumuz Yağmurlu havada yapılan Oksfort, Kem seleç tüsabakaları gibi bizim askeri li- tİne âiletizm şampiyonası da delice- dı. boşanan yağmurun altında yapıı- olpaüköy pistinin her virajı bir dere &u Üş, üç atlama havuzunda biriken büt:k yerlerini balçık çamurdan lan lik yapmıştı. Burada sırıkla at- yaı—îm az, üç adım ve uzun atlayanlar dedikbenel'ine kadar çamura gömülür ka dis'khkat atletler; çayırda düşe kal- 4 ©& savurur, hiç olmazsa bata Çıka Ön tarız dediler. — müsalann içerden gelen spor aşkı ve lurd baka hızını kesmek insafsızlık 0- u. Vaâiıkinaaa binmişti. Biz de paçaları sı- bir ». Ötrenör Luize çelik metrenin e Ucunu, biz de diğer ucunu ele alip dık. ız_ atletin çamurun husule getirdiği rağ Ba; Bökten inen kuvvetli yağmura lana düşe kalka attığı ciridi, yuvar- tük * Uvarlana savurdukları diski ölç- delr)ısk atmada Kuleliden Yusuf en iyi €Ceyi 33,36 yaparak elde etti. met Öeliden Sedat, Maltepeden Meh- P Deniz lisesinden Vedat ve Sedat la, Maltepeden Mahmut finale kaldı- Cü'î_tt.e €en güzel dereceyi 39,55 ile üleliden Turgut yaptı. M Kğ&l_tepeden Ali, Kuleliden Turgut, dat, a JeN - Zeki, Deniz lisesinden Ve- rıl N Ma-ltePEtlen Hikmet final için ay- dilar. O sırada yağmur gayrikabili tahammül bir hale gelmişti. Atletlerin E Asrarları, devam arzuları karşı - Vı;ıdlîi iş nihayet nizamname işi olmuş, bizce tabın emrettiği şekle göre saha Müsabakalar da yarı yolda tatil edil- Tiştir. i kaASkerî liseler şampiyonasının sona b lan müsabakaları on beş gün sonraya Irakılmıştır. bütün —a nizami vaziyetini kaybettiğinden —e — — F . e iştirak eden atletlerimiz bakayı İstanbulspor güzel bir oyundan sonra * - 0 kazanmıştır. Galatasaray - Beykoz | 2 Taksim stadyomunda yapılan Gala- tasaray, Beykoz B takımları arasında- ki müsabaka çok heyecanlı ve zevkli olmuş, Beykoz kazandığı bir sayıdan istifade ederek berabere devam eden oyunu 2 - | galip olarak bitirmiştir. Fenerbahçe - Vefa 1 -0 Kadiköyünde yapılan B takımiarı maçında Fenerbahçe birinci ve ikinci devrede çok hâkim bir oyunla Vefayı 7 -0 mağlüp etmiştir. Lik maçları bugün başlıyor İstanbul lik şampiyonasının yeni mevsim maçlarının birincisi bugün Ka- dıköyünde Fenerbahçe - Vefa, bulspor -. Topkapı, Taksimde Galasa- ray - Beykoz, Güneş - Hilâl, Şeş'ef sta- dında ise Beşiktaş - Süleymaniye, A- nadolu - Eyüp A takımları arasında oy- nanacaktır. ' Eminönü Halkevinden : Türkiye serbest güreş şampiyonluğu- nu tesbit ve bilhassa yağlı güreş peh- livanlarımızı beynelmilel vaziyeti bu- İunan serbest güreşe imale kasdile 29, 30, 31 Birinci ve | İkinciteşrin tarihle- rinde Taksim stadyomunda müsabaka - lar tertip ettik. Bu güreşler şu şekilde cereyan edecektir : | — 29, 30 Birinciteşrin Perşembe ve Cuma günleri serbest güreş seçimi ve 31 Birinciteşrin Cumartesi_ günü Ti- nali yapılacak ve mükâfatları verile - cektir. - : 2 .— 1 İkinciteşrin Pazar günü de es- ki an'anenin son bir gösterişi olmak üzere yağlı güreşler yapılacaktır. Bu şartlar altında güreşlerimize gir- mek isteyen pehlivanlardan — şimdive kadar kayıtlarımı yaptırmamış olanla- rın her gün evimizin Cağaloğlundaki Merkez bürosuna müracaatları bildiri- Gayri federeler liki Eminönü Halkevinden : 25/10/936 pazar günü Eminönü Halkevi tarafından tertip edilen gayrifedere klüpler İstan- pacak şekilde ke- GÜNÜM ADAMKI Franklen Ruzvelt Franklen Ruzvelt Amerika Cumhur- reisliğinin dördüncü senesini idrak et- mektedir. Mensup olduğu demokrat partisi uzun müddet iktidar mevkiin- den uzaklaştıktan sonra Ruzveltin kuv- vetli şahsiyeti sayesinde Hoover'i de- virmiş ve idareyi eline almıştır. Ruzvelt 60 yaşını geçkindir. Gayet iyi bir tahsil yapmış, hukuk okumuş ve büyük babasının kendisini körletmek istemesine rağmen muvaffak olmuş - tur. Kendisine mühim ticari işler ve- rilmiş olmasına rağmen onları kabul etmemiş ve ailesinin arzusuna rağimen evlenmiştir. Ruzvelt hayatmın ortala- rına doğru bir felç geçirmiş ve belin- den aşağısı tutmaz olmuştur. Bu has- talığı atlatmasının sebeplerini iradesi- nin kuvvetinde bulanlar çoktur. Ruzveltin yükselmesinde karısının büyük rol oynadığı da söylenmektedir. Filhakika Madam Ruzvelt kocasının muvaffakıyeti için herşeyini yapan, o- |nu tekmilleyen bir zevce olmuştur. Rüzvelt Amerikada devletçiliği ilk Franklen Ruzvelit defa tesis eden ve Amerika iktısadiya- tını klâsik yoldan ilk defa inhiraf etti- ren adamdır. İyi bir hatip ve çok zeki bir insan olan Rüuzvelt 3 Kânunuevvelde yeni Cumhurreisi seçimi münasebetile Cum huriyetçilerin namzedi Landon ile kar- şılaşacaktır. ' Ruzvelt hususi hayatında denizcili - ği en fazla seven devlet reisidir. ——— İ y — Şık bir manto Mevsim için güzel bir manto; kol - lar hafifçe büz - gülü, Böverler geniştir. Göğüste Ve kalçaların üze- rinde ikişer Ce€ep vardır. Yakadaki küumaştan biraz &© koyu renkteki Bi- ye eteğe kadar indirilmiştir. ÂAy - ni biye ceo VE kol kenarlarında da var. Cep uçla- rı ok işareti ya - silmiştir. -Arka - da örtasi sivri bir rop ve robadan başlayıp eteğe i - nen bir plikaşe vardır. Kuşak ve düğ - 72,000 KADIN KESEN ADAM Zati Sungur Anadoluda başına gelenleri anlatıyor İllüzyonistler üstadı yakında İstanbulda bir manyatizma illüzyonizma akademisi açacak Aylardanberi Anadolu şehirlerinde dolaşan hokkabazlar üstadı Zati Sun- gur hakkında uydurulmadık dedikodu, çıkarılmadık haber, icat olunmadık hi-; kâye kalmadı. Ben onun İstanbula döndüğünü, v& Maksimde kış temsillerine başladığını!' duyunca, kulağıma gelen rivayetlerin' düğümlerini çözdürmek arzusunu ye- nemedim. Fakat kendisile görüşünce, o hayli' mübalâğa edilmiş şayiaların hiç te asıl- : sız olmadıklarını anladım: Meğer bu kısa Anadolu tumesi:ıde" sevimli profesör, uzun meslek hayati- nın bütün hikâyelerini gölgede bıra - kan maceralara kahraman olmuş. Benimle konuşmak için akşama gös- tereceği yepyeni numaraların provala- rını yarıda bırakacak kadar nazik dav- ranan hokkabazlık üstadı; ilk sorgu -* müun cevabını verebilmek için hayli. düşündü. Sonra bana : Tei se — Lütfen, dedi, kaleminizi verir mi- siniz ? Ne yalan söyliyeyim, ben, çok nâ- zikâne yapılan bu Ticayı yerine geti- remedim. Ve düşündüm ki, bir hokka- bazla konuşmak, hayli korkulu bir iş- tir. Öyle ya? Vâkıa serçe parmağında- ki plâtin yüzükte fındık boyuünda bir pırlanta taşıyan Zati Sungur, bizim külüstür istiloya tenezzül etmez. Tenez zül etmez ama, ya muzipliği tutarsa? Ya «Toprak tut altın olsun!» sözünün sırrına eren üstat, bizim gümüş kale- mi tutup ta kaşla göz arasında teneke- leştirirse? Neme lâziım? Ben korkulu rüya görmeye uyanık durmayı tercih et tim : — Benim kalemiimin ucu berbattır üstadım! dedim. Üstat, yelek cebindeki çakıyı çıkar- dı, açıp masaya koydü. Sonra şahadet parmağını çakının açık güzüne bastı. Onun şahadet parmağını havaya kal - dırmasile benim gözlerimin açılması bir oldu. Çünkü çakı, mıknatısa takıl- mış jilet gibi, parmakla beraber hava- lanmiştı. O kalemle yapmak istediği -hesabı zihnen tamamlamaya çabalar - ken ben : — Acaba, diyordum, hokkabaz - lar, numara yapmadan düşünemezler mi? Bu, makale yazan muharririn ci- gara içmesi kabilinden bir itiyat mı? — Not etmiyor muüsunuz? i Bu sual dalgınlığımı giderdi. Meğe üstat epeydir lâkırdı söylemeye başla- mış ama, ben gözümü, aklımı, parma- ğa yapışık olarak havada duran çakı- dan alamamışım ki, not tutayım ! — Pardon, dedim, dalmışım! O, zihnen hesap emiş, kitap etmiş, ve ilk sorgumun merakla beklediğim cevabını bulmuş : — Tam, dedi, 72,000 kadın kestim Zati Sungur şimdiye kadar!.. Tedehhüşle doğruldum : — Aman üstat, yavaş söyle, Bir za- bıta memuru duyarsa, işin içyüzünü anlatıncaya kadar deliği boylarsın! O gülerek ilâve etti : — Ehn merak ve heyecan uyandıran numaram da budur zaten. İnce bir san- dık içine uzanan kadını destere ile orta yerinden kesmek!,. İzmirde bir seyirci” bu numarayı seyrederken şak diye dü- şüp bayılmış ! Bu numara yüzünden başıma daha birçok garip vak'alar gelmiştir. Mese- lâ bu son turnemde, Eskişehirde, gavet garip bir müracaata maruz kaldım, Be- ni bulunduğum otelde bulan acaip bir ziyaretçi : — Siz, dedi, bir kadını orta yerinden destere ile kesiyormuşsunuz. Sonra ge- ne eski haline getiriyor musunuz? Bu suale gülerek : çLt — Evet! cevabını vermemle, onun — yerinden fırlayıp ayağıma kapanması — bir oldu : , — Benim refika, dedi, bu sabah siz- lere ömür... Siz, hiç bir yeri kesilmemiş hattâ çizilmemiş bir ölüyü haydi hay- di diriltirsiniz! Eğer şu benim hatunu da diriltirseniz, iki fıkaranın duasını kazanmış olursunuz! Muzip dostları tarafından başıma sa- rıldığı anlaşılan bu yarı meczup küy . lüden yakamı kurtarıncaya kadar akk karayı seçtim! ğ Zati Sungur : — Bir de, dedi, resim isteyenler& lâ kırdı dinletemiyorum. Eğer hepsine bi- rer resmimi vermeye kalkışsam, Rok: — fellerin serveti yetişmez ! M Maamafih, bu alâkadan müşteki ol- (Lütfen sayfayı çeviriniz) 4 ' K? ——— — -— —— ——— —— — /— Beylerbeyindeki Köpek bolluğu cumuz, Beylerbeyindeki den müşteki.. diyor ki: Beylerbeyi çocukları 'Beylerbeyinde oturan bir okuyu - köpekler - — İstanbulda her gün vukuau ge- | len tramvay ve otomobil kazaların- dan ürkerek on yaşındaki çocuğu - mu Beylerbeyinde mektebe kaydet- tirdim. Fakat daha ertesi gün sa - bahleyin sokaklarda şayanı hayret bir şey gözüme çarptı: Hemen bülün hizmetcileri, büyük anneleri, anaları ile beraber sahil semtinden bu bir yığın köpeği — imha etsin, bu suretle çocuklarımızı — serbestce mektebe- gönderebilelim...» — * * * Cevablarımız v Tosyada Mehmet Bohça'ya: Ki Elde vesika ve iddiayı isbata ya - — rıyacak delil olmadıkca yazılamaz, — sizin için de mahzurludur. f * Denizlide avukat (Mustafa Ok - — er) © ! B Cumhuriyet Bayramı münasebe - — tile bu vaziföyi gayet tabii o:aralı yapacağız. Bizi hatırladığınız için si- ze teşekkür ederiz. Bi Bu suretle yariım kalan müsabaka-|Lik maçlarının aşağıya çıkarılan — program | ,, Gler Biye ile ay- mektehe gidiyorlardı. Sebebini tor- d ç NAzarân pUVan vüzi yetinde hiç DAf (gilk Yapılştağa Di ni l'e"k“"_d"' dum: «Köyde o kadar çok ve azgın Salihlide Berber Ahmet Gökin- “Blşiklik olmamıştır! e Besi EROGRAM Düğmeler delik - . köpekler var ki, çocuklarımızı ya' - — na'ya: | Pa Raatartü — KAYARİYAYR lidir. Ve mîmtlongnk îum“ş'“da" çıka - nız başına gönderemiyoruz. Gönder- Berberler cemiyeti tarafından bir. — | - Yıldız. - — Küçükpasar -10,45 — brılmış şeritlerle dikilmiştir. Bu manto sek bile, muhakkak köpeklerin hü - meslek mecmuası çıkarılmamakta - — lshnhulsporu Tnpkapı Akınspor — Yıldız 12 ile giyilecek iskarpin, şapka ve eldi - cumuna uğruyorlar.» ğediler. “dır. Eğer sizi alâkaîîr eden bir eser 4 : NBT Ortaköy — Langa., . ı$as — |venlerin de Biyelerle ayni renkte ol - Beylerbeyi belediyesinden rıcam — bulursak bu sütunlarda haber veri- A ı'.-—_ Dt ü ' E * SÖ K A aa b 'drd. — — L

Bu sayıdan diğer sayfalar: