25 Ekim 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

f | K ' B | < ON YEDİNCİ YIL. NO: 5477 ADIMIZ, ANDIMIZDIR 25 İLKTEŞRİN 1936 PAZAR Son haberler üçüncü sayfamızdadır K CA | HER YERDE 5 KURUŞ Gündelik BEYAZ ALTIN - PAMUK 1932 - 1934 yıllarında, beyaz al- tın adı altında Hakimiyeti Milliye gazetesinde yazmış olduğum bir se- ti yazıları, sayım Başbakanımızın son ir seyahatleri dolayısiyle tazele- Mek isterim. O yazılarımın birinde, geçen as- tm ilk yıllarından umumi harba ka- ğll' fabrikalarına pamuk yetiştirme- Ze çalışan emperyalist devletlerin Daş sıyasaları arasına giren pamu- Sun dünya siyasetinde oynadığı mü- rolü işaret ettikten sonra, pa- muk, nice milletleri büyük devletle- Ye esir etmiştir. Nihayet dünyanım üyük harba girmesine âmil olan se- bebler arasındadır, diye yazmıştım. Sayın Başbakanım, bir ay önce Orta Anadolu'dan başlıyarak doğu Ve nihayet cenub Anadolusunda Yaptığı görme ve araştırma gezinti- inin, çları da p L işi, en önde geleni olmuştur. Adana- da kaldıkları günlerin gündüz, hattâ gece saatlerini, Adana pamuk istas- Yonunda, pamuk işlerini incelemel le geçirmiştir. İlgilileri dinlediğini Pâmuk meselesini, güclükleri yenen kudretli elleri arasma almış olduğu- hu sevinçle gördük. İşte bu sefer ki, mir seyahati, Adana'da başlamış 0"'—".:' , "'garbA- hadolusunda da incelemek ve esaslı k ar almak için yapılmış olan, înemli gezintilerinden birisi olmuş - Ur, Çünkü, cumuriyet hükümeti Mmemlekete, plânlı ve geniş ölçüde bir Pamuklu dokuma endüstrisine karar Vermiş ve ona çoktan başlamış bu - lunmaktadır. : Kayseri, Ereğli, Nazilli dokuma fabrikaları ve yurdun birçok yerle - tinde şirket veya hususi teşebbüsler tarafından açılmış bulunan diğer fabrikalar, kalite ve kantite itibariyle , güzel ve ucuz pamuk istemekte- dir. Büyük harbtan önce ve hattâ Sonra, emperyalist devletlerin, fab - tikalarma İâzım olan pamukları ken- 'l_i ana yurdlarımda yetiştiremedikle- Ti için bin bir bahanelerle, pamuk Yetiştirme şartlarımnı haiz olan mem- deketleri ellerine geçirmek üzere, Yaptıkları ve yapmakta oldukları ça- Ye ve tdebirler henüz olanca şiddeti- € devam eylemektedir. ç Birçok iklimlerden vücud bulan, : büyük türk yurdunda yalnız fabri- kalarımız için değil, dünya piyasala- tınm, her gün artan isteklerine, pa- Muk verecek yerlerimiz pek çoktur. “Doydan boya, Marmara, Ege denizi * lamtakaları, iç Anadolunun birçok Yerleri, doğu Anadolusunun, Fırat, Dicle nehirlerinin suladığı geniş kı- talarla; bütün cenub Anadolusu, çeşit- Ş li pamukları benzerlerinden çok üs- tün verebilecek tükenmez beyaz al- tim madenleridir. Altm denen, tedavül maddesi, bizzat bir kıymet değildir. Onun iza- fî_ olan kıymeti nihayet nedretinden- dir, Beyaz altın denilen pamuk ise bizzat dünya için bir kıymettir. Bi. haenaleyh geniş kıtalarında, çeşitli Pamuk yetiştirecek olan türk yurdu, :Eikenmez altın hazinelerine malik- ir, İşte bu hakikati gören ve bilen sayın Başbakanmız, bu hazineleri €n geniş manada yurd ve yurddaşla- rm menfaatlerine uygun bir şekilde işletmek için, altın tarlalarının üstün- de dolaşmakta, kararlarını orada al- Mektadır. . Pamuk lesini, leketin Ziraf ve ekonomi hayatında bir sıya- set telakki eden ve o suretle yeni ka- tarlar almakta bulunan, sayın Baş- bakan İnönü'nün bu işte de muvaf- fak olmamasına imkân yoktur. İna- harak sonuclarını emniyetle şimdi- den bekliyebiliriz. | Kastamonüu Mebusu Tahsin COŞKAN : General Eydeman Dün İstanbula gelen sayın misa- firimiz törenle karşılandı İstanbul, 24 (A.A.) — Cumuriyetin yıldönümü merasiminde Ankara'da bu- lunmak üzere memleketimize gelen sov- ö yi GA eBİ LAŞ * 4 , General Eydeman Eydeman, sovyet bandıralı Jan Rutsdak vapuru ile bu sabah 8.30 da şehrimize gelmiştir. Generalle beraberinde bulunan ka- dın ve erkek tayyareciler rıhtımda mer- kez komutanı ve askeri rical tarafından yet hava komutanı general karşılanmışlardır. Rıhtımda askeri bir müfreze, kız ve erkek talebeler bulunu- yorlardı. Misafirlere büketler takdim e- dilmiş ve kısa nutuklarla hoş geldiniz denilmiştir. (Sonu 3. üncü sayfada) eet Çekoslovakya Belçika gibi bitaraf kalmıyor Ü, — Prag, 24 (A j A.) — Başvekil z B. Hodza yabancı î gazete — muhabir- ş! İlerine, — Çekoslo« | vakyanın dış si- yasetinde hiç bir değişiklik olma- dığını söylemiş- tir. B. Hodza, e- velisi gün B, Ka- mil Krofta tara- fından vuku bu- B. Hoüza lan beyanatın, hü« kümetin emel ve maksadına tamamiyle tercüman olduğunu ve Çekoslovakya- nın Belçikaya imtisal etmesinin mev« zuubahis dahi olamıyacağını beyan et- miş ve demiştir ki:. “—- Fransa ile münasebatımız oldu- ğu gibi devam edecektir. Sovyet Rus- (Sonü 6. ıncı sayfada) VAAT GERAĞD ZBŞT İA Bugün İç sayfalarımızda İKİNCİ SAYFADA Her şeyden biraz — İstanbuldan notlar — Dil Köşesi. ÜÇÜNCÜ SAYFADA Yari - Sıyasal — İspanya işleri ve dış haberler. DÖRDÜNCÜ SAYFADA Tarihteki garib vakalar — Yabancı gazetelerde okuduklarımız «« Cengel Kitabı. BEŞİNCİ SAYFADA Amerika'da seçim mücadeleleri «« ALTINCI SAYFADA Hollânda ile ticaretimiz, Bibliyoğrafya ŞARK DEM İRYOLLARI Satınalma görü, komisyonlar rapo şmeleri, seçilen rlarını verdikten sonra devam edecek Konuşmalardan alınan intiba, meselenin iyi bir şekilde bağlanacağı ümitlerini kuvvetlendirmiştir. Şark demiryollarının işletme imti- yazını satın alma müzakeresine murah- haslarla birlikte bugüne kadar devam e- dilmiş ve müzakereye esas olan mevzü- lardan teknik kısımların tayin ve tes- biti için her iki tarafın seçtikleri zat- lardan mürekkeb olarak teşkil edilen komisyonlar işe başlamışlardır. Bu komisyonalrın bir müddet de- vam edecek olan çalışmalarının netice- sinde verecekleri raporlara göre müza- kereye tekrar başlamak üzere içtima- lara fasıla verilerek murahhaslar Anka- dan ayrılmışlardır. Şimdiye kadar yapılan müzakere- lerde hesaba müteallik kısımların tes- biti için prensipler kararlaştırılmış ve murahhaslarca kaydı ihtirazi ile ileri sürülen bir iki noktanın halli sonra- ya bırakılmakla beraber, müzakerelerin heyeti umumiyesinden alınan intinba sa- tın alma meselesinin iki tarafın da arzu- suna muvafık bir şekilde bağlanacağı ü- midlerini kuvvetlendirmiştir; B. Hitler Kont Cianoya Habeşistan ilhakını tanıyacağını bildirdi Berlin, 24 (A,A.) — B, Ciano, bu sabah B. Hitler tarafından kabul edile mek üzere Berchtosgaden'e gitmiştir. B., fon Nöyrat, fon Buloy, protokol di« rektörü fon Şvante, Almanyanın Ro«- ma büyük elçisi fon Hassel ve nazırlare dan B. Lammers İtalya hariciye nazı- rına refakat etmektedirler, Böylece, bugün B. Hitlerin köşküne de âdeta bir alman « italyan konferan« sı toplanasak demektir. Berchtesgâdetn, 24 ÇA.A.) — Stefani Ajansı bildiriyor; B. Hitler bugün, al- man dış işleri bakanı fon Nöyrat da hazır bulunduğu halde italyan diş işle- ri bakanı Kont Ciano'yu kabul etmiştir. B. Hitler, alman hükümetinin İtal« yanın habeş imparatorluğunu tanıma« ya karar verdiğini Kont Ciano'ya bil« dirmiştir. Bu tebliğatı kaydeden Kont Ciano, faşist hükümetinin takdir. ve memnu- niyetini ızhar etmiştir. ae O AA UCU : K n A K d ç) BAA B. Hitler'le görüşen İtalya Dış İşler ' M Bakanı Kont Ciano TO A T Fıkra REJİMLER Eflatun öldüğü zaman, İsanın zuhuruna 347 sene vardı. Fakat, daha o zamanlar yunan filozofları insanların demokrasi ile mi, komü- nizm ile mi, faşizm ile mi, despa- tizm ile mi, hulâsa hangi rejimle mesud kılınabileceğini münakaşa etmekte idiler. » Meselâ mülkiyet bahsinde Efla« tun önce, bütün adaletsizliklerin ve ihtirasların sebebi olduğu için, onu kaldırmak, fikrinde idi; Fakat bir müddet sonra,—Hayır, tamamen kaldırmak doğru değildir; herke- sin evi ve malı olabilir: fakat mül- kiyet vasıtası ile insanı insana sömürtmemek esas olmalıdır, di« yordu. i Eflatan'dan 2265 yıl sonra Le« nin birinci nazariyeyi, 2270 yıl sonra Stalin ikinci nazariyeyi tais bik etti. Hayır, hiç kimse, ne Mu- solini, ne Hitler, bize yeni bir şey öğretmekte değildir. Hattâ,biliyor« sunuz, ilk demokrasi krizi Isparia ile Atina muharebe ettiği zaman, atinalılar seçim usulü ile iyi ku« mandan bulamadıklarından, bir otorite rejiminin lâzım olduğu da- vası ile, o zaman çıkmıştır. O gün- kü Atinanın münakaşaları, bugürn kü Fransa'nın münakaşalarından pek de farklı değildir. " İnsanların medeni ve içtimai se. viyeleri, ve içinde bulundukları şartlar vardır. Bu seviyeler ve şartlar, hangi devlet ve hükümet usulünü zorlarsa, mantiki olarak o meydana gelir. Yanlış olan, Ber- lin'in kendi iddiasını Vaşington için de doğru, Roma'nın kendi da« vasını Moskova için isabetli telak« ki etmesindedir. Her iddiacı ken« dini âhirzaman peygamberi adde- der. Fakat şu veya bu isimde, dünyadan, peygamber eksik ol- maz ve hepsi, söylenmiş olanları bir daha tekrar eder. Ve yalnız o- kumamış olanlardır ki her gün ye-«< ni bir şey duymuş, yeni bir şey işite miş, yeni bir şey öğrenmiş gibi o« larlar. A Zamanımızda öyle insanlar var ki 24 asırda iki buçuk yaş bile bü« yümemişlerdir! a “ İspanyol iç harbi ve akisleri Ademi müdahale ko mitesine Sovyetlerin verdiği nota metni Komitenin, ispanyol limanlarının milletlerarası harb gemileri tara- fından kontrolunu teklif edeceği sanılıyor çL İ t Moskova, 24 (A.A.) — Tas ajansı bildiriyor: İspanya işlerine ademi müdahale ko- mitesine Sovyetler birliği delegesi olan Londra büyük elçisi Maisky, komite baş- kanı Lord Plimuth'a aşağıdaki beyanna- meyi vermiştir: “Devletlerin, İspanya işlerine ademi müdahale hakkındaki anlaşmasına işti- rak etmeyi kabul ederken, Sovyetler bir- liği hükümeti, bu anlaşmaya âkidler ta- rafından riayet edileceğini jimid ve bik naenalyh İspanyadaki dahili harbın ki« saltılarak bu harbta telef olanlar mikdax rınım azalacağını tahmin etmekte idi. Halbuki, şimdiye kadar geçen devre göstermektedir ki, anlaşma âkid taraf- ların bir kaçı tarafından sistematik bir' şekilde çiğnenmiş, âsiler silâhla techiz edilmiş ve âkid taraflardan biri olan Por« tekiz de âsilerin başlıca iaşe ve techiz (Sonu 5. inci sayfada) 5 P ÖL Si 3U N NAR e ha