Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Milli küme maçları için başladı. Bir murahhas aj menfaatleri müdafaaya gelmişsiniz, Futbol klüpleri arasında dünkü fırtınalı toplantı x x» * : kur'a çekilirken bir protesto yağmurudur, ana bağırıyordu: « Siz buraya bir takım bizi göstermelik mi çağırdınız ? , Kocaman bir masa, başında futbol a- janı Zeki Rıza, iki tarafta klüp mu - rahhasları, nihayete doğru da oldukça büyük bir kalabalık. 12 klüp arasında milli küme fikstü- rü çekilecek, fakat bu çarei hal de bir takım gayri memnunlar peyda etmiş. Ajan (Kura çekmeğe başlıyalım) de - dikçe bir protestodur başlıyor. Altın - ordu murahhası çok ateşli bir delikan- hı, mütemadiyen itiraz ediyor : — Maçlar başka başka sahalarda ya- pılmalı, — Susun, onun münakaşa yeri bu- rası değildir. Sonra konuşuruz. — Yahu sonra konuşuruz ne demek bu Bektaşi sırrını da geçti. — Susun diyorum, söz vermedim ki, Hirazlar varsa mafevk makama yapın. | — Elbette yapacağız. Hem susun ne demek? Biz murahhasız. Söylemek i - çin geldik. Haberiniz olsun, bu işleri sSize bu kadar bedavaya bırakırlar maı, sanıyorsunuz ? Ajan yanında oturana * — Yahu buranın asayişini kim temin Edecek buluver, dedi. Bu zat salondan fırtına gibi çaktı. Murahhas hâlâ söylüyor : mağıelimizde nizamnamenin 31 inci desi var, Biz kabul etmezsek bu iç- & Yapılmaz, — Rica #dakim, "';_îlca falan bilmiyorum. Siz bura- kuPirtakım menfaatleri müdafaaya gel mz'şîm, bizi göstermelik mi çağırdı- — Klüp reisiniz burada, size söz düş * Ya—r-nîröz hîü—îmez ne demek? Ben bura- a a .. .. l zi beüimdir_s olarak gelmişim, söz hak b €isim isterse beni sonra kabahatli uîu_r Ve tecziye eder. ' Ajanın yanındakilerden biri : 7;" Rica ederim baylar, başlayalım, k?a bu iş yarı geceye kadar sürer. İT ses ; : — Tabif sürecek, ne zannediyorsu - Sunuz? Münazünfih meseleler halledil- Medikçe elbette kura çekilemez. | Biri yaklaşıyor ve izah ediyor : — Meselâ bizim vaziyetimiz ne ola- Cak. Biz ikinci küme birincisiyiz. Ya- ni ne ikinci kümenin tam mânasile ma- lıyız, ne de birinci kümeye geçebildik. Arada kaldık. Malüm ya, birinci kü - me sonuncusu ile karşılaşmamız lâ - zımdı. Bir başka ses ? — Hem saha meselesi başta gelir. Ön ce o halledilmelidir. Meselâ biz, geçen sene Beşiktaşı, Beşiktaş sahasında 5-0 yeniyorduk halk sahayı istilâ etti. Biz hakkımızı hâlâ arıyoruz. Ajan çok soğukkanlı, nihayet karar Vveriyor: — Dinleyin! 12 klüp arasındaki sıra okunuyor, Evvelâ numaralar okundu. Sonra kur'a çekildi: Evvelâ, Fenerbahçe, son- ra Galatasaray, arkasından Güneş, da- ha sonra da Beşiktaş v.s. Murahhaslar hem kur'aları çektiler, hem de itiraz- ları olduğunu beyan ettiler. İkinci kü- me kur'ası daha heyecanlı oldu. İlk fer Yat şöyle yükseldi : — Durun, ne yapıyorsunuz! Biz da- ha kaydetmeğe başlayamadık. Hem ku zum neden, birinci kümeyi tek tek oku dunuz da bizi gürültüye getiriyorsu - nuz ? — Gürültüye getiren yok. İşte oku: Yoruz, Okudular. Kur'a çekildi. Sade bir klüp kur'adan istinkâf etti. Son numa- rayı da ona verdiler. Fikstür tam oldu. Ben yorgan gidince, dava da bitecek | zannediyordum. Fakat yirmi iki klüp- gayri memnundular. 22 klüplük bir lik teşkilâtının bir iş görebilmesi için hepsinin kur'aya işti- raki lâzımdı. Bu olmuştu. İçlerinden bir tanesi müstesna, cümlesi reylerini istimal etmişlerdi. O hâalde, sonraki gürültüye sebep ne ,mi, diyorsunuz? Ona ben de şaştım, siz de şaşın. Bu haftadan itibaren karşılaşacak takım- Jarin sırasını aşağıya yazıyorum. Han- gi maçın hangi statta yapılacağı da A- janlık tarafından ayrıca ilân edilecek. K, Tahir Birinci Hafta: Hilâl - Güneş, Beşiktaş - Süleymaniye, İstanbul Spor - Topkapı, Beykoz - Galata- saray, Fener - Vela, Eyüp - Anadolu. İkinci Hafta:; Beşiktaş . Galatasaray, İstanbul Spor - Ve- fa, Beykoz - Anadolu, Fener - Eyüp. Üçüncü Hafta: Hilâl - Topkapı, Süleymaniye - Galatasa- ray, Güneş - Vefa, Beşiktaş - Anadolu, İs- tanbul Spor - Eyüp, Beykoz - Fener, Dördüncü Hafta: Hilâl - Galatasaray, Topkapı - Vefa, Sü- leymaniye - Anadolu, Güneş - Eyüp, Beşik- taş - Fener, İstanbul Spor - Beykoz. Beşinci Hafta: Hilâl - Vefa, Galatasaray - Anadolu, 'Top- (kapı - Eyüp, Süleymaniye - Fener, Güneş - Beykoz, Beşiktaş - İstanbul Spor. Altıncı Hafta: Hilâl - Anadolu, Vefa - Eyün, Galatasa- ray - Fener, Topkapı - Beykoz, güleymani- ye - İstanbul Spor, Güneş - Beşiktaş. Yedinci Hafta: Hilâl - Eyüp, Anadolu - Fener, Vefa - Beykoz, Galatasaray - İstanbul Spor, Topka- pi - Beşiktaş, Süleymaniye - Güneş, Sekizinci Hafta: ray - Güneş, Topkapı - Süleymaniye, Dokuzuncu Hafta: Hilâl - Beykoz, Fenar - İstanbul Spor, (Eyüp - Beşiktaş, Anadolu » Güneş, Vefa - Süleymaniye, Galatasaray - Topkapı. Onuncu Hafta: Hilâl - Muı SNI', qu“ ğ Wı Fener - Güneş, Eyüp - Süleymaniye, Ana- dolu - Topkapı, Vefa - Galatasaray, On birinci Hafta: Hilâl - Beşiktaş, Galatasaray, - Güneş, Beykoz - Süleymaniye, Fnere, Topkapı, E- yüp - İstanbul Spor, Anadolu - Vefa, İkincl Takımlar İkinel takımlar, birinci takımların oyna- dıkları günlerden bir gün evvel yani cumar- tesi günleri ayni stadlarda karşılaşacaklar- dır. İkinci küme maçları da şu sıra ile ya- pılacaktır. Birinci Hafta: Beylerbeyi - Kasımpaşa, Ortaköy - F, Yıl- maz, Doğan - Davutpaşa, Altınordu - Kara- gümrük, Anadoluhisar - Galata Gençlerbir- liği, İkinci Hafta: Beylerbeyi - Feneryılmaz, Kasımpaşa - Davutpaşa, Ortaköy - Karagümrük, Do- ğan - Galata Gençlerbirliği, Altınordu - A- nadoluhisar. Üçüncü Hafta: Beylerbeyi . Davutpaşa, Feneryılmaz - Karagümrük, Kasımpaşa - Galata Gençler birliği, Ortaköy - Anadoluhisar, Doğan - Al- tınordu. Dördüncü Hafta: _Beylırbeyl « Karagümrük, Davutpaşa - Hilâl - BSüleymaniye, Güneş - 'Topkanpı, | — ten dördü beşi müstesna diğerleri hep | Hilâl - Fener, Eyüp - Beykoz, Anadolu - || İstanbul Spor, Vefa - Beşiktaş, Galatasa. î Yarınki Sayımızda İngiliz spor ruhu Yazan : İrfan Şahinbaş Londra muhabirimiz, Türkiye gül le atma rekördmeni İrfan Şahin - baş ilk yazışını Londradan gönder- miştir. «İngiliz spor ruhus nu tah- lil eden bu güzel yazıyı yarınki nüshamızda bulacaksınız. Eski fufbolcüler iş başına çağırılıyor Futbol federasyonu hakem komitesi dün ilk toplantısını Federasyonlar bü- rosunda yapmıştır. Futbol maçlarının kazandığı büyük ehemmiyeti nazarı dikkate alan hakem komitesi hakemlik işlerine ciddi bir e- nınmış futbolcüleri bir araya toplaya- bilmek suretile hakem işlerini islaha karar veren komite isimlerini hürmet- le yadedeceğimiz eski futbolcülerden Nihat, Edip, Müfit, Sabit, Hasan Kâmıl Nedim, Bedri, Sabih, Cafer, Kadri, Rüş tü, Sadri, Arif, Zeki, Ekrem gibi tanın- mış sporcuları hakem kursuna davet etmeğe karar vermiştir. Eski futbolcülerin yardımile idare e- dilecek futbol maçlarının büyük bir ciddiyet ve alâka ile takip edileceğin- pe şüphe yoktur. Beykoz klübünde Haber alındığına göre Beykoz klü- bü bu seneden itibaren bir güreş şu- besi açarak istidatlı gençleri yetiştir- mek üzere çalıştıracaktır. Deniz ve ka- ra sporlarında ön safta bulunan Bey- koza bu şubede de muvaflakıyetler di- leriz. hemmiyet vermektedir. Memlekette ta | yeni bir spor şubesi! versek, bir de Yazan: Ömer Beslim Spor işlerimizde karşılaştığımız hâ- diseler hergün yeni bir derdi, yeni bir yarayı ortaya koyup duruyor. Bugün de onlardan birinden bahsedeceğim: Gene kim bilir kaç arkadaş gücene- cek, kaç yakın dost bana uzun uzadı- ya sitem edecektir; fakat hakikatın or- taya çıkardığı acılara karşılıklı taham- mül etmeden başka çare yoktur. Evvelki gün Futbol Federasyonu tarafından açılan hakem kursu toplan- tısında bulundum. Sağa baktım, sola baktım, İstanbul futbolünü ve sırasında memleketin ya- pacağı muhtelif maçları idare eden arkadaşları gözden geçirdim. Ne yalan söylemeli orada toplanan kadro beni tatmin etmedi. Hakem kursunun bütün yükünü üzerine almış olan Futbol Antrenö- rü Mister Booth Kurumun mesâisi hakkında bir kaç söz söyledi. Antrenörün verdiği izahattan an- laşılacağı üzere işe evvelâ hakemleri yetiştirmekten başlanacak. Bu ne garip iş diyeceksiniz. Ha- kemlerimiz, futbolculardan — evvel is- lâh edilecek, hakemler anform olacak, hulâsa hakemlerimiz tekemmül ede- bilmek için beden terbiyesi ile başla- yıp atletik spor yapacaklar. Hakikatte futbolcudan evvel ha- kem yetiştirmek, hiç de fena bir iş sa- yılamaz. Sayılamaz amma ömründe futbol oynamamış, oynamışsa da tali- hin garip cilvesi olarak fazla inkişaf edememiş meraklılara yeni baştan spor yaptırmak kolay mı? Bu kırkından sonra saz çalmak de- ğil de nedir? İngilterede hakemler haftada iki gün açık havada idman yaparlarmış. Zaten oraya kadar yükselmiş olan ha- kemler herhalde tekemmül etmiş de- mektirler, Biz bu işe yeni başlıyoruz, Genç- liklerinde spor ve yaşlılıklarında da sıhhatleri için beden terbiyesi yapamı- Karikatöreti “gözile büğünün hakoml yan hakemlerin bu rejime nasıl gire- ceklerini doğrusu meraka başladım. k İşte spor işlerimizdeki yara burada- ır. Bir insanın iyi hakem olması için mutlaka birinci sınıf futbolcu olması lâzım gelmezmiş! — Sakat nazariyelerden biri de bu- dür. Hiç spor yapmamış olanlar iyi hakemlik yaparlar da, iyi futbol oyna- mış olanlar neden hakemlik yapamaz-. larmış. Bugün İstanbulun belli başlı ha- kemlerinin başında gelenlerden Gala- tasaraylı Sadi ve Suphi, Fenerbahçe- den Cafer, Kadri, ve Sabih isimleri et« rafında şöhret yapmış hakemlerimiz değil midir? Büyük bir müsabak heyecanını tat- mamış, doksan dakika süren ve ba- zan yarım saat daha uzayan bir dev- re için efor sarfetmemiş, sporun ruh üzeriİndeki tesirlerinden uzak kalmış gi kaidelere güvenerek bu büyük yü- kü üzerine almasını ben üzerinde yü- hiç iyi görmüyorum. Hakemlerde aranan büyük otorite onların vaktiyle sahada yapabildikle- ri, kazandıkları muvaffakiyetlerin de« recesine bağlıdır. Ringde meşhur Cak Dempiseyi gören boksör, minderde Vester Lund ile gözgöze gelen güreşçi, çayırda her dakika Aleksi Ceymise gözü ilişen futboleu, pistin virajında — Nürmi ile karşılaşan her alet elbette yan gözle istihfafla bakamaz.. Her harekete düdük çalmakla oto- rite temin edilebilir mi? Spor sahalarımızın her işinde bir defa da sahadan yetişenlere yer — ver« sek, bir de bunu tecrübe etsek. Acaba bugünden daha fazla mı za- rar ederiz?. Ömer Besim doluhisar, Kasımpaşa - Altınordu, köy - Doğan. Beylerbeyi - Galata Gençlerbirliği, Kara- gümrük - Anadoluhisar, Davutpaşa - Altın- ordu, Feneryılmaz - Doğan, Kasımpaşa - Ortaköy, Altıncı Hafta: Beylerbeyi - Anadoluhisarı, Galata Genç- lerbirliği * Altınordu, - Karağümrük - Do- ğan, Davutpaşa - Ortaköy, Feneryılmaz - Kasımpaşa, Yedinci Hafta: Beylerbeyi - Doğan, Altınordu - Ortaköy, Orta- birliği - Feneryılmaz, Karagümrük - Davut- Sekizinci Hafta: Beylerbeyi - Ortaköy, Kasımpasa - Do- İğan, Feneryılmaz - Allınordu, —Anadolühi, sar - Davutpaşa, Galata Gençlerbirliği - Ka- Gakta Gençlerbirliği, Feneryılmaz - Ana- |ragümrük. Anadoluhisar - Kasımpaşa, Galata Gençler | Şimdi «Antep» ceza evinde gün doldurmakta olan bir mahküm «İmrali» adası hakkında yazılan yazıları görmüş, arkadaşlarına da okumuş, bize yolladığı bir mektup- ta : — Memnun değil, müteessir ol -« duk, diyor. Bu teessürün sebebini de anlatıyor: i — Antep ceza evinde eskiden sık sık hâdise çıkardı. Fakat yapılan muamele, ibzal edilen nasihat, ve- rilen ders o kadar büyük bir tesir “Antep, mahkümları “İmralı,, nınkilerden Daha uslu.. yaptı ki son üç sene içinde tek bir hâdise bile çıkmadı. Bunun peticesi olarak kanunun hükmüne göre ser- - best çalışmaklığımıza müsaade ve - rildi, bugün sadece iki jandarma - nın nezareti altında ceza evinden ÇI , kıyor, kilemetrelerce öteye gidiyor ve bir mektep çocuğu gibi uslu Us- lu dönüyoruz. İmrali dört tarafı su ile çevreli bir yerdir, Bizde iki jandarma var, orada hiç olmaması lâzımdı.» Bize mektup yazan zatın temen- nisi: Bu usluluklarının, bü salah bulmuş olmalarının gene kanunl gü re gözönüne almarak, - cezalarınm eksiltilmesinde âmil olmasıdır. bir insanın yalnız kitabın işaret etti- — Hakemler toplantısı münasebetile _, Kırkından sonra saz çalmıya yeni ve güzel bir misal: Futbol hakemlerine atletik spor yaptırılacak * * 4 Bu işlerde bir defa da sahadan yetişenlere yer bunu tecrübe etsek, acaba bugünden daha fazla mı zarar ederiz? rüdüğümüz bir işin selâmeti namına — kendisin- — den çok daha mükemmel bir sporcu — olan bu hakemlere karşı dil uzatmaz, —