18 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

<2 Sayfa a SON POSTA 'r- H. lıül Resimli Makale 3 İŞİn Holaşıyar? Bize tü çocukluğumuzdan beri hayatır ç g.“ Ha mızi alın teriyle kazanmamız lüzumu an- katılır. Çünkü alın teri, kazanılmış bir bakkın Difadesidir. Yorulmadan, terlemeden kaza- ııhnpuı_hılıodıb.dıiıııw Kazananları iki sınıfa ayırnız: Bir kı- mi sabahtan akşama kadar didinerek, yo- rularak, |ııdo|ıq&hı-ıı Bir kasmı Müşteri şahsına da, Fuar mu, panayır mı? zevkine de sayğı ister! K .l iliz siyasetinde buhran * Şaht niçin dolaşıyor? ,kmanya maliye nazırı Şaht Balkan memleketlerini birer birer dolaşı - “yor. Belgrat, Sofya ve Atinadan sonra An- karaya da geleceğinden bahsediliyor. Bu seyahatin gayesi hakkında bir fikir — edinmek için Almanyanın iktsadi vaziyet — we iktisadi siyasetini nazarı dikkate almak O dâzımdır. Ermel Talu izim tüccar ve esnafımız, ikide biğ müşteriden şikâyet ederler. Fakal, acaba biz müşterilerin de ,onlardan hiç şh kâyetimiz yok mudur? Eğer, her iki tarafın da iddialarını biz teraziye koyacak olursak, eminim ki ağış basan taraf bizimki olacaktır. Müşteriler, bilhassa, bazı dükkâncıla « rın, kendilerine ve zevki selimlerine ta ( hakküm etmek istemelerinden şikâyetçi | dirler, Üçüncü bir kısmı da vardır ki, başka- larının sırtından geçinir. Yorulmadan, ü- zülmeden, terlemeden kazananlar, başka- larmın alın terini yiyenlerdir. Bunlarla Ü- ' Almanya, sanayide dünyanin en ileri | çüncüler ara: Hağk Gd pelk. öplar. memleketlerinden biridir. Fakat müstem * | ikinciler başkalarını i W"h__ lekesi yoktur. Dünya pazarlarının — çoğu İnırlar ve refahlı Bllaşıy eğed a kendisine kapanmıştır. Hitler iktidar mev- | rine kurarlar, calırın' ktevpları Meselâ bir dükkâna girer, zevkinize uyu gun bir mal sorarsınız. eldiği gündenberi Sovyet dünyası ğ Dükkünc site: T NERA MegrE b bir gel sigakma _l_'î':b:—'dn hayır görmek Hiseiş d — Yokl demez. Vei ve glder, büzlnle üpü bi ...,._'::_,,,._ Fakat derhal istihlaf edici bir tavır ta 7 Diğer taraftan Almanyada gıda madde- F ürera eieside, leri ve ham madde buhranı vardır. Al - manya bu maddeleri hariçten getirtir. Mal — vermeden getirtebileceği kaynaklar ise çok mahduttur. Onun için Almanya hem gıda — gaddeleri ve ham müdde tedariki, diğer taraftan sanayi mamulâtının sarfı için bü- para boğazdan geçmez. SÖZ ARASINDA — O aradığınız'şeyin modası geçmiştit, Onu giyen kalmamıştır, artık! Size daha iyi bir mal vereyim.. der, — Evet, amma, ben şu türlü bir şey işı tiyordum. —— — tün kuvvetini Balkanlara ve Türkiyeye -| Hem çadır. Sigara tiryakilerinin — O, bayağıdır. Kibar zatlar, simdi buy Şiçlein Çele nedirimmni he Di | Hem pardesü HERGÜN - BİR FIKM Grevi GELİ Sizin — «kibar. zatlardans — olmadığınız) yüzünüze vuzan bu adam, siz, canmız su kılıp ta dükkândan çıkarken, fazla ollll! arkanızdan bir sürü de ileri, geri mütaleyı de yaparlar ve bu grev daha tesirli o- | lar yürütür. lur, Bittabi, 6 dükkân artık sizi kaybet « İspanyada Villâ Zarciada kadın er- | Mittir. Bir daha oraya uğramazsınız. Dülk kek herkes cigara içer, kendilerine ci- kâncı bunu düşünmez! Viyana fabrikalarından biri son za- manlarda açık hava gezintilerinin mo- da olduğunu görerek yeni bir nevi pardesüler imal etmiştir. Bu pardesü- ler, gayet ince muşambadan yapıl - makta ve o türlü biçilmektedir ki ikisi bir araya getirilip te düğmelenirse bir çadır olmakta ve altında yatılmakta - dir. Grevi daima ameleler, işçiler, müs - tahsiller yapmaz ya, şimdi anlatacağı- mız vak'ada olduğu gibi, müstehlikler — diğer ham maddelerin bir kısmını da Yu- nanistan ve Türkiyeden temin eder. Satın aldığı Bu maddelere karşılık olarak ta, on- — lara kendi sanayi mamulâtını satar, B Son zamanlarda Balkanlarda bir t n siyasi faaliyetler olmuştur. Dünya siya - #ati karşısnda bu devletler sarih ve kat'i weaziyet almak mecburiyetini duymuşlar - dir. Zelzeleden karısını hatırlamış! Bizim arkadaşlardan biri vardır ki, pairdir, nâsirdir, şudur, budur amma, ayni zamanda değme kıhbıklardandır. gara temin eden şirket tütüleri bozdu- n::::' Ü"“"b:nğı. blı.:::ıu :_ ici n Ş j giden, zi ğu için, balk millttolikan: cişera İçmör| .. Kir şey görür ve Busun ulirde derui meğe karar vermiş ve bir aydanberi de | sunuz. İ, bu kararı tatbik ediyormuş. © gey, çok caziptir. Almasanız da oluğ ... amma, haniya alacak olursanız, pek memi 'man “olacaksınız. Kacenizdeki parayı silği Baet l aeraye dlennn ayar BÜÇ TUT Haa L e ae ... Sonradan görmenin gözü Ressamın biri tablolarını satama - — Siz bu zelzeleyi hatırlar mısınız? mış, uğraşmış, didinmiş fakat buna '“';':“' böyle bir seyahate lüzum gördü. — |'ağmen iki gün aç kalmaktan kendi - Pa ae dökter Şekan bu seyabatinin he İSİDİ Yurtaramamış, nihayet dilenme -| | — — Nasıl hatırlamam? dedi. O gün, kiki i bu olsa tir. ğe karar vermiş. Gitmiş bir tokantanın B HRLEN A dbe geee durmuş, içeriye zengin kılık - | Bu siyasi faaliyetler karşısında Almanya bu devletlerle olan iktısadi ve ticari mü - nasebatını — tesadüfe bırakamazdı. — Bilâ- kis onları daha ziyade - kuvvetlendirmek — ihtiyacını duydu ve Alman maliye — nazırı ı:-:: umo:ı'ut çanak, ı.q. işi BÜ - |bora giden şeye bakışlarınızı sındırmak is B v ö Fransada yeni parlamento açılalıbe- | tersiniz. İ * h bir zat giriyormuş, selâm vermiş boy- havada uçuyordu.. b F Fuar mı, panayır mı? nunu bükmüş para istemiş. Kılıbık arkadaşımız, o anda yerin - | |vi her celsede kürsüye Heryo çıkıyor -| — Tam bu sırada, kapının önünde ya bizı M Göbekli zât: den fırladı ve: muş, arkadaşlarından biri takılmak i-| #at mağaza sahibinin ve yahut ki her hanı İ ün sokaklarda İzmir panayırının ; Hünlerme gördüm. Şimdiye kadar yalnız muhabir mektuplarında Fuar olarak yazılan panayırın bu yıl adına Arsıulusal Fuar dediklerini anladım. çin kendisine: Bi bir çırağın yılışık siması belirir. — Galiba bu mevkie senelerdenbe-| » — Buyurun, beyiml..Ne aradınız, be ri havahişkâr idiniz her celsede kür - =’_:—'m- buyurun!. İçeride daha iyi» — Eyvah! diye bağırdı. Şu anlattı - ğınız manzara bana, karımla bir saat evvel, çarşıda buluşacak iken, unut - muş olduğumu hatırlattı! — Çalıştığım halde ik igündür a- — Çalıştığı mhalde iki gündür a - çım! — Ben sizin nakaratınıza alıştım, ör |süye çıkıyorsunuz! demiş. K lümele: lll a « ini P ŞD T E Bu davet, sizi ikna edip te dükkânın içik İ ı_::::î' k:w.,. 'm_îh”j;:,_, :::"'_':’ğ; :;' wı"'i'""b'â“:::gf Belçika Kongosunda Heryo kızmış: ne cezbedecek yerde, bilâkle, her lüzum « — vardır. Beynelmilel kelimeler, bütün di - ||i lira vereceğim. Gözlerimin biri cam-| Vemi bir tarikat: — Evvelâ demiş, mühim meseleler |(07 “* Manasız terar gibi sinirlerinize do « lerde ayni suretle kullanılan, bizde de kar- glığı olmuyan sözler aynen alınabilir. Tele- fon gibi, radyo gibi. Fuar kelimesini alırken İzmir panayın- nın beynelmilel bir sergi olduğunu düşün- müş olacaklar ve Fuarı da beynelmilel bir kelime zannettikleri için almış — olacaklar. Bu düşünce doğru olsa bile, bu takdirde kelimenin imlâsını muhafaza etmek lâzım- Böge M 5 SAT ge z z kunür ve sizi oradan kaçırır, r. Bir bakışta hangisinin takma - a müzakere ediyoruz. yen reis ve - g Ş duğunu enlıyabilir misin?. Pars tarikati killiğine seçilen arkadaşların biri istifa| | Dükkâncı bunun da farkında S Ressam bakmış ve: H Ki deste etti, diğeri dargın, üçüncüsünün maz- B S DA LGCĞN ON (ÜL tarikat v n ş a zihniyetle, reki çığırtkan B — Sağ gözünüz takmadır! demiş. İbunu son gelen Fransızca gazetelerden | >“tası tasdik edilmedi. Bu vaziyet kar-| — sonma gaç e BN Zengin adam hayretle mırıldanmıs: öğrendik. Bu tarikat Belçika kongo - şısında kürsüye çıkmayıp da ne yapa - — Eski müşteriler kalmadı.. K Ö — Ayni suali bir çok kimselere sor-'sunda meydana çıkmış, ve maksadı| Y*9?- nünde nıı:;ıı;ı -y'ıtüıur. ııi—ıpıi::ı » dum kimse bilemedi; ya «sol gözünüz- | 4, intikamı yaşatmakmış. Bu gizli tari- ... yoruz da, dükkândan içeriye ayak baslı « dür» dediler yahut ta, uzun uzun tet-|kata mensup olanlar Pars kılığına bü- Tamıyoruz! diye sızlanır. Düşünmez ki, bu- d Ash fransızca olan bu kelimeyi Fuar |kik ettikten sonra doğru bir cevap ver- | rünüyorlar. Düşmanlarını öldürü: MLan ı":.'—w.. kavğe perker günün adamı kendi zevklerine başkasının — :M yazarak bir îflll“:“:'lı * |diler, söyle bıhyım sen bunu nereden |larmış. Sonra kızdığı insanı YA eli b tahakkümünü, zorunu çekemez. . ğ anlamaz. Diğer yabancı milletlerin an- | anladın? isteyenlere de hizmet ederek, başkala- vut'da figüranlı eden kızlar bir | : Tarzinize bir ködütü'lümüklmüz "Tal 4” : ı":îm be n'.h' ”:m' T Ressam gülmüş ! zınım intikamını da alıyorlarmış. Hü- aydanberi grev ilân etmişlerdir. Gre - | bist bu ya? Ceplerinin yapıştırma olmasis Firlkak kelimenin Sörken v:_lıb — Bana merhametle Bakan gözünüz|kümet Pars kılığındaki katilleri yaka- | vin sebebini patronlara yazdıkları di-|'m istersiniz. Bir de prova günü gidersi « ı ::ık:ıı h: : "ı.hn:'".”' :m: dni. cam gözünüzdü de ondan! demiş. İamış ve sekizini ipe çekmiş, hepsi de|lekçede şöyle bildirmişlerdir: miz ki, cepler bilâkis kesme olmuş. — u değildir. ... o'ü'h"' cameto İifk*f*kl"i"i '57'* -| «Her gün sahneye çıkarken, çeşit| — Ayol, ben cepleri yapıştırma iste « i ı_nışleı ve ayaşasın intikam!» diye ba- çeşit kiyafetlere girmemizi iltizam e- | "im, demedim miydi? ğ gırmışlar. diyorsunuz kâh sarışın, kâh esmer, o-| — — Bu türlüsü, daha iyidir! Tuyoruz. Aldığımız-paralar bütün ber-| — — Evet amma, ben senden zevkime gör berlere gidiyor, onun için bizlere her |te elbise istedim: nasihat istemedim kil, sahneye çıktığımız zaman peruka te-| , Ve kapıyı çıkarııız. Terzi hayrette, min etmezseniz biz de greve devam e-| — deriz.» — Böyle ters müşterti görmedim. Diye söylenir. Teslim etmek — hatırına Berberler de potronlara - bir heyet| gelmez ki tera olan müşteri değil, bizzat * — İngiliz siyasetinde buhran ) © neiliz siyaseti hâlâ bocalayıp duruyor.. ı Müvazene siyaseti iflâs ettiği günden- beri şaşıran İngiliz siyaseti hâlâ — gideceği — yolu bulamamıştır. İtalyaya karşı bir gün — düşman, bir gün dost vaziyet alışı; bir gün — Almanyaya, ertesi gün Fransaya yalvan - — ge: bir gün Cemiyeti Akvamın müdafü, er- — tesi gün onun yıkıcısı oluşu hep bu karar- szlıktan doğuyor. Cenevrede Milletler Cemiyeti asamble- sinin toplanması yakınlaştıkça Londrada #iyasi buhran artıyor, hariciye nazırı Ede- nin istifa edeceğinden bahsediliyor. Zec- ıi tedbirlerin bırakılacağı söyleniyor. Mil- Sir Samoel Hor İngilterede bıhııyı nazırlığına getirildikten sonra, e çıkmış, tekrar hükümet sefine z îinıîi' ı::duiundın dolayi memnuni - Fransada 1ö gün devam edtn'v_c ni- yetini izhir ötmiş ve eben demiş, şim - hayet patronların amele metalibini ka- di daha ziyede totzcübeli olarak bu mev- bul etmelerile nihayete eren grev mü- kül işgal ediyorum.» nasebetiyle, aklımıza grevin ilk defa Çurçil Samoel Hor'a cevap vermiş: | hangi tarihte yapıldığını aramak geldi. | yollıyarak, peruka ile bu işlerin yürü- | kendisidir. — Sen Yunus peygambere benzi-|Fransada 1864 de yapılan bir kanun, | miyeceğini dünya efkârı umumiyesinin Avrupanın başka hiç bir tarafında tüc- yorsun, İngiliz milleti seni bir zaman|ameleye bu hakkı vermemiş, bir sene | perukalardan hoşlanmadığını, kendi -| carın, esnafın bu tahakküm daimesini göre yyuttu fakat sen onu yine idare ediyor- | sonra da yani 1865 de bütün arabacılar|lerinin aç kalmak tehlikesine maruz | mezsiniz. Orada dükkâncı, müşterilerinin di Pariste grev ilân etmişlerdir. bulunduklarını bildirmişlerdir. zevklerine hizmetkârdır. Kendi dükkânın- da bulunmıyan şeyi başka yerden Müşterinin arzularını yapar; zevklerini bize deki gibi tezyif değil, takdir eder görünür. Onun içindir ki oralarda, tüccnr ve e« naf bizdekiler kadar krizden şikâyetçi de- gildirler. Müşteri, kafese girmek istemiyen, av « lanması pek güç olan titiz bir kuştur! ... Dünyada yapılan lik grev - İSTER İNAN İSTER İNANMA! Kocamustafapaşada Çınar mevkinde bir kadıncağız kom- | mışlar, yiyemediklerini de yerlere döküp ayaklariyle — çiğne- h ü mişler, boş sahanları çivilerle delip kaçmışlardır. Gla BU, Tad Küseğadle (ti daeia Nni Layliz eee A | u OĞ N lE y0i Hamina yölle ee Bavlünlemez bi kldbi nasılsa evin kapısını açıp içeri girmişler ve kadının mutfağında, | ,.. bit etmiş ve ailelerine çocuklarına iyi terbiye vermeleri için yemek dolabında ne kadar yiyecek buldularsa hepsini tıkın- | ihtaratta bulanmuştur, JİNAN İSTER İNANMA! — letler Cemiyetine yeni bir şekil verileceği l ıivıyd eolunuyor. Hülâsa her gün yeni bir — proje, yeni bir hayal ve yeni bir siyaset. p. İngilteredeki siyast buhrandan bu de - — fa da Almanya istifade etmeğe karar ver- —— Miş görünlüyor. Bugünlerde Almanya İn- gilterenin suallerine cevap verecek ve res- — — men Mmüstemleke istediğini bildirecektir. — Daha'linlya meselesi bitmeden dünya H . -b _'V'A İSTER