Montroye ngiliz heyetleri taayyün etti “Konferans Kararının Milletler Cemiyetince Tasvibine İhtiyaç Yoktur,, Dış Bakanımız Sofyodan geçerken “Türkiye umumi sulh|| sâhlarında geçirmişlerdir. İiçin yıpılaoak gıirüşmeleı'e her zaman taraftardır.,,dedi. a K A N Murahhas hey'etimiz azasından Genel Kıı'—vllııdaıhııGınııılAııı ve askeri möşavirler de dün sabah Montrö'ye gitmek üzere şehrimize gelmişlerdir. Resmimiz kendilerini Hay Paris, 16 (Hususi) — Boğazlar konferansında Fransayı M. Pol Bonkur ile Fransanın Ankara sefiri M. Bonso temsil edecek ve ikişine mütehassıslar- dan müteşekkil bir heyet refakat ede- cektir. İngiltereyi de hariciye bakanlığı müsteşarı Lord Stan Hope temsil ede- tektir. Kendisine ordu, deniz, hava kuvvetlerini temsil eden zevat refakat eyleyeceklerdir. Sofya, 16 (A.A.) — Türkiye Dış - işleri Bakanı Doktor Tevfik Rüştü A- ras Sofyada Başbakan Köse İvanof Kral müşaviri Guruef, dışişleri genel tekreteri Nikolayüf. siyasi Şube'gönül direktörü Niekof, protokol şefi Pstrof ile Türkiye, Yugoslavya ve Yunanis - tan elçileri ve elçilik erkânı tarafından selâmlanmışlardır. Solya 16 — Diş Bakanımız yolda ken- disini kazyilayan Kambtaa ' gazetesi “mix harririne: — Ben şimdi doğru Parise gidiyorum. Orada bazi temaslardan sonra Mondröye geçeceğim. Bulgar hükümetinin - boğezlar darpaşa — İstasyonunda — gösteriyor. meselesinde nolamıza — verdiği, - cevaptan. çok memnunum. Bu, aradaki dostluğu bir (kat daha kuvvetlendirdi. Boğazlar konferansının nekadar devam edeceğini bilmiyorum. İlk içtimadan sonra mütehasasslardan mürekkep komisyonlar işe başlıyacaklardır. Komisyonlar esasları hazırladıktan sonra kat'i karar verilecek. tir. Montrö konferansında verilecek kara- rın Cemiyeti Akvam tarafindan da — tas- vib olunmasına ihtiyaç yoktur. Çünkü bu; Cemiyeti Akvama bağlı olmıyan bir kon- feranstır. ştirak eden bütün devletler de Cemi; sıdırlar. Onun için ayrıca C vibine lüzum kalmamaktadır. Tevfik Rüştü Akdeniz için de: Aras misakı — Biz hepimiz de Cemiyeti Akvam mi- sakının çerçevesi dahilinde umumi asayiş için çalışmaktayız. Milletler arasında umu- mi sulhu ve süküneti temin edebilecek gö- tüşmelere taraftar olduğumuzu her vesile ile söylemekteyiz. demiştir. “ Futbolcuları Berline .. .. w görüp Oğ enmeleri için göndereceğiz!,, deniyor Bundan evvelki olimpiyatlara gidip gören ve öğrenenler nerede? Hayır, böyle müphem bir istifade için feci bir maglubıyetı göze alamayız Avusturyanın zayif bir takımı kar- şık derece alan fut bulml.mıııı/vıı üç dört günlük bir ça - iştirak ettirilmesi tekrar tekrar üzerinde du - rulacek bir meseledir aBerline , görüp çısında karma k lışmadan sonra olimpiyatlara eğe gid yi e ka i ardan futbol- da öğrendiklerimiz nelerdir? Bugün, dünü arayacak bir hal duğumuzu bizim kadar bu işlerin için de olanlar da pekâlâ biliyorlar. de-| «|piyatlara' aa | Dün olimpiyada gidenden, bugün ortada eser yok. Bugün gideceklerden yarın için beklediğimiz bugünkü vazi- iyetten başka bir i olacaktır? Herkes sıras avacaksa bu işin faydası nöresindedir? İdarecilerimiz içinde evvelki olim #ğenlere bugün de raslıyo- yuz. bir Soan günlere kadar milli takımı !w.ı'» a toplayamamış, oynatacağı oyun- ulnvı tötbit etmemiş olan federasyon | healiba Afişterafıitdaki feci . vaziyete İ Dnıım '7 Tei sayfada) j Atatürk İstanbul, 17 (AA.) — Reisi Cumhur Atatürk dün geç vakte kadar Dolmabahçe sarayında işti- gal buyurduktan sonra akşam üstü motörle bir deniz tenezzühü yap - mışlar ve geceyi Floryadaki ikamet- ——— Galatasarayın Kız Atletleri » SEERAM . <i Suzan Tufan Fahriye Gökson Fahriye Gökson ve Suzan Tufan isminde iki genç kız Galatasaray klü - büne müracaat ederek atlet yazılmak istemişlerdir. Kayıt muameleleri biti- rilmek üzeredir. Fehriye kız san'at mektebinde ta- lebedir, ve her ikisi de Galatasaraylıdır. lar, Üçüncü Türk Dili Kurultayı Dil Kurumu Dolmabahçede çalışmaya başladı İstanbul 16 (A.A.) — Türk Dili Ku- rumu Genel Sekreterliğinden: Üçüncü Türk Dili Kurultayı ları için kurumun genel sekreterlik bürosu ile çalışma kollarının en çoğu — İstanbula nakledilmiş ve genel sekreterlik bürosu 16 haziran 1936 da Dolmabahçe sarayında işe başlamıştır. Kurum Sağışnanlığı ile Terim ve Ya- yım kolları şimdilik Ankaradadır. - Genel Sekreterliğe ve başka kollara yazılacak ya- zıların bundan sonra Dolmabâhçe — Sara- yına gönderilmesi getektir. (Devamı 8 inci sayfada) Parti teşkilâtı İkinciteşrinde Kamutaya yeni kanun teklifleri yapılacak Ankara 16 — Cümhuriyet Halk Partisi merkez ve vilâyet teşkilâtına ve parti ile hükümet arasındaki temas sistemine yeni çalışma- bir şekil vesileceği haber alımmışlır. Bu me- yanda valilerin vilâyetlerde parti idare hey- eti relsliği vazilesi ile de tavzif olunmaları ihtimali kuvvetlidir. Bu parti vilâyet idare heyeti reislerinin vazi- takdirde mansup feleri hitam bulacak, müntahap reisler ise parti bürosunda çalışmalarına devam ede- ceklerdir. Bir ihtimale göre de İç Bakan genyön kurul'un « parti umumi idare hey- kt etininı tabii üyesi ola a göre, Tep. kilâtı Esasiye Kanumunda, memurin bazı kanunlarda deği nununda ve di; giklik yapılması için Kamutayın ikinci teş- * toplamtısında kanun teklifleri yapıla- F Ş n KIŞLIK KÖMÜRÜNÜZÜ ALMADINIZSA Bugün son sayfamızdaki HWânı mutlaka okuyunuz.. ka- | - yacağını Idare işleri telefonu: 20203 Fiyatı 5 Kuruş ecek Fransız ve T ki c hudutları i inde : tevkıf edilmiş bir kadın casus yoktur! Emniyeti Umumiye müdürlüğünden dün gece aldığımız malümat * A » “Beynelmilel casus,, denen Lydia Oswald yalnız bir defa Fransada casusluğa yeltenmiş, fakat beceremiyerek yakalanmış bir macera- peresttir. ve elyevm memleketimizde bulunmamaktadır. Kırmızı otomobil hikâyesi ise büsbütün asılsızdır Dünkü “«Habar» refikimizde, şöyle bir serlevha vardı: «Tanınmış, beynelmilel kadın ca - sus (Lydia Osvald) otomobille kaza - ra girdiği Türkiyede askert mintakada tevkif edildi.» Haber gazetesi, bu kadın hakkında şu malâmatı vermekteydi: «Bu kadın, Fransız bahriye zabitle- rini kandırarak, onlardan — Almanya hesabina esrar elde etmiştir. Beynel « milel bir casustur. «Evet, ben casula sum!» diye bir de eser neşredip, hatlı ralarını anlatmıştır.» Biz, bizde hayret uyaadıran bu ha« berin, Haber gazetesi tarafından ne« reden öğrenildiğini merak ettik. (Devamı 8 inci sayfada) #rasaras a seekAAAA AAA KGK SAA AAAE AAA AA AAA SA AA L AAAA AAA AAA İngılterenın eski Hariciye Müsteşarı diyor ki... “İktidar mevkiinde bulunsaydı m Harbiye Nazırını tevkif ederdim!,, Bu hücuma Nazırın şusözleri sebep oldu: “Sulh taraftarlığı harbi gittikçe yaklaştırıyor. Vaziyet 1914 dekinden çok daha fenadır,, Londra, 16 (Hususi) — Londrada siyasi faaliyet oldukça canlıdır. Dün Mister Makdonald Kardifte toplanan arstulusal sulh kongresinde — söylediği nutukta Milletler Cemiyetinin muha - fazası lüzumundan bahsetmiş, bilhas - sa «kat'i bir barıstn ancak bir harple temin edileceği» fikrinden vaz geçmek lâzım olduğunu anlatarak barışın an- cak silâhları azaltmak üzere bir muka- vele imza etmekle muhafaza edilebile- ceğini söylemiş ve Milletler Cemiyeti paktının 16 ncı maddesini tadil için bir komisyon teşkilini istemiştir. Harbiye nazırı Duf Kuper ise söy- lediği bir nutukta harbin bugünkü ma- hiyetinden bahsetmenin ve bunu hal- ka anlatmanın bozgunculuk sayılmı - ikten sonra sulh tarlığının h ve bugünkü va: çok fena olduğunu anlatmıştır. | Eski hariciye müsteşarlarından Mis- ter Ponsonby Mister Duf Kuper'in fi- (Devamı 7 inci sayfada) ” Zecri tedbirler hakkında perşembe günü fikrini bildirmesi beklenen İngiliz Başvekili Baldvin