SON POSTA kreren 7<I & 5 Genç Şairlerin: | Edebiyatımız Hakkında Söyledikleri Durum gazetesinin anketçisi o gün «Halid Ziya hakkında sorduğum sabahtan akşama kadar sokak — sokak | suale şöyle cevap verdi: dolaşır; edebiyat hakkımnda sual sora-| — Biz Halid Ziyanın verdiği eser- cağı cevap alacağı gibi genç bir şâire|letrden daha kıymetlilerini vermişizdir. rastlamaz: Ve vereceğiz.» — Acaba ne yapsam? Kimi bulsam Xö Yasilerdi kişai böğünemiz. | da sorsamı. L | O Mahalleye yeni taşınan Behçet |ADrye düşünürken kulağına bir sca ver, berelili aivik erilüyerdlk gelir: ğ Bam li sasas a #Leylek leylek lekirdek» «Yenilerden kimi beğendiğini eor- «Hani bana çekirdekı duğum zaman — hiç düşünmeden, hiç «Çekirdeğin içi yoke tereddüt etmeden Behçet Kemalin is- mini söyledi.» «Sarı kızın saçı yökn Muharririn yüzü güler. Gözü dört| — Çalıkuşu'nu nasıl buluyorsunuz? — Kafese bile koymam. açılır.. Sözün Kısası Fevkalâde Kısalmış, Gözle Görülmez Bir Hale Gelmiştir. — Buldum, der, aradığımı buldum ! Dişi Fil me'yustu, erkek saka kuşu in geldiği f el ik me'yus fili gördü: j Vi için: a , yaşlarında bir çocuk görür vi B 5 : — N.""z var? d z Ki LÜ Kyıqiıınıııı bile koymam. K Dedi, Fil anlattı * Dedi.» î — Hiç sorma, kocam, zavallı ko- | Yanına gider.. — Nasıl bir edebiyat istersiniz? — Kacanız ne oldu? — Anlamadım ne dedin? — Yani istediğiniz nedir? — Garson yemekten bir kıl çıktı. — İnsanlar, öldürdüler. — Dişlerini pencereye taş atan ben değlim — Para ver de uçurtma alayım.. z söktüler. Erhan Muharrir kâğıdını kalemini çıkarıp : — Vah zavallı.. Tıpkı benim gibi.| — İsmet Hulüsiye sordular: yazar. . —Sikin de başınıza bir şey mi geldi? | — Oğlanan adırı neye Erhan koy- «Genç şâiri bacadaki leylekleren : — Evet, benim de karımı insanlar | (et? li tuttular, kafese koydular. — * Cevap verdi: Siler, agenç şâir bir an gökyüzünde Dün Cu idi, — Ve zavellı.. düre koyamazdım ya! | ÇoAr bulutlara baktı. Sonra içerisinde 4 A İL Fi düşündü: ... dehâsının izleri beliren gözlerini yüzü- — Bugün de Cumartest... " Tn dekbir kada, ü dül bir Altıncı me çevirdi.» e < ——— erkeksiniz. Biribirimize arkadaş, daha Bleniğik b beğüde Muharrir sorar: d“"“')")")')m — Çocuklarınızdan beş tanesi bah-| — ml'“"'" aüglee ialeialz Bir Doktorun y çemdeki armut ağacına çıkmışlar. ”x n — Sizinle karı koca olabiliriz. Fil artık meyus değildi; yüzü gül- müştü. Saka kuşu file sokuldu. Fil bir — Başka isminiz yok mu? — Vayvo insanın kırk tane ismi o maz yal Günlük r Cumartesi — | Notlarından (*) Komşu merak etti : — Eyvah, altıncsı acaba nereye gitti? NON i kendine: adım atmak istedi; ayağına diken bat- Ha ı -İhBhul'd':nı:M ne DN ka Of ayağım. o Yazar: Z k — OF ayağım. Zerele; avö Mi g l Saka kuşu birdenbire çekildi. Filin| — Vasiyetnameme şunu da ilâve e-| — “Şir Nihat Kırkozan'la konuşuyo- Bir de köhne diniz, cenaze merasimimde bir örkes-|rum». yüzüne tatlı tatlı tatlı baktı, sesini tat- hlaştırdı: — Ayağına mı bastım sevgilim, de- di, affet benil Terlik teki Yine sorar: (**) Gazetenin notu yanlışkıkla hasta. ya verilmiş, hastanın reçetesi gazeteye YAK Neden? — Bu nokta çok mühim. Bilhassa | — En son olarak soracağım. Sirmiştir. ç B — Uçurtma paramı ver de Uşak, baya söyledi: not edeyim : aei (*) Bu notları kesip — saklayınız, ya- — Artık evinizde kalamıyacağım. «Şüir, büyük bir tevazula|» _şi"_ğm' : hut bir albüme — yapıştırıp kolleksiyon || —— Neden? — Ben, edebiyatta “mühim bir şah-| — p ( reriniz?, yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar — Üç gündür eve geç geliyorum. Ba- siyet değilim ki, Çocuk cevap vermez — muharririn Dedi.» yanından uzaklaşır ve kendi kendine rer girmez suratıma tokatı indiriyor. — Siz şiir yazarsınız değil mi? bir şeyler söyler, muharrir dinler: ve ae rez — Yazarım yıhnıhlı:'hnnnıunıe- — Bu iş de oldu. n lerin hepsini defterime yazdım. aŞâirin en çok beğendiği aürini *y- LI ." -. en Hayatta Görmediklerimiz * «Genç şüir şimdiye kadar bir çok nen yziyörumz» j ğ şürler yazmıştır.. Bilhassa pedagojik «Bir baba hindi,» Ayrılan Nişanlılar i «Olaydı şimdi..» aa K «Nasıl yemeliydi!... Mübaşir mahkeme kapısında bekliyen. — bilir ve alması lâzımdır. Bunun için ken-| — (Soyulduktan sonra) yeleğimin '_._”“"'"-'"""’— n lere nezaketle sorar: disini serbest bırakmak istedim. cebinde beş kuruş varmış isterseniz onu sullahe — Bayantür, baylari Biyik Nöğlüde, —— — Peki buraya viçin geldiniz? drükür e Bay Necatinin sıramdır, mahkeme salo - — Nişanlı olduğumuz mlsada b T ar; . Veti DG A a a erillik ha bazı hediyeler almıştı. Bunları kendi| — Zannetmesinler Gişede Bay Necati kapıda Bayan Neclâya yol verirt — Buyurunuz bayan.. sine geri vermek istiyorum, kabul etmi - yar. Ragıp Şevki ile ayni apartımanda, otururduk, karısı şarkı söylemeğe baş- — Bay Necati, bak Bayan Neclâ ne'ladığı zaman Ragıp Şevki, apartıman- — Neveye? — Teşekkür ederim bayt, diyor. dan çıkar, koridorda dolaşmaya baş - — Nereye olacak, tabil yine buraya Hâkim sorar.. — Bayan Neclânın her arzusumu ye - |lardı. Bir gün söyledim: döneceğim. — Bay Necati sizsiniz değil mi? vine getirmek isterim. Aldığım bazi e- | — Karının sesini duymamak için çı- M DİA —Evet. hemmiyetsiz hediyeleri geti vermek iste- kıyorsan nafile, ses aparlımanın her ta- Eksik — Bayan Neclât mesini doğru bulmuyorum.. Bunlar en | rafından duyuluyor. Dostlarına bir hediye — alacaklardı.; Bd ada sonunda hediyedir. Ragıp Şevki boynunu büktü: Düşündüler: Davanızı anlatır. Bayan Neclâ ayağa kalkar: — Duymamak için değil, dedi, karı ZZ ÇT Bay Necati, Bayan Neclüya: — Siz buyurun.. — Doğru söylüyor. Fakat benim için niçin masrafa girsinler. Bunu doğru bul- — Biz. Bay Necati ile nışanlıydık. — Puyorum, .. CĞ Şimdi aynılıyoruz.. Muhakem on gün sonraya talik edi- , Niçin öğülü üeü lür. Kapıdan çıkarken Bay Nocati, Ba- Unutmuş Kusurlu — Bay Necatiyi ketilime iâyık bul -— X47 Neclâya: Kapıyı çaldı, kapı açıldı; ters yüzü — Kocanızdan boşanıyormuşsunuz 7? Hi re — Tn n — Affedersiniz, der, buraya kadar | merdivenlerden inmiye başladı. Arka- ğ B — Yani beğenmiyor mutenuz? yoruldunuz. Bunun için çok müteessirim. | sından bağırdıları LĞ F Rvet ..'-' — Hayır bilâkir, çok beğeniyorum; — Bayan Neclâ nezaktle cevap verir: | — Nereye? — (Radye açık, sol açığa e —’ıııııl ”__ııı. fakat düşündüm.. O, gerek tahsil, gerek güzellik itibarile bndea çok iyilerini ala. — Estağfurullah Bay, vazifem. Birbirlerini hürmetle selâmlarlar. — Çiıkarken asansöre binmeyi unut- | pas verdi. Sol açık topu ortaladı. Şüt muşum ? çekti.. Eycah burnum .. yemek pişir- mesini ütü ütülemesini bilmiyor.