KE Bilâl -v - Zambak Büyük Tarih! Roman Kuharrirz A. R. vr Antuaan, Yattığı Yerde Nihayet Yakayı Ele Vermişti No. 15 Uğursuz Gün Vaziyeti Olduğu Gibi Anlatscaktı. — O anda, karanlıkta ot yığın ları karışmış, biribirine yılan gibi kenetlenen iki vücud, yere yuvar- lanmıştı. — Kaçıyor tut... — Aman bırakma.. Hey, ar- kadaşlar.. Hepiniz kapıya.. Biriniz gidin, çabuk bir lâmba getirin. Ahırda, bu üç adam arasında şiddetle mücadele devam ederken diğerleri de derhal kapıya geri miş.. İçlerinden (oaynlan üç kişi İçeri girerek arkadaşlarına yardı- ma gelmişti. Şimdi yerde yatan Antuvanın üzerine tam beş kişi binmişti, Antuvan bütün kuvvetini sarfediyor. Bunları silkib attıktan sonra kılıcını çekib ortalığı velve- leye vermek, bu suretle gürültüyü Şövalyeye (duyurarak onu ikaz etmek © İstiyor... Fakat altında ezildiği kuvvetten nefesi kesilerek kıpırdamak (şu tarafa dursun, ağzını bile açmıya gücü yetmi yordu. Mutfağa giden adam koşa koşa gelmiş, elinde bir mum ge- tirmişti. Bu adamı müteakib de o maskeli adamla Baba Karlo ahıra girmişti. Maskeli adam, sert ve mütehâkkim bir sesle emir verdi: — Gürültü yok. Ayağa kaldı- rın. Kollarını bırakmayın. Antuvanı sımsıkı tutarak aya- ğa kaldırmışlardı. Elbiseleri par- çalanmış, kayışları kopan kılıcı, birkaç adım ileri fırlamıştı. Antuvan vaziyetin vahametini hissetmişti. Fakat ümidi elden bırakmıyarak sükünetle hareket etmeye karar vermişti. — Mumu, yüzüne tutun. Maskeli adamın verdiği bu emir üzerine, mumu Antuvanın, yüzüne yaklaştırmışlardı. O za- man, maskeli adamla baba Karlo, kiribirinin yüzüne bakaraki — Tuhaf şey. Diye mırıldanmışlardı. Maskeli (Oadam, O Antuvana sordu: — Burada ne arıyordun?... Antuvan, artık işi şakaya vur. maktan başka çare görmiyordu. — Zannedersem, tanıştık... Acizane (o hüviyetimin © inkârına lüzum görmiyorum. Burada ne aradığıma gelnce.. Efendimin atını merak ettim. Yemini rahatca yiyip yemediğini muayeneye gel- dim. Sonrada şurada Otların üzerinde uzanarak bir uyku kes- tirmeye karar verdim. Fakat misafir bulunduğumuz şu şatoda, böyle tavuk hırsın gibi bir mua- meleye maruz kalacağımı hiç Ümit etmezdim. — Pekâlâ amma, sen bu sabah uzun bir yolculuğa çıkmış- dın. Şu anda buradan epeyce uzak bir yerde bulunman lâzım gelirdi. — Evet.. Çok haki var, Senyor sirk bazi Şu ol size, doğrusunu söyleyeyim.. Ben bu sabah bu yolculuğa (o çıkarken bugünün (salı) olduğunu düşüneme- miştim, Bunu, ancak yolda hatır- ladım. Salı gününü uğursuz ad- dettiğim için derhal avdet etme- ye mecbur kaldım. Maksadım, bu geceyi efendimin gözüne gö- rünmeden şuracıkta geçirmek.. Yarın buradan sessizce yola çıkı- vermekti, Maskeli adam birdenbire “yö zünü açtı, Antuvana baktı; — Beni tanımadın mı? Diye homurdandı.. Antuvanın bir anda gözleri karardı. Kırılır. casına sıktığı dişlerinin arasından şu iki kelime yuvarlandı; — Rahib.. Löyülâ.. Antuvan, birdenbire slikladi. Artık Şövalyenin ne büyük teh- like içinde bulunduğunu hisset- miş; Löyülânın üzerine atılarak onun gırtlağını parçalamak iste- mişti... Fakat Löyulâ, bir demir heykel gibi yerinden kıpırdama- dan şu emri vermişti; — Ağzını kapayın.. Ayağına ağır bir taş bağlayın.. Tarasanın Üzerinden göle atın.. Antuvanı kıpırdatmıyan kuv- vetli eller, bir anda onun gömle- ğini parçalamışlar, ağzını tı camış” lar. Eski bir at torbasının içine büyük bir taş koymuşlar, Antu- vanın ayağına bağlamışlar, Sürük- liye sürükliye dışarı çıkarmışlar. (Arkan var) Lüzumsuz Bir Cinayet ( Baştarafı 1 inel yüzde ) Dün sabah, Çemberlitaşta bir cinayet işlenmiş, kahveci bay Eşrefi bay İsmail isminde biri ba- şından ağır surette yaralamıştır. Vak'a şöyle olmuştur: Bay İsmail uzun müddettenberi bay Eşrefin kahvesine gelerek bo- yuna kahve içmekte ve parasını vermemektedir. & Ayni zamanda ötede beride de kahveci Eşreften haraç © aldığım © söylemektedir. bay Ismailin bu mütemadi borçla- rından ve parasız kahve muğber olan bay Eşref, nihayet dün sabah kendisinden para istemiş ve aralarında bir ağız kavgasıdır başlamıştır. Kahvedekilerin o müdahalesile yatıştırlan bu kavgadan sonra B. Ismail bir aralık dışarı çıkmış, biraz sonra da B. Eşrefi kahvenin kapısı önünde yakalayarak tekrar kavgaya başlamıştır. ızışan bu kavga esnasında İsmail hızla yere eğilmiş ve eline geçirdiği üç kilo ağırlığında koca bir taşı, Eşrefin kafasına muştur. Yediği bu d kanlar içinde yere yuvarlanan B. Eşref haykırmıya başlamış, İsmail de bütün hizile kaçmıştır. Etraf- tan yetişenler B. Eşrefi derhal eczaneye kaldırmışlardır. Dün kendisile görüşen bir yazıcımza kahveci B. Eşref şun- ları söylemiştir : — Biz namusumuzla şuracıkta ekmek paramızı kazanıyorduk. Bu B. Ismail dükkâna çengel oldu, borcuna kahve çay içiyordu. Eh, biz de ona inandık. “Ne zaman olsa verir, adem oğlu değil mi?, dedik. Fakat papazın kızı öyle çıkmadı, ötede beride B. small “Eşreften haraç alıyorum!, diyor- muş. Bunu duyunca kan beyni- me sıçradı, sabahtan İsmaili bir kenara çektim, sordum. inkâr etti, Kahve © paralarını “Vermem!,, dedi. Aramızda dil atışması oldu, etraftan ayırdılar. Sonra da Ismail böyle birdenbire beni boş tarafımdan yakaladı, on okka kanımı boşuboşuna akıttı. Eh, uyanık olsaydım, iş böyle Salkı ME oram 5 Neşriyat Müdürü Tahir içişinden | istedim. | SON POSTA Öz Türkce Bilmecemiz Dünkü Bilmece 12345678 Boş dört köşeleri aşağıda ya- nl manalara gelen öz Türkçe kelimelerle (doldurunuz. Bu se yede hem vakit geçirmiş, hem de öz Türkçe kelimeleri öğrene miş olursunuz! Bugünkü Bilmece ir “6 vaa Soldan sağa: 1 — Lezzet - Adalara, Kadıköyüne işleyen vapurların adı 2 — Tayyare - beya ” 3 — Birile ilk defa karşılaşmak 4 — Hattıfâml - abla $ — Tahrir et 6 — Sonuna bir Z getirilince ör- değe benzeyen hayvan - ağer T — Tahrir eder Yukarıdan aşağı: 8 — Hasır - sabret 1 — Tasarruf - hayret edatı 2 — Anahtar - dem 3 — Şafak - tahrirat 4 — Kısır - beyaz 5 — Müşkül 6 — İki tarafı keskin biçak 7 — Gerdune - eklet 8 — Gömleğin boyuna gelen yerl » ferd | Denizyolları İŞLETMESİ Asemirleri : Karaköy Könrübaşi Tel. 41962 — Sirkesi Mühürdarsnde Han Tel. 22740 Karadeniz Yolu İZMİR vapuru 18 Birinci Kânun SALI günü akşamı saat 20 de Rize'ye kadar. “8524,, Ayvalık Yolu BANDIRMA vapuru 19 Bi- | rinci Kânun ÇARŞAMBA gi- nü saat 19da Ayvalığa ka. dar. “8555, Mersin Yolu ANAFARTA vapuru 20 Bi- rinci Kânun PERŞEMBE günü saat ilde Payasa kadar, “8556,, Tutum Birinci kânun 18 Haftası Bugün, Haftanın Sonu Bir Geçid Resmile Geçirilmiş Olacak Bilir İKİ 5 a İzmirde, Belediye reisi bay Behcet Uz nutuk söylerken ( Bugtaraı 1 inel yüzde ) ve çeşidi hediyeler verilmesine başlanmıştır. Kumbara ve yazı müsabaka- larının sonu yarın anlaşılacaktır. İzmirde Tutum Haftası İzmir (Hasusi) — Ulusal öko- nomi ve tutum haftası münase- betile İzmirde bir haftadanberi şenlikler yapılmış; omekteblerde konferanslar verilmiştir. e Cuma günü de Cümhuriyet (o alanında Atatürkün kurcağı önünde bim- lerce genç mektebinin iştirakile merasim yapılmış; şenlikler esna- sında Kent Başkanı Bay doktor Behçet Uz tarafından bir söyler söylenmiştir. g£ Mühim ilân İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından! Yeni ve eski senelerden odaya borcu olanların sene nihaye- tinden evvel gelip oda veznesine borçlarını vermeleri lüzumu ve aksi takdirde icra dâlresi marifetile tahsiline teşebbüs olunacağı son defn olarak ilân olunur. İşbu umum! ilân resm! tebliğ hükmündedir. Pre MALLAR | IDARE KAŞE NEO Grip - Nevralji -Baş ve diş ağrıları - Artritizm - Romatizma KALMINA İstanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden: Mükellefin İsmi Salih Sıra © Şubesi Ne. 1 Fener 2 Rıfat İhsan Celâl Aleksadir Yuvanidis Sabatay ko- hen ve mah- yeci dumu ve şü- rekâsı Akça oğlu Muzaffer Tevfik Emiz önP Ticareti Adresi No. Balat hara“ kaş Balat Cibali va- pur İske- lesi Karaaki Hüda- 25 vendigâr Hasırcılar 30 caddesi Marpuççular 15 Alacahe- mam Yalı köşkü (33 caddesi Fırıncı 112 106 Turan 70 Fabrika- .“ Kahveci Tüccar Tuhafi- 2 Komis- yoncu Aramlan defter ve vesaik 930-931 takvim yıh 930-931 ” 930 030 90 » Temyiz komis- yonu kararile Fener, Hocapaşa, Yenicami ve Eminönü şubesi mükelleflerinden yukarıda adları yazılı ticaret ve ev adresleri meçhul olan şahislar.n itirazları tetkik komisyonu kararile ve şubelerince bakılmasına kanu nen lüzum görülen ve hizalarında gösterilen takvim yıllarına ait defter ve vesaikını ilân tarihinden itibaren on beş güne kadar şubelerine olunacaktır." © “B526,, ibraz (o etmedikleri takdirde kanuni (muamele tatbik