kemi Sene 17 — No: 5808 — Fiatı her yerde 5 kuruş i de arttir» diye bir yazı yazmıştık. | İ rü bize çatıyorlar, İ &iz, ya onlar anlamaz | babayiğitin kafasına sığması ko- — x EE Geleceği varsa... ME Büyük devrimi sezmiyenler Geçenlerde: «Geliri de, gideri İki gazeteci arkadaş, bundan ötü- Kaygımızı ya biz anlatamamı- olmuşlar. Doğrusu, bugünün yeni ekonomi düzeni öyle çapraşıktır ki, değme lay değildir! Bize sataşanların ikisi de aşağı | yukarı “eş düşüncededirler, Güm- bür gümbür yıkılanı koruma sev- gisine düşmüşler; Kırk yıllık, çü- Tümüş, batgın, ninem ekonomisini bize karşı kalkanlıyorlar. l Birisi, pek yalmkat, pek üstün | körü düşünüyor: «Elimizde, avu- cumuzda olanı biteni giderelim de yarın aç mı kalalım...» biçi- minde sözler söylüyor, Çocuk an- layışı... Konuşulur gibi değil, Öteki arkadaşın düşünüşleri ise baştanbaşa iğreti; bir İngilizin ar- kasina gizlenmiş... Londrada Eko- nomi konferansında bir İngiliz görmüşmüş, bu bilgin İngiliz ona demiş ki: «Kapital eksikliği karmsında çutum- | lu olmak, biriktirmek gerektir. Ancak kapitali çok birikmiş olan ülkelerdedir ki para harcamak iyidir...» | Büyük söz doğrusu... Arkada- şın İngilizi derin bilge savurmuş... İgilizin dediği de tanrı buyrüğu olduğu için; bizim arkadaş bu dümdüz düşünceye inamvermiş.. Biz de desek ki: Yeryüzünün çektiği sıkıntı büyük para birikin- tilerinden ileri geliyor. Zengin ül. kelerin, bugün gördüğümüz eko- nomik yıkımları, bu yüzdendir..., bize inanmaz! Burada, eski yeni ekonomi tü- relerini karşılaştırıp çarpıştıracak değiliz. Salt şinü söyliyelim ki biz bir milyonerin türediği yerde bin aç adam ürediğine inan getirmiş İerdeniz... Böyle değil de öyle olsa, bizim gazeteci arkadaşın Londrada kar- şılaştığı İngiliz yalvacın sözleri doğru olsa, bunlara dayanarak bay Esmerin ileri sürdüğü tasar- lama gerçektir desek... bütün bun- | lar bizim yazdıklarımızın tersi de- | ğildir ki... 1. — Bankalarda, kasalarda bi- rikmiş pulu, akçesi olan varlıklı- lar, bumları çikarsınlar, ülkede pa- | ra dönsün, dedik. Bunlar, kasa- | lardaki gizli varlarını çıkarsınlar da İster apartıman yapsınlar, ister fabrika, demiryolu işlerine para yatırsınlar... elverir ki, para piya- sada dönsün; dileğimiz budur. Ne- miz var ki, bunu da bölük bölük | kasalarda, küplerde gizliyelim... Piyasada sonra ne kalır? 2. — Birikmiş gizli akçeler, üs- kös, banka yolu ile fabrika kur. maya yarar diye bir ekonomi tü- resi yoktur ki, «Akçeni saklama, harca, işlet, bir işe yatır!» diye verdiğimiz öğüt: «Varını, fabrika kurulmasına yatırma!» demekle eş olsun... 3. — Bizim, ilk önce gözönün. | de tuttuğumuz, İç pazarın genişlemesidir. İç pazarın can. lanması, içeride, kendi aramızda alışverişin artması ile olur. Bu da (Devamı 4 üncü ie i müzakere edilen kanun lâyihaları i vekillerine üçte iki Ticaret odasında idare heyeti seçimine dün başlanmıştır. Seçim hakkında malümat beşinci sahifemizdedir. Yukarıda sandığa rey atılması görünüyor. Mecliste hararetli bir müzakere Muallim vekillerine 3 te 2 nisbetinde maaş verilecek Mecliste, mekteblerin hallerinden, imtihan: usullerinden, orta tedrisat buhranından bahsedildi Ankara 17 (Telefonla) — Meclisin bugünkü toplantısında “aramada maarife ait iki kanun lâyihasi etrafında hararetli mü- nakaşalar oldu. Lâyihalardan biri orta tahsil mekteblerinde (yardımcı muak limlerim çalıştırılmasına, (ikinci lâyiha da muallim vekilliğine ta- yin olunacak memurlara verile- alk! nay “Bnkkinlda Maarif vekili Abidin Özmen kürsüye geldi, kanun Jâyihası- nı izah ederek maaş kanunu mu- cibince yirmi liraya bütün bir haf- ta ders okütacak vekil (o bula- madığını ve bu yüzden orta ted- risat kadrosunda açık yerler bu- lunduğunu, İzmire (yaptığı se yahatinde O muallimi olmıyan dershaneye girince talebeye kar- şı hicab duyduğunu ve böyle bir kanuna ihtiyaç olduğunu anlattı. Bu kanunun bir maddesinde | 934 - 935 senelerinde (muallim nisbetinde maaş verileceğine dair kayıt var- dır. Manisa mebusu Refik Şevket, bu müddetin uzatılmasına dair bir takrir verdi. Maliye vekili Fuad kürsüye ge- lerek: DÜŞÜNCELER Ölümden korkma kizim; ölüm yok ki korkasm, Gövdeden ayn can de nen bir nesnenin, yeryüzünün, Öte sinde, sonsuz yaşadığına inandığım için değil; inanmadığım için söylüyo- rum bunu sana, Maddenin suçsuz bu caksız akışından başka, bu akışın dr sında bir varlığın olmadığını anladığın gün; senin baş ucunda ölüm korkusu öyle kara kanatlı bir kuş gibi dolaşa- maz olur. Ölüm; en derin, en geniş bir anla- yıla; o kımıldanmamak, “değişmemek, durmak demektir. Kımıldanmıyan, de- Zişmiyen ne var? Yerin yedi kat di- bindeki taş parçasından tut ta gökle | — Maaş kanunu sarihtir, Biz bu kanunu muvakkat bir müd. | det için istisnai olarak çıkarıyo- ruz, dedi. Maarif vekili bu müddetin uzatılmasına (taraftar olduğunu söyledi. Bu suretle iki vekil ara- sında bir fikir tezadı çıktı, Bu münakaşadan sonra takrir reye konularak kabul edildi. Bunun üzerine İzmir mebusu Hüsnü kürsüye çıkarak orta ted- risat obuhranından bahsetti ve bir misal getirerek Menemende çocukların kamyonla İzmire orta mektebe gittiklerini söyledi ve imtihan usullerini beğenmediği- ni de ilâve etti, Bunun üzerine maarif vekili tekrar kürsüye gelerek o cevab verdi ve: — Mektep açmak, ders levazimi, bina, muallim bulmak meselesidir. (Devamı 4 üncü sahifede) En iyi Türk kumaşı YÜNİŞ Satış deposu: Yeni Postahana caddesi, Tay. yare piyangosu karşısında Telefon: 20485 | ÖLÜM KORKUSU bir bardaktaki sudan kafandaki düşün- ceyedek, madde, başsız sonsuz bir kı- muldanış, değişiş, bir gelişme bir devrin Kınm seni bir yığın sözle avutü- yorum, ölüm korkunu uyutmak için ninni söylüyorum sana. Ben başımın ağrısını bile yarım yamalak uyuştur. mak için hap yutmazken, senin büyük korkunu uyuşturmak alçaklığını nasıl gösterebilirim ?., Korkunu uyuşturmak değil, sonsuz yaşamanın yelesine yapı» mp, © korkunun üstüne dolu dizgin (o yürümek © istiyorum, Ol. miyan ölümden korkmadığın gün, an- cak, yaşamanın, sevmenin, anlamanın, inânmanın ne olduğunu öğreneceksin! Oren 5 AKŞA Göreceği vardır1... SALI — 18 Kânunuevvel 1934 Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) -20113 (Klişe) Atinada konuşmalar kiye Hariciye vekili Tevfik Rüştü Aras ile Yunan hükümet ricali ara- sında görüşmelere devam edilmiş- tir. Dün tatil günü olmasına rağ- men hariciye nezaretinin bazı da- ireleri çalışmışlardır. Görüşmeler bilhassa M. Maksi- i mosla Tevfik Rüştü Aras ve Ru- şen Eşref arasında cereyan etmek- te ve siyasi mahiyette bulunmak- tadır. Milli iktisad ve maliye nazırı M. Besmezoğlu, bu görüş melere iştirak etmemektedir. Zi- ra iki hükümet arasındaki mali ve iktisadi meseleler halledilmiştir, İki ülkenin harici münasebetle- İ rine taallük eden meselelerin tet- kiki daha ilk görüşmede bitiril- miş ve iki hükümetin noktai naza- rında tam bir uygunluk ve bera- berlik görülmüştür. Ekalliyetler hakkında Yunan noktai nazarı Ankaraya telefonla bildirilmiş ve oradan talimat is- ufak bir tevakkuf hasıl olmuştur. Bayan — Aman olmuşuz? ses tenmiştir. Bu itibarla müzakerede | Yunanistan yeni bir muahede akdini istemiş Yunan gazeteleri konuşmaların çok samimi olduğunu yazıyorlar Kıyafet kanunu Rumen gazeteleri kararın çok yerinde olduğunu yazıyorlar Bükreş 17 (A.A.) — Ana- dolu ajansının hususi muha- İ biri bildiriyor: Türkiyede, ruhanilere aid | kıyafet yasasının kabal edil. mesi Romanya matbuatında hiç bir suretle gayri müsaid bir tesir ouyandırmamıştır. Hattâ, en mühim gazetelerde N çıkan bir sıra makale ile, X Türkiye hükümetinin aldığı bu kararın isabeti üzerinde devamlı neşriyat yapılmıştır. Bununla beraber, bu hususta da İ iki tarafın noktai nazarında tam İ bir beraberlik hasıl olacağı mu- İ hakkaktır. Mevzuu bahsolan nok- istikbalde bu hususta en ufak ta, | (Devamı 4 üncü sahifede) şu soy adı alanları oku!... Bakalım buğün kimlerle akraba