18 Kânunuevvel 1934 TefrikaNo. 71 BAR Yazan: Papa, tı olmağa çalışıyor — Bu sa leşini Yedikule açıklarına ve lar.. — Demek k e beni fena bildirmişler. öyle mi? — Paşaya sizin fena bir adam olduğunuzu tai kendi kızıdır. Bekin, deği ye e ai Altın- akat, ben Karayel değilim. Bu tekmenin acısını çıkarmasını çok iyi bilirim, — Siz ona bir şey yapamazsi- r olmıyan b dar bu kadar çok ağir e — Hakkın var Kız: yaptığım, akar. m başka bir Pi değil Ben de onu unutacağı ei o gün ilk defa paşa- nın cariyesini omuzlarından okşı- yarak sevmeğe başladı: — Şimdiye kadar hiç te dikkat etmemiştim, Kızıltan! Ne güzel, beri gemiden dışarıya çıkmıyorsu- nuz, dei ve mi? — m gibi deniz ekil baraj işi ne? Ba- Tık sudan sıkınca nasıl yaşıyamaz- di n uzaklaşınca oruz. eisinizi rl gündenberi görmemiş, gibi davranıyorsut nuz? — Doğru: dur. .. Beş gü 2 ki, ne reisi ne de diğer arkadaşları gör- düğüm yoktur. Gemi: wi mi çıkmıyo! ez — Dün eler olup bittiğin- den ak değilsiniz demek..?! bre alâkadar ede- “Kazılan emi delikanlının Hayreddinin e tan paşa olduğunu sahiden im Altındaldan daha iie yürekli ve iie bir kız olduğumu anladın ya..! İşte ben ödlikierim3 daima em ha- zızlı haberler yalama Akdoğan bu elti pa- Li cariyesile rs konuşama- tı. Uzaktan geçen bir atı pey- Iİ. Um tan geçerken uzaktan bizim gemiye ğru kırmızı bir mendil salla. Ben de bir flikaya atlar, seni gör- meğe gelirim, Bugün beni çok se- vindirdin.. Allah ta seni dirsin, Diyerek ata atladı.. Ve geen gelen RE ee şaya gidiyorum. sevin- e sesi lendi | ters Mi ( Kaptan şa ) olduktan sonra.. Te yeni > faaliyet baş- Jam a Hayreddin «kaptanı Sayar olmuştu. Mem İskender Fahreddin ekrar, Romadan Avrupan yordu: “Berberistan kurdu şimdi İst kayıkla oHaliçten OS un kulağına haykırı- anbula bir aslan özünüzü açınızl,, O güne kadar kara askerile dok durulan gemilere deniz işlerinde yararlıkları görülen İnmek ta- > ediliyor, denizciler Barbaro- m arkadaşları Göklü yetiş- ii edi Barbaros büyük ve dar eşi görülmemiş eke «kaptanı deryalık» mevkiine otur- muştu. Kanuni Süleyman, Barbarosa, hiç bir amirale verilmiyen bir sa- lâhiyet vermişti. Barbaros tersanede dan fazla amele ve kereste ve in şant İevazımı bulunca hemen ye: ie yaptırmağa başladı. 'k don. manması eski sistem ge- ülke ibaret Barbaros ii u Helirekeli u gemi- lerden ve işe yararlarını ep kızağa lir içinde i is moi bunlardan başka ye- ni sistemde galiler yapılmağa da başlanmıştı. Barbaros en ziyade | teknelerin hepsi de bu sis- ie yapılıyordu. Türkiye devleti o sırada Ven diklilerle sulh aktetmişti. bine sık sık gidip ezimeğe şe Hayreddin zi o kışı inşaatla geçirmeğe karar vermişti. - Türi donanması, Türk tezgâhlarında, Türk ustalarile ve hummalı bir fa- ali yetle hazırlanıyordu. — ven nerede? Diye sormi Tersane pi duran nöbetçi, uzakta çalışan ameleler arasınd kolları sıvanmış birini Görerek: orada, şevket! Diy e cevab verdi. Padişah e re ile donan- maya aid mi sele görü- şecekti. Bakimi as ile bir- likte çalıştığını görünce göğsü ka- bardı: işinden alıkoyma! m. ve memnuniyetimi kerekikine söyleyin!» Diyerek tersaneden uzaklaştı. *»## İstanbulda bulunan ecnebi elçi- leri tersanedeki faaliyeti yakından görüyorlardı. Tersanede kır! azla AYAN temel atma mera- simi yap İta ki ei hayretler içinde boci du. akseden bir nutkunda söylediği EN osırada mi Süleymanın da kulağına irişmişti. Papa, Barbarostan bahsederken Gi sözleri söylemişti: — Berberistan kurdu şimdi toza İk İn bir aslan olmağa çalı- şıyor. İlkbaharda Akdeniz suları- madan, Avrupa en bu büyük i önliyecek tedbirler al- -masi ea Garplılar! Gözünü- zü açınız!» (Arkasi var) HASAN br bu zamn Bo ve im ur. uruşt HASAN ECZA DEPOSU TSİ Kavet Şaruh Zaafı Umumi, Kansızlık ve Kemik Hastalıklarına şifai te- sirleri çoktur. Çocuk- lar, gençler, genç kızlar ve ihtiyarlar her yaşta istimal edebilirler. HASAN ECZA DEPOSU Radyo ) kei salı İstarı : 18-18,31 ders, 18,30- 1 30 Mean Er konseri: Fransız tiyatrosundan trans- misyon ,19,30-19,40 dünya haberleri, 19,40-19,50 jimnastik: Bayan Azade, 19,50-20 şiir (Mesud Cemil), 20-20,30 Maliye bhkanlığı namına konferans, 20,30-20,50 tasarruf ve yerli mallar baftası konferans, 20,50-21, ia ilem Volina M. Arzamanof tarafından Şan, 2 li 21 4 Anadolu ajansı, ED — 13.15 plâk, plâk, 20 konferan bii dele plâk öde musi) İM 20,40 koni , 21,50 sen- fonik konser, 22 Di ri konserin devamı, haberler, 23,15 kahve- hane leş Varşor m.) — 18 şarkılar, onfirimm 18,35 A musiki plâkları, 15 Mozartın EM Ri nseri, 22,45 berler, 23,05 çiğan musikisi, 23,40 ie muzikası. iyana (507 m.) — 18,25 piyano nin idar: umit onse- — ite > 3,05 sağl "babler 0 konferans 20 55 pi kuartet ai 19 kânunuevvel Çarşamba bul: 18 - 18,30 Fransızca der: nastik: Selim Sırrı, 19 âk GE ji 19,30 - 19,40 ferans, 21, inci asra âit müsi- ki), 22.15 radyo salon orkestrası, 23 haberler. Varşova (1345 m.) — 18 org kon- seri, “sözler, lik, spor, © 19,15 hafif musiki parçaları, konferans, 20: Düo şarkı konseri, 20,20 sözler, plâk, söz. ler, 21 şarkılar, 21,45 haberler, 22 iş 30 ik kemeri b yeli 28, reklim 5 e konseri, 22,40 -Lel eşeli Mn Her akşam İf bir hikâya İ — N biri görmek istiyor, gi Tevfik can sıkıntısile hizmetçi- ye baktı. — İçeriye aldın mı? Yirmi kişi bekliyor canım... — Öyle amma... Doktor başını çevirince hayret- ie : — Sen misini Ziyaretçi kadn başını eğdi. He- lecanlı bir — Evet, dedi. Bir şey söyliye- im, — Haydi git. Ne cesaretle gek us. Aramız. lan sonra doğrusu bu! için epeyce cesaret ister. wo in git, hat senindir. Sen beni Haydi — Tevfik, e kolumu bağla. m ica ederim, Müzeyyen, git. Tevi kek ai kolu bağ- ii kalki aynanın içinde kaşlar. Tevfik eski ka- ollarının arasın- arzusunu hicsetti, Fakat haykır- mak cesaretini eri Bela — Hayır iğ Müz. dan KL Bekçi ea eline para sr kıştırdı. — Ben gene geleceğim, dedi. Buyurun ii ne va- kit isterseniz, evfik yalnız e sandalya- sından kımıldamı Birdenbire vi duran De bir şey gözüne rptı. Bu, küçücük bir kadın ek diyeli idi. Tevfik onu yerden aldı. Yüzüne eğe Müzeyyet enin idi. n ellerin: akar ni taşıyan bir yadigâr. ... Gözleri kapalı, şimdi hayalintle başka eldivenler görüyordu. Çok dansettiği için yorulan, kıpkırmızı Eldiven kesilen bir genc kız bu eldivenleri elinden çıkarıp koltuğun * üstüne atmış ve: — Ellerim yanıy Diyerek ve yn yanak- larına koymı henüz bir or! Ma pi Mügeşek bir döst evindeki bir eğ- lencede ilk tanıştıkları akşamdı. O geceden iki ay sonra Tevfik ile Müzeyyen evlenmişlerdi. Tevfik ea pek alışkın değildi. , Meslekini çok sever, gar bir delikanlı idi. Genc karısını mesud edemediğini semi wfik gündüzleri hastaları do- ant genc kadın m onun ii lağını tahrik wd. kapalı oturuyordu. İç aba köpeği Fok ile oynamaktan başka yapacak bir şey bulamıyordu. Bir akşam, Tevfik. birdenbire gelmiş, kasis böyle köpekle oy- namaktan kanter içinde kaldığını görerek kaşlarını çatmıştı. Genc adın, muhteriz, kocasına doğru yürümü yanağını Bateri Tev- fik acele ile karısını öptü: Mei diyya, de- di. Çabuk Müzeyyenin canı sıkıldı, nü buruşturdu. Esvab Gale doğru gitti. Tevfik nazik bir şey söylemek lüzumunu hissetti. Ka- rısını tutmak için gi aş <e Akşamları Müzey- yen onu titriyerek beklerken o — liyor, hastalardan, doktorluk bahsediyor, genc ka: nın: — Yetişir artık! diye bağırma- için kendini güç eğen farkına varmıyordu. Tevfiğin şimdi göğsüne bastir- Tevfik y ğile bir göz yaşmı silmiş olduğu- mu hatırlıyordu. Neden o zaman anlamamıştı? bir hiç! Nihayet, a odada Sikke) bir tek eldive i ss ; Soğuk gecenin İrini Tevfik hızlı adımlarla yürüyordu. Gitti, gitti. Kapıda bir eğik Müzeyyen başını kaldırdı. — Tevfik! Sen misin? Geldin, ha! Tevfik genc kadını İmeaç arasına mv saçlarını sesi, sevdiğimi LR içini Sise Hep kabahat benim, bili- yorum, düşi ündüm... Bu eldiven bana iri aklıma Mi gil ğum şe, iyledi.. en, yaş d deli biye wen kendisinin değildi! Şüp- hesiz ki onu bir hasta oraya dü- HP; üzeyyen uğur getiren bu çi diveni itina ile aldı, bir kutunun içine sakladı. Mesud ellerle Tev- fiğin siçlaçs okşadı. Hikâyeci Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi peri tler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı a kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Sep 11 — Ruzukasim #1 İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Eu da em 9 139 Va. 5,54 7,20 12,10 14,29 1642 18 1 Babiâli civarı eya ( ğan çocuğuna n ( bere ei gi bankada pri ya, ) büyük iyilik budur. ) Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti bd İZ ğ iğ di a Ş