.. 18 Kânunuevvel 1934 AKŞAM Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Sürp Agop mahallesi İsmi elbette Sürp ahak İesi olmıyacak, Fakat biz şim- | dilik, bahsettiğimiz yerin ner «; biduğu kolay ire diye, pie kulla: İ Sürp Agop gis Ea bele- | “Hiyeye ait o olduğu eğim tahakkuk rma sonra, | $ının arsalara bölünerek ml çıkarılacağı tabiidir. ( Şimdide: hid bu babda tasavvurlara şal 6 si vu olur yoruz. Yollar açılacak ve orada, bah- Çeler VA çak evler yapıla- kak ii aten Avrupa $€- hirridek bazı yeni mahalle- nüne getirilince, Boğa- p ezaset olan o güzel noktada i, me medeni bir ma- . yaratılabileceğini insan ha- yalinde pek kolay tasavvur edi- yor. Eski e kışlası meyda hı mahalle haline konurken yük bir ei kaçtı. Orası da İstanbulun en sevimli, en sıhhi ve güzel bir mahallesi olmak is- , bol bol haizdi. Fakat göz öl bil sekli çirkin a İşte Tak- sim mahalles Göz Selde bu içler acısı ö nek varken Sürp Agop mezalğr biriaz.emin olabiliriz. Fakat kor- karım ki burada da çok iyi yap- mak iste e gl olmıyan ve neticesi hüsi nihayetlenmesi zaruri billa yüksek hülyalara kapılacağız. fikri alkışlama- ay rağ ide- ir. Fakat a ha- kikat haline kalbedilmesi “kabil midir? Bunu ümid edemiyoruz. İstan- bulda bugün apartımanlara rağ- bet vardır ve bu rağbet artmak in | ki İ ŞEHİR HABERLERİ | Fakir çocuklar Hilâliahmer 1500 çocuğa yemek ver verecek İstanbul mekteblerindeki fakir - meği veren Hi parasızlıktan dolayı bu işi başa- ramadığını yazmıştık. Mektebler açılalı üç aydan fazla zaman geç- e halde binlerce çocuk akşa- LE ağızlarına bir lokma at- akşam: yapıyorlar. Gerçek her tarafa baş vurdu; yedi bin aç çocuğu doyurmak işs- tedi, Fakat bütün gayretlere rağ- b. ği vermek kabil olamadı. Duyduğumuza göre Hilâliah- mer kânunusani başında iki bin çocuğun öğle yemeğini vermeğe başlıyacaktır. Cemiyet varidat bulursa yardım deği çocukların miktarını artı acaktır. Belediye her ay bir bülten çıkaracak Şehrimizde yiyeceğe, içeceğe aid toptan ve peraken. Bese dikleri i seri e yüksek fiat İs- tekleri kar: kalıyorla; Belediy: eğ önünü almak için her ay birer bülten neşretme- ğe karar vermiştir. İlk bülten ha- zırlanmıştır. Bu bültende et, er- zak, sebze, meyva, mahrukat fiat- leri toptan ve perakende olarak Tr, rösterilmektedir. Bundan başka bir ay mezbahada kesilen hayvan mikta- tile, şehre giren kasaj a” ların sayısı da gösterilmektedir. Nöbetçi eczi eczaneler bu kadar çocuğa öğle yeme- | Toptan, perakende! * Mahrukat fiati kömür fiatleri düşüyor Son günlerde havaların mute- i odun ve kömür fiat- lerine tesir etmiştir. Bir ay evvel çekisi 350 kuruşa odun 300-310 kuruşa ka- dar düşmüştür. Mangal kömürü a ucuzluyor. Bulgar kömürü Me kömür fiatleri daha zi ktir, Odun tacirlerine göre, şehri- iyaçtan fazla odun ve ziyade düşeceği Yeni “gümlş pa paralar Darphane, yeni gümüş para- vam ediyor. Merkez bankasına ari erek kâğıt lira” ai değiştirebileceklerdir. Vapur seferleri Iki şirket anlaşamazlarsa vekâlet ihtilâfı halledecek imi sınırları am por hatlarını tesbit için de alâkadarlarla ei iktisad vekâleti deniz nakliyat müdürü Ayet Altuğ dün akşam Ankaraya dönmüştür. İstanbul deniz ticareti müdürü — ri kak esip le alâkadar- ” Hlatleri tonaz miktarına göre taksim için aralarında müzakere yapmakta olan denizyolları işlet- mesi ve Türk ai iris bu hafta soni eşe all vekâlet el el sz 8 sene başına kadar bu iş meticelendirilecektir. Havaların iyiliğinden odun, miştir; kilosu ül kuruştan mua- ların basılması işine hararetle de- Taksi saatleri Fenni bir usul altında muayene edilecek İktisad vekâletince hazırlanan talimatname ile su, ik, havagazı şirketlerinin hususi ayar dairelerinin ıslah edileceğini yaz- mışi Bu arada iktisad vekâleti ot mobillerdeki taksi saatlerinin pi esaslı surette kontrol ve muaye- nesini düşünmektedir. Ölçüler ve ayar müdürlüğü bu işle yakından alâkadar olmaktadır. Salâhiyet- tar bir zat bu a kendisi ile görüşen bir muharririmize demiş- aksi saatlerini ihtiyaca zek derecede f. Ni - Bunun önünü almağa ça- çe Kurşun hırsızları Zabıta, üç sabıkalıyı yakaladı Bir çok cami ve medreselerden kurşun aşıran bir hırsız kumpan- yasını zabıta arıyordu. tahkikatta bunların Rel man ve Şükrü adlarında üç sabı- kalı oldukları meydana çıkmış- tır. Zabıta üç hırsızı da yakela- mıştır. Bunların evlerinde yapılan şi liyeye eğri ve sulh hâkim- Müfid Deniz de vekâletin daveti | tiği tarafından tevkif edilmiş- üzerine a gitmiştir. erdir. vi iin seyi Meclise ve- m Bir kamyonla bir araba çarpıştı İnhisar idaresine ait tütün yük- lü ve şoför Hayrinin sürmekte olduğu kamyon Üsküdarda Val de camiinin önünden hızla geçer- ken karşıdan a olan sucu Mehmedin arbasına mıştır. rpışmada ka VE hem de A bacakları çalandığı gibi kamyonun ön © Elektrik Utüsü Gpri ve tehli er siklet hizmete amadedir. Sarfiyatı sa- atte 1,5 ilâ 3 kuruş kadardır. mıştır. Kaza etrafında polis tah- kikata başlamıştır. Ma otomobil bir dükkâna girdi n akşam Beyoğlunda Neca- ti varsa 2442 numaralı şo- Vi Ali otomobilini, bir çocuğa ISTANBUL HAYATI Keseleri dolu, karın- ları Ötedenberi gazeteler sık sık yeri içyüzlerini yazarlar. Ne , ne çizmek, ne de polisin yasağı bir türlü şu İstanbulu sırna- dilencilerin sarkıntılıklarından. kurtaramıyor. Bu gidişle kurtula- mıyacağız da.. Tanyeri esi rile, Ry OK. Biri koltuk değneğine dayanarak sapa sağlı: acağını sürüye sürü- ye yolu kesiyor. Öteki başındaki kara bürüğünü tepeden tırnağa- dek çamurlara bulamış, kucağın- daki pis paçavralara sarılı çocu- ğu ta suratıma uzatarak tutkal gi- gi yapışıyor. Beri yanda birisi pilini: i sım- sıkı yummuş, kıyılarını kömür to- zuna Miyim sinden tuttuğu bir ardında sözüm ona kör- Tük erdi para çekmiye ba- kıyor. Eski bir ata sözü ME «Yok- sul bir tek olsa kuş südü ile bes- ne derler. Gel gel — Dap iç- ü bu ata sözüne uymuyor. Yu- Döl saydıklarımın içinde. bir değil, yarım tek bile hr yok. Hangisinin koynunu ğumuzun cebindekinden çok para çıkar. Ne gözleri kör, ne bacakları topal, ne de kolları çolak. Gövde- leri de sağlam, koyunları da dolu, karınları da tok, Bunlar, alınteri ile para kazananların sırtında kehle ii geçinmeyi iş edinen soy rı.. Pis, iğrenç kılık- larile kl | berikini kendilerine acındırarak yol ortasında adam soyan ne idiğü belirsizler... inizin kapısmı çalar, yi cıktan inliyerek ekmek ister. Acır sınız, yemek odasına koşarsınız. Siz kapıdan ayrılır ayrılmaz onun kör gözleri açılır, titriyen kolları canlanır, pis parmaklarını uzatır ve kapının ardından eline geçir- diği ayakkaplarını kaşla göz ara- sında torbasına indirir. alan- oksul yok demiyorum. Yoksul var amma bunlar bu soy- suzlar gibi yakamıza yapışmıyor- lar. Onlar bir kaç lokma mekle gününü gün ederek alınte- rile yaşamağa çalışıyorlar, Bula- mazlarsa bağırlarına va basıp aci- ek- larını, sızılarını kendi gönüllerine akıtıp kimseyi banal an yüzünde saban uğraşı yorlar. Yoksullara yardım etmiyelim- diyen yok. Yardım edelim, yardı- ma koşalım. Ancak yardımdan ev- vel yoksulu bulalım. Dilenciye ve- sessiz için, küç ik nn. meydan- Istanbul emt ve —— çarpmamak için Cevad adlı bi- | Tecegimize yoksulları e ları, havuzları, fıskıyeleri ile ge- Odas a risinin dükkâna doğru çevir. | yan, bulan koruma derneklerine niş, havadar güzel bir asri ma- | 17, 18 Gini ik adi geri miştir. o Otomobil dükkânın vit- re Tanrının buyruğu da, halle yapmak isterse bu belki Salı günleridir. 10 ncu sahifedeki rinlerini kırmış, içeriye girerken | gönlümüzün uyduğu da budur. daha ameli olur Ct "Ünen ilâna müracaat, durdurulabilmiştir. CE Amca beye görel.. ISorulmadan başka yere basılamaz, başka dile çevrilemez.| Ypg p, Amca bey, gidip | ... Bildirmeli!... yor. va “a si » Basına geldim, se ek ki or orada & sen gerek bir hastalık var