8 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü K B " 'a SA N üeü di — ae gada h Çai ğ B inci kısım Her hakkı mahfuzdur. ÖİTTİHRAT » TERAKKİ | Nasıl Doğdu?.. No. 132 8 » 12- 93—1 Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldl? — Ziya Şakir — Her Ne Pahasına Olursa Olsun Duş- man Çanakkaleden Geçırtılmıyecektı Filhakika vaziyet çok vahim İdi. Fakat İilk siperlerden, son | karargâha kadar verilmiş karar da şundan ibaretti: — Düşmanlar buradan geçer- lerse, devlet ve millet mahvola- cak, Bu - felâketi görmemek için ne mümkünse yapalım.. Eğer bu felâket mukadderse, evvelâ biz mahvolalım.. Bu hâdiseyi Türkün tarihine kanla yazdıralım. Bu kararı veren bir ordunun mağlüp olmıyacağı tabit idi. Bu- na binaendir ki, düşman kuvvet- leri, her hususta büyük bir fai- kiyete malik olmakla beraber, henüz büyük bir zafer elde ede- memişlerdi. Düşman kuvvetlerinin göz aç- tırmıyan hücum kasırgaları, (Ana- f"talar) mıntakasında temerküz etmişti. Vaziyetin vahameti kar- şısında bocalıyan ( Ordu Kuman- danı Leyman Fon Sandres Paşa) tarafından büyük bir Ümit. ile ( Anafartalar Grubu) Kumandan- lığına tayin olunan Mustafa Kemal Bey, bu emri aldığı dakikada yeni vazifesine şitap etmişti, Fakat Mustafa Kemal Bey bu esnada büyük bir buhran İçinde idi. Aylardanberi ateş battından Üç yüz metre geride, yarı çürlü- müş ve kokmuş ecsat içinde yaşamak sıhhati Üzerinde fena bir tesir husule getirmişti. Bu son harp günlerindeki açlık, yorgunluk ve uykusuzluk — ise Mustafa Kemal Beyi büsbütün sarsmış, endişe edilecek derecede humma”nöbetleri vermişti. Onun içindir ki Mustafa Kemal Bey, yenında Rasim Efendi isminde bir süvari zabiti (1) olduğu halde yeni ve tarihi vazifesine şitab ederken, Fırka Sertabibi Hüseyin Bey de atına atlamış.. Bu büyük zafer yolunda, genç kumandanını Yalnız bırakmamıştı. Ancak, şimşek gibi top ve şarapnel yalımlarile vakit vakit aydınlanan bu zifiri karan- hk gecede biraz uzunca güren bu yolculuk, hasta kumandanın Üzerinde büyük bir tahavvül hu- Sule getirmiş.. At sırtında tenef- 8 edilen temiz hava, -derhal ona bir şifa ve dinçlik vermişti. Zından gibi zulmetlere müıtağrak olan yollarda, bazan geçitlerini Şaşırmalarına rağmen yine tam Vaktinde, Anafartalar grubunun (Gümbürdek) bayırının cenubunda bulunan karargâhına gelmişlerdi.. Ordu kumandanı tarafından sabık grub kumandanı Feyzi Beye bir ftaarruz emri verilmişti. Bu emir mucibince bu taarruz, tam şafakla icra edilecekti. Mustafa Kemal B., arargâha vasıl olduğu zaman, bu taarruz hazırlıkları bitmek Üzere Idi. Fakat, taarruz vakti Yaklaşmış, son emirleri vermeye Pek az kalmışt.. Buna binaen yeni kumandan derhal bütün erkânıharbiye heyetini toplamış; vaziyet hakkında fikirlerini almış. Düşmanın (Kireçtepe), (Kükürtlü- Pınar ), ( Sülecik ), ( Mestantepe ) hattı ile ( Kocaçemen ) etekle- çakan ei e T LN O) Mustafa Kemal Beyin yaveri Küzim ef. ogün şehit olduğu için refa- katine yaver gibi bu zati almışti. rinde ve ( Conk- bayırı ) nda da mühim — miktar- da — kuvvetleri bulunduğunu; sa- hilde (Kemiklller)e £ de mütemadiyen düşman — askeri çıkarilmakta ol- duğunu anlamış- tı... Mustafa Ke- mal Bey, derhal £ kararini vermiş, * elindeki kuüvvet- Çü lerin hareketini & ona göre tertip “E etmişti. — Fakat şimdi büyük bir müşkülât baş göstermişti. Bu- rada telefon teş- kilâtı mevcut de- ğildi. Bu son emirler yerlerine nasıl gönderile- cek ve nasıl tat- bik ettirilecekti. Derhal buna da çare bulundu; bu iş de birkaç zabite tevdi olundu. Fakat Mus- tafa Kemal Bey;, bunu kâfi gör- miyordu. —Bir taraftan, — artık başlamak — Üzere — olan taar- ruza hazırlanırken diğer taraftan da derhal telefon hatlarının tesisi, iaşe ve sıhhiye işlerinin ne şekilde görüleceği hakkında da emirler vermiş.. Taarruzu bizzat İdare etmek Üzere (Çamlıtekke) nin şi- malindeki tepelerde bulunan ta- rassud mahalline gitmiş ve yer- leşmişti. Çnnakknle harp tarihinin en kıymetli bir sayfasını teşkil eden bu taarruzu lâyıkıle anlatabilmek için sayfalar dolusu yazı yazmak icabeder. Biz yazı hududumuzu geçmiş olmamak maksadile bu parlak taarruzun teferrüatını bir tarafa bırakıyoruz ve sadece ne- Hcesini arzetmekle iktifa ediyo- ruz.. O gün şafakla başlayan bu taarruz, öğleden sonraya kadar devam etmiş; düşmanın (Sovla)nın şarkında bulunan — bir. - kolor- dııııı ile büyük — Anafarta istikametindeki bir fırkası, en acı manasile mağlüb edilmişti. — düşmanın, her hususta falk olan bu muazzam kuvvet ve vesa- itine karşı, bu kadar kısa bir zamanda bu zafer nasıl kazanıla- bilmişti?... Taraftarlığa atfedilmemek için bu sualin cevabını biz vermiyece- ğiz.. Ve bir Türkün ifadesini de şahit göstermiyeceğiz. Bu cevabı düşman ordularının en büyük ku- mandanı ve bu taarruzan bizzat mağlübu olan Jeneral Hamilton- dan dinliyeceğiz. Bu doğru sözlü ve doğru özlü olan İngiliz Jene- ralı, kendi imzasile neşrettiği kitabında bu Türk taarruzunun şiddetinden bahsederken mağlü- biyetinin bütün esbab ve avmilini birer birer sayıyor ve dürüst bir asker sıfatile hakikati saklamı- yarak: * 1 — Çavuş Ahmed oğlu İsmail pehlivan, 2 — Onbaşı Müustafa oğlu zenci Şükrü, 3 — Hasan oğlu Hüseyin Seddilbahirde düşman siperlerine dalan ve oradaki mitral- yozu kaparak kendi siperlerine getirip yine düşmana karşı kullanan üç kahraman İ(Gorka) (1) larım, hücum ettiler, nlerindeki tepeyi — tırmanarak ( bellâda ) (2) nın -mavi sularını gördüler. Fakat Türklerin kahhar savleti karşısında barınamıyarak, biraz sonra, denize döküldüler.)| Diyor. Bu veciz itiraftan sonra da, artık bize söyliyecek söz bırakmıyor. Mustafa Kemal Bey, düşmanın fazla faikiyelini nazrıdikkate ala- rak şimdilik kazandığı bu parlak muvaffakiyetle iktifa etmiş.. Der- hal taarruzu durdurarak - elde edilen siperlerin tahkimini ve yerleşilmesini emretmişti. Hatta, emri altında bulunan fırkasile pek cesurane harbeden ve Çanakkale müdafaasında — temayüz eyliyen güzide Alman kaymakamlarından (Nikolay Bey) Ece mıntakasın- dan da bir taarruz yaparak düş- manı gerl atmak için Mustafa Kemal Beye müracaat etmiş ise de, | artık vaziyete tamamen hâkim olduğuna kanaat getiren genç ku- mandan, Nikolay Beyi bu fikrin- den sarfınazar ettirmiş, lüzumsuz yere bir hayli kan dükülmesinin önüne geçmişti. . ( Arkası var ) (1) Goörkalar, Avustralyalı ve Hind- li vahşilerden mürekkeb fedatf kuvvet- leri idi. Bunlar, silâh yerine koıkunç satırlarla teslim — edilmiş. Türk — &i- perlerine hücum ettirilmişti. (2) Hella- da, (Marmara) denizinin eski izsmi, —— Yabancı Gazete Muhabirleri Matbuat Umum Müdürlüğün- den Tebliğ edilmiştir: Yabancı gazete muhabirlerine ve- rilmiş olan vesikalar 1935 yılının ilk gününe kadar yenilerile değiştirilecektir. Elinde vesikası olan yabancı muha- birlerin yeniden vesika — alabilmeleri için temsil ettikleri gazetelerin, en geç bir ay eski tarihli selâhiyet mektubunu Matbuat Umum Müdul'lugu_na gönderil- mek üzere, İstanbulda Vilâyet Matbuat Bürosuna, Vilâyetlerde Valiliklere, An- karada Matbuat Umum Müdüı-li'ığüne teslim atmeleri ve ellerindeki vesika süretlerini 16 kuruşluk pul ve tiç fo- toğraflarile — birlikte bu — mektuplara iliştirmeleri gerekmektedir. Selâhiyet mektupları iş bitince geri verilecektir. B İLMÜRE BT n TÜ a L Bu Listeleri Okuyunca Adınızı Ko- laylıkla Seçmek Mümkün Olur Türk Dili Araştırma Kurumunun ıoyıd- ları hakkında bulduğu K. L, M. N. O Histe- leri şunlardır: Kutluk, türkân, külçür, kutlu, külüçur, kutuu maral!, külüg manç, kutulaman, kü- müş tekin, kutülurkutlu' kün bermiş, kutur tekin, kündüz-gündüz, kut-r, küntas, kutuy, küşlü-küçlü, kutuz, kuytemuz, kürencük, kuyurcak, kuyzu, kuzhan, kübcük, küçtekin, küçtemür, küdaruk, kührem, mülbilge. Ç Laçin, lama, levent. M Madsar, maçartay, mahçiçek begüm-ka, mahim ana, mahibegüm, makaraç. malhatun - ka-, malak, malkav, malkoç, malay, mama, |— mamay, mamuk, manas, muncak, manga, mankan, kanlacı - ka -, manyak, maral -ka-, müarhan, masyan masyak, meçü, mencik, meng- cur, mencutekin-mengüteki, monçuk, menge, mengecin - ka -, meangeli bağa, manglay- mengell giray, mengeş. mengüverdi, mengü- tay, cek, mengüç, mengkaan, mepgünoğu!l, men- meöngütemür, menije-melije, menteş- mintaş, merkit, mete, mihrakula, mihyar, mingan, — minksar-biksar, minsin, mintaş, minkara, mintemür, mocu, moğ, mogulgancı, moğgül hacip, mögultay, mohul, mon'ul, monul oga mutgan, — moyunçur, mucuk, muçin, mugul, mukan, mukyen, munduz, munyas, mutalu-mutlu, muzaç, - ka », N Naçı tarhan, naganlu, nagaş, nantu, nama, narimç, ka, nayan-nuyan, naykı, nayman, mnmembrut, negis «eka-, neşvat, nikbayhig, nikü, nogay, nohuz, mnokay, nomkulu, nuhuz. nurbike o Ganberdi, ogha, oğuday-oktay, oğul, oğulğanmış « ka -, oğu'ğaymış - ka -, koğul- ğaymış « ka -, koyulkanmış, oğulmuş, oğuk- | muş, Oğulta, öğültekin, oğurlu, ogur, okay, mirza, okta, oktar, oktaykaan, Ooku-ulmuş, okyay, olcaytuberdi, olcaytu, olcay türkân, olzingan, omur, omurca, omüurtağ, ömpüt, Opak, optur, apuş, orak, eraz-urar, ordu, ordukaya,; orhan, orhangarzi, oruc, oörüç, truk « ka-, Orus, öorüuz, oryaşın, öşünkoca, etamış, otumış giray, otmar, otaekin-otçekin, otu, OzZar, özmiş. ö Ödüget, ögeçlik, | Ögedey, Öğrünçökçün, örkün, öküş-kara, ölmez, öner, Önk, Öörün, ötüçtemÜr, özbeytimuş, Özbilge büyün. Küçük Adlar - Küçük adlarinın aslı arabca ve farsice olanlardan Öztürkceye çevir- mek isteyenler şu — listeyi okuma- hdır'ar 1 Nebi - savcı, yalabaç, yalavaç, ya- lavuç yalvaç. Necib « soylu, toğuşlu, toğluşlu, arı, doğuşlu, ersik, erzik, tosun. Necat - kejik, kurtuluş. Necmi - ıldız, yıldız. Neecmiseher - çolpan, çulpan. Nedim - inaç, inağ, inak, nakçı. Nedret - kısrak, seyret. Nefls (Nefise ) - bürcü, güzel, körklü, ofluz, tanığ, tansuk tanrık, Nerm (Nermi ) - uşen, yumuşak. Nesim (Nesime ) « efilti, esin, esirti, yek Neşat - kanığ, sevinç, sevinti, ka- nıtgan, Neşe - çırgalan, mez, sevinç, şay- lek, yaptık. Neşide - er, cıru, deyiş, kojon, kojuk, koşak, koşuğ, koşuk. Nevcivan « cılasın, genç. Nev'n - ecer, yeni, | fidan, şıvga, efirti, | Nevzat - bağana, bala, cibar, ça- ğa, çoğa, doğdaş, emerce. Nezafet - arı, ark, arığ. Nezahet - arık, örük, silik. Nezaket - iba, ince, kılık, kündü. Nezih (Nezihe) - arı, sili, süzük. Nihal - Civgin, çıtanak, çitil, da), şıvgin, Nilüfer - Tamguyun. Nimet - İriç, erinç, sargut. Nizam - cosuk, çekim, Örek, ürek, töre, Nur - aydım, işik, yakıt, yaltırık. Nusret - Yardım. Soy Adı Seçenler Emniyet müdürlüğü beşinci şube komiserlerinden bay Mehmet Ali (Özcan), sivil komiserlerinden Hahklı (Özkan), kaçakçılık bürosu komiser- lerinden Receb (Günal), bay Emin düzgün, (Tekin), Galata polis merkezinden 101 Noliı btay Cemal (Algan), Beyazıd Alipaşa hanında kunduracı — Refik (Artan), ayni handa kunduracı Nebil (Eroi), soy adlarını almışlardır. Fransız - Rus Anlaşmasından İngiltere Kuşkullanmış.. Londra, 7 (A.LA ) — Şark andla:- | ması müzakereleri sırasında alacakl rı vaziyete dair Pariste M. Laval ile Sovyet Hariciye Komiseri M. Litv - nofun biribirlerine verdikleri temin . t Londrada büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Çünkü bu teminattak'ı Fransız Harbiye bütçesi raportörü M. Arşembo'nun — meclisteki — beyanatı üzerine ortaya çıkan Aaskeri itltifak rivayetlerinin — ve Londrayı ara sıra kuşkulandıran Fransız-Rüs münase- betlerinin bir tavzihi görülmektedir. Londradaki kanaate görs Frantız ve Rus hükümetleri Şark lokarnosunu gerçekleştirmeye azmetmiş bulunu- yorlar. Esasen bu lokarnoya İngiltere de ötedenberi hararetle taraftardır. Zeytinyağı Yeni Yıl Mahsulü Çaok - İyi Görülüyor Yeni sene zeytinyağı mahsulli on beş gündenberi — peyderpey piyasaya çıkarılmıya başlanmıştır. Alâkadarların verdikleri haberlere göre, yeni yıl mahsulü — miktar itibarile az fakat cins bakımından çok verimlidir. Öğrendiğimize göre, Almanya memleketimizden mühim miktarda zeytinyağı almıya karar vermiş ve ilk parti olarak (10) tonluk sipariş verilmiştir. Yakında Çeklerin de bilhassa İzmir piyasasından ehem- miyetli miktarda zeylinyağı ala- cakları haber venlmektedır Malıve Vekâletinden: Muhtelif Vi âyetlerde münhal olan 17, 5, 20, 25, 30, 35 lira maaşlı Tahsil müfettişlikleri için 15/12/934 günü Istanbul ve bir imtihan yapılacaktır. Program aşağıdadır. 1 — Hesap : 2 — Hendese Ankarada Amali erbaa ve tenasüp Mesaha ve ölçüler 3 — Türkiye coğrafiyası ve devlet teşki âtıma ait mücmel malümat 4 — Kitabet ve Yazı. İmtihan gününden bir gün evveline kadar kayıt muamelesi için Ankara Defterdarlığına veya Istanbül murakipliğine - üzerlerine fotoğrafları yapışık arzuhal ile müracaat olunacaktır. İmtihan şeraili: 1 — Lise veya yedi senelik idadi mezunu olmak. 2 — Memurin kanununa göre memur olmak için lâzımgelen ev- safı haiz olmak. « Buna ait evrak istidaya raptedilecektir.» Imtihanda muvaffak olanlar imtihan ve tahsil derecelerine göre kanun dairesinde alabilecekleri maaşlarla ve tayin edilecekleri Vilâyet hududundan itibaren harcirah verilmek üzere müfettişliklere tayin olunurlar. Bunlara maaşlarından başka hayvan yem bedeli verilir. (8371) ayda sekiz İira 'M—-—- İi B L,_ Soyadları VeKüçükAdlar Kudiğ.. li

Bu sayıdan diğer sayfalar: