Akıntıya... e aaa z Sene 17 — No: 5798 — fiatı her yerde 5 kuruş Mamma Süs kadını | İş kadını | Gazetelerden biri, kadınların sevincini belirtmek için kocaman başlığına şunu yazmıştı; «Dünün süs kadını, bugünün ulus sayla- | v...» Biz diyeceğiz ki arkadaşımız | Yanılmış... Türk kadını, cuda | süs kadını değildir, olmamıştır, ol. mamalıdır. Arasıra yurdumuza gelen ya- ban gazetecileri de bu yanlış yo- I la sapıyorlar, Türk kadınlığını geçirdiği derin evrimi anlamak İçin gerçek Türk kadınlığı çevre sine değil, züppe kalabalıklar içi- ne dalıyorlar, Sezgilerinin kayna- ği eğlence yerleri olsa gerek... Duygularını düzeltmek için ba- lolara değil, başlarını çevirip Ana- doluya, biraz da eski kurunlara baksınlar, Bütün Türk tarihi süreğince, ka- | dın:, süs düşkünü görebileceğimiz bir deyir yoktur, Türk kadınını, Atalarımızın binbir ülkede ün saldıkları çağlarda, erkekle yan- Yana ata binip savaşa gider, tarla sürüp ekin biçer, ulusla uluş işle. | rinde hep bir arada çalışır çabalar | görürüz, İ Kadınla erkek arasında adam oğlunun ilk çağlarına özgü olan iş bölümü, yaşayış ayrılığı rejimini en çabuk geçiren, eski Türklerdir. Bugün de kadın, yeryüzünün €n ileri gitmiş ülkelerinde olduğu gibi, bizde de büyük iş bölümüne karışmıştır: Salt evde oturmuyor, tarlada iki büklüm toprak sürü- Yor, atelyede, fabrikada avuçları İ kabarıyor, okullarda kafa patla» tiyor, avukatlık ediyor, yargıcı | Oluyor, doktor yetişiyor... Olamı- Yacağı nesne, giremiyeceği yer kalmadı. Şimdi kurultaya da gi- recekler. Bu yüce urunlara erişmeğe süs dinının gücü yetmez, Süs, kadın içindir. Ancak, süs- giyimi, yaşamanın tek amacı sanan mutsuz kadınlar, varlıkla- Tının değerini boşluk içinde öğüt- mekten başka iş göremezler. Bellerinedeğin inen çırıl çıplak dekolteleri, öz behliklerini gizle- yen alaca buülaca boyalarile, s3 Mankeni gibi dolaşmaktan öğünç duyan kadınlar, her yerde olduğu gibi bizde de var, Bunlar, türk ka- dınlığının çokluğu değil, azlığı dır. Yurdu yükseltmek için erkek- le birlikte çalışanlar, çalışacaklar bunlar değildir. Cumhuriyet rejimi, kadını bir ulus için utançlı yöndeminden çi- rdı, onu bütün dileklerine, istek- lerine erişik bir yurttaş yaptı. Ar. tık, erkekle kadın arasında, türe Yasa bakımından ayrılık kalmadı. Bununla, bir yenilik yapmış olma- dık, türk kadmına değerini ver. “ik, ulusun boş duran işlemez ya- Tısını işe karıştırıp gücümüzü art- tirdık. Bundan kadınlar seviniyor, Doğrusu, erkekler kendi yüz ka. | Falarından kurtuldular. Biz sevi. Belim, Türk kadını erdemlidir. Süs ka- dını — değil, iş kadınıdır. Kendi aralarında süsto önürdeşmiyecek. ler, erkeklerle işde boy ölçüşe- €ekler. Kadınlardan beklenilen budur, — N. 5. | celer tertip edilmekte ve bunların i yarıbekire bir kilometre mesafe- A AKŞAM Z .. Kürek çekilmez... CUMARTESİ — 8 Kânunuevvel 1934 Mekteblerde .. .. öz türkçe Çocuklarımız öz türkçe kelimeleri çabuk öğreniyorlar Atatürkün öz türkçe olarak Bü- yük Millet Meclisinde söylediği nutukta geçen kelimeler mektep talebesine öğretilmektedir. Lise, orta ve ilk mekteb talebeleri mu- allimlerinden aldıkları yazı ders- lerini yaparken; öğrendikleri öz türkçe kelimeleri de yazıda geçir. mektedirler. Kız muallim mekte bi talebesi Atatürkün öz türkçe nutkundan bir tablo yapmıştır. Atatürkün nutkunda geçen öz türkçe kelimelerin bir listesi ya- pılmış ve bu liste kültür bakanlı- ğına mensub mekteplere yayık mıştır, Mekteb idareleri resmi mu- haberatta türkçenin mukabili var. , sa bu öz türkçe listeden alacak- lardır. Erkek lisesinde derslerin 40- nunda on dakika öz türkçeye ay- rılmıştır. Bu on dakika içinde ta- lebeye gene ayni listeden kelime- ler öğretilmektedir. Talebe öz türkeç kelimeleri çabuk öğreniyor. Muallimlerin yardımile bilme- öz türkçe ile halli istenmektedir. Demiryolu inşaatı Ankara 7 Malatya» dan Diyarıbekire Kadar bü- tün demiryolu hattı inşaatı müte- ahhitlere ihale edilmiştir, Bu yol üzerinde çalışılmaktadır. Ağusto- sa doğru hattın Diyarıbekire vas racağı anlaşılmaktadır. Hat, Di- den geçecektir, İstasyonların in- şasına başlanmıştır. Konyada su Birçok araziyi sulamak kabil olacak Konya civarında Kayhüyüğü köyünün 8 kilometre “şimalinde Ayazdağı mevkiinde yapılan tet- kikatta burada çok bel miktarda su bulunduğu anlaşılmıştır. Bu su yeraltından akmaktadır. Sondaj ameliyatından sonra lâzım gelen tesisata başlanacaktır. Burada bü- yük bendler yapılması düşünü- lüyor. Suyun çok bol olduğu anlaşılı- yor, Bununla birçok araziyi sula- mak kabil olacaktır, DÜŞÜNCELER SEVMEK - İNANMAK. Geçen gece «Şehir Tiyatrosu» nda | Hamleti gördüm. Daha kulaklarım onun seslerile, gözlerim ağır ışıklarile dolu. Bu Danimarkalı kara prens; kafası: | Bin içinde, kanatları boyuna çırpınan bir | ölüm kuşu gibi, ne yapacağını bilme- mezliğin, inanmamazlığın, sona ereme- mezliğin ağrısmı taşıyan bu yürek ka- nabcı delikanlı; karşımda dikilip du- ruyor işte... Onun, «var olmak, ya olmamak» sözlerile başlıyan uzun tiradının bir ye- rinde: «Ölmek - uyumak» diyerek dü- şünceden duyguya bir geçişi var., Ben, onu anlıyorum. Onun gibi ol- 'duğum için değil. Onun gibileri, bütün gün, sağımda solumda gördüğüm için, Hamlet aramızda yaşıyor. Danimar- kalı kara prens o ölmedi. Öldürmek; mam Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) 3 Istanbul kadınlarının dün Beyazıtta yaptıkları toplantıda Saadet Rafet nutuk söylerken Dün memleketin her tarafında kadınlar Başvekil Kırklarelinde Bugün öğleden sonra Edirneye gidecekler Kırklareli 7 (A.A.) — Başba- kan İsmet İnönü saat 17 de Kırkla- reline geldi. Havanın yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen binlerce hâlk, mektepler, memurlar tara- fından yürekten gelen coşkunluk- la karşılandı, General İsmet İnönü ayrı ayrı halka, mekteplilere ilti- fatta bulundu. Bu akşam belediyece şerefleri- ne bir ziyafet verilecektir. Edirne 7 — Başvekil general İş- met İnönü Demirköy ve Vizede yaptığı tetkikattan sonra bu ak- şam Kırklareline gelmiştir, Yarın saat on beşte Edirnede bulunacaktır, Gece yüce konuk şerefine kız muallim mektebinde üç yüz kişi- lik bir ziyafet verilecektir. Trak- ya mebusları kendilerile beraber gelmektedir. KARA KEDİ Selâmi İzzet'in türkçeye çe- virdiği Edgar Poe'nun bu şaheserini 8 inci sayfamızda okuyunuz. kendisinin dediği gibi; yolcularının bie daha geri dönmediği bilinmez ülkeye göndermek gerek onu.. Hamlet; ne ucu ağulu bir kılıçla öl dürülür, ne de sürgüne gönderilerek boy- nu vurdutulur. Yeryüzünün kara prcasini öldürecek bir çift söz var: İ «SEVMEK - İNANMAK...., Ben; bütün bilinen ağrılarına bak- maksızın; yaşamayı seviyorum.. Kavga- Yı seviyorum; sonun »- sönuma erişilemi- Yeceğini bildiğim için, orişilecek sonları seviyorum. Yaşamaya inanıyorum, kay- gaya inanıyorum, parça parça, birbiri ardınca gelen sonlara erişerek, sonun -, sonuna doğru alukp gidildiğine inanı- yorum, SEVMEK - İNANMAK... Orhan Selim, bayram yaptılar Istanbul kadınlarının Beyazıttaki toplantısı çok kalabalıktı, hararetli nutuklar Kadınlarımıza mebus seçmek ve seçilmek hakkının verilmesi memleketin her tarafında büyük bir sevinç doğurmuştur. Alınan haberlere göre bütün şehirlerimiz- de dün kadınlar bayram yapmış- lar, Atatürke, Büyük Millet Mec- disine, C. H. Fırkasına, büyükleri- mize teşekkür telgrafları çekmiş- lerdir. İstanbul kadınları bu münase- betle dün sabah saat on buçukta Beyazıd meydanında büyük bir toplantı yapmışlardır. Meydan saat ondan itibaren kâmilen dol. muşlu. Fırka büyükleri de miting mahalline gelmişlerdi. Her tarafta toplantılar yapıldı Edirne 8 — Mebus seçme ve seçilme hakkının kadınlarımıza da verilmesi üzerine Edirne kadın- ları bir toplantı duydukları sevinci bildirmek için ulu kurtarıcı Atatürke, Meclis başkanlığına ve İsmet İnönüne, Fırka umumi kâtibi Recebe birer sn m 4 ac yapmışlar, bu | söylendi Atatürkün cevabı ( (Kadınlar birliği başkanı Lâ- $ #fe Bekirin telgrafına Ata türk şu telgrafla cevab ver- miştir; İl Lâtife Bekir Isık Türk kadınlar birliği İstanbul Erdemli Türk kadınlığının yeni çalışma yolunda kendine düşen büyük işi güvenle başa- racağına kuşku yoktur, Reisicamhur Atatürk tel yazısı göndermişlerdir. Denizli 8 — Dün Denizli ka- dınlarından bir çoğu Halkevinde toplanarak mebus seçiminde ken- | dilerine verilen haktan dolayı se- vinçlerini telgraflarla büyükleri. İ mize bildirmişlerdir. (Devamı 4 üncü sahifede) Kafasını yormadan her işi adelesile yapan ilk insan böyle olduğuna göre. şs Kafasını yörarak her işi makineye İ yaptıran son insan acaba | böyle mi | olacak)... “ ——