Ye na Gi BN TE diği YER EEE aya SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI ERTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur « Tefrika No. 397 Mısırda yeni hadiseler, Ismail paşanın Mısır hidivliğinden azli İngiltere ile Franta'Mısır mali- yesini, dolayısile Mısır iie müşterek idare - kondominiom al- İma almışlardı. Bu tarzda vaz ii tedbirler kimin tarafından ittihaz olunursa nutsuzluklar da bu tedbirlerden tezahür etti. İsmail paşanın büyük kusurları yanında ER de vardı. O kullanacağ ıtaların meşruiye- tine bakmaz entrikalar, desiseler- aktan çe- irde kendisini metbuuna romen ihtar eylediler. mukavemet etti. Fransa ve my teskin gra yerli ve ecnebilerden mürekkep bir sö devlet Li etti, Fay- dası > İmes u a, Hersek kat g2 harbe çü Mi ledi iâyikile lik a pa- şanın Misir nazırları arasına €c- nebiler alması 1873-1290 fe: ninın geniş hükümleri arasına bi- le giremi mahzurlu bü- — yer yolsuzluk olduğu halde yüksek tasile hidivin taahhütleri selin haklarile tevfik edilemi ğine ap abilerin tebliğat ördi na- dm için Babıâliye kii bulundular. kebbir, âlâyişi Abdülhamid hâkimiyet ve | hattâ veraset usulünü esl âdi, sale olariteine leş idi mürakabe hakkını kullanma; iii yaşça en erme t ve İ nerede olduğunu takdir eder ve İngiltere ile Fransa i ise > Babıâ nâ- | rek Mabeci Aş pa sai Gil iz bunu temin için yol bulurdu; di- | linin bu mecburi itizelinden isti- | paşayı hidivliğe nasbetmek fik- mağı li az idrak ve tat- bik kabiliyetini haizdi, Bu vve bittabi med ir et altına gi mail paşa tarafından tertip etti- rilmiş olduğu Mısır meselesile meşgul olanlar tarafından temin yaya Memeye nezaretince ğinden bahseyle- liğini layla esi or.) Seger Mae beter ei en Miz pe yi © kadar rol me olan Ârâbi ne bu hadise- afakat etti, İngiliz ve Fransız kontrolörler bu kabineye nı li. Tevfik paşa istifa ve ec nazırlar dahil olmamak fade ederek aralarındaki rekabe- see süsü veriyorlardı. (1) lin kongresinde Mısır mese- Kirişi bahsedilmemesi Fransa ve İngilterenin iltizamile olmuş- renin 7 temmuz 1878 cel- e Salsbori Kıbrıs germ sini Fransız murahhası Vading- tona tebliğ edince iki mı ln arasında bu miahede ile Ye olan Akdeniz müvazenesine dair iü: olmuş, neticede İn- giltere taraf Tı Fran- sız himayesi teessüsüne muvafa- — vve tarafından da Mısırda menfaatlerinin Fransız menin kadar mühim olduğu ik edilmişti. Me üç sene sOnra Fran- sızlai ör! sonra da İngilizler Miri İşgal oetmişler- dir! Babıâli ancak Berlin kongre- sinde, en sonra ie işlerile uğraş- aşlamıştı giltei$i Şerif pa şk üzerine bms ısırda eti rine mahsus bal Hn fazası are tesisi için münasip (o göreci üm hareketlerde muhtar kalacakları-) — . eylemişlerdi. İki hükümetin elçileri bu teb- se suretini Babıâliye de verdi- ler. M istanbulda o vükelâ ei müzakereye sim â (Mısırın menfaa gizem pa için savas a ri ise de vuku iv iktidarı larını pert mal ve bunun intaç edeceği me- suliyeti de husus ecnebi memurların hükü- met işlerine teşrik eylemesi dev- letin haklarını ihlâl e) Esasından yürüyerek (hidivi: icraatının imtiyaz fermaj a e devletin Hâkimiyet haklarına alir sülün süküt edilirse ütlerin meşruiyeti tasdik ehe hamlolunacağına karar Hakikati saklamakta olduğu Fransa ve İng anlaşılan İsmail paşadan istizah- leri derhal hidivlikten el çekme- | ta bulunmakla beraber elçiler vasır ini İmali ekiğ, elisi tali MERİ iş pay i w rinde idi. Sadri reddin paşa bu hus ve İngiliz m bile istimzaç vi fakat kati bir cevap alamamıştı. Fransa ve tiigitieie devletleri- nin teklifi vükelâ meclisinde mü- zakere edildiği sırada hidiviyete paşanın nasbı maddesinin me ee mabeyinden bildiril. ir Tunuslu Hay-| usta Fransız fikirlerini eni vükelâ tanzim eyledikle- ri mazbatada İsmail paşayı Mısırı ilyondan k- yüz mi sol tuğu ve halktan bir çok ağır ver- giler ii dei dane memle- ketin mına, yahut eliii m sarfet mekle, bu paraların büyük kısmı- nı şeran caiz olmıyan istiklâl dai- yesi uğrund maksa- da hizmetle nefsani garezleri yo- Tunda istihlâk eylemiş olmakla it- ham eylediler ve (devletlerin ve Mısırlıların Tevfik paşaya müte- nazaran İsme! ik paşanın tayinine). Karar verdiler, Halim. paşanın | hidiviyete nas anlı il paşanın azlile Tev- ) ıyan ETE Mısırda otoritesini gös u ni Sadrıâzam Hayreddin paşa İs- mail paşaya iri Tevfik paşaya tayinini bildiren birer telgraf çek- ti, (25 — ai İsmail paşa azlins mutavaat österdi. bakası tecviz olunma- EE iü : ayırarak (Mahruse) yatile İtalya- geçti. (Arkası var) Tashih: 394 numaralı m ie ve kanalının açılma merasimin. r bulunanlar arasında i sym gethof Rus deği, en id an Kâni AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi analar kitap, gazete, mecmua, > ei ve modellerini Merkezi: Maarif yökâleti kargısın- da en 8377 Şubesi: Samanpazarında BARA Fransızcası Charles Baudelaire - Türkçesi: Selâmi İzzet * Yazdığım bu çok garip hikâye aşımdan sid istiyen inansm, istiyen inanmasın. Kendi gözl rimin Mankenliği bir şeye ille inanınız diyemem, Amma bi sanmayınız, katiyen deli deği Tim, rü zo > örmediğim de aa kak. e bugün içimi İma isti ilâve et- miyerek, aile hayatımın birbiri ardısıra geçen vakalarını tez el. den yaymak istiyorum, Her vaka- b sonra tüylerim ürperdi, kıy. ım kıvrım kıvr: kimselere, kor. kunçtan ziyade garip sekek, Belki ileride, benden enim korkarak anlattı- ğım vakaları basit, sebeplerini ta- bii bulur. Çocukluğumdanberi, rey sl akıllıydım. olduğunu bildiklerin- di lm elinde oyun- cak olmuştum, Hayvanları çok se- verdim; imi babam izin ver- e her cinsten, bir alayını eslerdim. Ömrüm kei hemen m beraber g rı okşayıp doyurduğum silme en yumuşak en le zevki hayvan sapma la ya sadık bir iie muhabi lıyanların ae uy- siz e anlatmağa hacet rum, Bir ir kendi “e feda etmesi lemiyen nda var, ki âdem oğlunun e dosti gunu, püften ea tecrübe oğrudan doğruya Genç evlendim. Karımın huyu vi uygun olduğundan rahat- Emi m hayvanları sevdiğimi örü; azilieeini bulup im ai kaçırmazdı. Kuşlarımız, bir kırmızı balığımız, öpeğimiz, tavşanları- bir maymunumuz, bir de Kimiz vardı. Kedi, fevkalâde güzel, iriyarı, Ga harikulâde İM bir hay- vandı. Karım, için için, batıla ina- nırdı. Kedinin zekâsından konu- şurken, eskilerin bir itikadını sık sik ima ederdi: Kara kediler, ke- di kılıfına girmiş büyücülermiş. r zaman ciddiye alıp söy- lemezdi. Şimdi ler geldi d onun için pm , Plüto: ismi - gözdem- b irem Dai elimle bes- lerdim, evin içinde peşimden ay- rılmazdı. Sokağa çıktığımda, ar- gelmemesine güç mâni el Bu İşin bir kaç sene sürdü, Bu müddet zarfında tıy- netim, huylarım - itiraf kir kızarıyorum, ge kışkırttı ifratı yüzünd. ğişti, tamami- le kötüleşti. Gü; edim güne asık su- ratlı, hali oluyor, başkalarının kulak O asmıyo: ln hattâ nihayet daha ileri bii Ky Zümer a im gi huyı ğişti- ğini tabii takeliyorird. rsi ihmal etmekle kalmıyordum, on- ları da hrmalyordum. Yeradliifen YEMEM daha nirli, daha makul düşünceli biri çi- | kar veya görecekleri gelip ye çı kan tavşanların, ve ha tâ köpeğin acımadan İlmi ya orudum da, sade Plüton'u kay: rıyordum, onu ilöleğomdun Fakat kötülüğüm günden güne ar tıyordu. ol kadar kötü ne var. dır? Eninde sonunda » artık ihti- me çatıklaşmağa yüz tu- tan-Plüt kötü huyumun tesir 5 5 lerini gördü Bir gece, her zaman gittiğim meyhane ği eve sarhoş irdim, i, inmek işteniyormun gibi zeldi, gire m. O, şi timden korktu, diş- derili she bale yaraladı. Bir. denbire kudurmuştan beter ol- dum. Kendimi Ga bn . Sanki ruhum vücudumdan uçup gitti de, sıfır bıraka- vr şeytanı solda ötül er cebinden çakımı aldım, m, biçare hayvanı gırtlağın- öleli yakaladım, gözlerinden biri: ni oyu rdım! Bu melün vah- ik m kızarıyorum, ürperi Sale ie başi gelin- ce - geceki si ayı- histi, ruhumu gene ifrata daldım, yaptığımın ha tırasını şarapla boğdum, di ağır ağır iyileşti, Göz evi göze korkunç görünü yordu, Bir zamanlar beni çok sev- miş olan bu mahlükun bugün duy- kadar eski yüreğimden r. kalmıştı. Nihayet bu teessürün yerini öfke tuttu, O za: ilk atış- lari rile agla ği karak» teri: are eden ilk âmillerdir, ve çirkin bir şey yapanlar, bunun farkına var- mışlardır ve bunu o yapılm. lâzım geldiği için ike yüz keresinde de anlamamışlar mr — şe mena yerinde ol- ğmen, kanunu zorlama- er olduğunu bildiği- miz için bir meyil duymaz miyız? Fıskı fücur hissi beni mahvetti dedim, Vicdanımın kendi kendi- Astım, çünkü beni bir za: diğini, çünkü beni kızdıracak hiç ir şey yapmadığını linda Astım, çünkü asmakla işle- diğimi biliyordum. Bu günah, lâ- 5. (Arkası var)