Memleket Manzarası İzmit Köylerinde Son Posta Izmit( Husust )—Şehire iki sa- | at mesafede ve Gültepenin ete- | ğgine bitişik suları, bavaslle nihayet bir taraftan — S gölile Izmit körfezini ve önünde yaz, kış yemyeşil duran dalgalı arazisi ve cıvarında sık sık bü- lunan yemiş ağaçlarile seyrine doyum olmayan güzel manzaralı dörtyüz hanelik, İzmitin Suadiye adlı bir köyü vardır. Bu köye Çepne de Köyün hemen yanbaşında kayanın içinden akan ve yazın da d men döndüren kestanesuyu var- dır, Bu suyün yanı zel bir mesiredir. Yazın ekseri günlerin- de bu suyun başı, İzmitten gelen birçok kimselerse doludur. Köy ahalisi Batum muhacirleridir. Anadolunun her köyünde o- düğü gibi bu köyde de misafire çok güzel bakar ve hürmat eder- ler. Bu köyün yeg tütündür. Ve hemen, hemen her- kes tütünle uğraşır vaziyetini te- min eder. tütünlerin kilosu elli kuruşa hrsa bu köyün tütünü itibari'e güzel olduğunda kak 25 kuruş fazla eder. beş sınıflı çok güzel bir mekteb vardır. Okuyup yazma bilmeyen yok gibidir. Köyün rından başlayan orman! kadar uzayıb gider. Köy ihtiyar heyeti, köy kanununa göre köy- derler. koca - bir ne — varldatı satı- hemen © lünün en küçük dertlerine kadar | yakından bir alâka ile bakarlar. Cuma günleri köy meydanında oldukça kalabalık bir pazar kw | işlerini | rulur. ve civar köyler kasabaya gelmeden burada gö- rürler. İzmitten eski «Çuhane» ye kadar muntazam şosaya bağlı olan köy yolunda kışın en ça- murlu — günlerinde — müşkülâtsız gitmek kabildir. Köyün çok çalışkan — ihtiyar heyeti şehirden gelen şoseye bir- leşmek üzere köy yolunun mun- tazam ve şose halinde yapılma- karar — vermiştir. Suadiye köyü nahiye olmaya çok lâyik bir köydür. Vahbi Cem Aşkım Merzifon (Hususi) — Muallim Vehbi Cem' öz- Türkçe ile bir istida yazarak kaymakamlığa git- miş, Aşkım soyadını aldığını bil- direrek kütüğe yazılmasını İste- miştir. Kadınhanında Radyo Kadınlhanı (Hususi) — Tüc- car Bay Niyazi evini halk ve memurlar İçin bir okuma ve din- lenme odası haline koymuştur. Belediye Başkanlığı da buraya bir radyo koydurmayi faydalı bulmuştur. Alpulluda Yeni Bir Ambar Alpullu (Hususi) — Alpulluda her gün bir parça daha güzelleş- me hareketi vardır. Yeni binalarla yepyeni bir çehre alan Alpulluda şimdi bir de yeni ambar biaası Bına yapılmıştır. Kooperatif teşkilâtı olda» | fu halde Alpulluda hayat Lülebur- gaz, Babaeski ve Hayreboluya nisbetle daha bahalıdır. Trabzonda Hazırlık Trabzon, (Hususi) — Belediye meclisi sıhhi zabıta nizamnamesini hazırlamış — bulunmaktadır. saylav seçimi için hazırlıklara başlanılmıştır. Diğer köylerde çıkan Yeni | MEMLEKET Ayvalık, (Ha- | susi) — Ayvalık sahili İstanbulun boğaz ve adalar sahillerini andı- ran bir güzelliğe maliktir. Yalnız bir farkı vardır. Istanbul sahille- rinde göza ilk | çarpan kubbelerin etrafında siv- rilmiş minarelerdir. Burada ise zeytinyağı fabrikalarının bacaları göze çarpar. Her sabah Dab yan boğazından kasabaya doğru ilerlerken müezzin sesleri yerine fabrika düdükleri işidilir. Cümhuriyet meydanı yapılan belediye meydanı yeni yapılan rıhtımla hem genişlemiş, hem de temiz ve muntazam bir saha haline gehvılmışlr Ayvıılık kıy- Bigada Köylü Yerli Mallardan Başka Mal Almıyor Biga (Hususi) — Tutum haftası için burada hararetli hazırlıklar a . Burada bilhassa dokuma ya'nız yerli malı satışı yapılmaktadır. Yerli mah satan ve 1500 lira sermaye ile çalışan bir manifatoracı bir senedo 16 bin Hrahk iş yapmıştır. Bu, halkın yerli mallarına rağbetini göstermektedir. Antalya Wüzesi Antalya ( Hususi ) — Haliha- zırdaki müze binasının İşe elve- rişli olmadığı anlaşılmış, Selçuki- zamanında — yapılmış üzerinde ler Yivlimli minare adlı camiin müze | ittihaz edilmesi kacalaştırılmıştır. Yivlimli minare Selçukilerin en nefis eserlerinden biridir. Anlalyada Hayvan Parkı Ahtalya ( Hususi ) — Aygır deposu yanında yaptırılacak hay- van parkının suyunu temin için büyük bir havuz inşasına başlan- mıştır. Su yolları da yapılmaktadır. Antalyada Eğlence Yerleri Antalya, ( Hususi ) — Gazi parkında — yapılan — asri gazina ikmal edilmiştir. Parkta ayrıca kameriyeler vücuda gelirilmekte, | yazın — banyo - ihti; vermek için de deniz kenarında te- Bisat yapılmaktadır. Antalya Defterdarı Antalya, (Hususli) — Bursa Defterdarı Rüştü buraya tayin edilmiş, gelmiş vazifesine başla- | mıştır. acına Antalyada Portakal Antalya (Husust) — Bu sene portakal mahsulü az, fakat nefistir. Bin portakal 8 liraya satılmakta- dır. - Pirinç mahsulü çok - iyl | olmuştur. ve burada pirinççiliğe | ehemmiyet verilmektedir. Antalyada Çocuklara Yardım Antalya (Hususi ) — Hayrıse- venlerden Kemahlı Ali Oğuz kimsesiz çocuklara yardım iİçin Çocuk Esirgeme kurumuna - bir çuval pirinç vermiş, ayrıca beş öksüz mekteb talebesine de elbise, ayakkabı, gömlek, çorap, şapka vermiştir. Cemal Dogay ve berber oğlu Cemal de birer çuval pirinç vermişlerdir. olan | cevap | Ayvalıktan güzel bir görünüş makamı — es emniyet müdür muavini Hüsnüdür. Halk kayma- | kama, keymakam halka ısınmıştır. ) Te | etmektedir. Doğanaslan köyünde | avlanan kurum Bunun İçin işler iyi yürümektedir. I Burada bir Ortamekteb vardır. | Bu mekteb eski Türk ocağı tara- I fından gecelik İkmekteb olarak kurulmuş, sonra meslek mektebi haline - geçirilmiş, daha sonra da orta mekteb olmuştur. Bu mekteb- de memlekette bulunan müher- dı._ doktor, klmyngır, edebiyatçı Taşküprüde jandarma HABERLERİ -Ayvalıkta İstanbulun Minareleri Yerme Fabrıka Bacaları Y kselir ve saire gibi bil- giçler ders okut- makta iken ge- çen sene Maarif bakanlığı mekte- '-;ğ| bi kadrosuna almış j — ve muallim kad- j rosunu da bizzat bakanlık tanzim etmiştir. Ancak bugünlerde bu ortamek- tebin ikmal mektebi haline konu- duğu söylenmektedir. Bu söyle- nenler tahakkuk ederse elyevm mektebde okuyan 230 talebe çok müteessir olacaklardır. Ayvalıklılar muhitin bir Useye bile ihtiyacı varken 10 senelik örtamekteblerinin ikmal mektebi baline getirilmiyeceğini ummakta ve haklı olarak mekteb mualüim kadrosunun tamamlanmasını bek- Iemehodırlu Taşköprüde Guzel Bmalar staj bölüğü binanı Taşköprü ( Husust ) — Kazamızda göze çarpan yenl binalardan birisi do jandarma staj bölüğü binasıdır. Burası bir mektep halinde- dir ve çok güzeldir. Jandarma kumandanı Kerim Bey yeni bir proje yapmıştır, bu projeye göre bütün merk!ıe bağlancaktır. “Geliboluda Heyecanlı Bir Sürek Avı Yapıldı Gelibolu ( Hususi) — Avcılar kurumu Gelibolu ve civarı için çok faydalı olmuştur. Kaymakam Niyazi bu kuruma çok yardım üyeleri bu avda 7 domuz vurmuşlardır. Bu avda bır domuz can korkusile Kayma- kam Niyaziye hücum etmiş, fakat Bay Niyaz'nin — soğukkanlılığını eldep bırıkııımımu neticesi olarak fena bir akıbete meydan veril- memiş, Kaymakam domuzu öl- dürmüştür. Niksar Caddesi Niksar, (Hususi) — Diğer ka- sabalarla kasabamızı bağlıyan ana caddenin kaldırımları bozuktur. Belediye caddeyi taşla döşetmek için hazırlıklara başlamıştır. Karamanda İdman Yurdu Güzel Bir Kurs Açtı Karaman, ( Hususi ) — Idman yurdu memleket gençlerinin bik gilerini arttırmak için gece kurs- ları açmışrır. Bu kurslarda 6 ayda 3 devre yapılacak ve muvaffak olanlara ehliyetnameler varilecek- tir. Talebe için yaş ve cins lırkı yoktur. Kurslar ilkmekteb tal linden yüksektir.Kursta Türk hrıh! Fransızca, yurd bilgisl, riyaziye, üzel söz göyleme ve — yazma erslerl okutulmaktadır. köyler telefonla biribirina ve Bartında Belediye Dilencileri Ça- lıştırmıya Karar Verdi Bartın ( Husust ) — Belediye dilencilerle mücadeleye başlamış, kat'i tedbirler almıştır. Yakalanan dilenciler boğanıttokluğuna Bele- diye hizmetlerinde çalıştırılacaktır. Sakat, çalışamaz bir balde olan dilenciler de Belediye tarafından beslenecektir. Bartında Cümhuriyet Caddesi Bartın (Hususi) — Cümhuriyet meydanına — ulaşacak — caddeye kaldırım — döşenmesine — devam edilmektedir. Döşenme işi Kırtepe mektebine kadar gelince bırakı- lacak, Üst tarâfı gelecek — yıl yapılacaktır. Fırka binasına ilâve olarak yapılan inşaata da devam edilmektedir. Dörtyolda Büyük, Fakat Metrük Bir Evkaf Zeytinliği Var Dörtyol, (Husust) — Bu sene Ceyhan ovasında ekim sahası çok genişlir. Sürülmemiş bir santim yer yoktur. Erzin civarında ve deniz kenarında evkafa âit bir zeylinlik vardır. Fakat metrük ve haraptır. Senede 40 - 50 bin lira idat getireceği kuvvetle İddia edilen bu zeytinliğin ıslâh edilmesi için evkaf tedkikat yaptırmış,ölç- türmüş, biçtirmiş, rapor hazırlat- mış, fakat senelerce evvel yapılan bu İş nedense yüzüslü kalmıştır. | yıldan beri Müsahabe Dil Üzerinde Düşünce Nurullah Ataç Dilimizi niçin değiştiriyoruz? Bu sorgunun karşılığını aramı" dan önce kendimize şunu soralım!! Bir ulus isteyiace dilini değiştire" | bilir mi? Buna evet demek dili kişinit benliğinden ayrı sayr .k; — onun| içimizde yaşamıyan, ancak sonrar dan üzerimize taktığımız lerden olduğunu söylemektir. Bu nu kim ileri sürebilir? Dil bizim içimizdir, bizim kendimizdir. I.iı"ı den benliğimizi sökmeyince onun | değişmesi de olamaz. | Işin doğrusu da budur, bit benliğimizi değiştiriyoruz. Çünkü bir kişinin, ya bir ulusun lu:ıııiı'(“ ne demektir? Benlik dil glbl. giyim gibi, yaşama biçimi gi biw birçok işlerin, nesnelerin biribirine r katılmasından doğar. Bunlardağ | biri, diştan ya içten, herhangi güçlü bir İsteğin karışması ile değişince öbürleri de değişir. Biz, * çoktanberi, şöyle böyle yüz elli değişiyoruz. Giyimb | miz, yaşayışımız değişiyor. nasıl değişmez. Hem dil benliğimizde en kü- çük değişiklik olunca değişiverir; çünkü kişi kendin', başkalarına o'sun, kendi kendinoe olsun, ancak dili ile anlatır. Konuşması gibi düşünmesi de dil iledir; demek kâ dil onun baş İşidir; daha ilerl gidelim, dil onun — kendisidir. Bir ulus değil, bir kişi bile isteyince dilini değiştiremez; ben- liği değiştikçe dili de değişir. Herhangi bir yüzden kendisinde bir değişiklik olunca dili değişir; çünkü dili eski bulumunda sakla- mak onu sıkıntıya sokar, Acunda dil değiştiren ulus yalnız biz değiliz); yaşıyan her nesne durmadan değişir, öyle ki yaşamak — değişmek — demektir. Öbür diller de değişiyor; ancak daha ağır, daha yavaşça değişi- yor. Çünkü bizim soysal varlığı- mızdaki değişmeler onlarınkinden çoktur. Dil durmadan kişinin de, ulu- sun da benliğine uymağa çalışır. Bu değişme yıllardanberi sürüyor; nesne" | şimdi öz Türkçe akını ( cereyan ) | yani bir yüz gösteriyor. Bu, o de« gişmenin gösterdiği yüzlerin so- nuncusu değildir. Çünkü bugünkü benliğimizde dilimiz bizi yalmz sözleri ile Üzmüyor; konuşurken; yazarken o sözlere verdiğimiz sıranın da bizi, büşüncemizi gös- termediğini duyuyoruz. Dil değişiyor, çünkü biz düşün- cemizi, duvgumuzu en iyi anlatan sözleri arıyoruz. Dil daha değişe- cek, çünkü göreceğiz ki söz, çok da olsa, düşünceyi göstermeğe yetmez, onu gösterecek olan söz- İerin sırası, «syntaxe» dir. Demek ki ister istemez onu da değiştire- ceğiz; hayır! O da sözler gibi kendiliğinden değişecek. Yozgadda Soyadı Alanlar Yozgad (Hususi ) — Muallim Lâtfi ( Özkan ), — müddeiamutzi Nafız ( Kandemir ), noter Celâl (Dürükan), müddeiumumi muaviai Cemal ( Can ), muallim Hulüsi (Bitlis)) hâkim Ruşen ( Oktay ), hâkim Hakkı ( Pektaş ), hâkim Tahir ( Tekin ), müstantik Edip (Bozok), mürettib Osman(Üngör), evket (Ünsür), Mehmed (Aslar) lâl (Güngör), müce'lid Mehmc 4 (Erdem), o! âau Mehmed (Mutlu) soyadlarını almışlardır. Dil |