HA'KİN HATRILN HAT.KIN. k Sene 5 — No. 1562 son Posta — ÇUMA — 7 BIRİNCİ KÂNUN 1934 Yam işleri telefonu — 20203 Fiatı 5 kuruş İ Yası işleri telefenu 20203 c kamae — — — —a Romanyada Bir Rezalet l Günün Maeseleleri l Gizli Bir. 'İ;elefo_n_Santralı Bulundu | Buradan Devlet Adagnlarını%ı Sözleri Di_nleniyormuş ulus kurumunda bir sorgu sorul- müş ve o da çok mühim bazı ifşaatta bulunmuştur. İçişler Ba- kanının bu if aalma göre serma- yesinin büyük kısmı Amerikan olan telefon ş.rketinin gizli tesisat yapmış olduğu ve bu gizli tesisat sayesinde ( 36 ) muhtelif ulusa bağlı kimse in Rumen devlet adamlarının mühim konuşmalarını dinledikleriniz sabit olduğu anla- şılmaktadır. Bu münasebetle Ru- men zabıtası mühim tevkifler yapmıştır. Bir Ahlâksızlık Hamdi adlı (30) yaşında bir adam (11) yaşında Sabahat is- minde bir kız çocuğuna balsoğuk- luğu aşıladığı iddiasile dün polis tarafından * yakalanarak Müddeb mmumiliğe verilmiştir. Müddelu- tumilik Hamdiyi muayene İçin Adli tib işleri müdürlüğüne gön- dermiştir. Çocukta hastalık oldu- ğu tesbit cczmiştir. Şımdi iş ne- vweden geldiğ.ni anlamıya kalmıştır. Bükreş, S — Içişler Bakanına ı Başbakan Trakyada İsmet İn;)nu, Dün Gece Edirneye Hareket Etti Başbakanın gelişi intibar Trakyaya gitmek üzere dün sabıh beraberinde Esen (Sıhhat) Bakanı Boy Refik olde kadar şehrimi: Trakya saylı Mehmud Sa bağlamın hi bir vagonda halde İstanbula gelan Başbakan İsmet İnönü dün akşama berinde yine Bay Refik ve Hüseyin Hayri, Nkhid, Şevket, t etmiştir. Buşbakan, Ekaprese Bugün, Bir Büyük Mitingle Meb'us | Kıyafetlere Ben a Seçimi Hakkı Türk kadınla- rına mebus ol- | mak ve mebus © tntihab — etmek | hakkının — verik mesi, bütün mem- lekette — olduğu İŞ kadar — şehr miz kadınları arasın- da da büyük bir alâka — uyandır- mıştır. Bilha 5a İstanbul — kada birliği, — evvelki gün bumücase- betle bir topla-tı Bir Türk Yapmış, on kişilik bir heyet saat dörtte C. H. F. başkanlığına Eldınk Türk kadınına yurddaşlık akkının — verilmesinden — dolayı duydukları sevinç ve saygıların rka mekezine bildirilmesini lste- mişlerdir. Bundansonra — Türk kavınbirliği bütün Türk kadınları Kutlulanıyor kadını, bir aydış okuyer Cumhuriyet — Önderi Başbakan — İzmet tel yazılarile sevinç ve sunmuşlardır. Kadınlar Birliği kadınlarımıza önayak olarak bugün saat (10,30) da Beyazıt Cümhuriyet meyda- ( De;xmi 10 unen yüzde ) namına Atatürke, Bulgar Çetecilerinin Bir Canavarlığı Daha Sofya, 6 — Pravadi kadkbasi” civarında vahşice bir cinayet daha olmuş, bir Türk, çeteci Bulgarlar tarafından parçalanmıştır. Volçidof kazasına bağlı Iştiplar köyünden Yumurtacı Mehmed Hasan İsminde bu Türk, Pravadi kasabasınüi -giderken iyarı yolda beş Bulgar çetecisi- hİn hücumuna uğramış, çetecilör zavallı“Mehmed Hasanı parçalamışlar, Parasını soymuşlar ve kaçmı dır. Bür güçta' alâkalari olduğu satılan kaç Bulgar sorguya ç.ıuııç..îwuıu serbest bırakilmığlardır — * Dair.. nn — gününde İstanbula ir Fransıza, Parise dönünce sorı Ti — İstanbullular, namıl giyiniyorlar? Adamcağız, ellerini oğuşturmuş: — Nanl giyindiklerini göremedim. Çünkü ben Tamakulda Tim vardı. Herkes maskara olmuştu. Gerçek, bir yabancının, bizim eski kılıklarımızı — görüb de — şaşmaması lah, arakiye, sarık, ani, burma, vuk biçimi) sonra, a, Setre pantalon, ye, libade, — Şalvar, Kebe, gocuk, sako, en, palto, ( kürklü ir yamadan hirka, gecelik entarisi, €übbe, ( yazın #of, kışın kazmir ) gelelim kadınlara : Başta ferace, (çu- hadan, mantinden, gro: , canfesten, Tühurakiden, fason: Liyondan, saten düşes Sonra çargaf (uçkurlu, uçkursuz, lerinli, pe lz, kloş biçimi, tor- :: biçimi, Arab biçimi ) Soysal (medeni)töre(kanun)larımızla bu kılıklar birer birer örtadan kalktı. Sıra, sarıkla papas, haham kavu- guna En son © da kalktı. H bilmem amma, papaslar, buna — sevinseler yeridir. Çünki rede bir papas görülse, herkes biri birine gösterir olmuştu: — Bak papazal ilk gören, Üzerinö ağır- 7luğu çökmesin di: Şambırkası, rının Ortaya çık ldikleri için, göstermemiye çalı- şarak yürürlerdi. Şimdi” onlar da kol» larını sallaya sallıya gezebilirler. Durmadan yürüyen döğişim (ink- lâp ) bu son döküntünün Üstünden de baskismı geçirdi, ** Kılık Eski Adliye Bakanı, Ankara hukuk fakültesi hukuku düvel profesörü Bay Mahmud Föad Bozkurd, — bize kılık — yasasını bilgi bakımından — eleyen çok değerli bir yazı verdi. — Kılık yasasının çevresinde, büyük bir alâka — uyandığı — bugünlerde, yasayı bilgi bukımından gören bu yazıyı okuyucularımızın zevk- le karşılayacaklarına eminiz : Türk Altutu (ihtilâli, inkılâbı) dev adımlarla » ğ gibi katı, kapl işi Büyük Altutun kları altında parça parça kopuyor, parça parça eziliyor; yok olup gidiyor. Yok!.. Ulus Kurultayı (Büyük Millet Meclisi) Son yeti (hafta) içinde Türk kamuğuna (camiasına) bü- yük armığanlar sundu. Bunların ilki kılık yasasıdır. Bundan böyle sarıklılar, pa- pazlar, hahamlar; çarşılarda, s0- kaklarda, şurada, burada dinkı- Lkla (ruhani kıyafet) gezemiye- ceklerdir. Bu yasaya göre (dinkı- Vasası hık) yalnız; tengiriliklerde (mabet- ler) de kullanılacaktır. * Biz Altutumuzu tümlemiye (ta- mamlamıya, çalışıyoruz. Tümleye- ceğiz. Ona karşı geleni onun dışmanı (düşmanı) tanırız. Altut yatlarını (muarızlarını) bağışlıya- mayız. ( Devamı 10 uncu yüzd. ) Yepyeni Usulde Bir Dolandırıcılık (Gazeteci, üzerine — pardesüi giymiş bir kulaktır!) diyeceksiniz. Fakat ne olursa ; olsun tramvay- daki bir muhı e kulak vere- rek gayet yeni ve pek tuhaf bir hadise —öğrenmiş — bulunuyoruz. Esasen tramvaydaki bu hâdise çok garibdi: Iki kerli ferli zat biribirlerine evvelâ pek tuhaf bir vak'a anlat- tılar. Sonra kayıp bir şahsa pek hiddetlendiler, sonra da kahkaha- larla gülmeye başladılar. Siz olsanız. böyle bir — hâdisenin ne olduğunu merak etmez misiniz? Bir gazeteci cesaretile bu iki zatla hemen tanışınca, bakınız, ne garib bir hâvadis almış olur« sunuz: Bu iki zatın ikisi de Istanbulun maruf tüccarındandır. Bir tanesi gülerek hemen vakayi anlattı — Aman beyim! dedi. Vaka- yı söyleyeyim, hay hay.. Yalnız, çok rica ederiz, isimlerimizi yazmamak şartile. Çünkü enayi vaziyetinde ilân edilmek hoş bir şey değildir. Vak'aya gelince: Efendim, geçen gün ıılııg sabah kakı çalınıyor, apartımanımıza hiç tanımadığımız kıyafeti, sözü sohbeti yerinde, 30 - 35 yaşlarında bir zat giriyor. Ve büyük bir ehemmiyetle beni görmek istediğini söylüyor. Ale- lâcele bu zatı kabul ettik, ( se- bebi teşerrüf) müzü sardum, Bu zat, harikulâde bir hayretle yü- züme bakıyor, ikide birde hay- retle ( Allahallah ! Allahallah ! ) ( Devamı 3 Üncüyüzda ) Yeni Alafranga Musiki Der. Alafranga Musiıki Okutanı — Mozart'tan okuyorum diye Bocoooza der' gibi bağırmıya ne lüzüm var |