yi nnn İngîlizler ) urmadan Yeni Filmler Çeviriyorlar Son Günlerde Londraya Beş Yüzden Fazla Sinemacı Geldi Ingilteredeki sinema stüdyo- larında sık sık - yeni filimler çev- riliyor. Artık Ingilterede de büyük bir Holivut var, diyebiliriz. Hem öyle bir Holivut ki Amerikadaki sahici Holivuta karşı müthiş bir rakip — vaziyetindedir. Amerika sinemacıları bugün en riyade kogiltere sinemacılığından korku- yorlar. Çünkü İIngilizler sinema sahasında dünya birinciliğini ka- zanmak — için kasalar dolusu paralar döküyorlar. Amerikada İse iktısadi buhran çok ileride olduğu için eskisi gibi para fe- dakârlığı yapılamıyor. Ingiliz stüdyolarını — idare edenler rekabet kavgasında mu- vaffak olabilmek kaygusile yeni filim' çevirmeye çok ehemmiyet veriyorlar. Son olarak Napolyonun en büyük muharebelerinden biri olan Vaterlo savaşinın bir sah- nesini çevirmişlerdir. “Lö Dük * dö Fer,, ismini taşıyan bu filim bir komedidir. Fakat bu filimde Napolyonun rolü yoktur. Yani Napolyonsuz bir Vaterlo filmi. Bunda Jeneral Vellington ro- lünü Jorj Arlis temsil etmek- tedir. Içinde bulunduğumuz bu mev- simde İngiliz stüdyolarında birkaç yeni filim daha çevrilmiştir. Bu idişle İngiltere, sinema sahasında irinci dereceyi ele alacaktır. Bununla beraber Holivut, bugün buhranın coşkunluğuna rağmen birinclliği kaçırmak niyetinde de- ğildir. * Şu günlerde Londrada Ingiltere Kıralı Beşinci Jorjun küçük oğlu ile Yunan Prenses- lerinden Mary'nin düğünleri ya- pılacaktır. Bu münasebetle İn- gitereye hariçten kırktan fazla kıral, dük, prens ve prenses dü- ğün davetlisi olarak gelmiştir. Ayrıca diğer memleketlerin yük- sek diplomatlarından, kibar aile- lerinden birçoğu Londraya yol- lanmışlardır. Düğün alayı çok müuhteşem olacak, peri masalla- rındaki kaırk gün kırk gecelik düğünlere benziyecektir. Işte bu mühteşem düğünü filme almak için dünyanın dört köşesinden Londraya beşyürden fazla s'nema operatörü gitmiştir. Yalnız Fransa ve Almanyadan gidenlerin sayısı 300 kadardır. Bir taraftan dü- ğün yapılırken diğer taraftan da sinema makineleri arı kovanı gibi İşliyecektir. 34 İngiteredeki sinema artist- leri, hükümete müracaat ederek kendilerinden alınan kazanç ver- gisinin azaltılmasını İstemişlerdir. Bunlar sebep olarak, sinemacılı- ğın terakkisi için vergilerin azal- tılması suretile hükümetin yardım etmesi İâzımgeldiğini ileri sür- müşlerdir. dk Önümüzdeki — ilkbaharda birçok sinema yıldızları Holivut- tan ayrılıp İogiltereye giderek- lerdir. Bunlar Holivutta mukave- lesi bitenlerdir. Şimdiden Ingiliz stüdyolarile mukaveleler imzala- mışlardır. || Solda: Jan Kravfort, sağda yepyeni bir yıldız j Meşhur komik yıldız Nosl - Noel ——— Çıplaklık SD Sinema Yıldızları Kum- panyaları Protesto Ettiler Amerikada çıplak ve ahlâk- sızca telâkki edilen filimlere karşı şiddetli bir hareket başgöstermiş olduğunu biliyorsunuz. Bu hareket Holivuda — sinema — yıldızlarının arasına da sirayet etmiştir. Bir kısım 'cadın yıldızlar, çalıştıkları kumpanyalarr moterler - vasıtasile Mrer pretestn mektubu gönder- mişler. fllinlerde çıplak veya yarı çıplak olarak rol - temsil etmeyeceklerini, çünkü vücutlerini teşhir etmek vüzünden bir kısım halkın — hiddetine — uğradıklarını bildirmişlerdir. Kumpanyalar bu hareket karşısında daha zorlu l bir vaziyete düşmüş olüyorlar. Bir Amerikalı, Kö Beba Danyels Sesi güzel olan yıldızlardan Bebe Danyels'in sevimli bir ço- cuğu vardır. Bebe çocuğunu çok sever ve ona çok düşkündür. Geçende çocukcağız hastalanmış, Üç gün ateşler içinde yanmış ve Bebe bu üç gün içinde hüngür büngür ağlamıstır. , l Artık Hayvanlar Da Film —| Seyretmiye Başladılar İ eklerle Beygirlere - Film Göstermiş, İyi Netice Almış Hayvanların musikiden zevk aldıklarını isbat için şimdiye ka- dar birçok tecrübeler yapılmış ve sabit olmuştur ki birçok hay- vanlar musikiden hoşlanıyorlar. Köpeklerin, beygirlerin, koyum ların ve ineklerin musikiden hoş- landıkları, güzel çalınan bir ke- manı tatlı bakışlarla dinledikleri çok görülmüştür. Fakat hayvan- ların sinema seyretmekten zevk alacakları daha doğrusu sinema seyredecekleri kimsenin — aklına gelmemişli. Bir garibeler diyarı olan Amerikada — sivri akıllının bir.si bunu da tecrübe etmiş ve muvaffakiyetli — bir - netice ver- miştir. Bu tecrübe meraklısı ha; vanların hayatına. ve lerile münasebetlerine dair muh- telif safhaları lilme çekmiş ve bu filmi evvelâ köpeklere sonra da utlara — gösltermiş'ir. — Neticede sabit olmuşlur. ki beygirler ve köpekler sinema se' rediyorlar ve beyaz perdede gördükleri man- zaralardan çok hoşlanıyorlar. Tecrübeyi - yapan adım di- yor ki: * — Hayvan dey.p geçmemes I liyiz. Onlarda İşittiklerini ve gördüklerini — anlıyacak, onlara kerdi kafalarının anlayış kabi- liyetlerine göre mana verecek bir kudret vardır. Bilginlerin henüz keşfedemedikleri, — mahiyetlerini anlıyamadıkları bu kudreti ben tecrübe ile öğrenmiş bulunuyo:» rum. Köpekler, hayvan kavgala- rını gösteren filimleri seyretmek- ten o kadar zevk alıyorlar ki İçe lerinde bayılanları, zevklerinden yerlere — sürünerek garip sesler çıkaranları bile oluyor. ,, Kendi rivayetine göre hayvan- ların sinemadan lezzet duyduk- larını keşfetmiş olan bu tecrü- beci Amerikalı sinema sayesindea hayvanların — zekâlarına inkişaf verileceğini — bile ileri sürüyor. Bakınız bu sivri akıllı daha neler anlatıyor: *— Hayvanlara kavganın fena olduğunu filim vasıtasile anlatmak çok mümkündür. Hatta onlara filim vasıtasile sıhhi dersler ver- mek bile arlık imkân dahiline girmiş sayılabilir. ,, Fen ve tecrübe ilerledikçe daba çok garibelere şahit ola- cağımıza şu yukarıki satırlar en kuvvetli bir mısal değil mi?