Mubartun 4. R. Hıristiyanlıktan Dönüş!.. Şövalye, Sultan Süleymanın Elini Öperken Damarların- 1e Pek Yakın Olduğunu Hissetmişti daki Kaniz Kendi Şövalyenin beyninde bir şeyler uğulduyordu. Bu sırada arkasın- dan usulcack koluna bir şey do- kundu. Başıı çevirip baktı. Ans tuvcu, manalı bir nazarla gözle- rinin içine bakıyor; sanki: — Bu acamın sözleri, doğruya benziyor.. Gel, şanun dediklerini yapiverelm. Demek istiyordu... Aynı za- manda Şövsliye, içinden de şu sözleri duyuyordu: — Son zamanlarda mukadde- ratın seni Türk ve müslümanların arasına sevketti. Belki bundan sonra da bir müddet böyle devam edecek. Şu halde, onlar arasında daima bir yabancı gibi yaşamak, pek tatsız olmıyacak mi?.. Ma- demki Türksün.. Mademki, baban ve ecdadın müslümandır şu halde tereddüt etmekte me mana var. Hem böyle olursa, artık bakikt hüviyetini öğrenmeyi de hiç kimse aklından geçirmez... Şövalye, kalbinden gelen bu seslere mukavemet edemedi: " — Paşa Hazretlerl. Bugüne kadar, din meselesile bir dakika bile meşgul olmamıştım. Hattâ gize şunu açıktan açığa söyleye- bilirim ki tamamen dinden uzak yaşamıştım. Babamı, hiç görme- dim. Tabiicir ki ondan bu hu- susta hiçbtir. şey Ööğrenememiş- tim. Annem, bir hıristiyan ve müteassıp bir katolik olmakla beraber bir gün bile bana din hakkında bir şey — söylemedi. Hattâ bu mesele hakkında sor- duüğum sua lere: — Evlâdım!. Tasanların bir tek dini vardır. O da, vicdandan do- ğgan (ahlâk) tır dedi. Ben, bugüne kadar din olarak yalnız ahlâkı tanıdım. Fakat şimdi anlıyorum ki bunu, zabiri bir şekle de raptet- mek icap ediyormuş.. Rekâlâ.. Kabul ediyorum. Ibrahim Paşa, yerinden fırladı. Gözlerinde büyük bir meserret parladı. Şövslyenin ellerine sarıldı: — Siz, yalnız bir kahraman değli.. Iİ sanların en — yüksek faziletlerini kalbinde taşıyan ha- rikulâde bir mahlüksunuz. Diye bağırdı. Yandaki büyük merasim sa- lonu, rengârenk elbiseli, etrafa heybet ve azamet saçan kavuklu Vezirler, Beylerbeyiler, — hudut Beyleri, asker Ümerası, — teb- * rike gelen Meocar — asılzadeleri ile doluyor, saray kapısında çalan dokuz — katlı mehter - takımının davullarıncan yükselen — tantanalı gürükü, camları sarsıyordu. * son sözü Üüzerine derbal yandati küçük salona girerek bu meseleyi padişaha arzeden İbrahim Paşa sevinçle geldi: — Efendimiz, sizi huzurlarına kabul buyurmak işterler. Yalnız sizden bir şey rica edeceğim.. Şayet Istanbulda, Topkapı sara- yında aramızda geçen hâdise ile yadikuleye dair bir şey sorarlarsa, onarı biraz muhtarar geçiniz. Şövalye, —İbrahim — Paşanın maksıdını anladığı için tebesslim etti: — Müsterb olunuz.. gaları tamamean unuttum. Dedi. Birinci Süleyman da, Şövalyeyl Şövalyenin hatta.. | derle ilânen tebligat ifasın hafiiçe büyük bir beşaşetle kargşıladı. Öpmek için elini uzattı. Şövalyo, Türk — saraylarındaki adüâp ve | merasimi bilmediği için padişabın | önünde diz çöktü. Kendisine uza- nan eli tottu. Dudaklarım onun üstüne koydu. Fakat o anda vü- cudunda bir ürperme duydu. Bu | el, kendisine yabancı değildi. Tuttağu ilık elin içinde cevelan | eden kan, kendi damarlarında | taşıdığı kanım zerrelerinden mü- rekkepti. Ibrahim Paşa, birinci Süley- manın sözlerini şu surele Şöval- yeye tercüme etti. — Zatı Şşahane, muharebe meydanında gösterdiğiniz. kahra- manca hareketi takdir buyuru- yorlar, Hele, geçen geceki yan- | gında yaptığınız fedakârlığı hiç unutmıyacaklarını söylüyorlar. Şüp- hesiz bunlar mükâfatsız kalmıyacak- tır; diyorlar... Teklifi kabul etme- niz, kendilerini ayrıca mesrur etti! Şimdi size münasip bir isim dü- şünüyorlar.. Malümya, iİslâm ol- duğunuz için yeni bir İsim taşı- mak mecburitindesiniz. Şövalye, bu — âözler Uzerine eğildi : —Zatışahanenin gösterdikleri bu teveccüh ve alâkaya arzı şükran ederim. Eğer kendileri beni tal- tf etmek isliyorlarsa, bizzat İnli- hap ettiğim bir ismi kullanmama müsaade buyurmalarını istisham ederim, Dedi. Ibrahim Paşa, bu sözleri ay- | nen Dirinci Süleymana tercüme etti. Padişah merak ile sordu; — O isim nedir?. ( Arkası var) Zafranbolu sulh hukuk hâkim- liğinden! Zafranbolunun Bürnük kö- yünden Gök Hasan oğullarından Kadi rla oğlu Ali ile müddemaleyh İstanbulda Bakırköyünde Zeytin sokağında Barı- | tana kâtibi Mehmet Ef. karısı Ayşe Feride ve mumaileyh nezdinde diğer müddesaleyh Habibe hanım ve dört nefer rufekaları meyanelerinde müte- haddis izaleiştiya davasının icra kılıne makta olan- muhakemesinde müdden- aleyhima Feride ve Habibe namlarına çıkarılan davetiyenin Barıtanede Meh- met Ef. iaminde bir kimse olmadığı gibi mümaleh nezdinde bu namda kimse dahi bulunmadığından bahisle bilâtebliğ inde olünmuş ve bu suretle mezbürelerin mahalli ikameti Tmeçhul | kalmış olduğundan müddeinin talebila ilünen tebliğat içrasına verilmiş | olmakla mezburelerin yevmi muhake- me olan 18-12-484 Pazar günü sant 9 da Zafanbola sullı bukuk matikemocsinde bazır bülir vi veya tarallarından musaddak etname' ile bir vekil gönderm.le” vu uksi takdirde muame- lei giyabiyo 1ta olunacağı tebliğ maka- mana kalen olucik üzere ilân olunur, Istanbul asliiye mahkemeleri birinci yenileme bürosundan: 4 Künunuevvel 1933 tarihinden evvel ikame olunup Tatanbul asliye birinci ticarek mahkemesinde derdesli rüyet ve Beso ve Monceri Şizketi ile Hacı paşa zade Alıbas elendi arasında mü- tekovvin dava dosyasmü yenilenmesi için verilen beyanname ve gönderilen davetiyenin Hocı paşa zade Abban efeadinin ikametgâhinın meçhul oldu- gu beyanile mübaşiri tarafıadan bilâ tebl g uula edlilmiş ve yirmi gün müd- 14-1-1935 tizihime müsadif pazartesi günü ssat 14 te yenzileme muamelesine buşlanıl- masıüa — karar verilmiş “olduğundan mezkür günde yeni postahanede kâin birinci yenileme bürosuna gelmediği takdirde 2967 No, lu kanun ahkâmına tevfikan yemlemenin gıyabında yapıla» cağı ilân olunur, (s211 ) Her mevsimde görülen, insanı rahatsız eden hatta uyutmıyan öksürük sebebi ve menşel ne olursa olsun PEKTORİiN lle hemen geçer, Kutusu 35 kuruştur. BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT Eczanesi : Sirkeci _— SMANLI BANKAS TÜRK ANON/M ŞİRKETİ TESİS TARİRİ: 1863 İSermayesi: 10,000,000 lugiliz lirası Türkiyonin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, - Nis,Londrmm — ve Mançester'de. Misır, Kıbnma, İrak, İran, Filistin ve Yunanistan'da Şabeleri, Yugoslavya, Romanya, Suriye ve Yunanistan'da Filyalleri vardır. Her türlü banka muameleleri Müslahzaralı HUBUBATUNLARI NOVOTNİ'e Necip ve Zirkin ORKESTRASI KONSERi YERLİ MALI GİSLAVED Dünyanın en sağlam LÂSTİKLERİ GİSLAVED yerine başka marka veriyorlar | Aldanmayınız. Ve son mada KADIN - ERKEK - ÇOCUK — l N GİSLAVED 4 KF / — markasına dikkat ŞOSONLAR! ae Türkiyenin Yerli Mallar Pazarlarında ve umum satan mağazalarda arayınız. kundura C. PARADIR MIYE'I' £ C. B işleme kotonları, Paris'in yegâne kotonlarıdır. mı'l': Dünyanın en eski ve en büyük fabrikasıdır. EMN!YZ'I': Solmaz ve garanti 420 rengi vardır. EMNİYE'I': Herkes için aynı, elverişli fiatlar. EMNİYET : Eeki NİKOLAİDI- EPTİ Mücasesesi Galatasaray No, 204 MOBiİLYA, KARYOLA ve SANDALYA Alacaksanız istanbulda Rıza Paşa yokuşunda 66 No. lı ASRİ MOBİLYA Yzitzrma vöramadan almaynız Kadıköy Belediye şubesinden: Hâl binası altında 3 No.lu dükkân 10 lira bedeli icarı şehri ile talibi üzerindedir. Daha fazla vereceklerin 1 Kânunuevvel 934 Cumartesi günü saat 14 te daire encümenine gelmeleri, “8069,, : EN Eminönü Kaymakamlığından: Başıboş olarak bulunup tahtı muhafazaya alınan bir merkebin sahibi herkim İse bir hafta zar- fında gelip almadığı takdirde alelusul satılacağı ilân olunur. “8147,, Çölde kaybolanlar Çoban Yıldızı ile yollarını bulurlar ve bedeflerine vazıl olurlar İŞ BANKASI kumbarası da işlerini bilenlerin Çoban Yıldızı dır. Sıkıntılı günlerde imdada koşan, yol gösteren odur.