29 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Haftanın Elişi Bugün De Bir Deniz Evi Yapalım narında yapılmış, penceresinden her- gün balık tuta- bileceğiniz — bir evde oturmayı İs- ter misioiz? Baş- | ka memleketler- | de, Ceup denizlerindeki bazı adalardahâlâ böyle deniz evle- rinde yşayan İnsanlar — vardır. Eğer beşbin sene evvel dünyaya gelmiş oluydınız, siz da bu ev- lerde oturçaktınız. Çünkü o za- ııîınlııı Süh gibi şeyler yokttu. Geceleyin insanlar — kendilerini vabşi hatanların hücumundan kurtarmakçin evlerini denizlerin ve gölleritüstüne yaparlar. Evi, kara ile bleştiren köprüyü gece kaldırınca hat rahat uyurlardı. Işte modemizde böyle bir ev görüyorsun, Bunu gayet kolay- lıkla kendiş de yapabilirsiniz. Bir kerdburada gördüğünüz parçaları kip çıkarın. Bir kar- !ıomın Üstün yapıştırın. A işaret- liler küçük in, B işaretliler de bh)ük evin arçalarıdır. Tarama çizgili olan İşıtlar evin damıdır. Üstünde delikler olan uzun küçük parça evin köprüsü. Etrafı delikli büyük parça da evin arsasıdır. Bişaretli yer büyük evin arsası, A işaretli yer küçük evin arsası. Evlerin bir tarafları açık bir tarafları kapalıdır. Modelimizde hem yan parçalar hem de arka parçalar vardır. Damları yapış- tırırken resimdeki gibi bükecek- sniz. evleri yapıştırdıktan sonra deliklere —yanmış birer — kibrit sokun ve bunları bir tire ile biri- birlerine — bağlayın. Bunlar su içinde — tutan direkler hem ds etraftaki parmaklık olur. Şimdi ağaçlardan dallardan yapıldığını göstermek için de yeşil ve kahve rengi boyalar ile boyavın, içinde su olan bir tabağın içine oturtun., işte size mükemmel bir göl evi. Irhanın Atına Bakınız Orhban — üzün — üzüntülü, slindeki at baştilhana uza- tıp söyleniyordu. * Jihan atım parça parça olm kafası bir tarafta, ayakları barafta. Am- ma asıl gövdesini Jamıyorum. Ben ne yapayımndi. - Atsız kaldım, gördün mi Hhamıa. aklına.emen — bir şey — geldi. “ D kardeşim Özülme, ben kola, bulurum, yalnız bir tepsi ekile, anne- min toz lüyü lâzım.,, Orban bir şey anlamadı. Atın kafası elinde Hhanı bekliyordu. 3 — Beş dakika sonra Ilhan atın ipi elinde içeri girince Or- han sevincinden ne yapacağını bilemiyordu. Ekmek atın gövdesi olmuştu. Toz tüyü de kuyruğu.. Fakat Orhanm hatırına bir şey geldi “Than yalnız Cumartesi gün- leri annem toz aldığı İçin ogün atam kuyruksuz kalacak değil mi?,, Küçük Çirkin Bir zamanlar dört kızkardeş varmış, bunların üçü çok, amma çok güzelmiş. Dördüncüsü de inadına çirkin mi, çirkih.. ufacık biriydi. Yamrı, yumru bir vücut, çarpuk çurpuk bacaklar, patatca gibi bir yüz. Dümdüz kirpl gibi saçlar, daha ne bileyim.. işte nekadar çirkinlik düşünebilirseniz hepsi bu kazcağızda toplanmış.. Bir gün tanıdıkları bir evde büyük bir ziyafet varmış. Üç büyük kız daha iki ay evvelden bu ziyafet için hazırlanmıya, elbiseler diktirmiye, —İskarpinler ısmarlamıya başlamışlar.. Küçük çirkin de gblalarına yalvarmıya başlamış: “Ne olur, beni yalmız buraya bir kerrecik götürün.. başka hiç hiç bir yere gitmek istemem.,, Ötekiler hiç kulak bile asmamışlardı.. Ziyafet günü üçü de yaptır- dıkları en iyi elbiseleri giymişler. giderlerken çirkin yüzü çağırmış- lar, bir sürü iş emretmişler. "Ne yapalım, cirk'> olmasaydın. seni de götururdux,, kapıyı çekip gitmişler. Küçük çirkin yüz evdeki işle- rini- bitirdikten sonra pek canı sıkılmış yakındaki ormana gitmiş. Orada gölün kenarında bir ağa- cn altına "oturmuş. — Düşünmüş, düşünmüş. Kendi haline ağlamağa başlamış. O sırada gölün içinden bir kaplumbağa çıkıyor. Kızan için ağladığını soruyor. O çirkinliği yüzünden başına gelenlerin hep- sinl anlatıyor. Kaplumbağa kıza çok acıyor. — Şu gölün içinde sen bir yüzünü gözünü, ellerini yıka, Vü- cuduma da suyundan sür bakalım demiş.. orladan kaybolmuş. Kız — kaplumbağanın — bütün söylediklerini yapmış.. yine gölün kenarısa oturmuş. Dalgın dalgın soya bakarken bir yüz görmüş, Bir de dikkat etmiş ki — kendi yüzü. Amma ne kadar degişmiş. Ne kadar güzelleşmiş. Eski yü- züne hiçbir. benzer yeri — yok.. vücuduna bakmış. O da değişik. Ne çarpıklık ne de yamrı yum- roluk var.. âdeta kendini tanıya- maz olmuş sevi:e sevine eve dön- mtiş.. bemen hazırlanıp ziyafete gitmiş. Kız kardeşlerinden evvel eve dönmüş. Kız kardeşleri evo gelip te çirkin yüzü bu kadar güzelleşmiş, — değişmiş — bulunca şaşırmışlar kalmışlar.. Bir. türlü gözlerine İnanamiyorlarmış. Çirkin yüz onlara başında geçenlerin bhepsini anlatıyor. Bunlar da he- men kalkıp, daha fazla güzelleş- mek için, ormana gidiyorlar. Gölün — kenarında — onlar da kaplumbağaya rastlıyorlar. Fakat “ aman sen de musibet hayvan, çekil şuradan ,, diyüp ayklarile itiyorlar. Gölün kenarında yıkan- miya razı olmiyorlar, Daha çok güzelleşmek için içine giriyorlar. Fakat bir daha üç kız kardeşten deyip Haftanın D Bilmecesi Şu Papağanın Yaptığına Bakınız 4..."'3 v.;.“—ı'.( h:;î' Bi SN Zevalh hindi papağam ara- maktan sersem olmuş. Tam vaz- geçeceği sırada papağan kıs kıs gülüyor. Haydi bindi terar ara- maya koyuluyor.. Etraftaki bütün hayvanlar hindiye gülmekten ka- tılıyorlar. Fakat o aklına koy- muş. İlle papağanı bulacak. Bazi siz İnsafsızlık etmeyin de zavak hiya azıcık yardım edin. Papağanı saklandığı yerde bulun. Kayıp bir de koç var. Bu ikisini de bulanlara iyiliklerine karşılık ga- yet güzel hediyeler vereceğiz. Geçenki Bilmecemizde Ikramige' Kazanan Okurlarımız 15 İkinciteşrin tarihli bilmecemizde birinci ikramiyemiz olan bir. futbol topu nu Kızıltoprak 6 inciı İlk- mektep 4 Üncü sınıftan Sacit kazannıştır. Tulili okuyucumuzun he- diyesini bizzat idarehanemizden al- ması Vüzimdır. — İstanbulda — bulunan diğer kazananlar Pazartesi Perşembe günleri öğleden sonra — hediyelerini idarehanemizden — alabilirler. —Teşra okurlarımızın bediyeleri posta ile gön- derilir. Birer albüm ölacakları Gazi- Bntep örlameklep A-İ den 357 Emel Hüseyin, İstanbul 43 üncü İlkmek- tep tüncü smınıf 103 Semra Hüseyin, Ankara Payracı mahallesinde İnkılâp Yurdu karşısında No. I1 de Kemal, İs- tanbual erkek İmesinden 803 Nihat, Te- kiuı.?'( mühtelit ortamektep sınıf 3 ten 509 İhrahim, Kadıköy erkek Ortamek- tep No. 729 Ali Cazip, Nazilli maarif memura Ahmet Bey kızı Nezihe, Da- vutpaşa Ortamektep 39 Muzalfer Bay ve Bayanlar. Birer şişe kolonya alacaklar: Kuleli Askeri lisesi son sınıt 1640 M. Hulusi, Galata Arapcamii Alacames- cit sokağında No, 24 te Perihan, İstan- bul 44 üncü mektep No. 434 Ebrar Bay ve Bayanlar. Birer mürekkepli kalem ala- cakları Maçka Teşvikiye Bayır sokak Emsalhanım Apartımanı No. 1 de e- zacı İsmail Bey kızı Ayten, Davutpaşa Örtamektep 32? Muzulfler, Velfa erkek lisesi 346 Süleyman Bay ve Bayanlar. Birer kutu oyuncak ualacak- ları Galatasaray lisesinden 40 Suat, Antalya hususi muhasebe masral me- muru Nevzat Bey oğlu Vedat, Beyoğlu 21 inci İlkmektep ikinci sınıf 19 Teviik Needet, Sıvas erkek İisesi SA dan 309 Cevdet Bay ve Baysular. (Sonu Yarın) | Faydalı Bilgiler: Mercan Nedir, Biliyor Musunuz ? Mercan denen şey evvelâ bir çoklarının zannettiği gibi denizde büyüyen bir çiçek değildir. Ikinr- cisi yine pek çoklarının zannettiği gibi mercanı yapan bir böcek te değildir. Bunlar büyük denizlerin ortasında ada'ar gibi görünür. Bu adalar sayısız birçok küçük hayvanların bir araya gelmesim den olur. Bu adoalar denizin di- binden başlar ve tâ Üstüne kadar büyür. Suyun üstüne çıkımca artık büyümez. Bu hayva-ların ölüleri, dirleri hep bu acanın içindedir. Bu küçük hayvanlar yalnız suyun içinde yaşarlar. Mercan polipleri denea bu hayvanlar de- nDiz suyundan kireç çıkarıriar. Burunla kendilerine delik bir iskelet yaparlar. Hayvan yaşarken bu deliklerin herbirinde bir polip vardır. Senin boynundaki kırmızı Mercan Akdenizdendir. Mercanlar biçim biçimdirler. Içlerinde mantara — benzeyenler var. Lâhanayı andıranlar — var. Renkleri de başka — başkadır. En çok buunan pembedir. Fakat kahve rengi, mavi ve yeşil mer- bita esv)r vardır,